MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

ALIŞVERİŞ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Alıcı İle Satıcının Muhayyerliği

 

10957- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Alıcı ve satıcı, satışı muhayyerlik şartı ile yapmamışlarsa birbirlerinden ayrılana kadar (satışı feshetme veya devam ettirmede) muhayyerdirler. "

Buhari, Sahih'de Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Yahya b. Yahya kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Buhari, buyu' (2111) ve Müslim, buyu' (2779).

 

10958- İbn Cüreyc der ki: İbn Ömer'in azatlısı Nafi bana şunu yazdırdı: Abdullah b. Ömer'in bana bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Alıcı ile satıcı satış yaptıkları zaman) satışı muhayyerlik şartı ile yapmamışlarsa birbirlerinden ayrılana kadar muhayyerdirler'' buyurmuştur."(--- Müslim, buyu' (3782).

 

10959- Nafi der ki: "Bundan dolayı Abdullah b. Ömer alışveriş yaptıktan sonra yapılan alışverişin kesinleşmesi için biraz yürüyüp oradan uzaklaşırı sonra da geri dönerdi.''(--- Şafii, el-Ümm (3/4) ve Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (5/269).

 

10960- Başka bir kanalla İbn Cüreyc bir öncekinin aynısını zikreder ve sonunda Nafi'den naklen şöyle der: "Bundan dolayı İbn Ömer muhayyerlik şartı olmadan bir şey satın alıp da satışın kesinleşmesini istediği zaman oradan biraz uzaklaşırı sonra da geri dönerdi."

Müslimı Sahih'de İbn Ebi Ömer ve başkası kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.(--- Müslimı buyu' (3781).

 

10961- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Alan ve satan beraber durup birbirlerinden ayrılmadıkça (devam etme veya vazgeçmede) muhayyerdirler. Ancak taraflardan biri diğerine kararını hemen vermesini isterse ve bunun üzerine satış yapılırsa (oradan ayrılmasalar da) muhayyerlik kalkıp satış gerçekleşmiş olur. Yine taraflardan biri tarafindan satış feshedilmeden ayrıldıklarında satı~ gerçekleşmiş olur. "

Buhari, Sahıh'de Kuteybe'den ve Müslim ise Kuteybe ve Muhammed b. Rumh kanalıyla Leys'ten rivayet etmiştir.(--- Buhari, buyu' (2112) ve Müslim, buyu' (3781).

 

10962-10963- Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Alan ve satan birbirlerinden ayrılmadıkça (devam etme veya vazgeçmede) muhayyerdirler. Ancak taraflardan biri diğerine kararını hemen vermesini isterse ve bunun üzerine satış yapılırsa satış gerçekleşmiş olur. "

 

10964- Hadisi Buhari, Sahih'de Süfyan es-Sevrı kanalıyla Abdullah b. DInar'dan rivayet etmiştir. Müslim de İsmail b. Cafer kanalıyla Abdullah b. Dinar'dan aktarmıştır. Her ikisi de hadisi: "Alıcı ile satıcı satışı muhayyerlik şartı ile yapmamışlarsa birbirlerinden ayrılmadıkça satış gerçekleşmiş olmaz" lafzıyla rivayet etmişlerdir.(--- Buhari, buyu' (2113) ve Müslim, buyu' (3783).

 

10965- Hakim b. Hizam'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Alan ve satan birbirlerinden ayrılmadıkları müddetçe vazgeçmede muhayyerdirler. Taraflar dürüst olur ve her şeyi olduğu gibi söylerlerse bu alışverişleri bereketli olur. Fakat yalan söyler ve bir şeyleri gizlerlerse bu alışverişlerinin bereketi yok edilir."(--- Buhari, buyu' (2079) ve Müslim, buyu' (3784).

 

10966- Katade aynı isnadla bir öncekinin aynısını zikreder, ancak burada "Alıcı ile satıcı" ibaresi geçmiştir. Yine: "Satışları bereketli kılınır" denilir. Gerisi de bir öncekinin aynısıyla zikredilir.

Buhari ve Müslim, Sahih'de Şu'be ve Hemmam kanalıyla Katade'den tahric etmişlerdir.(--- Buhari, buyu' (2113) ve Müslim, buyu' (3783).

