MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

ORUÇ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Aşura Günü Orucu Farz Oruç İken Ramazan Orucu ile Neshedildi Şeklinde ve Kesinlikle Farz Oruç Değildi Şeklindeki İhtilaflar

 

8977- Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Aşura günü oruç tutup ashabının da tutmasını söylerdi."(--- Müslim, savm (115).

 

8978- Beyhaki der ki: "İbn Ebi Zi'b kanalıyla bunu bu şekilde muhtasar olarak rivayet etmiştir."

 

8979- Hz. Aişe bildiriyor: "Ramazan orucu farz kılınmadan önce Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Aşura gününde Müslümanların oruç tutmasını emrederdi. Ramazan ayının orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşura gününde dileyen oruç tutar, dileyen de tutmaz" buyurdu.

Buhari, Sahih'de Yahya b. Bukeyr kanalıyla ve Müslim ise Yunus b. Yezid kanalıyla İbn Şihab'dan aynı manada rivayet etmiştir.(--- Buhari, Tefsir (4502) ve Müslim, savm (2/797).

 

8980- Hz. Aişe der ki: "Aşura günü Kureyşlilerin Cahiliye döneminde oruç tuttukları bir gündü. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cahiliye döneminde bu günde oruç tutardı. Medine'ye hicret ettiği zaman da hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem de Müslümanların tutmasını tavsiye etti. Ancak Ramazan orucu hakkında ayetler nazil olunca farz olan oruç bu ayın orucu oldu. Aşura günü orucu da bırakıldı ve bu günde dileyen oruç tutar, dileyen de tutmaz oldu."

Buhari, Sahih'de Ka'nebi kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Yunus b. Yezid kanalıyla İbn Şihab'dan aynı mana ile tahric etmiştir.(--- Buhari, savm (1893) ve Müslim, savm (113/1125).

 

8981- Humeyd b. Abdirrahman anlatıyor: Muaviye b. Ebi Süfyan'ın, haccettiği zaman Aşura gününde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberi üzerinde: "Ey Medineliler! Alimleriniz nerede? Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şunu (saç ekletmeyi) yasakladığını ve: ''İsrail oğulları kadınları bunu (saçlarına saç ekletmeyi) adet edindikleri için helak oldular'' buyurduğunu işittim" dedi ve cebinden bir tutam kıl çıkarıp gösterdi. Sonra şöyle devam etti: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylesi bir günde: ''Ben bugün oruçluyum. İçinizden bugünde oruç tutmak isteyenler tutsun'' buyurduğunu işittim."

Müslim, Sahih'de İbn Ebi Ömer kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.(--- Müslim, savm (2614).

 

8982- Humeyd b. Abdirrahman bildiriyor: Muaviye b. Ebi Süfyan'ın, haccettiği zaman Aşura gününde minber üzerinde şöyle dediğini işittim: "Ey Medineliler! Alimleriniz nerede? Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bugün Aşurd günüdür. Yüce Allah bu günde oruç tutma nızı farz kılmadı. Ben bugün oruçluyum. Ancak içinizden bu günde oruç tutmak isteyenler tutsun. İstemeyenler de tutmasın'' buyurduğunu işittim."

Buhari ve Müslim, Sahih'de Malik kanalıyla tahric etmişlerdir.(--- Buhari, savm (2003) ve Müslim, savm (126/1129).

 

8983- İbn Ömer bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Aşura gününden bahsedilince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cahiliye insanları bu günde oruç tutarlardı. İçinizden bu günde oruç tutmak isteyenler tutabilir, tutmak istemeyen de tutmayabilir" buyurdu.

Müslim, Sahih'de Kuteybe ve başkası kanalıyla Leys'ten rivayet etmiştir.(--- Müslim, savm (118).

 

8984- Ubeydullah b. Ebi Yezid bildiriyor: İbn Abbas'ın şöyle dediğini işittim: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) günler içinde Aşura gününden başka diğerlerinden üstün tutarak oruçlu geçirmeye özen gösterdiği bir gün görmedim."

Buhari ve Müslim, Sahih'de İbn Uyeyne kanalıyla tahric etmişlerdir.(--- BuharI, savm (2006) ve Müslim, savm (131/ll32).

 

8985- Ebu Abdillah'ın rivayetinde Şafii şöyle demiştir: "Hz. Aişe'nin hadisinde zikrettiğimiz dışında bize göre rivayet edilen bu hadislerde ihtilaf yoktur. Doğrusunu da Allah bilir. Bu da hadisleri rivayet edenin bir kısmını rivayet edip bir kısmını etmemesinden kaynaklanmaktadır.

