MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Resulullalı'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Salavat Getirmek

 

3707- Ebu Humeyd es-Saidl'nin bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl salavat getireceğiz?" dediklerinde: ''Siz: ''Allahım! İbrahim'in ailesine hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e, eşlerine ve zürriyetine hayırlar ihsan et. İbrahim'in ailesine bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e, eşlerine ve zürriyetine bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve Şanı Yücesin!'' deyin" buyurdu.

Buhari bunu Sahih'te el-Ka'nebl kanalıyla Malik'ten, Müslim ise başka bir yolla Malik'ten rivayet etmiştir. (--- Buhari, ehadisu'l-enbiya (3369) ve Müslim, salat (2/458).

 

3708- Ebu Mes'ud el-Ensari der ki: Sa'd b. Ubade'nin meclisindeyken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi. Beşır b. Sa'd kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Yüce Allah bize, sana salavat getirmemizi emretti. Ancak sana nasıl salavat getirelim?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu. O kadar suskun kaldı ki keşke ona bu soruyu sormasaydı diye hayıflandık. Sonra Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Siz: ''Allahım! İbrahim'in yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da öyle hayırlar ihsan et. İbrahim'in yakınlarına yaratıkların içinde bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı Yücesin'' deyin. ''(--- Müslim, salat (2/456).

 

3709- Aynı manada bir hadis başka bir kanalla: " ... Selam da bildiğiniz gibidir" ibaresiyle nakledilmiştir.

 

3710-3711- Ebu Mes'ud der ki: Adamın biri gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde oturdu. Biz de yanında oturmuştuk. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Sana selamı anladık da, namazdayken sana nasıl salavat getireceğiz?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) susunca biz adamın bu soruyu sormamış olmasını diledik. Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama şöyle buyurdu: "Bana salavat getireceğiniz zaman ''Allahım! İbrahim'e ve yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin gibi ümmi bir peygamber olan Muhammed'e ve yakınlarına da hayırlar ihsan et. İbrahim'e ve yakınlarına bereketler ihsan ettiğin gibi ümmi bir peygamber olan Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı yücesin!'' deyiniz. "(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/146) ile Sünenu's-Sağir (L1177).

 

3712- Hadisin senedi sahihtir ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavatın şeriattaki konumun beyan etmektedir.

 

3713- Şafii der ki: Yüce Allah Resul'üne salatı farz kılarak: "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'i överler: Ey inananlar! Siz de onu övün, ona salat ve selam getirinı?[Ahzab, S6] buyurmuştur. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavat getirilecek (övülecek) en güzel yer de namazdır.

 

3714- Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen hadislerden, namazda ona salavat getirmenin farz olduğunu gördüm. (--- Şafii, el-Ümm (1/117).

 

3715- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Namazda sana nasıl salavat getirelim?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şöyle dersiniz: Allahümme salli ala Muhammedin ve ala al-i Muhammedin kema salleyte ala İbrahime ve ala al-i İbrahime ve-barik ala Muhammedin ve ala al-i Muhammedin kema barekte ala İbrahim (= Allahım! İbrahim'e hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da öyle hayırlar ihsan et. İbrahim'e bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler ihsan et)."

 

3716- Ebu Said'in rivayeti: "İbrahim'in yakınlarına ... sonra bana selam verirsiniz" şeklindedir. (--- Şafii, el-Ümm (1/117).

 

3718- Ka'b b. Ucre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazda şöyle derdi: "Allahümme salli ala Muhammedin ve ala al-i Muhammedin kema salleyte ala İbrahıme ve ala al-i İbrahime ve-barik ala Muhammedin ve ala al-i Muhammedin kema barekte ala ibrahim inneke hamidun mecid (= Allahım! İbrahim'e ve yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da öyle hayırlar ihsan et. İbrahim'e bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı yücesin)."

