MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Sabah Namazı

 

2758- Hz. Aişe der ki: "Biz mümine kadınlar, örtülerine bürünerek Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber sabah namazını kılar, namaz bitince de (evlerimize) dönerdik. Karanlıktan dolayı bu sırada kendilerini kimse tanımıyordu. "

Müslim, Sahih'de Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve başkası kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.(--- Müslim, salat (1/27).

 

2759- Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kılıp bitirince, kadınlar örtülerine bürünüp karanlıktan dolayı kimse kendilerini tanımadan giderlerdi."

Buhari ve Müslim, Sahih'de Malik kanalıyla rivayet etmişlerdir. (--- Buhari, ezan (867).

 

2760- Kasım b. Muhammed'in rivayeti ise şöyledir: Hz. Aişe: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kılardı" dedi ve söz konusu hadisi zikretti. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (1/454).

 

2761- Aynı mana ile Ümmü Seleme'den rivayet edilmiştir. (--- Heysemi, Mecma'uz-Zevaid (1/318).

 

2762- Şafii, Ebu Ubeydillah'ın hadisi hakkında: "Zeyd b. Sabit, Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna muvafık olan bir rivayette bulundu" dedi. (--- Şafii, el-Ümm (1/75).

 

2763- Enes b. Malik ve Sehl b. Sa'd es-Saidı vasıtasıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısı rivayet edilmiştir.

 

2764- Enes bildiriyor: Zeyd b. Sabit: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte sahur yemeği yedikten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp namaz kıldı" dedi. Kendisine: "Sahuru bitirmeleri ve namaza başlamaları arasında ne kadar zaman vardı?" dediğimde: "Kişinin elli ayet okuyabileceği kadar bir zaman" cevabını verdi.

Buhari ve Müslim, Sahih'de Hişam ve başkası kanalıyla rivayet etmişlerdir. (--- Buhari, salat (575) ile savm (192ı) ve Müslim, siyam (2511).

 

2765- Sehl b. Sa'd der ki: "Ailemle beraber sahur yemeği yedikten sonra sabah namazını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber kılabilmek için erkenden hızlıca giderdim."

Şafii, el-Kadim'de Enes b. İyad kanalıyla rivayet etmiştir.

Buhari, Süleyman b. Bilal ve Abdulazız b. Ebi Hazım'ın aktardığı yönünde Ebu Hazım'dan rivayet etmiştir. (--- Buhari, Fethu'l-bari (3/84).

 

2766-2767- el-Kadim'de şöyle geçer: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat eden Ümmü Ferve bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Amellerin hangisi daha faziletlidir?" diye sorulunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İlk vaktinde kılınan namazdır" buyurdu.(--- Ahmed, Müsned (6/374, 37S) ve Ebu Davud, salat (426), Tirmizi, salat (170) ve Darakutni, Sünen (1/247).

 

2768- Ebu Abdullah eş-Şafii, el-Kadim'de Sehl b. Sa'd es-Saidl'nin hadisinden sonra: "Kendisinden sonra hidayet imamlan bu şekilde namaz kılmıştır" dedi.

 

2769- Amr b. DInar der ki: İbnu'z-Zübeyr: "Benim bu namazımın vakti, Ebu Bekr'in namazının vaktidir."

 

2770- Amr b. DInar der ki: "İbnu'z-Zübeyr ile sabah namazını kılar ve Ciyad'a gidip işimi görürdüm. O sırada (karanlıktan dolayı) arkadaşımı tanıyamazdım. "

 

2771- İbnu'z-Zübeyr derdi ki: "Biz, Ömer b. el-Hattab ile beraber sabah namazını kılardık.       Sonra ayrıldığımızda (karanlıktan) arkadaşımı tanıyamazdım. " (--- Abdurrezzak, Musannef (1/571) ve Malik, Muvatta (1/7).

 

2772- Muğıs b. Sumeyy der ki: İbnu'z-Zübeyr sabah namazını alaca karanlıkta kıldı. Ancak ben bunu yadırgadım. Selam verince yanımda olan Abdullah b. Ömer'e dönüp: "Bu namaz nedir?" diye sordum. Bunun üzerine İbn Ömer: "Bu; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ve Ömer ile kıldığımız namazdır. Ömer öldürü!ünce artık Osman sabah namazını gün ağarınca kıldırmaya başladı" karşılığını verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (1/456).

 

2773- Şafii, el-Kadim'de şöyle demiştir: "Ömer b. el-Hattab şehirlere bu yönde mektup gönderdi. Ömer'in bu yöndeki mektubu bunun Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit olan bir şeyolduğuna ve kesinlikle bu şekilde amel ettiklerine delalet etmektedir."

