MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
CEMAATLE NAMAZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yolculukta namazları
Cemederek Kılmak
6191- Salim, babasından
(İbn Ömer'den) bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Müzdelife'de
akşam ile yatsı namazlarını cemederek kıldırdı.lı
Müslim, Sahih'de Yahya
b. Yahya kanalıyla Malik'ten ve Buhari ise başka bir kanalla İbn Şihab'dan
rivayet etmiştir.(--- Müslim, salat (1592) ve Buhari, salat (1106),
6192- Cabir der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arefe günü güneş tepe noktasını
aştıktan sonra kalkıp bir konuşma yaptı. Sonra öğle ile ikindi namazını
cemederek kıldırdı."
Müslim, Sahih'de Hatim
b. İsmail kanalıyla tahric etmiştir.
6193- Şafii el-Kadim'de
der ki: "Fakihlerden biri yolculukta namazların cemedilerek kılınmasını
Müzdelife ve Arafafta cemedilmesi gibi görmüştür. Ben de aynı şekilde
görmekteyim."
6194- İbn Şihab der ki:
Salim b. Abdillah'a yolculukta namazları cemederek kılmayı sorduğumda:
"Bir sakıncası olmaz! Arafafta insanların namazı nasıl (cemederek)
kıldığını görmüyor musun?" karşılığını verdi.
6195- İbn Şihab der ki:
Salim b. Abdillah'a: "Yolculukta öğle ile ikindi namazını cemederek
kılabilir miyiz?" diye sorduğumda: "Bir sakıncası olmaz! Arafarta
insanların namazı nasıl (cemederek) kıldığını görmüyor musun?" karşılığını
verdi.
6196- Muaz b. Cebel
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte TEbuk
savaşına çıktığımızda Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ile
ikindi namazları ve akşam ile yatsı namazlarını cemederek kılardı. Bir gün
konaklamışken öğle namazını geciktirdi, ikindi vaktinde çıkıp ikisini bir
kıldırdı ve çadırına girdi. Sonra çıkıp akşam ile yatsı namazlarını cemederek
kıldırdı."
Müslim, Sahih'de Malik
ve başkası kanalıyla Ebu'z-Zübeyr'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, salat (
1602).
6197- Muaz b. Cebel
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) TEbuk savaşına
çıktığında konakladığı yerden ayrılacağı zaman güneş tepe noktasını aşmışsa
öğle ile ikindi namazını cemederek kılar, sonra yola çıkardı. Yola çıkacağı
zaman güneş tepe noktasını aşmamışsa öğle namazını ikindi vaktine kadar tehir
eder ve daha sonra ikisini cemederek kılardı. Aynı şekilde mola yerinden
ayrılacağı zaman güneş batmışsa akşam ile yatsı namazını cemederek kılar, öyle
yola çıkardı. Mola yerinden ayrılacağı zaman güneş batmamışsa akşam namazını
yatsıya kadar tehir eder, sonra mola verip ikisini bir kılardı.''(--- Ebu
Davud, salat (1208).
6198- Kuteybe bunu, Said
kanalıyla Leys'ten, o Yezid b. Ebi Habıb'den, o da Ebu't-Tufeyl kanalıyla Muaz
b. Cebel'den mana olarak aynısı rivayet edilmiştir.
6199- Enes b. Malik der
ki: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konakladığı yerden güneş tepe
noktasını aşmadan ayrılacağı zaman öğle namazını ikindinin ilk vaktine kadar
tehir eder ve mola verip ikisini cemederek kılardı.''
6200- Şafii el-Kadim'de
ise bunu şöyle nakleder: Hocalarımızdan biri bize Leys b. Sa'd'dan bu isnadla
haber verdi: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuğa çıktığında
öğle ile ikindi namazını cemederek kılmak istediği zaman öğle namazını ikindi
vaktine kadar tehir eder, sonra ikisini birlikte kılardı.''