 

10967- Sünen kitabımızda Abdullah b. Amr'dan naklettiğimize göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Kişi birinden bir şey satın aldığı zaman bulundukları yerden ayrılmadıkları sürece (devam etme veya vazgeçmede) muhayyerdirler. Ancak satış muhayyerlik akdi ile yapılmışsa ayrıldıktan sonra bile muhayyerlik devam eder.''(--- Ebu Davud, buyu' (3456), Tirmizi, buyu' (1247), Nesai, buyu' (7/251-252), Ahmed, Müsned (2/183) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (5/271) ile es-Sünenü's-suğra (2/242).

 

 

10968- Ebu'I-Vadi der ki: Çıktığımız bir savaşta arkadaşlarımızdan biri adamın birine bir at sattı. O günü ve gecesi geçip sabah olduğunda yolculuk zamanı geldi. Konaklama yerinden ayrılmak istediğimizde arkadaşımız satıştan vazgeçmek istedi ve adamla Ebu Berze'nin huzurunda davalaştılar. Ebu Berze: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Birbirlerinden ayrılmadıkları sürece alıcı ve satıcı (akdi fesh etmekte) muhayyerdirler'' buyurduğunu işittim" dedi.(--- Ebu Davud, buyu' (3457) ve İbn Mace, ticaret (2182).

 

10969- ŞafiI der ki: Bu hadis daha ayrıntılı bir şekilde de gelmiştir. Hadisi bana aktaranı hatırlamıyorum ama başkasından da işittiğime göre bu olayda alıcı ile satıcı bir gün geçtikten sonra diğer gün Ebu Berze'nin karşısına çıkmışlardır. Ebu Berze de: "Sizin birbirinizden ayrıldığınızı düşünmüyorum" demiş ve satışın üzerinden bir gün geçmesine rağmen satıcıya muhayyerlik hakkı vermiştir.

 

10970- Beyhaki der ki: Mana olarak aynısını Süleyman b. Harb da Hammad b. Zeyd'den aktarmıştır. Müsedded de Hammad kanalıyla Hişam b. Hassan'dan rivayet etmiştir. Hişam'ın bildirdiğine göre ravi Cemil: "Ebu Berze: ''Sizin birbirinizden ayrıldığınızı düşünmüyorum'' dedi" demiştir.

 

10971- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata: "Satış gerçekleştikten sonra satıcı alıcıya: "Ya al, ya da bırak! İkisinden istediğini seç'' diyerek onu muhayyer bırakır" dedi. Ona: "Say ki, satış gerçekleştikten sonra satıcı müşteriyi bu şekilde muhayyer bıraktı ve müşteri de malı aldı. Birbirlerinden ayrılmanda da müşteri pişman olup vazgeçmek istedi. Bu durumda alışverişi fesheder misin?" diye sorduğumda, Ata: "Satış gerçekleşip satıcı onu bu şekilde muhayyer bıraktıktan sonra satışın feshedileceğini düşünmüyorum" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (3/4).

 

10972- Şureyh der ki: "Böylesi bir durumda satıcı ile alıcıdan alışverişi karşılıklı rıza ile tamamladıktan sonra birbirlerinden ayrıldıklarına veya satış sonrası biri diğerini muhayyer bıraktığına dair adalet sahibi olan (dürüst) iki şahit istenir.''(--- Şafii, el-Ümm (3/4).

 

10973- Şafii der ki: "Bizim de görüşümüz böyledir. Hicaz alimlerinin ve değişik bölgelerdeki hadis alimlerinin genelinin görüşü de bu yöndedir.''(--- Şafii, el-Ümm (3/4).

 

10974- Beyhaki der ki: Bu yönde Osman b. Affan, Abdullah b. Ömer ve Cerir b. Abdillah el-Beceli'den de rivayetler gelmiştir.

 

10975- Bu yönde gelen hadise itibar etmeyip ona göre görüş bildirmeyenler hadisi kendi mezheplerine uyacak şekilde yorumlayıp: "Alıcı ile satıcı söz ile yapılan pazarlığı bitirmeden satışı iptal edip etmemede muhayyerdirler" demişlerdir.

 

10976- Şafii buna cevap verirken şöyle der: "Hadisi sadece söz pazarlığının bitirilmesine yormak doğru değildir. Zira pazarlıktan önce bir mala yönelik satıcı ve alıcı sayılmazlar. Satıştan önce de pazarlık eden taraflar olurlar. Pazarlıktan sonra da alıcı ve satıcı konumunda olurlar. Söz ile pazarlığı bitirip satış gerçekleşmeden kendilerine satıcı ve alıcı denmez."

