MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
NAMAZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Rükuda Zikir
3379- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rükuya gidince şöyle
derdi: "Allahım! Senin için rükuya vardım, sana teslim oldum ve sana iman ettim.
Sen benim Rabbimsin. Kulağım, gözüm, kemiklerim, saçım ve tenim senin için
eğildi. Ayağımm bastığı her şey alemlerin Rabbi olan Allah'ındır.'' (--- Şafii,
el-Ümm (1/111).
3380- Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rükuya gidince
şöyle derdi: "Allahım! Senin için rüku'ya vardım, sana iman ettim ve sana
teslim oldum. Sen benim Rabbimsin. Kulağım, gözüm, beynim ve kemiklerim senin
için eğildi. Ayağımm bastığı her şey alemlerin Rabbi olan Allah'mdır." (---
Şafii, el-Ümm (1/111).
3381- Beyhaki der ki: Bu
hadisin senedi sahihtir. Yakub b. Ebi Seleme el-Macişun bunu A'rec'den: "
... ve damarlarım ... " ilavesiyle nakletmiş: "Ayağımm bastığı her
şey alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" sözünü zikretmemiştir.
Müslim, Sahih'de bu
kanalla rivayet etmiştir. (--- Müslim, salat (1781)
3382- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bilin ki; rüku ve secde halinde iken Kur'an okumam yasaklandı. Rükuda
Rabbi tazim ediniz. Secdede ise dua etmeye çalışın, zira secde halinde duanız
kabul olunmaya daha layıktır."
Müslim, Sahih'de Said b.
Mansur ve başkası kanalıyla Süfyan b. Uyeyne'den rivayet etmiştir. (--- Müslim,
salat (1056).
3383- Rabi' İbn
Uyeyne'den olan bu rivayeti Şafi!'den başka bir yerde işitmiştir. (--- Şafii,
el-Ümm (1/111).
3384- Şafii, Huzeyfe b.
el-Yeman'ın hadisine işaret etmiştir.
3385- Şu'be der ki:
Süleyman'a: "Namazdayken korku ayetine gelince dua edeyim mi?" diye
sorunca, "Said b. Ubeyde -Müstevrid - Sıla b. Züfer" kanalıyla
Huzeyfe'den olan şu hadisi bana anlattı: "Huzeyfe Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile namaz kıldı; Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
rükuda: ''Sübhdne rabbiyel-Azfm'' derdi. Secdeye gidince ise üç defa: ''Sübhdne
rabbiye'l-A'la'' derdi. Her rahmet ayetine gelişinde durup Allah'dan rahmetini
diler, azab ayetine gelince ise durup Allah'a sığınırdı."
Müslim, Sahih'de değişik
kanallarla Süleyman el-A'meş'ten, adetleri zikretmeden rivayet etmiştir. (---
Müslim, salat (1783).
3386- Hadisteki sayının
zikredildiği rivayet, Müslim'de mahfuz değildir.
3387- Ukbe b. Amir der
ki: "Öyleyse çok büyük Rabbinin adını tesbih et"[Vakıa, 74] ayeti
nazil olduğu zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Bunu
rükunuzda söyleyin" buyurdu. "Yüce Rabbinin adını tesbih
et"[A'la, 1] ayeti nazil olunca da: "Bunu secdenizde söyleyin"
buyurdu. (--- Ahmed, Müsned (4/155), Darimi, Sünen (1/299), Ebu Davud, salat
(869), İbn Mace, ikametu's-salat (887) ve Hakim, Müstedrek (2/477).
3388- İyas b. Amir
el-Gafikı: "Öyleyse çok büyük Rabbinin adını tesbih et"[Vakıa, 74]
ayeti nazil olduğu zaman ... " deyip hadisi zikretti.
Ebu Davud, Sünen'de Ebu
Tevbe ve Musa b. İsmail kanalıyla İbnu'lMübarek'ten, o da Musa b. Eyyub'den
rivayet etmiştir.
3389- Harmele'nin
Sünen'inde Şafii: "Huzeyfe'nin hadisi Ali b. Ebi Talib'in hadisine muhalif
değildir" deyip Huzeyfe'nin hadisinin rüku ve secdenin tam olması için
asgari olarak söylenmesi gerektiği yönünde olduğuna işaret etti.
3390- Şafii der ki:
"Namaz kılan rükuda, Ukbe'nin hadisinde geçtiği şekilde tesbih eder. Hz.
Ali'nin hadisinde geçtiği şekilde de dua edilir."
3391- Şafii der ki:
"Süleyman b. Suhaym'ın hadisi bu ikisini de kapsamaktadır. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hadiste rükuda Rabbi tazim etmeyi, Huzeyfe'nin
naklettiği şekilde tesbih etmeyi, Ali'nin naklettiği şekilde de Rabbi tazim
etmeyi emretmiştir."
3392- Beyhaki der ki:
Tahavı, burada yaptığımız rivayeti, Sünen adlı kitabında rüku ve secdelerde
söylenecek şeyler konusunda naklettikten sonra, Ukbe b. Amir'in hadisiyle bunun
neshedildiğini söylemiştir. Tahavi'nin aklına Süleyman b. Suhaym'ın senediyle
İbn Abbas'tan, onun da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiği
secdede dua edilmesiyle ilgili emri gelmiş olabilir. Bu, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından önceki hastalığında perdeyi kaldırıp
halkın Ebu Bekr'in ardında saf tuttuğunu görünce: "Peygamberlik
müjdelerinden müslümanın göreceği veya ona gösterilecek salih rüyadan başka hiç
bir şey kalmamıştır ...'' hadisidir ve bu hadiste Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) rüku ve secdede ne söyleneceğini açıklamıştır.
