MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Teşehhüd

 

3656- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize teşehhüd etmeyi Kur'an'ı öğretir gibi öğretir ve şöyle derdi: ''et-Tahiyyatu el-mubarekatu es-salavatu et-tayyibat lillahi. Selamun aleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve-rahmetullahi ve berekatuh. Selamun aleyna ve ala ibadillahi's-salihin. ve Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden resulullah (= Tüm övgüler, ibadetler ve temiz şeyler Allah içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! Şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah'ın resulüdür)." (--- Müslim, salat (2/545).

 

3657- Rabi'nin rivayetinde hadis bu şekilde: " ... ve Muhammed O'nun resulüdür" şeklinde geçmiştir.

 

3658-3659- Bu hadis el-Müzeni'nin Muhtasar'ında: "Yine şahadet ederim ki Muhammed Allah'ın resulüdür" şeklinde geçmektedir. Kuteybe b. Said ve başkası da bunu Leys'ten bu şekilde nakletmiştir.

 

3660- Aynı hadis başka bir kanalla nakledilmiştir. Ancak farklı olarak, iki yerde geçen selam sözcüğünde "...." takısı vardır.

 

3661- Müslim, Kuteybe ve İbn Rumh'tan Ebu Davud'un rivayetiyle aynı manada bir rivayette bulunmuş ancak, Kuteybe'nin rivayetinde: "Kur'an'dan bir sure öğretir gibi" ibaresi geçmiştir.

 

3662- İbn Rumh'un rivayeti ise: " Kur'an'ı öğretir gibi" şeklindedir.

3663- Ata'nın bildirdiğine göre İbn Abbas ve İbnu'z-Zübeyr teşehhüdü aynı şekilde okurlardı.

 

3664- Ebu Said'in rivayetinde Şafii der ki: İbn Mes'ud, Cabir ve Ebu Musa'dan, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teşehhüdle ilgili birbirinden farklı rivayetler vardır. Ancak bütün farklılıklar, bir harf eksik veya fazlalıktadır. Bizim bu rivayeti almamızın sebebi, diğer rivayetleri de bünyesinde toplamasıdır.

 

3665- Şafii başka bir yerde: "Bu, diğerlerinden daha detaylı olduğu için tercih ettik" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (1/ 117).

 

3666- Beyhaki der ki: Şakık b. Seleme'nin bildirdiğine göre Abdullah (b. Mes'ud) şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasında namaz kıldığımız zaman: "Selam Allah'a olsun! Selam Cebrail'e olsun! Selam Mikail'e olsun! Selam falana olsun! Selam falana olsun!" derdik. (Bir gün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize doğru dönüp şöyle buyurdu: "Yüce Allah kendisi Selam'dır. Sizden biri namazda (oturduğu zaman): "Tüm övgüler, ibadetler ve temiz şeyler Allah içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! ''Bir kimse böyle dediği zaman göklerde ve yerde olan her salih kula selam vermiş olurşahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur! Yine şahadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve resulüdür" desin."

Buhari bunu Sahih'te Ebu Nuaym'dan, Müslim ise başka bir yolla A'meş'ten rivayet etmiştir.(--- Buhari, da'vat (6328) ve Müslim, salat (2/443).

 

3667-3668- Cabİr b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize teşehhüdü öğretir ve şöyle derdi: "Bismillahi ve billahi. et- Tahiyyatu lillahi es-salavatu't-tayyibatu lillahi. es-Selamu aleyke eyyühe'n-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berakatuh, es-Selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin, Eşhedu en la ilahe illallah, ve eşhedu enne Muhammeden Resutullah (= Allah'ın adıyla, Allah'ın yardımıyla. Tüm övgüler, ibadetler ve temiz şeyler Allah içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur! Yine şahadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve resulüdür). Allah'tan cenneti diler ve cehennemden kendisine sığınırım. "

 

3669- Hocamız Müstedrek'te hadisi bu şekilde nakletmiştir. Hadisi Ebu Kılabe'nin lafzıyla nakletmiştir. Başkası bunu Ebu Müslim el-Keşşı kanalıyla Ebu Asım'dan naklederken: "Ve billahi" sözünü zikretmemiştir. (--- Hakim, Müstedrek (1/267).

 

3670- Bu hadisi Mu'temir b. Süleyman, Ebu Halid el-Ahmer, Ebu Davud et-Tayalisi, Bekr b. Bekkar ver başkalarından, Eymen b. Nabil'den: "Ve billahi" lafzıyla yazdık.

