MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HAC |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
İfrad Haccını Tercih
Etmek
9312- Şafii der ki:
"Kişi daha önce ister hac yapmış olsun, ister yapmamış olsun ihrama
gireceği zaman ister umreye, ister hac ve umreye, isterse de sadece hacca niyet
edebilir. Ben sadece hacca niyet etmesini daha güzel görürüm. Çünkü bize göre
sabit olan rivayette Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece hacca
niyet etmiştir."
9313- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umresiz olarak
sadece hac yapmıştır.
Müslim bunu Sahih'te
Yahya b. Yahya ve başkası kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Müslim, hac
(2873).
9314- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'de kaldığı dokuz yıl
boyunca haccetmedi. Daha sonra (onuncu hac mevsiminde) Müslümanların hac için
hazırlanmalarını söyledi. Bundan dolayı halk Medine'de toplandı. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yola çıkınca biz de onunla sadece hac maksadıyla
Çıktık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aramızda gidiyordu. Kur'an ona
indiği için manasını en iyi kendi biliyordu ve kendisine emredileni yapıyordu.
Mekke'ye geldiğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'yi tavaf
edip Safa ile Merve arasında sa'y yaptı ve:
"Kurbanlık hayvanı
olmayan ihramdan çıksın ve bunu umre saysın. Eğer şimdi yaptığım bu işi yeniden
yapacak olsaydım yanımda kurbanlık getirmezdim" buyurdu.
Müslim bunu Sahih'te
Hatim b. İsmail kanalıyla Cafer'den uzun bir şekilde rivayet etmiştir.(---
Müslim, hac (2/876-893).
9215- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabıyla beraber hac için ihrama girdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ve Talha dışında kimsede kurban yoktu. Hz. Ali, Yemen'den yanında bir
kurbanla geldi ve: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) niyet
ettiğine ben de niyet ettim!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabına, haclarını umreye çevirmelerini emretti. Yanında kurbanı
olmayanların tavaf etmelerini, tıraş olmalarını, sonra da ihramdan çıkmalarını
söyledi. Ashab da kendi aralarında: "Kadınlarımızla henüz yeni ilişkiye
girmişken Mina'ya mı gideceğiz!" diye söylenmeye başladılar. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar olunca: "Eğer şimdi yaptığım
bu işi yeniden yapacak olsaydım kurbanlık getirmezdim. Yanımda kurbanlıklar
olmasaydı ben de ihramdan çıkardım" buyurdu.
Orada Hz. Aişe hayız
olunca Kabe'yi tavaf dışında haccın diğer bütün rükünlerini eda etti.
Temizlendiğinde ise Kabe'yi tavaf etti ve: "Ey Allah'ın Resulü! Sizler hac
ve umre yapmış bir halde ayrılıyorken ben sadece haccı eda etmiş bir şekilde mi
döneceğim?" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Abdurrahman b. Ebi Bekr'e, Aişe ile Ten'ım'e çıkmasını emretti. Bu şekilde de
Aişe hacdan sonra yine Zilhicce ayı içinde umre de yaptı.
Suraka b. Malik b.
Cu'şum, Akabe'de cemreyi taşlayan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
karşılaşınca: "Ey Allah'ın Resulü! Umreyi bu şekilde hac ile beraber
yapmamız sadece senin dönemine has bir şey mi?" diye sordu. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, sonsuza kadar öyledir"
buyurdu.
Buhari bunu Sahih'te
Muhammed b. el-Müsenna kanalıyla Abdulvehhab es-Sekafı'den rivayet
etmiştir.(--- Ebu Davud, hac (ı 789).
9316- Şafii'nin İbrahım
b. Muhammed'den bildirdiğine göre Said b. Abdirrahman b. Rukayş şöyle dedi:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihrama girerken ne haccı, ne de
umreyi zikretmedi.''(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (5/40).
9317- Hadis bu kitapta
bu şekilde geçmektedir. Menasik kitabında ise İbrahım kanalıyla Said'den, o da
Cabir b. Abdillah'tan rivayet etmiştir.