 

2774- Ebu Süheyl b. Malik, babasından bildirir: Ömer b. el-Hattab, Ebu Musa el-Eş'ari'ye: "Sabah namazını yıldızlar batmadan parlakken kıL. Sabah namazında mufassal surelerden iki uzun sure oku" diye mektup yazdı.(--- Malik, vukutu's-salat (7).

 

2775- Malik bildiriyor: Nafi': "Ömer b. el-Hattab valilerine mektup yazdı" dedi ve söz konusu hadisi: "Sabah namazını yıldızlar birbirine karışarak görünmeye başladıklarında kılın" lafzıyla zikretti.

 

2776- Şafii bunu Malik'ten bu mana ile rivayet etmiştir.

 

2777-2778- Malik, Yahya b. Said ile Rabia'dan bildiriyor: Furafisa b. Umeyr der ki: "Yüsuf Süresini, Osman'ın sabah namazında çok okuması sebebiyle öğrendim."(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (1/457).

 

2779- el-Kadim'de şöyle geçmektedir: Nafi', İbn Ömer'den bildiriyor:

Haccac sabah namazını tan yeri ağarınca kıldırdı. İbn Ömer kendisiyle bu konuyu konuşunca, Haccac: "Savaş için gelmişsiz ve düşmandan yana korku taşıyoruz" karşılığını verdi. İbn Ömer ise: "Namazı vaktinde kılman durumunda korku taşımana gerek yok" dedi ve o gün onunla birlikte namazı kıldı.

 

2780- Seyyar b. Seleme Ebu'l-Minhal bildiriyor: Ebu Berze el-Esi emı, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını anlattı ve şöyle dedi: "Sabah namazını kıldıktan sonra gider ve birimiz arkadaşını (gördüğünde karanlıktan dolayı) onu tanıyamazdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazda altmış ile yüz arası ayet okurdu."(--- Buhari, mevakitu's-salfit (547) ve Müslim, istihbab et-tekbir bi's-subhi fi evveli vaktiha (1/447).

 

2781- Kit8bu Ali ve-Abdillah'ta bize bu şekilde nakledilmiştir. Ancak bu kitap Şafii'ye okunmamıştır. Muhtemelen onda: "Birimiz arkadaşını (gördüğünde karanlıktan dolayı) onu tanımazdı" ifadesinin bulunması katipten kaynaklanan bir şeydir. (---Şafii, el-Ümm (7/164).

 

2782- Diğer rivayetlerde ise: "Birimizin arkadaşını (gördüğünde) tanıyabileceği bir vakitte kılardı" şeklindedir.

 

2783- Bazıları da: "Önceden tanıdığı birini" ziyadesinde bulunmuştur.

 

2784- Habban b. el-Haris der ki: Ebu Musa'nın bölgesinde askeri karargahını kuran Ali b. Ebi Talib'in yanına geldiğimde yemeğini yiyordu. Bana: "Yaklaş ve ye!" deyince: "Ben oruç tutmayı düşünüyorum" dedim. Ali: "Ben de oruç tutmayı düşünüyorum" karşılığını verince yaklaşıp yedim. Hz. Ali yemeği bitirdikten sonra: "Ey İbnu't-Teyyah! Namaz için kameti getir" dedi. (--- Şafii, el-Ümm (7/165) ve Tahavi, Şerh meani'l-asar (1/106),

 

2785- Ebu Zabyan der ki: Biz sabahın ağarmasına bakarken Hz. Ali yanımıza çıkar ve: "Namaza namaza!" derdi. İnsanlar kalkınca da: "Bu vakit, vitir vaktidir" derdi. Tan yeri ağardığında iki rekat namaz kılar ve sonra namaz için kamet getirilirdi.

 

2786- Ebu Ubeyde der ki: "Abdullah b. Mes'ud sabah namazını müminlerin emıri İbnu'z-Zübeyr'in kıldırdığı vakitte kıldırırdı. İbnu'z-Zübeyr de sabah namazını karanlıkta kılardı."

 

2787- Ebu Amr eş-Şeybanı der ki: "Abdullah (b. Mes'ud) bize sabah namazını karanlıkta kıldırır ve iki sure okurdu."

 

2788- Şafii der ki: "Sabah namazını ilk vaktinde kılmak Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali, İbn Mes'ud, Ebu Musa el-Eş'ari, Enes b. Malik ve başkaları kanalıyla gelen rivayetlerle sabittir."(--- Haziml, el-İ'tibar (s. 272).

 

2789- Şafii'ye: "Ebu Bekr ve Osman (sabah) namaz(ın)a karanlıkta başlayıp kıraatı uzatarak namazı gün ağarınca bitirmişlerdir" denildi.

 

2790- Şafii dedi ki: "Onlar kıraatİ hem uzun, hem kısa tuttular. Önemli olan namazı bitirme vakti değil, namazın ilk vaktidir. Hepsi de namaza karanlıkta başlamıştır, ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını karanlıkta bitirmiştir."