 

3671- Hittan b. Abdillah er-Rakkaşı: "Eba Masa halka namaz kıldırdı..." deyip bir hadis zikretti ve şöyle devam etti: Eba Masa dedi ki: Nasıl namaz kılacağınızı bilmiyor musunuz? Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe verdi, sünnetlerimizi açıkladı ve namazımızı öğretip şöyle buyurdu: ''Namazda oturduğunuzda ilk olarak: "Et-Tahiyyatu, et-tayyibatu, ez-zekiyyatu lillahi. es-Selamu aleyke eyyühe'n-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuh, es-Selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin, Eşhedu en la ilahe illallah, ve eşhedu enne Muhammeden Resulullah (= Tüm övgüler, ibadetler ve temiz şeyler Allah içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! şahadet ederiın ki Allah'tan başka ilah yoktur! Yine şahadet ederim ki Muhammed O'nun Resulüdür'') deyiniz."

 

3672- Müslim Sahih'te Ebu Avane, Sa'd b. Ebi Arube, Hişam ed-Destuvai, Süleyman et-Tey mı ve Ma'mer kanalıyla Katade'den rivayette bulunup hepsinin teşehhüdle ilgili rivayetini Ebu Avane'nin lafzıyla vermiştir. Ebu Avane hadisinde şöyle geçmektedir: Tahiyata oturduğunuzda ilk olarak: "EtTahiyyatu, et-tayyibatu, es-salavatu lillahi, es-Selamu aleyke eyyühe'n-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuh, es-Selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin, Eşhedu en la ilahe illallah, ve eşhedu enne Muhammeden ResUlullah (= Tüm övgüler, ibadetler ve temiz şeyler Allah içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve resUlüdürF' deyiniz." (--- Müslim, salat (2/446).

 

3673- Bu hadis başka bir kanalla: " ... Ve berekatuhu ... '' ve "Eşhedu enne Muhammeden)''' sözü zikredilerek nakledilmiştir.

 

3674- Bunları İbn Ebi Arube ve Hişam'ın hangisinin zikrettiğinde ihtilaf vardır. Bazıları birini veya ikisini de zikretmemiş, bazıları ise ikisini veya birini zikretmiştir.

 

3675- Şafii der ki: Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Aişe ve İbn Ömer'den her birinin diğerinden farklı olarak Tahiyyat okuduğu nakledilmiştir.

 

3676- Abdurrahman b. Abdilkarı bildiriyor: Ömer b. el-Hattab minberde (hutbe verirken) cemaate namazda teşehhüdü öğretip ve şöyle diyordu: "Siz (Tahiyyat'ta): ''Et-Tahiyyatu lillahi, ez-zekiyyatu lillahi, et-tayyibatu ve's-salavatu lillahi. es-Selamu aleyke eyyühe'n-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuh, es-Selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihın, Eşhedu en la ilahe illallah, ve eşhedu enne Muhammeden Resulullah (= Tüm övgüler, salih ameller, ibadetler ve temiz şeyler Allah içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur! Yine şahadet ederim ki Muhammed O'nun Resulüdür'' deyin."(--- Malik, salat (S3) ve Şafii, er-Risale (738).

 

3677- Ebu Abdillah'ın rivayetinde Şafii dedi ki: Biz küçükken alimlerimiz bize bu şekilde öğretmişlerdi. Sonra bunu senediyle birlikte işittik. Sonra bunun tersi bir metin işittik, ancak teşehhüdle ilgili bunun hilafında veya bundan daha sabit bir rivayet bulamadık. (--- Şafii, er-Risale (739).

 

3678- Biz, Ömer b. el-Hattab'ın, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı arasında minbere çıkıp halka ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine öğrettiği şeyi öğreteceğini düşünüyorduk. (--- Şafii, er-Risale (269).

 

3679- Hocalarımızdan bize bunu destekleyen İbn Abbas'ın Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiği hadis gelince, bununla amel etmeye başladık. (--- Şafii, er-Risale (741).

 

3680- Beyhaki der ki: Hz. Ömer'den, teşehhüdle ilgili başka bir rivayet nakledilmiştir. Muhammed b.İshak'ın, "İbn Şihab ve Hişam b. Urve - Urve - Abdurrahman b. Abd" kanalıyla Hz. Ömer'den naklettiği: "Bismillahi hayrul-esmai. Et-Tahiyyatu" desin" hadisini Sünen'de zikrettik. (--- Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra (2/142).

