MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

ORUÇ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Yolculukta Oruç ve İftar

 

8761- Şafii der ki: "Yüce Allah orucun farz kılınması hakkında: ''Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin''[Bakara, 185] buyurmuştur." Sonra Şafii, ayetin mana olarak açıklamasında bulundu.

 

8762- Sonra şöyle devam etti: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünneti, tutmaları halinde bir sakıncası olmadığı gibi hasta ve yolcu kişilere Allah'ın ruhsat verdiğine delalet etmektedir. Bu da bu iki halde oruç tutmalarının geçerli olmayacağı manasında değildir. Eğer yolculukta iftar etmek bir ruhsat olmasaydı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta iken oruç tutmazdı.''(--- Şafii, el-Ümm (2/102, 103).

 

8763- Abdullah b. Abbas bildiriyor: "Mekke'nin fethedildiği yıl Ramazan ayında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'ye gitmek üzere yola çıktı. Kedıd'e ulaşana kadar orucuna devam etti. Ancak Kedıd'e ulaşınca orucunu bozdu. Bunun üzerine oruç tutan diğerleri de oruçlarını bozdulaL" Ashab. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en son fiiline uyardı."

Buhari, Sahih'de Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise başka bir kanalla Zühri'den rivayet etmiştir.(--- Buhiri, savm (1944) ve Müslim, savm (88/1113).

 

8764- Cabir b. Abdillah bildiriyor: Tebuk gazvesi zamanında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kurban kestikten sonra yola çıkmıştı. Bir ağacın gölgesinde bir toplulukla karşılaşınca: "Bu topluluk da nedir?'' diye sordu. "Bu kişi oruçludur ve bitkin düştü" denilince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yolculukta iken oruç tutmak birr'den (istenilen ibadetlerden) değildir'' buyurdu.(--- Buhiri, savm (1946) ve Müslim, savm (92/1115).

 

8765- Beyhaki der ki: "Şu'be bunu Muhammed b. Abdirrahman yani İbn Sa'd b. Zurare el-Ensari kanalıyla rivayet etmiştir."

 

8766-8767- Cabir bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculukta iken birine gölgelik yapıldığını gördü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),. onlara: ''Bu da nedir?" diye sorunca: "Bu kişi oruçludur" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yolculukta iken oruç tutmak birr'den (istenilen ibadetlerden) değildir" buyurdu.

Müslim, Sahih'de Ahmed b. Osman en-Nevfeli kanalıyla Ebu Davud'dan ve Buhar-ı ise Adem kanalıyla Şu'be'den rivayet etmiştir.

 

8768- Ka'b b. Asım el-Eş'ari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yolculukta iken oruç tutmak birr'den (istenilen ibadetlerden) değildir" buyurmuştur.

 

8769- Ebu Bekr b. Abdirrahman, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan bir adamdan bildiriyor: "Mekke'nin fetih yılı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculukta iken insanlara oruçlarını bozmalarını emredip: ''Düşmana karşı güçlü kalasınız'' buyurdu ve kendisi oruca devam etti." Ebu Bekr yani İbn Abdirrahman der ki: Bu hadisi bana aktaran kişi şunu da söyledi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçluyken Arc denilen yerde susuzluktan veya sıcaklardan dolayı başına su döktüğünü gördüm. Ona: ''Ey Allah'ın Resulü! Senin oruçlu olduğunu görünce bazıları da oruç tuttu'' denilince ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kedıd'e varınca bir kase su isteyip içerek orucunu bozdu. Bunun üzerine oruç tutan diğerleri de oruçlarını bozdular."(--- Malik, savm (1/294).

 

8770- Cabir bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'nin fethedildiği yıl içinde Ramazan ayında Mekke'ye doğru yola çıktı. Kurau'l-Gamım'e ulaşana kadar da oruç tuttu. Beraberinde bulunan Müslümanlar da oruç tuttular. Ancak kendisine: "Oruçtan dolayı insanlar bitkin düştü" denilince, ikindi sonrası bir bardak su isteyip insanların bakışları arasında içip orucunu bozdu. Onu gören bazı Müslümanlar oruçlarını bozarken bazıları da oruçlarına devam ettiler. Bazı Müslümanların hala oruç tuttuğu haberini alınca da: ''Onlar asi olanlardır'' buyurdu.