3393- Sonra Şafii'nin
isnadında bize rivayet olunduğu üzere Tahavi hayret edilecek bir şey söylemiş
ve: "A'la suresi bundan sonra, vefatından az önce nazil olmuş
olabilir" demiştir. Halbuki yukarıda geçen sözü Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) pazartesi sabahı, halk Ebu Bekr'in ardında saf tutmuşken
söylemiştir. Enes b. Malik'in hadisinde de geçtiği üzere Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) aynı gün vefat etmiştir. Tahavi'nin bundan haberi yoktur.
3394- Sabit hadiste
Nu'man b. Beşır'den bize bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) iki bayramda ve Cuma günü (namazda) A'la ve Gaşiye surelerini okurdu.
Bazen bayram ve cuma günü bir arada olunca ikisinde de aynı sureleri okurdu.
(--- Müslim, cuma (1997).
3395- Semure b. Cundub
der ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki bayramda (namazda) A'la ve
Gaşiye sürelerini okurdu.
3396- Başka bir
rivayette: "Cuma namazında ... " ibaresi vardır.
3397- Bu da A'la
Süresi'nin bundan çok önce nazil olduğunu gösterir.
3398- Bera b. hib'den
bize nakledilen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hicretiyle ilgili
uzun bir hadiste şöyle geçer: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Medine'ye geldiğinde ben A'la Süresi ile benzeri süreleri okuyup
öğrenmiştim." (--- Ahmed, Müsned (4/284-285).
3399- Muaz b. Cebel'in namazda
Bakara Süresi'ni okuyunca namazı bırakanlarla ilgili bize rivayet olunan
hadiste Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona A'la, Şems ve benzer
süreleri okumasını emrettiği geçmiştir. Bu da Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) hastalığından çok önce vaki olmuştu.
3400- Bu iddiada olan
kişi Muaz'ın bu hadisini, nafile kılanın arkasında farz kılmak konusunda ele
almıştır. Bunun da bir farzı aynı gün iki defa kılmakla ilgili olduğunu ve
bunun da İslam'ın ilk dönemlerinde var olduğunu iddia etmiştir.
3401- O zaman onun
iddiasına göre A'la Süresi'nin İslam'ın ilk dönemlerinde inmiş olması gerekir.
3402- Bu meselede
Tahavi'nin sözünün doğru olabilmesi için iki konuda söylediğinin doğru olması
gerekir. Bunlardan biri Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat
ettiği günle ilgilidir.
3403- Bunu ancak
rivayetleri kendi mezhebine göre uyarlayan ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) hadislerini kendine uyduran kişi yapabilir. Gerçek yardımcı
Allah'tır.
3404- Tefsir alimleri arasında
meşhur olan görüşe göre A'la, Vakıa ve Hakka Sureleri Mekke'de nazil olmuştur.
3405- Hasan el-Basrl,
İkrime ve başkasından yapılan rivayetler bu şekildedir.
3406- Bu hoca (Tahavı),
İbn Abbas'ın hadisinde geçen, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat
etmeden önceki hastalığında secdede dua etmekle ilgili sözünün neshedildiğini,
yıllar önce inen bir sureyi delil göstererek nasıl iddia edebilir! (--- Buhari,
salat (705) ve Müslim, salat (1/339,340).
3407-3408- Avn b.
Abdillah'ın Abdullah b. Mes'ud'dan naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri rükuya gidince üç defa:
''Sübhdne rabbiye'l-Azim'' derse rükusu tamam olur. Bu en azıdır. Secdeye
varınca da üç defa: ''Sübhane rabbiye'l-A'la'' derse secdesi tamam olur. Bunun
da en azı budur. " (--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/286) ve Şafii,
el-Ümm (1/111).
3409- Şafii der ki:
"Allah en doğrusun bilir; ancak eğer bu hadis sabitse, bundan kasıt,
sadece farzın tamamlanması değil, farzın tamamlanması ve daha tercihen fazlası
kastedilmiştir." (--- Şafii, el-Ümm (1/111).
3410- Şafii'nin:
"Eğer sabitse ... " demesinin sebebi, hadisin senedinin kopuk
(munkatı) olmasıdır. (--- Şafii, el-Ümm (1/111).
3411- Başkası bunu İbn
Ebi Zi'b'den nakledip isnadında Abdullah b.
Mes'ud'u zikretmiştir;
ancak bunun da senedi kopuktur. Avn b. Abdillah, Abdullah'a yetişmemiştir.
3412- Avn b. Abdillah,
İbn Mes'ud'dan naklederek Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kim rükuya gidince ... " buyurduğunu söyleyip söz konusu hadisi
zikretti. Yine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim secdeye
gidince ... " buyurduğunu söyleyip söz konusu hadisi zikretti. (---
Tirmizi (2/47).
3413- Cafer b. Muhammed,
babasının şöyle dediğini bildirir: Oduncular gelip: "Ey Allah'ın Resulü!
Her zaman seferdeyiz. Nasıl namaz kılacağız?" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rüku'da üç defa tesbih edin, secdede üç
tesbih edin'' buyurdu.
3414- Hz. Ali der ki:
Rükuya gidince: "Allahım! Senin için rükuya vardım. Senin huzurunda
eğildim. Sana teslim oldum. Sana iman ettim ve sana tevekkül ettim" dersen
rüku'un tamam olur. (--- Beyhaki, Sünenu'l-Kübra (2/86).
3415- Ebu Said
rivayetinde şunu eklemiştir: Şafii dedi ki: "Onlar bunu kerih görürler,
ancak bize göre bu hasendir. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun
benzeri bir rivayet vardır ve biz de bunun söylenmesini tavsiye ederiz."
(--- Abdurrezzak, Musannef (2/162), Şafii, Müsned (8/471) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-Kübra (2/86).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Rüku ve Secdede
Kıraatin Yasaklanması