MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
CENAZELER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Ölüye Ağlamak
7767- ŞafiI der ki:
Vefatından sonra ölüye ağıt yakılmasını, ağıt yakanların ağıtlarında sadece ölüyü
zikretmelerini kerih görürüm. Ancak Yüce Allah'ın emrettiği gibi sabır ve
istirca tavsiyesi babında taziyede bulunulabilir. (--- Şafii, el-Ümm (1/279).
7768- Ağlama olmasa da
toplu olarak matem töreni yapılmasını da kerih görürüm. Zira bu hem üzüntülerin
tazelenmesine, yaraların tekrardan açılmasına sebep olacak hem de ölünün
ailesine yük getirecektir.(--- Şafii, el-Ümm (1/279).
7769- Ümmü Seleme der
ki: Ebu Seleme vefat edince: "Gurbet elde bir garib! Ona dillere destan
olacak bir ağıt yakacağım" dedim. Ona ağıt yakıp ağlamak için
hazırlanırken Medine'nin dışından benimle birlikte ağıt yakmak için bir kadın
geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu karşılayıp: "Sen
şeytanı, Allah'ın çıkardığı eve tekrar sokmak mı istiyorsun?'' buyurdu. Bunun
üzerine ağıt yakmayı ve ağlamayı bıraktım.
Müslim, Sahih'de İshak
b. İbrahım kanalıyla İbn Uyeyne'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, cenaiz
(2099).
7770- Abdullah (b.
Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem);
"Ölü arkasından yüzünü gözünü parçalayan) üstünü başını yırtan ve Cahiliye
ddetlerine sarılanlar bizden değildir'' buyurmuştur.
Buhari, Sahih'de Ebu
Nuaym'dan rivayet etmiştir.
Buhari ve Müslim,
Abdullah b. Murra kanalıyla Mesruk'tan tahric etmişlerdir. (--- Buhari, cenaiz
(1267,1294) ile menakib (3519) ve Müslim, iman (279).
7771- Ebu Musa'nın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Musibet
anlarında saçlarını kazıtan, feryat figan eden ve üstünü başını yırtan kadınlar
benden değildir" buyurmuştur.(--- ibnMace, cenaiz (1487) ve Ahmed, Müsned
(4/397).
7772- Atiyye'nin
bildirdiğine göre Ebu Said: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
ölüye ağıt yakan ve bunu dinleyenleri lanetledi" demiştir.(--- Ebu Davud,
cenaiz (3128).
Şafii der ki: "Ölüm
öncesi kadınların feryat figan etmeden, birilerine öfke uyandırmadan, sadece
hayırlı olan sözlerle ağlamalarına ruhsat veriyorum. Kişi öldükten sonra da
bunu keserler.''(--- Şafii, el-Ümm (1/279).
7773- Cabİr b. Atik
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hasta olan Abdullah b.
Sabifi ziyarete gelince onu baygın buldu. Ona seslenip de Abdullah cevap
vermeyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İstirca etti ve:
"Ey Ebu'r-Rabi!
Takdire mağlup olduk" buyurdu. Bunu duyan kadınlar feryad edip ağlamaya
başladılar. Ben onları susturmaya çalışınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Onları bırak! Ancak vacip olunca hiçbir kadın ağlamasın"
buyurdu. Oradakiler Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın
ResUlü! Vacip olması nedir?" diye sorunca: "Ölmesidir'' cevabını
verdi.(--- Ebu Davud, cenaiz (3111) ve Malik, cenaiz (36).
7774- Kitapta ravi
Abdullah b. Atik olarak geçmiştir, ancak doğrusu Cabir b. Atik olmasıdır.
7775- Abdullah b.
Ömer'den gelen sabit hadiste Sa'd b. Ubade'nin hastalığı sırasında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu baygın halde bulunca ağlamış, evdekiler de
ağlayınca: "Yüce Allah)ın kişiyi göz yaşından ve kalbin üzülmesinden
dolayı azab etmeyeceğini duymaz mısınız? Ancak şundan dolayı ya azab eder ya da
rahmet eder'' buyurup diline işaret etmiştir.(--- Buhari, cenaiz (1304) ve
Müslim, cenaiz (2102).
7776- Bu hadis de
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oğlu İbrahım'in vefatı konusunda
Enes b. Malik'ten gelen hadisin benzeridir. Enes, ResUlullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) oğlu İbrahım'in vefatı kıssasını anlatırken şöyle der:
İbrahım'i Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kolları arasında can çekişirken gördüm. Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözleri yaşardı ve: "Göz ağlar)
kalp hüzünlenir. Yine de Allah)ın rızası dışında tek bir söz söylemeyiz. Ey
İbrahim! Vallahi senin için çok üzgünüz!'' buyurdu.(--- Müslim, fadail (2315).
7777- Yine sabit bir
hadisle Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Cafer'in, Zeyd'in ve İbn Revaha'nın ölümünü ölüm haberleri henüz
gelmeden önce gözyaşları içinde Müslümanlara bildirmiştir.(--- Buhari, cenaiz
(1246) ile meğazi (4262).
7778- Yine sabit bir
hadisle Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) annesinin mezarını ziyaret edince ağlamış ve yanındakileri de
ağlatmıştır.(--- Müslimı cenaiz (2222).
7779- Sünen Harmele'de
geçtiği üzere Şam'nin naklettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Ömer b.
el-Hattab kadının birinin, ölüsüne ağladığını işitince ona engelolmak istedi.
Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ebu Hafi! Bırak ağlasın!
Zira musibetleri yeni) gözleri yaşlı ve kalpleri de acı doludur" buyurdu.
7781-7780- Sünen
Harmele'de geçtiği üzere Şafii'nin naklettiğine göre Ebu Hureyre şöyle
demiştir: Ömer b. el-Hattab kadının birinin, ölüsüne ağladığını işitince ona
engelolmak istedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu
Hafi! Bırak ağlasın! Zira musibetleri yeni, gözleri yaşlı ve yaralan da
tazedir" buyurdu.
7782- Diğer rivayetlerle
birlikte bu rivayetler de bize ölüm öncesi ve sonrasında feryat figan etmeden,
ağıt yakmadan, yas tutmadan ağlamanın caiz olduğunu göstermektedir.
7783- İbn Atik'in hadisi
de kadınların ölüm sonrası ağlamak için toplanmalarının kerih görüldüğü
şeklinde anlaşılabilir. Doğrusunu da Allah bilir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Ölünün Arkasından
Ağlamanın Azabına Sebep Olacağı Konusunda Söylenenler