 

8771- Müslim, Sahih'de Kuteybe kanalıyla Abdulazız'den rivayet etmiş ve hadisinde: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Oruçtan dolayı insanlar bitkin düştü. Onlar sizin ne yaptığınıza bakmaktadır'' denildi" lafzını kullanmıştır.(--- Müslim, savm (90/1114).

 

8772- Cabİr bildiriyor: Mekke'nin fethedildiği yıl Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan ayında Mekke'ye gitmek üzere yola Çıktı. İnsanlara:

"Düşmana karşı güçlü olun!" buyurarak oruçlarını bozmalarını söyledi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orucunu bozmadı. Kendisine: "İnsanlar senin orucunu bozmadığını görünce kendileri de oruçlarını bozmayı kabul etmedi" denilince, bir bardak su istedi ve onu içerek orucunu bozdu. Sonrasında ravi hadisin devamını zikretti.

 

8773- Enes b. Malik der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte (Ramazan ayında) bir yolculuğa çıkmıştık. Kimimiz oruçlu, kimimiz de değildi. Ancak ne oruç tutan tutmayanı, ne de tutmayan tutanı yaptığından dolayı kınamadı."(--- Müslim, savm (98/1118).

 

8774- Enes b. Malik der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Ramazan ayında bir yolculuğa çıkmıştık. Ne oruç tutan tutmayanı, ne de tutmayan tutanı yaptığından dolayı kınamadı."

Buhari, Sahih'de Ka'nebi kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Züheyr b. Muaviye ve başkası kanalıyla Humeyd et-Tavil'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, savm (99).

 

8775- Enes b. Malik der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Ramazan ayında bir yolculuğa çıkmıştık. Kimimiz oruçlu, kimimiz de değildi. Ancak ne oruç tutan tutmayanı, ne de tutmayan tutanı yaptığından dolayı kınamadı."(--- Şafii, el-Ümm (2/102).

 

8776- Ebu Said el-Hudri der ki: "Ramazan ayında Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte çıktığımız yolculuklarda kimimiz oruç tutar, kimimiz de tutmazdı. Ancak ne oruç tutan tutmayanı, ne de oruç tutmayan tutanı yaptığından dolayı kınamazdı. Gücü yetip de oruç tutan kişinin bu yaptığı iyi görüldüğü gibi gücü yetmeyip de oruç tutmayan kişinin de bu yaptığı iyi görülürdü."

Müslim, Sahih'de İsmail b. Uleyye kanalıyla Cerır'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, savm (95).

 

8777- Hz. Aişe bildiriyor: Çokça oruç tutan Hamza b. Amr el-Eslemı, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yolculukta iken oruç tutabilir. miyim?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dilersen oruç tutar, dilersen tutmazsın" buyurdu.

Buhari, Sahih'de Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise başka kanallarla Hişam'dan rivayet etmiştir. (--- Nesai (2306), Şafii, el-Ümm (2/102) ve Malik (1/295). --- Buhari, savm (1943) ve Müslim, savm (103/1121).

 

8778- Hz. Aişe bildiriyor: Hamza b. Amr el-Eslemı, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Yolculukta iken oruç tutabilir miyim?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dilersen oruç tutar, dilersen tutmazsın" buyurdu.(--- Müslim, savm (104)

 

8779- Ebu'd-Derda der ki: "Ramazan ayında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte aşırı sıcakların olduğu günlerde bir yolculuğa çıktığımızı bilirim. Ortalık o kadar sıcaktı ki bazılarımız başımıZ! ellerimizle kapatmaya çalışıyorduk. Bu yolculukta içimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Abdullah b. Revaha'dan başka da oruçlu olan yoktu."

