MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

ÖLÜ ARAZİ İHYASI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hangi Durumlarda Arazi İhya Edilmiş Sayılır?

 

12206- Hişam b. Urve'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölü bir araziyi ihya eden kişi onun sahibi olur. Haksız yere dikilen bir şeyde de hak iddia edilemez" buyurmuştur.(--- Tirmizi, ahkam (1378) ve Malik, akdiye (26).

 

12207- Şafii der ki: Birinin malında onun izni alınmadan haksız yere kazılan veya dikilen veya inşa edilen hiçbir şeyde bunu yapan kişi hak iddia edemez.

 

12208- Tavus'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölü bir araziyi ihya eden kişi onun sahibi olur. Sahipsiz araziler Allah'ın ve ResUl'ünündür. Benden de sizindir" buyurmuştur.(--- Şafii, el-Ümm (4/45) ile Müsned (2/133), Taberani, el-Kebir (11/28), Yahya b. Adem, Harac (s. 85), Ebu Yusuf, Harac (s. 65) ve Ebu Ubeyd, el-Emval (s. 347).

 

12209- Şafii: "Bu iki hadis ile diğer hadisler bize göstermektedir ki, ölü araziler hiç kimsenin mülkü değildir. Müslümanlardan biri böylesi bir araziyi ihya ettiği zaman onun sahibi olur. Bir araziyi ihya etmek de o araziye yerleşme ve benzeri şeylerle değil herkes tarafından bilinen imarla olur" demiş ve bu yönde Yahya b. Ca'de'den gelen rivayeti zikretmiştir.

 

12210- Yahya b. Ca'de der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiği zaman bazı meskenleri ikta olarak müslümanlara verdi. Abd b. Zühre oğullarından Abd b. Zühre ailesi: "İbn Ümmü Abd'i bizden uzak tut" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman Allah beni ne diye gönderdi! Yüce Allah zayıfinın hakkı (güçlüden) alınmayan bir topluluğu (kötülüklerden) arındırmaz" buyurdu.(--- Şafii, Müsned (4/46) ve Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/145).

 

12211- Aynı isnadla Hişam b. Urve'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zübeyr'e ikta olarak bir araziyi verdi. Ömer de Akık bölgesinin tümünü ikta olarak vermiştir.(--- Şafii, Müsned (2/133).

 

12212- Şafii der ki: Medine iki dağ arasındadır. Medinelilerin yarısı kentin merkezinde otururken, diğer yarısı şehir dışında oturmaktadır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'nin dışında, çölde bulunan arazileri ikta olarak vermiştir. Bundan da anlıyoruz ki çöl her ne kadar bir kabilenin mülkleri arasında zikredilse bile bu kabile o arazilere onu ihya eden kişi gibi sahip değildir.(--- Şafii, el-Ümm (4/45).

 

12213- Bunu bize açıklayan başka bir şey de Salim b. Abdillah'ın, babasından yaptığı şu rivayettir: İnsanlar Ömer b. el-Hattab döneminde sahipsiz arazileri işlemeden sahiplenirlerdi. Bunun üzerine Ömer: "Ölü bir araziyi ihya eden kişi onun sahibi olur" dedi.

 

12214- Alkame b. Nadle bildiriyor: Ebu Süfyan b. Harb evinin orta yerinde durup ayağıyla yere vurdu ve: "Her arazinin orta yeri vardır ve bu evin orta yeri de burasıdır! İbn Ferkad el-Eslemı benim hakkım olan yeri kendi hakkı olan yerden ayırt edemeyeceğimi söylüyor. Merve'nin boş yerleri benim, ağaçlık yerleri de onundur. Şuradan şuraya kadar olan yerler benimdir!" dedi. Ömer b. el-Hattab onun bu sözlerinden haberdar olunca:

"Kişi ancak etrafını duvarla çevirdiği yerin sahibi olur" dedi. ÖLÜ arazileri ihya etmek de onu ekerek veya ona kuyu açarak veya etrafını duvarlarla çevirerek olur" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (4/46) ve Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/148).

 

12215- Bu şekilde mevsul olarak rivayet edilmiştir. Son cümle de Şafii'nin kendi açıklamasıdır.

 

12216- Sonrasında Şafii şöyle der: Ömer'in bir araziyi imar etmeden sahiplenmeyi yasaklaması da bu manadadır.(--- Şafii, el-Ümm (4/46).

 

12217- Alkame b. Nadle der ki: Ebu Süfyan b. Harb evının kapısına ayağıyla yere vurdu ve: "Her arazinin olduğu gibi onun da orta yeri vardır! İbn Ferkad benim hakkım olan yeri bilmediğimi söylüyor. Merve'nin ağaçlık yerleri benim, boş yerleri de onundur" dedi. Ömer b. el-Hattab onun bu sözlerinden haberdar olunca: "Yanılıyor! Kişi ancak etrafını duvarla çevirdiği yerin sahibi olur" dedi.

Ravi: "Merve'nin boş yerleri benim, ağaçlık yerleri de onundur" demiş de olabilir. Hangisi olduğunda tereddüt Şafii'ye aittir.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/148).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İkta Olarak Verilmesi Caiz Olmayan Yerler