 

2791- Kendilerinden birinin hadislerinde ise (Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını) karanlıkta bitirdiği bildirilmiştir.

 

2792- Şafii der ki: Bazı kimseler: "Sabah namazını gün ağarınca kılmak bizim için daha güzeldir" dedi. Sonra Şafii bize Rafi'nin hadisini zikretti.

 

2793- Rafi' b. Hadic bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sabah namazını gün ağarınca kılın. Bu daha çok sevap almanıza sebep olur" buyurdu. (--- Ahmed, Müsned (4/142,143), Darimi, Sünen (1/277), Ebu Davud, salat (424), Tirmizi (154, "hasen sahih"), Nesai, mevakit (1/272), İbn Mace, salat (672), İbn Hibban, Mevaridu'zzam'an (s. 89), Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (1/457) ve Hazimi, el-İ'tibar (s. 269).

 

 

2794- Şafii, Allah'ın Kitab'ına daha uygun olduğu için Hz. Aişe'nin hadisini tercih etmiştir. Zira Yüce Allah: "Namazlara dikkat edin, hele orta namaza''[Bakara, 238] buyurmaktadır.

 

2795- Vakit girdiği zaman namaz kılanların başka namaz değil de bu vakti kılması evladır. ilk önce vakti giren namazın kılınması gerektiğini söyleyenler güvenilirlik ve ezber yönünden daha meşhurdur.

 

2796- Hz. Aişe'nin hadisi ile üç hadis daha rivayet edilmiştir ve hepsi bunu Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Aişe'nin hadisi yönünde aktarmıştır. Zeyd b. Sabit ve Sehl b. Sa'd'ın rivayetleri bunlardandır. (--- Şafii, el-Umm (1/75).

 

2797- Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisinin namazı kıldığı bir vaktin dışında namaz kılınmasını emretmez.

 

2798- Bu da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetlerine daha uygundur.

Sonra (Şafii): "Namazın ilk vakitte kılınması Allah'ın rızasına sebeptir" hadisini zikretti.

 

2799- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir şeyi Allah'ın rızasına karşı tercih etmez. Affetmek ise kusur işlemekten dolayı affetmek ve kolaylık sağlamak olmak üzere ancak iki manadadır. Eğer kolaylık hilafına olan şeyin terk edilmesi emredilmemişse burada ilk vakit kastediliyor demektir.

 

2800- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu bizim dediğimiz yönde açıklamış ve kendisine: "Amellerin en üstünü hangisidir?" diye sorulunca: ''İlk vaktinde kılınan namazdır" buyurmuştur. (--- Buhari, mevakitu's-salat (527) ve Müslim, iman (139).

 

2801- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) faziletli bir şeyi bırakmaz ve insanlara ondan başka bir şeyemretmez.

 

2802- Alim kişi; insan oğlunun meşguliyetinden, unutmasından ve rahatsızlanmasından dolayı namazı geçirmesi açısından ilk vaktinde kılınmasının daha faziletli olduğunu bilir.(--- Hazimı, el-İ'tibar (s. 274).

 

2803- Bundan önce de isimlerini bildirdiği sahabilerin sabah namazını ilk vaktinde kıldığını zikretmiştir.

 

2804- Şafii, Rafi'nin hadisi hakkında şöyle demiştir: Hz. Aişe'nin hadisine muvafık olan ve kendisine muhalif olmayan başka bir kanalı da vardır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanları namazın ilk vaktinde kılınmasına teşvik edip ondaki sevabı haber vermesi ikinci fecirden önce kılınmasına teşvik etmesi ihtimalini taşımaktadır. Zira: ''Sabah namazını ikinci fecrin enine çıktığı görülünce kılın" buyurmuştur. (--- Şafii, el-Umm (1/75) ve Hazimı, el-İ'tibar (s. 275).

 

2805- el-Kadim'de bildirdiğine göre İbn Ömer, Mekke'de çok kez namaz kılmış ve fecirden önce kıldığını anladığı her namazı tekrar kılmıştır.

 

2806- Bize ulaşan habere göre de Ebu Musa, Basra'da böyle yapmıştır.

 

2807- Bilmiyoruz belki de insanlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bu vaktin faziletinden haberdar olmaları ile bu iki zat gibi yapmaktaydı. Gördüğümüz kadarıyla Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şüpheden kurtulmamız için namazın tan ağarmasından sonra kılınmasını kastetmiş ve namazın gün ağardıktan sonra kılınmasını emretmiştir. (--- Şafii, el-Ümm (1/75).

 

2808- el-Cedıd'de ise şöyle demiştir: "Eğer bu durum hadislere muvafık ise bunu muhalif olan hadislere nispet etmememiz daha uygundur. Eğer muhalif ise delilleriyle Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiğimiz hadis bunu terk etmemiz için bir huccettir."