9318- Bu hadis iki
rivayetten birinde A'meş kanalıyla İbrahım'den, o Esved'den, o da Hz. Aişe'den:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber telbiye getirerek
yola çıktık ve ne hac, ne de umreyi zikretmedik" şeklinde nakledilmiştir.
9319- Başka bir rivayet:
"Sadece haccı zikrettik" şeklindedir.
9320- MansOr'un
İbrahım'den olan rivayeti ise: "Bize sadece hac için çıktığımızı
düşünüyorduk" şeklindedir.(--- Buhari, hac (1561) ve Müslim, hac
(2879-2882).
9321- Hz. Aişe der ki:
Zilkade ayının bitimine beş gün kala Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile yola çıktığımızda sadece hac için çıktığımıZ! düşünüyorduk Mekke'ye
yaklaştığımızda Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında kurbanlık
getirmeyenlerin Kabe'yi tavaf ettikten ve Safa ile Merve arasında sa'y ettikten
sonra ihramdan çıkmalarını söyledi. Kurban gününde bize sığır eti getirildi.
"Bu ne?" diye sorduğumda: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), hanımları adına kestiği kurbanın eti" dediler.
Ravi (Yahya) der ki:
Bunu Kasım b. Muhammed'e zikrettiğimde: "(Amre) hadisi sana olduğu gibi
rivayet etmiş" dedi.
Buhari bunu Sahih'te
Malik kanalıyla rivayet etmiştir. (--- Buhari, hac (1709) ve Müslim, hac
(2877).
9322- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla Hz. Aişe'den: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hanımları adına sığırlar kesti ... " ibaresiyle nakledilmiştir.
9323- Tavus anlatıyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'den çıktığında hac mı
umre mi yapacağını söylememişti ve bu konuda Yüce Allah'ın emrini bekliyordu.
Safa ile Merve arasındayken Yüce Allah'ın bu yönde emri gelince içlerinden
hacca niyetlenip de yanına kurbanlık getirmeyenlerin haclarını umreye
çevirmelerini söyledi ve: "Eğer şimdi yaptığım bu işi yeniden yapacak
olsaydım yanımda kurbanlık getirmezdim. Ancak saçlarımı (dağılmaması için)
birbirine yapıştırdım ve kurbanlıkları getirdim. Kurbanları kesene kadar ihramdan
çıkamam" buyurdu.
Suraka b. Malik kalkıp:
"Ey Allah'ın Resulü! Sanki yeni doğmuşuz gibi bize söyle! Bu şekildeki
umremiz sadece bu yıl için mi geçerli, yoksa sonsuza kadar böyle mi devam
edecek?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu
sonsuza kadar öyledir! Umre ile hac kıyamete kadar birbirine girmiştir"
buyurdu. O sırada Hz. Ali, Yemen'den gelince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona: "Neye niyet ettin?" diye sordu. Ravilerden biri Hz.
Ali'nin buna:
"Peygamberimizin
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) niyet ettiği şeye ben de niyet ettim"
cevabını verdiğini zikrederken, diğeri: "Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) gibi hacca niyet ettim" dediğini zikretmiştir.
9324- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umresiz olarak
sadece hac yapmıştır.
Müslim bunu Sahlh'te
Malik kanalıyla rivayet etmiştir.
9325- Hz. Aişe:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hac için telbiye getirdi"
demiştir.
9326- Şafii bunu
muhtasar olarak nakletmiştir. Müslim b. el-Haccac ise Sahlh'te Hz. Aişe'den şu
şekilde nakletmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile yola
çıktığımızda: "Hac ve umreye niyet etmek isteyen etsin, sadece hac için
niyet etmek isteyen etsin, sadece umreye niyet etmek isteyen etsin"
buyurdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hacca niyet etti. Bazıları
da onun gibi yaptı.
Bazıları hem umre, hem
hacca niyet etti. Bazılarıysa sadece umreye niyet etti. Ben sadece umreye niyet
edenlerdendim.(--- Müslim, hac (2865).