 

3718- İbn Ebi Leyla der ki: Ka'b b. Ucre benimle karşılaşınca şöyle dedi:

"Sana bir hediye vereyim mi? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktı ve kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Sana selamı anladık da (namazdayken) sana nasıl salavat getireceğiz?'' diye sorduk. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz: ''Allahım! İbrahim'in yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da hayırlar ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı yücesin. Allahım! İbrahim'in yakınlarına bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı yücesin'' deyin" buyurdu.

Buhari ve Müslim bunu Sahih'te Şu'be'den rivayet etmiştir.(--- Buhari, ahadlsu'l-enbiya (3370) ve Müslim, salat (2/457).

 

3719- Bu hadis, bunun namazla ilgili olduğuna delalet etmektedir. Çünkü:

"Sana nasıl selam vereceğimizi anladık" sözü, teşehhüddeki selama işaret etmektedir. "Sana nasıl salavat getirelim?" sözüyle de teşehhüde oturunca ne diyeceklerini kastetmişlerdir. Allah en doğrusunu bilir.

 

3720- Abdulmuheymin b. Abbas b. Sehl es-Saidl'nin, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peygambere salavat getirmeyenin namazı yoktur" buyurmuştur.

 

3721- İsnaddaki Abdulmuheymin, hadiste zayıftır.

 

3722- Ebu Mes'ud el-Ensari der ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavat getirmeden kıldığım namazı eksik olduğunu düşünürüm."

 

3723- Bu hadis başka bir rivayette: " ... ve Muhammed'in yakınlarına ... " şeklinde nakledilmiştir.

 

3724- İsnaddaki Cabir el-Cu'fı zayıftır.

 

3725- Şa'bt der ki: Teşehhüdde Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavat getirmeyen, namazını iade etsin -veya- namazı kabulolmaz."

 

3726- Harmele'nin rivayetinde Şafii, Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yakınlarının kim olduğu hakkındaki ihtilafı zikrettikten sonra şöyle demiştir: "Bunlar, kendilerine sadakanın haram olduğu, paylarının ganimetin beşte birinden verildiği Haşim oğulları ile Muttalib oğullarıdır." Şafii buna delil olarak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sadaka Muhammed'e ve Muhammed'in yakınlarına helal değildir. Allah bize sadakayı haram kılmış, bunun karşılığında ganimetin beşte birini vermiştir" hadisini göstermiştir. (--- Ebu Davud, zekat (1650), Tirmizi, Sünen (657), Nesai, Sünen (5/107) ve Hakim, Müstedrek 1/404).

 

3727- Yüce Allah: " ... bilin ki, ele geçirdiğiniz ganimetin beşte biri Allah'ın, Peygamber'in ve yakınlarının, yetimlerin, düşkünlerin ve yolcularındır"[Enfal, 41] buyurmuştur. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yakınlara ait olan payı Haşim oğulları ile Muttalib oğullarına vermiştir.

 

3728- Bu da, Allah'ın kendilerine sadakayı haram kıldığı ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da ganimetin beşte birini kendilerine verdiği kişilerin, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber kendilerine salavat getirmemiz emredilen Muhammed'in yakınları olduğuna delalet etmektedir.

 

3729- Abdulmuttalib b. Rabia b. el-Haris b. Abdilmuttalib'in bildirdiğine göre babası Rabia b. el-Haris ve Abbas b. Abdilmuttalib, Abdulmuttalib b. Rabia ve Fadl b. el-Abbas'a şöyle dediler: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittik ... " Ravi, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerini zekatları toplamakla görevlendirmesini istediklerini anlatan hadisi zikredip şöyle devam etti: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Bu sadakalar halkın kiridir ve ne Muhammed'e, ne de Muhammed'in yakınlarına helal değildir" buyurdu.

Müslim bunu Sahih'te Harun b. Ma'ruf kanalıyla İbn Vehb'den rivayet etmiştir. (--- Müslim, zekat (4/206).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İlk ve Son Tahiyyatta Oturma Süresi