 

10977- Şafii bu konuyu açıklarken (gümüş ya da altın) para bozdurma konusu ile Hz. Ömer'in bu yöndeki sözünü delil olarak getirir. Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yöndeki sözüne benzer bir şekilde alışverişte "AI paranı ver malımı ama aldatma yok" sözü Ömer'den gelmiştir. Bu söz de her iki tarafın alacağını teslim almadan ayrılmamaları anlamındadır.

 

10978- Sonrasında Şafii şöyle der: Bunu diyen kişiye: "Hadisin lafızları hem senin dediğin manaya, hem de sana muhalif olanların dediği manaya gelse bile hadisi Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işiten birinin sözüne göre görüş bildirmek daha doğru değil mi? Çünkü hadisi bizzat işiten biri hem ilim, hem de hadisin dili konusunda diğerlerinden daha önceliklidir" dediğimde: ''Tabi ki öyle" karşılığını verdi. Bunun üzerine ona şöyle dedim:

"O zaman neden Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Birbirlerinden ayrılana kadar alıcı ile satıcı muhayyerdirler'' hadisini bizzat işiten İbn Ömer'İn bu konudaki uygulamasına itibar etmiyorsun? İbn Ömer beğendiği bir şeyi satın aldığı zaman yapılan alışverişin kesinleşmesi için biraz yürüyüp satıcıdan uzaklaşır, sonra da geri dönerdi."

 

10979- Ebu Said'in rivayetine göre Şafii adama yine şöyle demiştir: "Aynı şekilde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Alıcı ile satıcı muhayyerdir'' sözünü bizzat işiten ve onunla hüküm veren Ebu Berze'nin hükmüne neden itibar etmiyorsun? Zira haklarında hüküm verdiği alıcı ile satıcı, satış sonrası bir geceyi aynı yerde geçirmişler, sabah olunca da yanına gitmişlerdir. Ebu Berze de satış ın iptali için her birine tercih hakkı vermiştir."

1 0980- Beyhaki der ki: Hadis alimlerinden her iki görüşü de kendi mezhebinde bir araya getirmek isteyen bazıları da İbn Ömer'in: "Satış sırasında hayatta olan şey (satış sonrası başına gelenlerden yana) artık müşterinin sorumluluğundadır" dediğini zikreder. Buna göre İbn Ömer, satışın her iki taraf henüz ayrılmadan sözle pazarlığın bitmesiyle kesinleştiğini düşünüyordu.

 

10981- Ancak İbn Ömer'in bu sözü bu yöndeki görüşlerine aykırı değildir.

Zira bir malın mülkiyeti satışta muhayyerliğin gerçekleşmesiyle el değiştirir.

 

10982- "Taraflar birbirlerini muhayyer bırakmadan ayrıldıkları zaman satış feshedilmiş olur" diyenler de vardır. Satışla malın mülkiyetinin el değiştirdiğini biliyoruz. İbn Ömer satışı gerçekleşen, ancak henüz satıcının elinde bulunan malın sorumluluğunu da müşteride görür. Başkası ise muhayyerliğin gerçekleşmesi veya sözle tercih hakkını kullanıp tarafların birbirinden ayrılması ile sorumluluğu satıcıda görür.

 

10983- Bizim ise görüşümüz şudur: Müşteri sorumluluğun kendisinde olması için satın aldığı malı muhayyerlik süresi içinde teslim alsa dahi bu durum muhayyerliğin kalmadığını göstermez. Muhayyerlik süresi içinde teslim almayıp satıcı da bıraksa da durum değişmez. O zaman buna dayanarak: "Satışa bağlı kalmak satıcının güvencesidir" diyebiliriz. Aynı şekilde: "Muhayyerliğin olması müşterinin güvencesidir" diyebiliriz.

 

10984- Aynı adam Ebu Berze olayında alıcı ile satıcının bedenen birbirlerinden ayrıldığını söylemiştir. Zira atı satan adam alışkanlıktan atını eyerlemeye gitmiştir. Ebu Berze de birinin satışın gerçekleştiğini söylediğini, diğerinin ise bunu kabul etmediğini görünce: "Sizin birbirinizden ayrıldığınızı düşünmüyorum" demiştir. Ebu Berze'nin burada kastı satışı kesinleştiren ayrılmadır. Bu da pazarlığın bitmesidir. Adam Ebu Berze hadisini bu şekilde kendi mezhebine göre yorumlamıştır. Oysa bunu diyen adam o olayda alıcı ile satıcının geceyi atın yanında birlikte geçirdiklerini, satıcının atını eyerlemek için kalkmasıyla aynı meclisten de ayrılmadıklarını bilmemektedir.

