MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

HUSUF NAMAZI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Husuf Namazı Nasıl kılınır?

 

7039- Abdullah b. Abbas der ki: Güneş tutulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaki müslümanlara namaz kıldırdı. Kıyamda Bakara suresi'ni okuyacak kadar uzun durdu. Sonra uzunca bir rüku yaptı. Rükudan kalkınca bir öncekinden kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra secdeye gitti. Secdeden kalktıktan sonra bir önceki kıyamdan kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Rükudan kalkınca bir öncekinden kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra secdeye gitti. Sonra da namazı bitirdi.

Namazı bitirdiğinde Güneş açılmıştı. Namaz sonrası: "Güneş ve Ay, Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Hiç kimsenin ne ölümüne, ne de doğumuna tutulmazlar. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman Yüce Allah'ı zikredin" buyurdu. Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Namazdayken bir şeyi alır gibi yaptığını, ayrıca biraz geriye çekildiğini gördük" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Namazdayken cenneti gördüm ve salkımlarından birine dokundum. Şayet o salkımı alsaydım dünya döndükçe ondan yerdiniz. Cehennemi de gördüm ki bugünkü gibi korkuncunu asla görmüş değildim. Cehennem ahalisinin çoğunun kadınlardan olduğunu da gördüm. "

Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Neden?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nankörlüklerinden" buyurdu. Ashab: "Allah'a karşı nankörlükleri mi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hayır! Ama kendilerine yapılan iyilik ve ihsanlara karşı nankörlükleridir. Kadınlardan birine bir ömür iyilikte bulunsan, sonra da senin bir kusurunu görse: ''Senden hiç hayır görmedim'' demeye başlar. ''(--- Buhir!, salat (1052) ve Müslim, salat (2074).

 

7040- Başka bir kanalla bir öncekinin aynısı rivayet edilmiştir. Ancak burada şöyle denilmiştir: "Sonra secdeye gitti. Namazı bitirdiğinde Güneş de açılmıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Böylesine korkunç bir manzarayı daha önce görmüş değildim" buyurdu.

Buhari, Sahih'de Ka'nebi kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Muhammed b. Rafi' kanalıyla İshak b. İsa'dan, o da Malik'ten rivayet etmiştir.

 

7041- Kesir b. Abbas b. Abdilmuttalib bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Güneş tutulmasında iki rekatlı bir namaz kıldı. Her bir rekatta da iki rüku yaptı."

 

7042- Bu şekilde mürselolarak rivayet edilmiştir. Kesir b. Abbas ise bunu kardeşi Abdullah b. Abbas kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mevsul olarak rivayet etmiştir.

 

7043- Kesir b. Abbas'ın Abdullah b. Abbas'tan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulmasında Urve'nin Aişe'den naklettiği şekilde her rekatta iki rüku yaparak namaz kılmıştır.

Buhari, Sahih'de Ahmed b. Salih'ten rivayet etmiştir.(--- Buhari, salat (1046) ve Müslim, salat (2060).

 

7044- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutulunca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) münadisine "Cemaatle namaza!" şeklinde çağrı yaptırdı. Müslümanlar toplanınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öne geçti. Tekbir getirip kıraate başladı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) açıktan uzunca bir kıraat yaptı. Sonra rükuya gitti. Uzunca bir rüku yaptıktan sonra da: ''Semiallahu limen hamideh" diyerek başını kaldırdı. Ancak secdeye gitmeyip bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir kıraat yaptı. Sonra tekbir getirip rükuya gitti. Rükuda bir öncekinden kısa, ama yine uzunca durdu. ''Semiallahu limen hamidehu. Rabbend lekel-hamd" diyerek başını kaldırdıktan sonra tekbir getirip secdeye gitti. İkinci rekata kalktığında da birinci rekatta yaptıklarının aynısını yaptı.

Bu şekilde iki rekatı dört rüku ve dört secdeyle tamamladı. Namazı bitirmeden de Güneş açıldı. Namaz sonrası Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Güneş ve Ay kimsenin ne ölümüne) ne de doğumuna tutulmazlar. Tutulduklarını gördüğünüz zaman namaza sığının'' buyurdu.