Buhari, Sahih'de Yezid b. Cabir kanalıyla İsmail b. Ubeydillah'tan ve Müslim ise başka bir kanalla Ümmü'd-Derda'dan tahric etmiştir.(--- Buhari, savm (1945) ve Müslim, savm (108/1122).

 

8780- Rabi' der ki: Şafii bu rivayetler hakkında görüşünü söyleyince, ona Yüce Allah'ın: "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin''[Bakara, 185] buyruğu hakkında: "Bu tek bir ayettir. Kur'an alimlerinden hiç kimse de bir ayette olan hükmün tek olduğu konusunda ihtilaf etmez. Tek manada olan sözler de ancak ard arda birlikte iner. Zira ayette kesin bir hüküm vardır" dedim. Bunun üzerine: "Evet" karşılığını verdi.

 

8781- Sonra kendisine şöyle dedim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan ayında yolculukta iken oruç tuttuysa, Ramazan ayı orucunun farz olduğu da inen ayetile bildirilmiş ise, bundan ayetin iftar etmenin sadece hasta ve yolcu için bir ruhsat olduğu anlaşılmaz mı?" dediğimde, yine: "Evet" karşılığını verdi.

 

8782- Yine kendisine: "Bu konuda kafana takılan hiçbir şey kalmasa da bu yöndeki hadisler vardır öyle mi?" dediğimde: "Evet" dedi ve şöyle devam etti: "Ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konudaki son durumu oruçlarını bozmaları değil midir?" (Burada Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta iken orucunu bozarak iftar etmeyi oruç tutmaya tercih etmesini kastetmiştir.) "İnsanlara oruçlarını bozmalarını emrederek: ''Düşmana karşı güçlü kalasınız" buyurduğunu, kendisinin oruçlu kaldığını, sonra kendisinin oruçlu olması halinde yoldaşlarının veya bir kısmının oruçlarını bozmayı kabul etmediklerini, bunun üzerine orucunu bozmayı kabul etmeyenlerin oruçlarını bozmaları için Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orucunu bozduğunu görmez misin? Aynen Hudeybiye'de yaptığı gibi. Zira orada insanlara kurban kesip tıraş olmalarını emretmişti. Onlar bundan geri durduklarında kendisi kurban kesip tıraş olmuştu ve sonra diğerleri de böyle yapmıştı."

 

8783- Sonra (Şafii): "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yolculukta iken oruç tutmak birr'den (istenilen ibadetlerden) değildir'' buyruğu hakkında ne dersin?" diye sorunca: "Cabir bu konuyu açıklamıştır. Bir kişinin oruçtan dolayı bitkin düştüğünü zikretti ve Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumu öğrenince: ''Yolculukta iken oruç tutmak birr'den (istenilen ibadetlerden) değildir'' buyurdu" dedim. Allah böyle bir ruhsat vermişken ve oruç tutmama durumu varken kişinin farz veya nafile oruçta böyle yapması birr'den (istenilen ibadetlerden) değildir. Muhtemelen de kendisine muhalif olunduğunda günahkar olunacak ibadetlerden değildir manasındadır.

 

8784- ŞafiI: "Ancak Ka'b b. Asım böyle dememektedir" deyince: "Ka'b b. Asım hadisin bir kısmını rivayet etmiş ve Cabİr de hadisin tamamını zikretmiştir. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orucu da sana zikrettiğim gibidir. Hamza b. Amr'ın durumu da dilerse oruç tutar, dilerse de tutmaz şeklindedir. Enes'in kavli de bu yöndedir" karşılığını verdim.

 

8785- Sonra Şafii: "Said b. el-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sizin hayırlınız yolculuğa çıktıkları zaman oruç tutmayıp namazı kısaltanlardır'' buyurmuştur" deyince: "Bu da bizim açıkladığımız şekildedir. Yani sizin hayırlınız, ruhsatı kabul eden ve ondan yüz çevirmeyendir. Çünkü ruhsatı kabul etmek zorunludur ve onu terk eden günahkar olur" karşılığını verdim.