 

8986- İbn Ebi Zi'b, Hz. Aişe'den olan hadisini rivayette tek kalsaydı Aşora günü orucunun farz olduğu anlaşılırdı. Ancak Hişam, babası kanalıyla Hz. Aişe'den Allah Resulü'nün de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cahiliye döneminde bu günde oruç tuttuğunu, Medine'ye hicret ettiği zaman da hem kendisinin bu günde oruç tuttuğunu, hem de Müslümanların tutmasını tavsiye ettiğini, ancak Ramazan orucu hakkında ayetler nazil olunca farz olan orucun bu ayın orucu olduğunu ve Aşora günü orucunun bırakıldığını rivayet etmiştir.

 

8987- Şafii der ki: Hz. Aişe'nin: "Aşora günü orucu da bırakıldı" şeklindeki rivayeti: "O günde oruç tutmaz oldu" manasında değildir. Anladığımız kadarıyla Allah'ın Kitabı onlara Ramazan ayı orucunun farz olduğunu bildirmiştir. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu onlara açıklamış ve artık bu günde oruç tutmaya teşvik etmeyi bırakmıştır. Bu da bizim için zikredilen iki durumdan uygun olanıdır. Çünkü İbn Ömer ve Muaviye'nin, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan rivayetleri: ''Yüce Allah, Aşura günü orucunu farz kılmamıştır'' şeklindedir. Eğer Hz. Aişe, Aşora günü orucunun farz olduğu, sonra neshedildiği görüşünde ise, muhtemelen kendisi Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu günde oruç tuttuğunu ve tutulmasını emrettiğini görünce bunun farz olduğunu, sonra da: "Dileyen bu gün oruç tutmaz'' buyurarak bu emri terk etmesiyle bunun neshedildiğini düşünmüştür.

 

8988- Ancak Hz. Aişe'nin bu ikinci görüşte olduğunu sanmıyorum. Ancak onun Kur'an'a muvafık olan ilk görüşte olduğunu düşünmekteyim. Çünkü Yüce Allah orucu farz kılmış ve bu orucun Ramazan ayında olduğunu bildirmiştir.

 

8989- İbn Ömer ve Muaviye'nin Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan rivayetleri Kur'an'daki manaya delalet etmektedir. Çünkü Ramazan ayı orucundan başka farz bir oruç yoktur.

 

8990- İbn Abbas'ın: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) günler içinde Aşora gününden başka diğerlerinden üstün tutarak oruçlu geçirmeye özen gösterdiği bir gün görmedim" şeklindeki rivayeti, sanırım nafile oruç tutmakta diğer günlere üstün tutması yönündedir.

 

8991- Ebu Muaviye bildiriyor: Hz. Ali, Aşora günü yağmur duası için çıkınca: "Her kim oruçlu olarak sabahladı ise orucunu tamamlasın. Her kim de oruçsuz ise artık bir şey yemesin" dedi.(--- İbn Ebi Şeybe, Musannef (3/44) ve İbn Hazm, el-Muhalla (6/166).

 

8992- Şafii bu hadisi, Hz. Ali'nin aksine görüş bildirenlerin bu görüşünü çürütmek için zikretmiştir.

 

8993- Bize bildirilene göre Esved b. Yezid: "Aşora gününde oruç tutulmasını Hz. Ali ile Ebu Musa kadar emreden başka birilerini görmüş değilim" demiştir.

 

8994- Beyhaki der ki: "Gördüğümüz kadarıyla oruçsuz olarak sabahlayan kişiye artık bir şey yememesini emretmesi, o günü diğerlerinden. üstün tutarak oruçlu geçirmeye özen göstermesinden ve Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu günü diğerlerinden üstün tutarak oruçlu geçirmeye özen göstermiş olmasından dolayıdır."

 

8995- Halid b. Zekvan der ki: Rubeyyi' binti Muavviz b. Afra'ya, AşOra günü orucunu sorduğumda şu karşılığı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), AşOra gününün sabahında Medine'nin civar köylerinde bulunan Ensarlılara:

"Bugüne oruçla başlayanlar oruçlarına devam etsinler. Yemek yemiş olanlar ise günün kalan kısmını oruçlu geçirsinler'' şeklinde haber gönderdi. Daha sonraları ise bu günde hep oruç tuttuk ve küçük çocuklarımıza da tutturduk. Çocuklara pamuktan oyuncaklar yapar götürürdük. Yemek için ağladıkları zaman da iftar vakti gelene dek bu oyuncakları kendilerine verirdik.

 

Müslim, Sahih'de Yahya b. Yahya'dan ve Buhari ile Müslim, Bişr b. Fadl kanalıyla Halid'den: "Mescide götürürdük" ziyadesiyle tahric etmişlerdir.(--- Buhari, savm (1960) ve Müslim, savm (136/1136).

 

8996- Bu, salih kişilerin ve Müslümanların şiarı idi. Onlar, Abdullah b. Mes'ud'un: "Çocuklarınızın namaz kılmasına önem gösterin. Sonra onları hayır işlemeye alıştırın, zira hayır işlemek adetle (alışkanlıkla) kaimdir" demesi gibi çocuklarını oruca, namaza ve hayırlı şeyler işlemeye alıştırmaktaydılar.(--- İbn Ebi Şeybe, Musannef (1/348).