9327- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Hafsa: "Ey Allah'ın Resulü! Neden sen umre ihramından
çıkmadan insanlar umre ihramından çıktılar?" diye sorunca, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çünkü saçlarımı (dağılmaması için) birbirine
yapıştırdım ve kurbanlıklara gerdanlık taktım. Kurbanlıkları kesene kadar
ihramdan çıkamam" karşılığını verdi.
Ebu Said'in Şafii'den
rivayetinde: "Umre" ibaresi yoktur.
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'te Malik kanalıyla rivayet etmiştir.(--- Buharİ, hac (1566) ve Müs!İm,
hac (2932-2936).
9328- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Umre ile beraber
hac için lebbeyk" diyerek telbiye getirdi.(--- Müslim, hac (2976, 2977).
9329- İmran b. Husayn'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hac ve umreyi
beraber yaptı ve vefat edene kadar da kimsenin böyle yapmasına engel
olmadı.(--- Müslim, hac (2922).
9330- Başka bir rivayet:
"Hac ve umreyi birleştirdi (haccı kıran yaptı)" şeklindedir.
9331- Şafii der ki:
"Naklettiğim değişik hadisler arasında Enes'ten nakledilen hadis kadar,
hadisle ravisinin fiili arasında tezat olan başka bir hadis yoktur."
9332- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hac ile umreyi birlikte yaptı diyenlerle, ResUlullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece hac yaptığını, çünkü Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'den Mekke'ye hac için sadece bir defa
gittiğini söyleyenlerin bu sözü hac ile umreyi birleştirmenin sünnete aykırı
olduğunu göstermez. Rivayetlerde açık bir yanlışlık olsa bile böyle yapmanın
mubah olmasına mani değildir.
9333- ResUlullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaptığının söylendiği şeylerden birini yapmakta
sakınca yoktur. Çünkü Kitab ve sünnette, temettü haccı, kıran haccı veya ifrad
haccı yapmaya engel bir şey yoktur.
9334- Rivayetler
arasında en mahfuz olarak görünen Cabir'in rivayet ettiği:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne hac, ne de umreyi belirtmeden çıktı ... "
şeklindeki hadisi, Tavus'un: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ihramlı olarak yola çıkıp bu konuda Allah'ın hükmünü bekledi" şeklindeki
hadisidir. Çünkü Yahya b. Said'in Kasım ile Amra kanalıyla Hz. Aişe'den olan
rivayeti bu rivayete muvafakat etmektedir. Diğer rivayetlerde ise hadis eksiktir.
9335- Allah en doğrusunu
bilir; ancak sahabeye yetişen ilim ehline göre hac için ikamet edenin ihrama
girerken mutlaka önce hac için niyet etmesi gerekir. Urve, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hac için ihrama girdiğini anlatırken Hz. Aişe'nin:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haccında şöyle yaptı ... "
dediğini söyleyip, Aişe'nin umre için ihrama girdiğini söyledi. Sonra Aişe'nin:
"Umremde şöyle
yaptım" dediğini aktardı. Ancak Aişe'den naklettiği:
"Bazımız umreye,
bazımız hem hac hem umreye niyet etti" sözüyle Cabİr ve başkalarına
muhalefet etmiştir.
9336- Eğer Subey b.
Ma'bed kıran haccı yapınca Hz: Ömer ona: "Peygamber'inin sünnetine
uydun" dediği söylenecek olursa şöyle karşılık verilir:(--- Ebu Davud,
menasik (1799), İbn Mace, menasik (2970), Ahmed, Müsned (1/14) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (4/352, 5/15).
9337- Söylendiğine göre
iki adam ona: "Hz. Ömer, ailesiyle beraber kişi için: Peygamber'inin
sünnetine uydun" demiştir. Yoksa, kıran haccı, ifrad haccı ve umre de
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine uygundur.
9338- Beyhaki der ki:
"İki kişi ise Selman b. Rabia ve Zeyd b. Suhan'dır."