 

3681- Haris'in bildirdiğine göre Hz. Ali Tahiyyat'a: "Bismillahi ve billahi" şeklinde başlardı.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/143).

 

3682- Şafii der ki: Iraklılar bu görüşte değildir.

 

3683- Hz. Ali'den nakledilen hadisin senedi çok eleştirilmiştir ve bu şekilde başlamayı kerih görmüşlerdir.

 

3684-3685- Kasım b. Muhammed'in bildirdiğine göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanım! Hz. Aişe, Tahiyyat'ı okurken şöyle derdi: "et-Tahiyyatu ettayyibatu es-salavatu ez-zekiyyatu lillahi, eşhedü en la ilahe illallah ve enne Muhammeden abduhu ve Resulüh. Es-selamu aleyke eyyühen-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berakatuh, es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihın, esselamu aleykum (= Tüm övgüler, salih ameller, ibadetler ve temiz şeyler Allah içindir. şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur! Hiçbir ortağı da yoktur. Yine şahadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve Resulüdür Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! (Allah'ın) selam(ı) üzerinize olsun)."(--- Şafii, salat (1/91-92).

 

3686- Bu hadisin lafzı İbn Bukeyr'e aittir. Şafii hadisin isnadını zikretmiş, ancak bizim bu rivayetimizde metnini zikretmemiştir.

 

3687-3688- Nafi'nin bildirdiğine göre Abdullah b. Ömer, Tahiyyat'ı okurken şöyle derdi: "Bismillah. et-Tahiyyatu lillahi, ve's-salavatu lillahi, ez-zekiyyatu lillahi, es-selamu alen-Nebiyyi ve rahmetullahi ve berakatuh, es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihin. Şehidtu en la ilahe illallah ve şehidtu enne Muhammeden abduhO ve Resulüh (= Allah'ın adıyla. Tüm övgüler, ibadetler ve salih ameller Allah içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına! şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur! Yine şahadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve Resulüdür)." Bunu ilk iki rekatın teşehhüdünde söylerdi. Teşehhüdden sonra da dilediği gibi dua ederdi. Son teşehhüde oturunca da önce aynı şekilde teşehhüd eder, sonra dilediği gibi dua ederdi. Selam vermek istediği zaman: "Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi Nebinin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerine olsun. Selam olsun bize ve Allah'ın tüm salih kullarına" der ve önce sağına: "Es-selamu aleykum (= Allah'ın selamı üzerinize olsun)" derdi. Sonra imama cevap verir, sonra da solundan biri kendisine selam verirse ona cevap verirdi.(--- Malik, salat (54).

 

3689- Bu hadis başka bir kanalla şu ibareyle nakledilmiştir: "Bismillah. et-Tahiyyatu lillahi, es-salavatu lillahi, ez-zekiyyatu lillahi."

 

3690- Beyhaki der ki: Aynı şekilde bir rivayet İbn Ömer ve Hz. Aişe'den de Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandınlarak nakledilmiştir. Ancak onların bu rivayeti, kendilerinden yaptığımız diğer rivayetlere muhalefet etmektedir.

 

3691- Rabı der ki: Şafii, kendisinden naklettiğimiz bu rivayetlerin ardından şöyle dedi: "Bütün ihtilaflar, telaffuz farklılığından dolayı bir harfin eksik veya fazla olması sebebiyledir ve bu farklılıklar anlamı etkilemez. Çünkü burada bütün rivayetlerde kastedilen şey, Allah'ı tazim ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salat etmektir."

 

3692- Şafii der ki: Sahabe hadisin rivayetinde değil, sadece lafzında ihtilaf etmişlerdir. Çünkü kimisi manayı ezberleyip kelimeyi ona göre söylerken, başkası hem manayı, hem lafzı ezberlemiştir. Bu sebeple bazısı bir kelimeyi söylememiş olabilir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında sahabe bu şekilde söylemesine rağmen anlam değişmediği için Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu okumayı kabul etmiş olabilir. Kur'an'ın yedi vecih üzere okunması da bu şekilde olmuştur.