 

7045- Zühri der ki: "Kesir b. Abbas da aynısını İbn Abbas'tan bildirirdi."

 

7046- Zühri der ki: Urve'ye: "Vallahi kardeşin Abdullah b. ez-Zübeyr Şam'a gitmeye niyetlendiğinde Medine'deyken gerçekleşen Güneş tutulmasında böyle yapmamış, bu namazı sabah namazı gibi kıldırmıştır" dediğimde: "Doğrudur, ama sünnete aykırı davranmıştır" karşılığını verdi.

Müslim, Sahih'de Muhammed b. Mihran kanalıyla Velld b. Müslim'den muhtasar bir şekilde rivayet etmiştir.(--- Müslim, salat (2058).

 

7047- Buhari de bunu Zühri kanalıyla tam metniyle rivayet ederken: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutulunca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz için Mescid'e Çıktı. Müslümanlar arkasında saf tuttu" demiş ve kıraati açıktan yaptığını zikretmemiştir.

Buhari bu hadisi "Kıraati Açıktan Yapmak" başlığı altında Muhammed b. Mihran kanalıyla Velld'den, Kesir'in hadisinden daha kısa bir şekilde rivayet etmiştir''(--- Buhari, salatu'l-küsuf (1046, 1047, 1058, 1065- 1066) ile bedu'l-halk (3203).

 

7048-7049- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutulması olduğunda Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza durdu. Namazda çok uzun bir kıyam yaptı. Ardından rükuya gitti ve çok uzun bir rüku yaptı. Rükudan kalktığında bir daha kıyama durdu. Bir öncekinden kısa, ama yine çok uzun durdu. Ardından rükuya gitti. Bir öncekinden kısa, ama yine de çok uzun durdu. Rükudan kalktıktan sonra secdeye gitti. Secdeleri yaptıktan sonra ikinci rekata kalktı. İkinci rekatta da ilk rekattaki gibi yaptı. Bu şekilde namazını bitirdiğinde güneş de açılmıştı.

Namaz sonrası bir hutbe verdi. Hutbesinde Yüce Allah'a hamdu senada bulunduktan sonra şöyle buyurdu: "Güneş ve Ay) Yüce Allah)ın ayetlerindendir. Kimsenin ne ölümüne) ne de doğumuna tutulmazlar. Bunların tutulduğunu gördüğünüz zaman Yüce Allah)a dualar edin) tekbirler getirin ve sadaka verin. Ey Muhammed ümmeti! Erkek veya kadının zina etmesi durumunda hiç kimse Yüce Allah)tan daha kıskanç olamaz! Ey Muhammed ümmeti! Benim bildiğimi bilseydiniz az güler) çok ağlardınız.''

 

7050- Lafız Müzeni'nin lafzıdır. Rabi'nin hadisi ise daha kısadır.

Buhari, Sahih'de Ka'nebi kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Kuteybe kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Buhari, salatu'l-küsuf(1044, 1065) ve Müslim, salat (2055).

 

7051-7052- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Aişe bildiriyor: Yahudi bir kadın benden bir şeyler istemek için geldi ve: "Allah seni kabir azabından korusun" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğinde ona: "Ey Allah'ın Resulü! Kabirde azap görecek miyiz?" diye sordum. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "BundanAllah'a sığınırım" diyerek bunu doğruladı.

Bir sabah Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yere gitmek için merkebine binip yola düştü. Ancak Güneş tutulunca kuşluk vakti geri döndü. Odaların

önünden geçip namaza durdu. İnsanlar da arkasında saf tuttu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uzunca bir kıyam yaptıktan sonra rükuya gitti ve rükuda uzunca durdu. Sonra başını kaldırdı ve bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir kıyam daha yaptı. Ardından bir daha rükuya gitti. Rükuda bir öncekinden daha kısa, ancak yine de uzunca durduktan sonra başını kaldırıp secdeye gitti.

Sonra ikinci rekata kalktı. İkinci rekatta kıyamı bir önceki kıyamdan daha kısa tuttu. Sonra rükuya gitti. Bu rükuyu bir önceki rükudan daha kısa tuttu.