 

8997- Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra halifelerin ve onlardan sonra yollarında gidenlerin zamanında böyle yapanlardan bize ulaşan habere göre onların veya bir kısmının veya Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından komşularının buna yetiştikleri konusunda bir şüphemiz yoktur. Eğer bu mekruh olsaydı onlar bunu kabul etmezlerdi. Çocuklarının açlıktan zarar görmemesi için onların sadece bir gün yemek yemeyip oruç tutmalarını sağlarlardı.

 

8998- Tahavi'nin: "Bu, bize göre caiz bir şey değildir. Çünkü onlar oruç ve namazla mükellef değildirler. Allah kalemi onların üzerinden kaldırmıştır" demesinin bir manası yoktur. Zira onlar, çocuklarına orucu, namazı ve hayırlı şeyleri öğretip bunların bereketine nailolacaklarını umarak böyle yapmaktadırlar. Büyüdüklerinde bunları hakkıyla biliyor olmaları için daha çocuk iken bunlara alıştırmakta ve bunları öğretmektedirler.

 

8999- Çocuklarla birlikte haccedip telbiye getirmeleri de bu gayeye matuftur.

 

9000- Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hacceden hevdec'deki bir çocuk getirilince, Allah'ın Resulü hem onun, hem ona hac yaptıranların sevap kazandıklarını sabit (sahih) bir şekilde bildirmişken, çocuğa daha yedi yaşında iken namazın emredilmesini, on yaşına geldiğinde (eğer kılmazsa) dövülmesini emretmişken bu nasıl olur(da caiz olmaz) ki? Bütün bunlar daha kalem onların amellerini yazmazken olmaktadır. Doğruya Allah'ın sayesinde ulaşılır.

 

9001- Seleme b. el-Ekva' der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aşura günü Eslem'den bir adamı insanlara: "Bugün Aşurd günüdür. Yemek yiyen veya içen (oruca niyet etmeyen) artık bir şey yemesin (oruca niyet etsin). Yemeyen ve içmeyen (oruca niyet eden) kişi de orucunu tamamlasın'' diye seslenmesi için gönderdi.

Buhari, Sahih'de Ebu Asım ed-Dahhak b. Mahled ve Mekkı b. İbrahım kanalıyla ve Müslim ise başka bir kanalla Yezid'den rivayet etmiştir.(--- Buhari, savm (1924) ve Müslim, savm (135/1135).

 

9002-9003- Abdurrahman b. Mesleme, amcasından bildiriyor: Eslem kabilesi(nden bir grup) Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine: "Bu gününüzde oruç tuttunuz mu?" diye sorunca: "Hayır" cevabını verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman günün kalan kısmını (oruçlu olarak) tamamlayın ve bu günü kaza edin'' buyurdu.

 

9004- Yusuf el-Kadı ve Ebu Kilabe bunu "Muhammed b. el-Minhal Said" kanalıyla Katade'den, Ebu Davud'un hadisi yönünde rivayet etmişlerdir. Bu, SÜnen kitabındaki nüshamda: "Said'den" şeklinde geçmektedir. Hocama okunan bir nüshada da "Şu'be kanalıyla Katade'den" şeklinde geçmektedir.

 

9005- Doğru olanı da Şu'be kanalıyla alanıdır. Yusuf el-Kadı ve Ebu Kılabe bunu Muhammed b. el-Minhal kanalıyla Ebu Davud'un Sünen nüshasında geçtiği üzere bu şekilde rivayet etmişlerdir. Hocama. okunan bir nüshada ise "Şu'be kanalıyla (Katade'den)" şeklinde geçmektedir. Ebu Hatim er-Razı de bunu Muhammed b. el-Minhal kanalıyla rivayet etmiştir. Ancak rivayetinde kaza etme kısmını zikretmemiştir. Haccac b. Muhammed de bunu Şu'be kanalıyla bu şekilde aktarmıştır. Muaz b. Muaz bunu Şu'be kanalıyla Yezid b. Zurey'in hadisi yönünde rivayet etmiştir. Muhammed b. Bekr, "İbn Ebi Arube - Katade - Abdurrahman b. Seleme" kanalıyla amcasından yine kaza etme kısmını zikretmeksizin aktarmıştır. Abdülvehhab b. Ata, Ravh b. Ubade ve Mekki b. İbrahım, "Said - Katade - Abdurrahman b. Seleme el-Huza'l" kanalıyla amcasından rivayet etmişlerdir.

 

9006- Kendisi (Abdurrahman b. Seleme el-Huzal) meçhul birisidir ve babasının adı konusunda ihtilaf vardır. Amcasının kim olduğu da bilinmemektedir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Oruç Tutulması Yasak Olan Günler