9339- Şafii der ki:
Eğer: "Buna delalet eden şey nedir?" diye sorulacak olursa şöyle denir:
Hz. Ömer'in hac ve umreyi birbirinden ayırmasını emretmesidir. Hz. Ömer de
sünnete ters düşen şeyi değil, ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sünnetine göre caiz olan şeyi emreder.
9340- Eğer Hafsa'nın:
"Neden sen umre ihramından çıkmadan insanlar umre ihramından
çıktılar?" sözünün manası sorulacak olursa şöyle denir:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile beraber olanların çoğunun kurbanlığı yoktu. Hafsa da
onlarlaydı. Bu sebeple haclarını umreye çevirmeleri ve ihramdan çıkmaları
emredildi. Hafsa'nın bu sözünden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
insanların aynı niyetle ihrama girdiği anlaşılmaktadır. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ancak saçlarımı (dağılmaması için) birbirine
yapıştırdım ve kurbanlıklara gerdanlık taktım getirdim. Kurbanları kesene kadar
ihramdan çıkamam" buyruğuyla hacılar ihramdan çıkıncaya kadar ihramdan
çıkmayacağını kastetmiştir. Çünkü Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
inen hüküm kendisiyle birlikte kurbanlıkları olanların hacca niyet etmeleri
şeklindeydi.
9341- Eğer, Hz.
Aişe'nin, Cabir'in, İbn Ömer'in ve Tavus'un hadisi neden Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıran haccı yaptığını söyleyenlerden daha
sahıhtir?" diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir: Cabir'in
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan yakınlığı, hadisin başını ve
sonunu güzel nakletmesi, Hz. Aişe'nin Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yakınlığı ve ondan hıfzetmesindeki başarısı, İbn Ömer'in Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yakınlığı ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hac farz olduktan sonra Medine'den gelip hac yapmasını anlatması
sebebiyledir. Hac ve umreyle ilgili genişliğin olmasıyla ilgili rivayet, İbn
Ömer'den hıfzedilmiş olabilir.
9342- Beyhaki der ki:
Şafii, ifrad haccıyla ilgili rivayetleri, kıran haccıyla ilgili rivayetlere
tercih etmiştir. İbn Ömer, Enes b. MaHk'in: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kıran haccına niyet etti" şeklindeki rivayetini kabul
etmemiştir. Bu hadisi Ebu Kılabe, Enes b. Malik'ten: "Onların hac ve umre
için yüksek sesle telbiye getirdiklerini işittim" şeklinde nakletmiştir.
9343- Süleyman b. Harb
der ki: Sahih olan Ebu Kılabe'nin rivayetidir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ashabından bazıları haccı kıran yapmış, Enes b. Malik te bunları
işitmiş olabilir.
9344- Dostlarımız şöyle
dediler: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazılarına
kıran haccı için nasıl telbiye getirileceğini öğretirken onu işitmiş ve
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıran haccına niyet ettiğini
zannetmiş olabilir. Mutarrif'in İmran'dan naklettiği: "Kıran haccına
değil, temettü haccına niyet etti" hadisinden anlaşılan ikisinin de caiz
olmasıdır. Sahabeden bazıları bunu kerih görürken bazıları caiz olduğuna dair
rivayetleri görüyordu. Kıran haccını bizzat Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) isnad edenler de vardı. Allah en doğrusunu bilir, ancak buradan
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hem kıran haccına, hem temettü
haccına cevaz verdiği anlaşılmaktadır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Ömer b. el-Hattab'ın hadisinde söylediği: "Ben Akik'teyken Cibril
gelip şöyle dedi:
"Mübarek vadide iki
rekat namaz kıl ve: "Hac içinde bir umreye niyet ediyorum" de. Umre
ile hac kıyamete kadar birbirine girmiştir" sözü bunun mubah olması ve hac
aylarında buna cevaz verilmesidir. Buna delalet eden şeylerden biri de, Ömer b.
el-Hattab'ın ifrad haccını, kıran ve temettü haccına tercih edenlerden
olmasıdır.