 

8786- Şafii: "Hz. Ömer'in yolculukta oruç tutan adama orucunu kaza etmesini emretmesi konusunda ne dersin?" dediğinde: "Bu konuda kendisinden nakledilen bir şey bilmiyorum. Öyle bir şeyolsa da sana bildirdiğim şekilde huccet sabittir. Asılolarak uyulacak şey de Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit olarak gelen rivayettir. İnsanların da bunu huccet sayması ve buna uyması gerekir" dedim.(--- Şafii, el-Ümm (2/102).

 

8787- "Oruç tutanlar!: ''Onlar asi olanlardır'' diye adlandırıldı" denilmesi hakkında Oruç kitabında şöyle demiştir: "Ruhsatı terk edip ondan yüz çevirmelerinden dolayı böyle denilmiş olabilir. Bu da bize göre mekruhtur. Biz bu konuda şöyle deriz: "Kişinin oruç tutup tutmama hakkına sahip olduğunu bilmesi durumunda isterse tutar isterse de tutmaz. Böylesi bir durumda kişinin gücünün yetmesi halinde oruç tutması bizim için uygun olanıdır."

 

8788- Beyhaki der ki: Bize bildirilene göre İbn Mes'ud, Osman b. Ebi'l-As ve Enes b. Malik: "Oruç tutmak daha faziletlidir" demiştir. Ancak: "Ashab, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en yeni fiiline uyardı" şeklinde gelen rivayet İbn Şihab ez-Zühri'nin kendi kavlidir. Ma'mer ve Yunus b. Yezid bunu Zühri kanalıyla rivayet ederek açıklamıştır.(--- Hazimi, el-İ'tibar fi'n-nasih ve'l-mensuh mine'l-asar (s. 359).

 

8789- Ebu Said el-Hudri bu konu hakkında: "Ondan sonra da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte seferde iken oruç tuttuğumuzu gördüm" dedi.

 

8790- ŞafiI der ki: "Eğer mukim iken fecir doğmadan önce oruca niyet eder ve fecir doğduktan sonra yola çıkarsa orucunu bozmayıp o günü oruçlu geçirir. Çünkü güne mukim olarak başlamıştır. ''(--- Şafii, el-Ümm (2/102).

 

8791- Beyhaki der ki: "Zühri, Mekhul ve Yahya el-Ensari de böyle demiştir."

 

8792- el-Müzenı böylesi bir durumda orucu bozmanın caiz olduğu görüşündedir. Amr b. Şurahbil ve Şa'bi yine böyle demektedir.

 

8793- Bize bildirilene göre Ebu Musa el-Eş'ari, Enes b. Malik'e: "Yolculuğa çıktığın zaman oruçlu çıktığın ve geri dönüp (evine) girdiğinde de oruçlu girdiğin haberini aldım doğru mu?" diye sordu. "Evet" dediğimde: "Yolculuğa çıktığında oruçsuz olarak çık, girdiğinde de oruçsuz olarak gir" karşılığını verdi.

 

8794- Ebu Nadra'dan bildirilene göre kendisi Ramazan ayında Fustat'tan (İskenderiye'ye doğru) bir gemiyle yola çıkmış ve bu sırada yemeği getirilmiştir. Başka bir rivayette: "Henüz evler gözden kaybolmadan sofrasını istedi" şeklindedir.

 

8795- Bize bildirilene göre Ramazan ayında, bineği hazırlanmış, yolculuk giysilerini giymiş ve sefere çıkmak üzere olan Enes b. Malik güneş batmak üzereyken yemek isteyip yedikten sonra bineğine binmiştir. Kendisine: "Bu yaptığın sünnet midir?" diye sorulunca da: "Evet" karşılığını vermiştir.

 

8796- Ahmed b. Hanbel: "Kişi evlerin (yerleşim yerinin) dışına çıktığı zaman iftar eder" demiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İftar İçin Hilalin Görüldüğüne Dair Şahitlik Edilmesi