 

2809- Beyhaki der ki: "Tahavı, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra ashabının sabah namazını gece sonu karanlığında kıldıkları hakkında olan hadisleri nakletmiştir. Sonra bunun daha faziletli olduğuna dair bir delil olmadığını söylemiştir. Bu da Rafi'nin hadisinde görülmektedir ve bilinmektedir ki Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı ancak daha faziletli olan şeye devam ederdi." (--- Tahavi, Şerh meani'l-asar (1/106).

 

2810- Sahabilerin fiiline bakılırsa sabah namazına karanlıkta başlar ve kıraatı uzatarak namazı gün ağarınca bitirirlerdi.

 

2811- Sabah namazında kıraatın uzatılması hükmünden önce Allah Resulü de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını karanlıkta bitirmiştir.

 

2812- (TahavI) sahabilerin böyle yapmasını bunu neshetmeye delil saymıştır. Ancak kendilerinden rivayet ettiğimiz gibi bazılarının sabah namazını karanlıkta bitirdiğini bilmemektedir.

 

2813- Amr b. Meymun el-Evdı der ki: "Ömer b. el-Hattab ile sabah namazını kıldım. (O kadar karanlıktı ki) eğer oğlum benden üç arşın uzakta olsaydı, konuşmadan onu tanıyamazdım."(--- Abdurrezzak, Musannef (1/571).

 

2814- Sonra Hz. Aişe'nin şu hadisini buna huccet saymıştır: "Namaz ilk olarak ikişer rekat olarak farz kılındı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye hicret edip yerleşince, akşam dışındaki namazlara iki rekat ekledi. Akşam namazını ise tek sayılı olduğu için, sabah namazını da uzun okunduğu için aynı şekilde bıraktı.

 

2815- (Tahav!) namaza eklemede bulunmanın ve kıraatı uzatmanın aynı zamanda olduğunu söylemektedir.

 

2816- Ancak hadisten açık olarak anlaşılan daha önceden kıraatının uzun olmasından dolayı sabah namazında ekleme yapılmaması yönünde olduğuna delalet etmektedir.

 

2817 - Sonra Hz. Aişe'nin namazı karanlıkta kılması yönündeki hadisi kıraatın uzatılmasının hükmünden önce olduğu yönünde açıklamıştır.

 

2828- Hz. Aişe namazdaki ziyadenin (Hz. Peygamber) Medine'ye geldiğinde eklendiğini haber vermişti.

 

2819- Bir başkası da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye gelmeden önce farz kılınmıştı" demektedir.

 

2820- Söylediğine göre kıraatının uzatılması diğer namazlara ekleme yapıldığı zaman gerçekleşmiştir.

 

2821- Hz. Aişe, sabah namazını karanlıkta kılma hadisini Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Medine'de iken nakletmiştir.

 

2822- Ümmü Seleme de bunu Medine'de iken nakletmiştir.

 

2823- Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hicretten iki yıl sonra kendisiyle (Hz. Aişe ile) evlenmiştir. O zaman bu durum kendisinden (Hz. Aişe'den) önce olan bir hükümle nasılolur da neshedilmiş olabilir ki?

 

2824- Hal böyle iken bize Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve kadınların devamlı olarak böyle yaptığını nasıl haber vermektedir ki?

 

2825- Cabir b. Abdillah el-Ensari hadisinden Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını karanlıkta kıldığını rivayet etmişti k. Aynı zamanda bu, Buhari ve Müslim'de de tahric edilmiştir. (--- Buhari, mevakitu's-salat (565) ve Müslim, mesacid (1/446).

 

2826- Ebu Mes'ud el-Ensari'nin hadisi ise şöyledir: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını karanlıkta kıldı. Sonra bir gün gün ağardıktan sonra kıldı. Daha sonra da vefat edene dek gün ağardıktan sonra kılmadı."

 

2827- Hz. Aişe'den ve başkasından gelen hadisler ile Tahavı, sabah namazını karanlıkta kılmanın neshedildiğini iddia etmektedir. Oysa bütün bu rivayetler nesh edilmediğine delalet etmektedir.

 

2828- Bu konuda sahih olanı, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve bazı ashabının sabah namazını karanlıkta kıldığı hakkında gelen hadislerin onların daha faziletli olanı yapmaları ihtimalini taşımakta olmasıdır. Çünkü onlar çoğunlukla böyle yaparlardı.

 

2829- Bulutlu havada içtihad ile tan ağarmasından önce namaza başlanması caiz olsa da Rafi'nin hadisi fecrin kesin olarak görülmesi yönündedir. Ortalık ağarıncaya kadar beklemekle ilgili hadis, bunun caiz olduğunu belirtmek içindir. Doğruya Allah ulaştırır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Orta Namaz