 

10985- Müsedded bu kıssayı Hammad b. Zeyd'den rivayet ederken: "Adamın yanına gelip akdi feshetmek istedi, ama adam atı geri vermeyi kabul etmedi" demiştir.

 

10986- Hişam ise bunu Cemıl'den rivayet ederken, alıcının satıcıya: "Sen bu atı bana satmadın mı?" dediğini, satıcının da: "Bu satışa ihtiyacım yok" dediğini zikreder. Burada da anlaşamadıkları şey, yapılan satışa bağlılıktır.

 

10987- Bu konuda gelen rivayetlerin hiç birinde satıcının, ne anlaşmazlık yaşadıkları anda, ne de Ebu Berze'nin huzuruna çıktıklarında satış olduğu gerçeğini inkar ettiği zikredilmez. Hadisin anlamı daha açık olsun diye ona yorum katmak doğru bir şey değildir. Doğruya ancak Allah ulaştırır.

 

10988- Şafii der ki: İçlerinden biri: "Bize rivayet edilene göre Hz. Ömer: ''Satış, anlaşma veya muhayyerlik ile gerçekleşmiş olur'' demiştir" dedi.

 

10989- Şafii: "Bu konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattığım yönde bir şey gelmişse sence onun yanında başka birinin sözü huccet olabilir mi?" diye sorunca, orada bulunanların çoğu: "Hayır!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Şafii: "Ömer'in böyle dediği sabit değildir. Bunun yanında bizim görüşümüzün aynısı Ömer'den size rivayet edilmiştir" dedi.

 

10990- Şa'bi'nin bildirdiğine göre Hz. Ömer: "Satış, anlaşma veya muhayyerlik ile gerçekleşmiş olur" demiştir. Bizim kitabımızda bu şekilde gelmiştir.

 

10991- Za'ferani'nin rivayetinde Şafii'nin bildirdiğine göre Hz. Ömer:

"Birbirlerinden ayrılmadıkları sürece satıcı ile alıcı muhayyerdirler" demiştir. Görüşlerine uygun söz de budur.

 

10992- Şafii der ki: Adama: "Ömer'in bu sözü Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen rivayetin benzeridir" dediğimde, adam: "Ama munkatı bir rivayettir" dedi. Ona: "Ömer'den naklen sana gelen rivayet de hatalı, meçhul ve munkatıdır. Yani senin şartlarına göre reddedilmesi için gereken bütün illetleri taşımaktadır" dediğimde, adam: "Sana karşı insaflı davranacak olursak böylesi bir rivayet sabit olamaz" karşılığını verdi. Bunun üzerine adama: "Bu hadisi rivayet eden kişi ile kendisinden rivayet ettiği kişiyi bilmene rağmen yine de huccet olarak getirmen de pek insaflı değil" dedim.

 

10993- Şafii sözlerine devam edip sonunda şöyle der: Adam bana: "Sana göre bu rivayetin manası nedir?" diye sorunca şöyle dedim: "Satış bir anlaşmadır. Anlaşma sonrası taraflar birbirlerinden ayrılırlar veya muhayyerlik hakkını kullanırlar. Anlaşma olmadan da sadece muhayyerlikle satıŞ gerçekleşmiş olmaz. Rivayetin zahirinden anladığımız ise bu iki şeyden biriyle satışın gerçekleşmiş olacağıdır."

 

10994- Beyhaki der ki: Bu rivayet bazen "Mutarrif - Şa'bi" kanalıyla Hz. Ömer'den, bazen de Ata b. Ebi Rebah kanalıyla Ömer'den "Satış, anlaşma veya muhayyerlik ile gerçekleşmiş olur" şeklinde rivayet edilmiştir. Muhammed b. Abdirrahman da bunu Nafi'den rivayet etmiştir, ancak mahfuz değildir. Kinane oğullarından yaşlı bir adam kanalıyla da Ömer'den aktarılmıştır. Ancak hepsi de Şafii'nin dediği gibi munkatı ve meçhuldür.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (5/272).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Muhayyerlik ile Yapılan Satışın Açıklaması