 

3693- Ömer b. el-Hattab der ki: Hişam b. HaKım b. Hizam'ın, Furkan Süresi'ni okuduğunu işittim. O, bu sureyi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana okutmamış olduğu birçok değişik kıraatle okuyordu. Bu konuyu ona namaz vaktinde sormak istedim. Selam verene kadar sabrettim. Namazı bitirince onu ridasından tutup Resulu!lah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürdüm ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bunun Furkan suresi'ni, bana okutmadığın bir kıraat üzere okuduğunu işittim" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oku (ey Hişam!)" buyurunca, Hişam, (Furkan Suresi'ni) kendisinden işitmiş olduğum kıraat ile okudu. Hz. Peygamber: "(Bu sure) bu şekilde indirildi" buyurdu. Sonra bana: "Oku (ey Ömer!)" dedi. Ben de (bana öğretmiş olduğu şekilde) okuyunca: "(Bu sure) bu şekilde de indirildi. Kur'an yedi kıraat üzere indirilmiştir. Siz kolayınıza gelen kıraatle okuyun" buyurdu.

Buhari ve Müslim bunu Sahih'te Malik kanalıyla rivayet etmiştir.(--- Buhari, fadailu'l-Kur'an (4992) ve Müslim, salat (3/272).

 

3694- Ebu Said'in rivayetinde Şafii dedi ki: Allah'ın Kitabı değişik kıraatle okunabiliyorsa demek ki mana değişmedikçe zikir de rahat bir şekilde değişik lafızlarla okunabilir. Sahabe lafız veya mana olarak Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde hıfzetmiş olabilirler.

 

3695- Tabiundan bir kişi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir grupla karşılaştığını ve ona anlattıkları bir hadisin lafzında ihtilaf edip manada ittifak ettiklerini söyledi. Onlara bunun nedenini sorduğunda: "Mana olarak helali harama, haramı da helale çevirmedikçe bunda bir sakınca yoktur" dediler.

 

3696- Tahiyyat'ı rivayet eden onu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırmamış olabilir. Herkes bunu manasına ağırlık vererek ezberlemiş ve ezberlediği manada nakletmiştir. Biz, bu teşehhüdlerin hangisi okunursa yeterli / geçerli olacağı ve teşehhüdü terk etmenin caiz olmadığı görüşündeyiz.

 

3697- Şafii, Musa b. Ebi'I-Carud'un rivayetinde Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen İbn Mes'ud'a teşehhüdü öğretirken söylediği: ''Böyle yaparsan namazın tamam olur" sözünü delil göstermiştir.

 

3698- Kasım b. Muhaymire der ki: Alkame elimden tutup, Abdullah b. Mes'ud'un da bu şekilde elini tutarak, onun da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisinin elini tuttuğunu ve namazda teşehhüdü öğreterek şöyle dediğini nakletti: ''Şöyle de: "et- Tahiyyatu lillahi ve's-salavatu ve't-tayyibatu lillahi, esselamu aleyke eyyühen-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berakatuh, es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihin. "(--- Buhari, salat (835) ve Müslim, salat (1/301).

 

3699- Ebu Hayseme der ki: Hasan b. el-Hur'dan işiten bir kişi de şöyle dedi: " ... Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resulüh. Eğer böyle yaparsan namazını tamamlamış olursun. Artık kalkmak rtersen kalk, oturmak istersen otur.''

 

3700- Beyhaki der ki: Hadis alimleri bunun yanılgı olduğunu söyleyerek: ''Eğer böyle yaparsan namazını tamamlamış olursun. Artık kalkmak istersen kalk, oturmak istersen otur" sözünün Abdullah b. Mes'ud'un sözü olduğunu söylemişlerdir.

 

3701- Şebabe b. Sevvar bunu Ebu Hayseme'den naklederek, son kısmı Abdullah b. Mes'ud'un sözü olarak nakletmiştir.

 

3702- Abdurrahman b. Sabit b. Sevban bunu Hasan b. el-Hur'dan naklederek, son kısmı Abdullah b. Mes'ud'un sözü olarak nakletmiştir.

 

3703- Bazı hadis alimleri, bunun (namazdan çıkmak için) selam vermek emredilmeden önce olduğunu söylemiştir.

 

3704- Abdullah b. Mes'ud'un: "Biz bunu (Selam Allah'a olsun! ....) teşehhüd bize emredilmeden önce söylerdik" dediği nakledilmiştir.

 

3705- Yine Abdullah b. Mes'ud'un: "Teşehhüdsüz namaz olmaz" dediği nakledilmiştir.

 

3706- Bize rivayet olunduğuna göre Ömer b. el-Hattab: "Teşehhüd olmadan namaz caiz olmaz" demiştir.(--- Abdurrezzik, Musannef (3/205-356).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullalı'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Salavat Getirmek