Sonra başını kaldırıp bir daha kıyama durdu. Bu kıyamı da bir önceki kıyamdan daha kısa sürdü. Sonra bir daha rükuya gitti. Rükuda bir önceki rükudan daha kısa bir süre kaldı. Rükudan kalktıktan sonra secdeye gitti. Secdeleri de yaptıktan sonra namazı bitirdi. Namaz sonrası bir şeyler dedikten sonra kabir azabından Yüce Allah'a sığınmamıZ! söyledi.

Buhari, Sahih'de Ka'nebi kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Buhari, salatu'l-küsuf (1049, 1055, 1056) ve Müslim, salat (2063).

 

7053- Hz. Aişe der ki: "Yahudilerden bir kadın yanıma geldi ve: ''Allah seni kabir azabından korusun'' dedi ... "

Sonrasında ravi hadisi Malik'in hadisine benzer bir şekilde zikreder.

Ancak şu eklemeyi yapar: " ... Rükudan sonra secdeye gitti. Uzunca bir secdeden sonra başını kaldırdı. Sonra bir daha secdeye gitti. İlk secdeden daha kısa, ama yine uzunca bir secde yaptı. Sonra ikinci rekata kalktı. İkinci rekatta da ilk rekatta yaptığının aynısını yaptı. Bu şekilde iki rekatı dört rüku ve dört secde ile kıldırmış oldu. Daha sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabir azabından Allah'a sığındığını işittim. "Ey Allah'ın Resulü! Kabirde azap görecek miyiz?" diye sorduğumda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kabirlerinizde Mesih'in -veya Deccal'in- fitnesi gibi bir fitneye maruz kalacaksınızn buyurdu.

Müslim, Sahih'de İbn Ebi Ömer kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.(--- Müslim, salat (2063).

 

7054- Her iki ravi de Ebu Seleme kanalıyla Hz. Aişe'den naklen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazda secdelerinin uzunluğu konusunda ittifak etmişlerdir.

 

7055- Abdullah b. Amr anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutulunca cemaatle namaz için çağrı yapıldı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki rekatlık bir namaz kıldırdı. ilk rekatı iki rüku ile kıldırdı. ikinci rekatı da yine iki rüku ile kıldırdı. Namaz bittiğinde de Güneş açıldı. Bu konuda Aişe: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazda olduğu gibi bu kadar uzun bir secde etmiş değildir" demiştir.(--- Buhari, salatu'l-küsuf (1051) ve Müslim, salat (2078).

 

7056- Başka bir kanalla bir öncekinin aynısı zikredilmiştir. Ancak burada: ''Namaz sonrası Güneş açılıncaya kadar oturdu" denilmiştir. Yine Aişe'nin bu konuda: "Vallahi bu namazda olduğu gibi bu kadar uzun bir rüku ve secde etmiş değilim" dediği zikredilmiştir.(--- Buhari, salatu'l-küsuf (1051) ve Müslim, salat (2078).

 

7057- Ya'la b. Ata'nın babası kanalıyla Abdullah b. Amr'dan, yine Ata b. es-Saib'in babası kanalıyla Abdullah b. Amr'dan, Abdullah'ın da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen yaptığı rivayetlerde secdelerin uzun tutulduğu zikredilmiştir.

 

7058- Ebu Musa el-Eş'ari de Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen Urve ve Amre'nin Aişe'den naklen yaptıkları rivayetlerin aynısını bildirmiştir. Bu rivayette: "Güneş tutulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldırdı" denilmiş ve kılınan iki rekatın her birinde iki rükunun yapıldığı zikredilmiştir.

 

7059-7060- Şafii el-Kadim'de şöyle der: "Nafi'nin İbn Ömer'den bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutulması olmuş, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müslümanlara iki rekat namaz kıldırmıştır. Bu iki rekattan her birinde de iki rüku yapmıştır."

 

7061- Ebu Abdillah der ki: "Bunu da Yahya b. Muhammed b. Said, İsmail b. Ebi Kesir kanalıyla İbrahım b. Muhammed b. Abbas eş-Şafii'den, o da Yahya b. Süleym'den rivayet etmiştir."

 

7062- Şafii'nin de naklettiği bu rivayette Yahya b. Süleym tek kalmıştır.

7063- Beyhaki der ki: "Aynısını Yakub b. Humeyd de Yahya b. Süleym'den rivayet etmiştir."

 

7064- Beyhaki der ki: Abdullah b. Ömer'İn bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve Ay hiç kimsenin ne ölümüne ne de doğumuna tutulmazlar. Sadece Yüce Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman namaz kılın. '' (--- Buhari, salatu'l-küsuf (1042) ve Müslim, salat (2086).

 

7065- Bu da İbn Ömer'in bu hadisinin bu konu hakkında olduğunu göstermektedir.

 

7066- Şafii el-Kadim'de "Hişam ed-Destuvai - Ebu'z-Zübeyr - Cabir b. Abdillah" kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısını rivayet etmiştir.

 

7067- Cabir anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında aşırı sıcak bir günde Güneş tutulması oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına namaz kıldırdı. Namazda kıyamı o kadar uzun tuttu ki cemaatten bazıları yere düşmeye başladı. Sonra uzunca bir rüku yaptı. Rükudan kalktığında ayakta uzunca durdu. Sonra bir daha uzunca bir rüku yaptı. Rükudan kalktığında ayakta uzunca durdu. Sonra iki secde etti. Sonra ikinci rekata kalktı. Onda da ilk rekatta yaptığını yaptı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde iki rekatı dört rüku ve dört secde ile kıldırdı.

 

Namazdan sonra da şöyle buyurdu: "Sizlere vaad edilen ne varsa hepsi (namazı kılarken) bana arz edildi. Cennet bana öyle arz edildi ki elimi uzatsam meyvelerinden toplayabilirdim, ancak toplamama izin verilmedi. Bana cehennem de gösterildi. Cehennemde İsrail oğullarından azaba maruz kalan bir kadın gördüm. Bu kadın kedisini bağlayarak işkence ederdi. Yiyecek ve içecek vermez, yerdeki böcekleri bile yemesine müsaade etmezdi. Ebu Sumame Amr b. Malik'in de bağırsaklarını yerde sürüdüğünü gördüm. Bazıları: ''Güneş ve Ay ileri gelenlerden birinin ölümü üzerine tutulurlar'' diyor. Oysa Güneş ve Ay, Yüce Allah'ın sizlere gösterdiği iki ayettir. Bunlardan biri tutulduğu zaman eski haline dönene kadar namaz kılın.''

Müslim, Sahih'de Yakub ed-Devraki kanalıyla İsmail b. Uleyye'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, salat (2065).

 

7068- Bunu da es-Sünenü'l-Kübra'da ali bir isnadla Ebu Davud et-Tayalisı kanalıyla Hişam'dan rivayet etmiştik.(--- Bakın: Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (3/324) ve Tayalisi, Müsned (ı 754).

 

7069- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) husuf namazını iki rekat olarak ve her bir rekatta iki rüku ve iki secde yaptığı İbn Abbas, Aişe, Abdullah b. Amr b. el-As ve Cabir b. Abdillah el-Ensari'den rivayet edilmiştir.

 

7070- Aynısı Yahya b. Süleym kanalıyla İbn Ömer'den, ayrıca İbrahım b.

Muhammed kanalıyla Ebu Musa'dan rivayet edilmiştir.

 

7071- Hasan el-Urani'nin bildirdiğine göre Huzeyfe, Medain'de Güneş tutulmasında İbn Abbas'ın naklettiği gibi namaz kıldırmıştır.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (3/325).

 

7072- Abdullah b. Ebi Bekr, Amr veya Safvan b. Abdillah b. Safvan'dan bildiriyor: "Güneş tutulmasında İbn Abbas'ın Zemzem kuyusunun üzerinde iki rekatlık bir namaz kıldığını gördüm. Her rekarta da iki rüku yaptı."

7073- Şafii bir öncekinin aynısını aynı isnadla ravi konusunda tereddüt etmeden Safvan b. Abdillah b. Safvan'dan rivayet etmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (1/246),

 

7074- Ebu Abdillah'ın rivayetinde Şafii der ki: "Bize bildirildiğine göre Osman b. Affan da Güneş tutulmasında iki rekatlık bir namaz kılmış, her rekatta da iki rüku yapmıştır."

 

7075- es-Sünenü'l-kübra eserinde de Ebu Şureyh el-Huzal'den naklen bildirdiğimize göre Osman b. Affan Güneş tutulmasında bu namazı Medine'de Abdullah b. Mes'ud da oradayken kıldırmıştır.(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (3/324).

 

7076- Ebu Kılabe, Nu'man b. Beşır'den bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutulması oldu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) endişe içinde giysisini yerde sürüyerek odasından çıktı. Güneş açılana kadar da namaz kıldı. Güneş açılınca da şöyle buyurdu: "Bazıları Güneş veya Ay'ın yeryüzünde büyük bir insanın ölümü üzerine tutulduğunu söylüyorlar. Oysa dedikleri gibi değildir. Güneş ile Ay, birinin ölümü veya doğumu üzerine tutulmazlar. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman namaz kılın.''(--- Ebu Davud, salat (1193), Nesai, salat (1485, 1487), İbn Mace, salat (1262), Ahmed, Müsned (4/271,277) ve Hakim, Müstedrek (1/332).

 

 

7077- Bu hadisi Ebu Kılabe, Nu'man'dan işitmiş değildir. Eyyub esSahtiyanı bunu Ebu Kılabe'den, o da bir adam kanalıyla Nu'man'dan rivayet etmiştir. Bu rivayette de: "İki rekat kılıp selam veriyordu. Güneş açılana kadar da bu şekilde namaz kılıp durdu" denilmiştir.

 

7078- Bu hadis "Eyyub - Ebu Kilabe - Kabısa el-HilMi'" kanalıyla da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmiştir.

 

7079- "Eyyub - Ebu Kılabe - Hilal b. Amir - Kabısa" kanalıyla da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmiştir. Bu rivayette de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunların tutulduğunu gördüğünüz zaman en son kıldığınız farz namazı gibi namaz kılın" buyurduğu zikredilmiştir.(--- TalıM, Şerh meani'l-asar (1/195).

 

7080- Hasan ise bunu Ebu Bekre'den rivayet ederken: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize iki rekat kıldırdı" demiştir. Başka bir rivayette: "Şu an kıldığımız namaz gibi bir namaz kıldı" denilmiştir. Başka bir rivayette de: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Güneş ve Ay tutulmalarında şu an kıldığınız namaz gibi bir namaz kıldırdı" denilmiştir.(--- Bakın: Nesai, salat (1492) ve Hakim, Müstedrek (1/334-335).

 

7081- Ebu Bekre bildiriyor: "Güneş ve Ay tutulmalarında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu an kıldığınız namaz gibi bir namaz kıldırdı.''(--- Nesai, salat (1492) ve Hakim, Müstedrek (1/334-335).

 

7082- Abdurrahman b. Semure, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Güneş tutulması namazını anlatırken şöyle der: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına vardığımda ellerini kaldırmış Yüce Allah'ı tesbih ediyor, O'na hamd ediyor, tehlil ediyor, tekbir getirip dua ediyordu. Güneş açılana kadar bunlara devam etti. Güneş açıldıktan sonra kıldığı namazda iki rüku yaptı ve iki sure okudu.''(--- Müslim, salat (2083).

 

7083- "Güneş açıldıktan sonra kıldığı namazda iki rüku yaptı" sözünden kasıt muhtemelen her rekatta iki rüku yaptığıdır.

 

7084- Hadiste bu anlamı reddedecek herhangi bir şey yoktur. Hadisi bu şekilde anlamak da diğer sabit hadislere mutabık kalmak için evladır.

 

7085- Sa'lebe b. Abbad el-Abdı der ki: Bir defasında Semure b. Cundub bizlere bir hutbe verdi. Bu hutbesinde Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hadisi rivayet ederken şöyle dedi:

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Ensar'dan bir çocukla bir hedefe ok atışı yapıyorduk. Güneş yükselmişken birden mür ağacı gibi karardı. Birimiz diğerine: "Haydi gidelim! Vallahi Güneş'in bu hali ashabına yönelik Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeni bir şey (açıklama) getirecektir" dedi ve hemen Mescid'e gittik. Yetiştiğimizde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir kalabalık vardı ve namaz kıldırmaya çıkmıştı.

Bize kıldırdığı namazda kıyamda o kadar uzun durdu ki o güne kadar hiçbir namazda kıyamı bu kadar uzun yapmamıştı. Kıraatini de işitmiyorduk. Daha sonra rükuya gitti. Rükuda o kadar uzun durdu ki o güne kadar hiçbir namazda rükuyu bu kadar uzun tutmamıştı. Rükudayken de sesini işitmiyorduk. Rükudan kalktıktan sonra secdeye gitti. İkinci rekata kalktığında da aynısını yaptı. Güneş'in eski haline dönmesi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirmesine denk geldi.

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirdikten sonra konuşma yapmak üzere kalkıp -veya minbere çıkıp- Yüce Allah'a hamdu senada bulundu ve şöyle buyurdu: "Esas konuya gelirsek; bazıları Güneş ve Ay tutulmasının, yıldızların kaymasının yeryüzünde seçkin olan kişilerin ölmesi üzerine gerçekleştiğini söylüyorlar. Oysa yalan söylüyorlar. Zira dedikleri gibi değildir. Bunlar Yüce Allah'ın dyetlerindendir. Yüce Allah bunlarla kullarından kimlerin kendisine yönelip tövbe edeceğine bakar. Bilin ki namaz kıldığım yerde kıyamete dek başınıza gelecek olan her şeyi gördüm. Her biri Allah ve Resulü adına yalan söyleyen otuz tane yalancı Deccal çıkmadan kıyamet kopmaz.

Bunlardan sonuncusu kör olan Decedl'dir.''

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve SellemL Deccal'i kendisiyle Aişe'nin odası arasında bulunan bir adama benzeterek şöyle devam etti: "Bu Deccal'in sağ gözü Ebu Yahya'nın gözü gibi siliktir. Ona inanan ve doğrulayan kişiye daha önce yaptığı salih amellerin bir faydası olmayacaktır. Onu yalanlayan kişiye de daha önce yaptığı kötü amellerin bir zararı dokunmayacaktır.''(--- Ebu Davud, salat (1184), Nesai, salat (3/140-141), Hakim, Müstedrek (1/329-331), Beyhaki, es-ünenü'l-kübra (3/339), Ahmed, Müsned (5/16) ve İbn Huzeyme (1397).

 

 

7086- Beyhaki der ki: Bu hadislerin tümü de oğlu İbrahım (aleyhisselam) vefat ettiği günde gerçekleşen Güneş tutulmasında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıldırdığı namaza dayanmaktadır.

 

7087- Her bir rivayette de buna işaret eden ifadeler kullanılmıştır. İsimlerini zikrettiğimiz kişiler de sabit olan rivayetlerinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazda her rekatta iki rüku yaptığını söylemişlerdir. Sabit olan rivayet de şahid olan bir rivayettir ve diğer rivayetlerden evladır.

 

7088- ŞafiI de bu yöndeki rivayetlere yeteri düzeyde cevaplar vermiştir.

 

7089- ŞafiI der ki: Bu konuda biri bize muhalefet etti ve: "Güneş ve Ay tutulmalarında insanlar her rekatı iki rükuyla değil, her zaman kıldıkları namazdan iki rekatlık bir namaz kılarlar" dedi.

 

7090- Bu adama bu yöndeki hadislerimizden birini zikrettiğimde: "Bu sabit bir hadistir. Ancak bu konuda biz başka bir hadise itibar ettik" dedi.

 

7091- Sonrasında adam Ebu Bekre'den naklen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulmasında bizim her zaman kıldığımız namaza benzer bir namaz kıldırdığını söyledi.

 

7092- Yine Semure b. Cundub'dan naklen aynı manada bir hadis zikretti.

 

7093- Adama: "Bir konuda birbirine muhalif olan iki hadis gelmişse ve birdiğerine göre daha uzunsa, daha kısa olanın sahihliği isbat edilmedikte, sonra daha uzun olan hadise itibar edileceğini söylemiyor muydunuzT dediğimde, adam: "Evet, öyle" karşılığını verdi.

Adama: "Bizim hadis, eklemesiyle birlikte gördüğün gibi diğerinden daha uzun" dediğimde, arkadaşları adama: "O zaman senin de onun hadisine itibar etmen lazım" dediler.

Adam: "Nu'man b. Beşır, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namaL kıldırırken her rekatta iki rüku yaptığını zikretmemiştir" deyince, adama:

"Nu'man'ın söylediğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki rekat namaz kılmıştır. Ancak Güneş'in açılmadığını görünce Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp iki rekat daha kılmıştır. Yine Güneş'in açılmadığını görünce kalkıp iki rekat daha kılmıştır. Yine Güneş'in açılmadığını görünce kalkıp iki rekat daha kılmıştır. Şimdi Nu'man'ın bu hadisine de itibar edelim mi?" diye sorduğumda: "Hayır!" karşılığını verdi.

Bunun üzerine adama şöyle dedim: "O zaman sen hem bizim hadise, hem de Nu'man b. Beşır'in hadisine muhalefet ediyorsun. Nu'man'ın hadisine itibar etmeme sebebin Ebu Bekre ve Semure'nin hadislerine itibar etme sebeplerinden daha güçlü değiL. Sen de biliyorsun ki bizim hadisin isnadı diğerlerinin hadislerinin isnadından daha sabittir."

Şafii'nin el-Kadim'deki cevabı böyledir.

 

7094- Şafii el-Kadim'de Ebu Bekre ve başkalarının hadisleri konusunda şöyle der: Bunlar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki rekatlık namaz kıldığını söyler, ancak bu namazın nasılolduğunu söylemezler.

 

7095- Bazen kaç rekat kıldığını söyler, ancak bu rekatları kaç rüku ile kıldığını zikretmezler. Şayet: "Sadece diğer namazlar gibi iki rekat kıldırmış, daha fazla kıldırmamıştır" deseler yine bu rivayetleri huccet olmaz. Zira namazı eklemeyle daha uzun bir şekilde rivayet edenlerin hadisi sabittir ve şahittir. Oysa bunların hadisleri şahit değildir.

 

7096- Şafii der ki: Adam yine: "Belki de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazda rükuyu uzun tutunca cemaatten olanlar başlarını kaldırmışlar, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını kaldırmadığını görünce tekrar indirmişlerdir. Bu hadisi duyanlar da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir rekatta iki rüku yaptığını zannetmişlerdir" dedi.

 

7097- Şafii der ki: Oysa İbn Abbas: "O gün namazda Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hemen yanında durdum" demiş ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıyamda ne kadar durduğunu belirtmek için "Bakara suresi'ni okuyacak kadar" demiştir. Ardından rükuda ne kadar durduğunu, rükudan kalktığında bir önceki kıyamdan daha kısa olacak kadar durduğunu, bir daha rükuya gittiğinde bir öncekinden daha kısa durduğunu belirtmiştir. Aişe de aynı şekilde bu süreleri belirtmiştir. Acaba ikisi bu süreleri belirtirken vehme mi dayanmışlardır?

 

7098- Beyhaki der ki: "Aişe'nin hadisinde rükuda kalmasına yönelik bir ziyade vardır."

 

7099- Şafii der ki: Hiçbir Müslüman böylesi bir konuda emin olmadıktan sonra zanna dayanarak rivayette bulunamaz. Tereddütleri varsa da susmaları onu aktarmalarından daha doğrudur. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen bir sünnette ravilerin zanlarına dayanarak bunu rivayet ettikleri ve zanna dayanan bu rivayetlerle bugüne kadar amel edildiği nasıl düşünülebilir?

 

7100- rükunun uzun sürdüğünü gören ve Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce başlarını kaldıran cemaatin, başlarını bir defa kaldırması kabul edilirken neden daha fazla kaldırmış olması düşünü!müyor?

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bu Namazın Her Rekatında Üç Rüku Yapıldığını Rivayet Edenler