6201- Buhari ve Müslim,
Sahıh'lerinde Mufaddal b. Fadale kanalıyla Ukayl'dan rivayet etmişlerdir.
Müslim ise Amr b. Muhammed en-Nakid kanalıyla Şebabe b. Sevvar'dan, o da
Leys'ten: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta öğle ile
ikindi namazını cemederek kılmak istediği zaman öğle namazını ikindi vaktine kadar
tehir eder, sonra ikisini cemederek kılardı" şeklinde tahric etmiştir.(---
Buhari, salat (1111) ve Müslim, salat (1596).
6202- Enes b. Malik der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ile ikindi namazını
cemederek kılmak istediği zaman öğle namazını ikindinin ilk vaktine kadar tehir
ederdi."(--- Müslim, salat (1598).
6203- Başka bir kanalla
bu hadis Enes'ten: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yolculuktayken güneş tepe noktasını aşmışsa öğle ile ikindiyi cemederek kılar,
sonra oradan ayrılırdı" şeklinde rivayet edilmiştir.
6204- Enes b. Malik der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aceleyle yola çıkmak zorunda
kaldığı zamanlarda öğle namazını ikindi vaktine kadar tehir eder, ikindi
vaktinde ikisini cemederek kılardı. Aynı şekilde akşam namazını da güneşin
kızıllığı tamamen kaybolana kadar tehir eder, yatsı vaktinde ikisini bir
kılardı."
6205- Müslim bunu
Ebu't-rahir ve başkası kanalıyla İbn Vehb'den rivayet etmiştir.(--- Müslim,
salat (1598).
6206- Bu üç rivayet bir
araya getirildiğinde hadisin tam metni ortaya çıkmaktadır. Bu üç rivayet de
Hüseyn b. Abdillah kanalıyla aynı manada gelen rivayeti desteklemektedir.
6207- Kureyb bildiriyor:
İbn Abbas bize: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta
nasıl namaz kıldığını size anlatayım mı?" dedi ve şöyle anlattı:
"Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklamışken güneş tepe noktasını aşarsa yola
çıkmadan önce öğle ile ikindi namazını öğle vaktinde cemederek kılardı. Ancak
güneş henüz tepe noktasını aşmamışsa ikindi vakti girene kadar öğleyi tehir
eder, ikindi vaktinde ikisini bir kılardı."
Kureyb der ki:
"Sanırım akşam ve yatsı namazları için de aynı şeyı söyledi."(---
Abdurrezzak, Musannef (4405).
6208- Kureyb bildiriyor:
İbn Abbas bize: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta
nasıl namaz kıldığını size anlatayım mı?" dedi ve şöyle anlattı:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklamışken güneş tepe noktasını aşarsa öğle
ile ikindi namazını ikindi vaktinde cemederek kılardı. Ancak güneş henüz tepe
noktasını aşmadan yola çıkarsa öğle namazını ikindi vakti girene kadar tehir
ederdi."
6209- Şafi'! der ki:
"Bu da bu konuda ilk rivayet edilene mutabıktır. Arefe gününde şartlar ikindi
namazını erkene almayı ve duasını ikindi namazıyla kesmemeyi gerektirmişti.
Müzdelife'de ise Müslümanlar sıkıntıya girmesin diye akşam için mola vermek
yerine yola devam edip akşam namazını yatsı vaktine kadar tehir etmiştir."
6210- Beyhaki der ki: Bu
hadisi Hişam b. Urve gibi seçkin kişiler Hüseyn b. Abdillah'tan rivayet
etmişlerdir. Yine Abdurrezzak, İbn Cüreyc'ten, o da Hüseyn b. Abdillah'tan, o
da İkrime ile Kureyb'den, onlar da İbn Abbas'tan rivayet etmişlerdir. Eyyub de
bunu Ebu Kılabe kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet ederken: "Sanırım İbn
Abbas bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırmıştı" demiş
ve Hüseyn b. Abdillah'ın rivayetinin mana olarak aynısını zikretmiştir.
6211- Salim, babasından
bildiriyor: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yolculuk
sırasında acele etmek zorunda olduğu zaman akşam ile yatsı namazını cemederek
kılardı."
Buhari ve Müslim,
Sahıh'lerinde Süfyan b. Uyeyne kanalıyla rivayet etmişlerdir.
6212- ibn Ömer der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (yolculuk sırasında) acele
etmek zorunda olduğu zaman akşam ile yatsı namazını cemederek kılardı."
Müslim, Yahya b. Yahya
kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.
6213- Nafi' bildiriyor:
ibn Ömer yolculukta acele etmek zorunda kaldığı zamanlarda akşam ile yatsı
namazlarını ufuktaki kızıllık kaybolduktan sonra cemederek kılar ve:
"Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuk sırasında acele
etmek zorunda olduğu zamanlarda akşam ile yatsı namazlarını cemederek
kılardı" derdi.
Başka bir kanalla Nafi'
bunu şöyle rivayet eder: "Akşam namazını ufuktaki kızıllık kayboluncaya
kadar geciktirdi. Akşam vakti bu şekilde bir süre yol aldıktan sonra mola verip
akşam ile yatsı namazını cemederek kıldı ve: ''Resulullah da (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yolculuk sırasında acele etmek zorunda olduğu veya acil bir durum
ortaya çıktığı zaman böyle yapardı'' dedi."
6214- Yahya b. Said bunu
Nafi'den rivayet ederken: "Gecenin dörtte biri geçene kadar yol alır,
sonra mola verip ikisini birlikte kılardı" der.
6215- Muhammed b. Zeyd
ise bunu Nafi'den rivayet ederken şöyle der: "Ufuktaki kızıllığın
kaybolmasının üzerinden biraz zaman geçene kadar yol aldıktan sonra mola verip
akşam ile yatsı namazlarını cemederek kıldı ve: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), yolculuk sırasında acele etmek zorunda olduğu zaman ufuktaki
kızıllığın kaybolmasından bir süre sonra akşam ile yatsı namazını cemederek
kılardı" dedi."
6216- Bunların rivayeti
de akşam ile yatsının ufuktaki kızıllığın kaybolmasından sonra cemedilerek
kılındığı konusunda mutabıktır.
6217- Muhammed b. Fudayl
ise babası kanalıyla bunu Nafi' ve Abdullah b. Vakıd'dan bildiriyor: İbn
Ömer'in müezzini: "Namazı kılmayacak mıyız?" diye sorunca, İbn Ömer:
"Yola devam et!" dedi. Ufuktaki kızıllığın kaybolmasına yakın İbn
Ömer mola verip akşam namazını kıldı. Sonra o kızıllığın kaybolmasına kadar
bekledi. O da kaybolunca yatsı namazını kıldı ve: "Resulullah da
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta acele etmek zorunda kaldığı zamanlarda
bu yaptığımı yapardı" dedi.
6218- İbn Cabir de mana
olarak aynısını Attaf b. Halid ve Nafi'den rivayet etmiştir.
6219- Bunlar bu
rivayette Nafi'nin öğrencileri arasından alim olan kişilere muhalif
düşmüşlerdir. İki farklı rivayeti birlikte düşünmek de mümkün değildir. Bundan
dolayı bunların rivayetini bırakıp Nafi'nin öğrencilerinin rivayetine itibar
ediyoruz.
6220- Oysa Salim b.
Abdillah, Ömer'in azatlısı Eslem, Abdullah b. Dinar ve İsmail b. Abdirrahman
bunu İbn Ömer'den, hafız alimlerin Nafi' kanalıyla İbn Ömer'den olan
rivayetleri gibi rivayet etmişlerdir.
6221- Şafii de bunlar
içinden İsmail b. Abdirrahman'ın rivayetini nakletmiştir.
6222- İsmail b.
Abdirrahman b. Ebi Zueyb el-Esedı der ki: İbn Ömer ile birlikte koruluğa
gittik. Güneş batınca ona "Mala ver de namazı kıldır" demeye
çekindik. Ufuktaki beyazlık kaybolup, yatsı vakti karanlığı da gittikten sonra
mala verdi. Akşam namazını üç rekat kıldırıp selam verdi. Sonra yatsı namazını
da iki rekat olarak kıldırıp selam verince bize döndü ve:
"Resulullah'ın da
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle yaptığını gördüm" dedi.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (3/161).
6223- Şafii el-Kadim'de
der ki: Malik'in bize bildirdiğine göre Yahya b. Said şöyle demiştir: Salim'e:
"İbn Ömer'in yolculuklarında akşam namazını en fazla ne kadar
geciktirdiğini gördün?" dediğimde: "Bir defasında güneş
Zatu'l-Habs'te iken battı, ancak akşam namazını Akık'de kıldı" karşılığını
verdi.
6224- Müslim b. Halid
bize bunu İbn Cüreyc kanalıyla Yahya b. Said'den, o da Salim'den aynısını
aktarmıştır.
6225- Başka bir kanalla
rivayet edilirken Yahya b. Said şöyle der: "Ona: ''Yani hangi saatlerde
kıldı?'' diye sorduğumda, Salim: ''Gecenin üçte biri veya dörtte biri
geçmişti'' dedi."
6226- Malik bildiriyor:
Yahya b. Said, Salim'e: "Baban Abdullah b. Ömer'in yolculuklarında akşam
namazını en fazla ne kadar geciktirdiğini gördün?" diye sorunca, Salim:
"Bir defasında güneş Zatu'l-Habs'te iken battı, ancak akşam namazını
Akık'de kıldı" karşılığını verdi.
6227- Yahya b. Said der
ki: Salim'e: "İbn Ömer yolculuklarında akşam namazını en fazla ne kadar
geciktirdi?" diye sorduğumuzda, Salim şöyle dedi: "Güneş battıktan
sonra sekiz mil, yani Akık'ten Zatu'I-Habs'e kadar veya Zatu'I-Habs'tan Akik'e
kadar gitti, sonra da namazı kıldı."
6228-6229- Bize
Ebu'z-Zübeyr'den rivayet olunduğuna göre Cabir bildiriyor: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'de iken güneş battı. Ancak akşam ile yatsı
namazını da Serif'de cemederek kıldı."
Başka bİr kanalla
Ebu'z-Zübeyr bunu Cabir'den rivayet edilmiştir. (--- Ebu Davud, salat (1215)
6230- Hişam b. Sa'd der
ki: "Mekke ile Serif arası on mildir."
6231- Şafii el-Kadim'de
der ki: "Şayet yolculukta namazları cemetme ile mukım iken namazları
cemetme aynı ise yolculukta namazları cemetmenin sebebi nedir? Fakihler neden
yolculukta cemetme konusunda bizlere rivayette bulunuyor? Bu konuda
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'ta ve Müzdelife'de namazları
cemetmesi dışında elimizde bir huccet olmasa dahi bu bizim için yeterli
olurdu."
6232- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Müzdelife dışında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir namazı vakti dışında kıldırdığını asla görmüş değilim. Müzdelife'de
ise akşam ile yatsı namazlarını cemederek kıldırdı. O günü sabah namazını da
vaktinden önce kıldırdı."
6233- Şafii der ki:
"Şayet Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını şafak
söktükten sonra kılmış olsaydı Abdullah "Vaktinden önce" demez,
"İlk vaktinde" derdi.
6234- İbn MehdI'nin
Şu'be'den, onun da Ebu İshak'tan bildirdiğine göre Abdurrahman b. Yezid der ki:
"Abdullah (b. Mes'ud) sabah namazını Müzdelife'de öyle bir vakitte kıldı
ki oruç tutacak olan kişi o vakitte sahurunu yapabilirdi."
6235- Şafii der ki:
Müzdelife'de olsun, başka bir yerde olsun sabah namazının şafak söktükten sonra
kılınacağı konusunda ihtilaf yoktur. Iraklılar, Abdullah'ın "ResUlutlah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece akşam ile yatsı namazlarını cemederek
kıldı" sözüne de muhalefet ediyor ve: "İmam Arafat'ta öğle ile ikindi
namazlarını da cemederek kılar" diyorlar. Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gelen uygulamaya göre biz de bu konuda aynı şeyi söylüyoruz.
6236- Şafii der ki:
"Bize rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Arafat ve Müzdelife dışında da iki namazı cemederek kılmıştır."
6237- RabI', Şafii'nin
"Malik- Ebu'z-Zübeyr - Ebu't-Tufeyl" kanalıyla Muaz'dan naklettiği
namazları cemederek kılma hakkındaki hadisini zikredip onun Malik'in
öğrencilerini kastederek: "Sizin gibi biz de buna göre amel ediyoruz"
dediğini bildirir.
6238- Şafii der ki:
Başkası ise bu konuda bizlere muhalefet etmiştir. ibn Mes'ud'dan rivayet
edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece Müzdelife'de
namazları cemetmiştir.
6239- Yine rivayet
edildiğine göre Ömer (valilerinden birine): "Herhangi bir mazeret
olmaksızın iki namazı cemederek kılmak büyük günahlardandır" diye bir
mektup yazmıştır.(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (3/196) ve Abdurrezzak,
Musannef (1/536).
6240- İbn Mes'ud her ne
kadar "Müzdelife dışında namazları cemederek kılmamıştır" dese de
başkası kıldığını söylemiştir. ResUlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu
kılmadığını söyleyenler orada hazır değildi. Kıldığını söyleyenler ise orada
hazır bulunuyordu. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen bir
şeye muhalif olan bir görüş de huccet olamaz.
6241- Şafii el-Kadım'de
bu konuda Ömer'in yazdığı mektubu delil olarak getirenlere de şu cevabı
vermiştir: "Ömer'in bu yönde bir uygulamasını bilmiyoruz. Yolculuk da bir
mazeret hali olabilir. Zira Ömer de TEbuk savaşı sırasında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteydi ve onunla birlikte namazı
cemederek kılmıştı. Ömer de dediğimiz mana dışında böylesi bir sözü
söylemeyecek kadar Allah'ı ve Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
tanıyan biriydi."
6242- Sünen Harmele'de
geçtiğine göre ise Şafii şöyle demiştir: "Yolculuk veya yağmur bir
mazerettir. Ömer'in böyle bir şey yazdığı da sabit değildir ve ondan nakledilen
bu rivayet mürseldir."
6243- Beyhaki der ki:
Bunu Ebu'l-Aliye, Ömer'den nakletmiştir. Ebu'l-Aliye de Ömer'den bir şey
işitmiş değildir. Ebu Katade el-Adevı de Ömer'in, valilerinden birine öylesi
bir mektup yazdığını rivayet etmiş, ancak mektubun yazılmasına şahit olduğuna
dair bir şey söylememiştir. Bundan dolayı Şafii'nin dediği gibi mürseldir.
Bunun yanında yolculuk bir mazeret halidir. Yağmur da aynı şekildedir.
6244- Beyhaki der ki:
"Yolculukta iki namazın cemedilerek kılınması konusunda Sa'd b. Ebi
Vakkas, Said b. Zeyd, Usame b. Zeyd, İbn Abbas, İbn Ömer ve Enes b. Malik'ten
rivayetler gelmiştir. İbnu'I-Münzir, Enes dışında diğerlerinden böylesi
rivayetleri nakletmiştir. İbnu'l-Münzir'in ayrıca bu konuda Ebu Musa el-Eş'ari,
Tavus, Mücahid ve İkrime'den de rivayetleri vardır."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Yağmurdan Dolayı
namazları Cemederek Kılmak