9345- Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab şöyle dedi: "Haccınızla
umrenizi birbirinden ayırın. Bu haccınızın tam olması için daha uygundur.
Umrenin de hac mevsimi dışında yapılması, umrenin tam olması için daha
uygundur."(--- Malik, hac (67).
9346- Eyyub
es-SahtiyanJ'nin Nafi kanalıyla İbn Ömer'den olan rivayeti: "Haccınızı ve
umrenizi birbirinden ayırmanız, haccınızın ve umrenizin tam olması için daha
uygundur" şeklindedir. (--- Müslim, hac (2899, 2973).
9347- Hz. Ömer, Salim b.
Abdillah'ın babasından olan rivayetinde bunun sebebini ifrad haccı dışındaki
haclarda kurbanın vacip olmasını göstermiştir.
9348- Temettü ve kıran
haccını mekruh görenlerden biri de Ali b. Ebi Talib'dir. Nakledildiğine göre
Hz. Ali ifrad haccı yapar ve böyle yapılmasını söylerdi.
9349- Muhammed b. Ali b.
Hüseyin b. Ali b. Ebi Talib'in, babasından bildirdiğine göre dedesi Ali b. Ebi
Talib, çocuklarına ve başkalarına ifrad haccı yapmalarını söyler ve: "Bu
daha faziletlidir" derdi.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (S/2l).
9350- Bu da, Bera b.
kib'den nakledilen Hz. Ali'nin Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
girdiği niyetle ihrama girmesi ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ben kurbanlıkları
getirip kıran haccına niyet ettim" hadisinin hatalı olduğunu gösterir.(---
Ebu Davud, menasik ( 1797) ve Nesai, hac (5/149).
9351- Hz. Ali'nin
kıssasını Cabir ve Enes nakletmişler ancak: "Kıran haccına niyet
ettim" lafzım zikretmemişlerdir.
9352- İfrad haccını
tercih eden sahabenin ileri gelenlerinden biri de Abdullah b. Mes'ud'dur.
9353- Esved'in
bildirdiğine göre Abdullah b. Mes'ud: "Bu iki ibadetin her biri için ayrı
bir yorgunluk ile yolculuğun olmasını isterim" demiştir.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (5/5,23).
9354- Şafii der ki:
"Onlar kıran haccının daha faziletli olduğunu söyleyip fetva isteyenlere
bu yönde fetva veriyorlar. Abdullah b. Mes'ud ise kıran haccını mekruh
görürdü."
9355- Abdullah b. Mes'ud
der ki: "Hac malum aylardadır ve bu aylarda umre zikredilmemiştir.''(---
Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (5/5, 22-23).
9356- Beyhaki der ki:
"İbn Mes'ud, umreyi hacdan ayrı yapmanın daha uygun olduğunu düşünmüştür.
Esved'in rivayeti de buna delalet etmektedir. Ashabın bir kısmı da bu
görüştedir. İfrad haccı, temettü haccı ve kıran haccına karşı bir tercihtir.
Sahabeden hiç kimsenin ifrad haccını mekruh gördüğü nakl edilmemiştir. "
9357- Şafii: "İfrad
haccı, temettü haccı ve kıran haccının üçü de güzeldir" demiştir.
9358- Cabir'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Eğer şimdi yaptığım bu işi yeniden yapacak olsaydım yanımda kurbanlık
getirmezdim ve bunu umre sayardım. ''
9359- Mekkeliler temettü
haccını tercih etmişlerdir. Bu da bir görüştür.
Eğer Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle demeseydi, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kendisi ihramda kalıp onlara ihramdan çıkmalarını emrettiğinde
insanlar bunu kerih görürlerdi. Bu sebeple ben ifrad haccını tercih ettim. Bu
sebeple temettü haccı ve ifrad haccı benim için kıran haccından daha
sevimlidir.
9360- ŞafiI, Muhtasar
el-HacciJs-sağfr'de: "Temettü haccı benim için daha güzeldir"
demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (2/220).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: