MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Sehiv Secdesi, Şükür Secdesi ve Namazda Kaç Rekat Kıldığında Şüphe Edenin Durumu

 

4507- Ata b. Yesar, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: ''Sizden biri kıldığı namazdan şüpheye düşüp, üç rekat mı dört rekat mı kıldığını bilemezse, kalkıp bir rekat daha kılsın ve onunla namazı tamamlayıp, selam vermeden önce oturduğu yerde iki (sehiv) secdesi yapsın. Eğer kıldığı rekat beşinciyse, yaptığı iki secdeyle kılınan namazı çift (altı) rekata tamamlamış olur. Eğer dördüncüyü kılmışsa, yapılan sehiv secdesi Şeytanın zelil olmasına vesile olur.''(--- Malik, Muvatta (62).

 

4508- Ancak Hişam, rivayetini Ebu Said el-Hudri'ye ulaştırmıştır.

4509- Şafii bunu el-Kadim'de Malik b. Enes'ten mürsel olarak rivayet etmiştir.

 

4510- Müslim bunu Sahih'te Ahmed b. Abdirrahman b. Vehb kanalıyla amcası Abdullah b. Vehb'den, o da Davud'dan mevsul olarak rivayet etmiş, diğer ravileri zikretmemiştir. Yine Müslim bunu Süleyman b. Bilal kanalıyla Zeyd b. Eslem'den mevsul olarak rivayet etmiştir.(--- Müslim, salat (2/759).

 

4511- Şafii el-Kadim'inde İbn Aclan ve İbnu'I-Macişun kanalıyla Zeyd b. Eslem'den, o Ata b. Yesar'dan, o da Ebu Said el-Hudri'den, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı rivayette bulunmuştur.

 

4512- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri kıldığı namazdan şüpheye düşerse, şüphe edileni atsın (kılınmamış kabul etsin) ve namazım kesin bildiğine (az olana göre tamamlasın. Namazın tamam olduğuna kesin kanaati has ıl olunca da iki defa secde yapsın. Eğer namazı tamam idiyse, eklediği rekat ve secdeler nafile olur. Namazı noksan idiyse, (eklediği) rekat namazını tamamlamış, secdeler Şeytanın zelil olmasına vesile olmuş olur.'' Ebu Davud bunu Muhammed b. el-Ala kanalıyla Ebu Halid'den rivayet etmiştir.(--- Ebu Davad, salat (1024) ve Nesai, salat (1238).

 

4513- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kişi namazında şüpheye düşüp üç rekat mı, dört rekat mı kıldığını bilemezse, kalkıp bir rekat daha kılarak oturduğu yerde iki secde yapsın. "

İbn Hayran'ın rivayeti şu şekildedir: ''Sonra oturduğu yerde iki sehiv secdesi yapsın. Eğer beş rekat kılmış olursa, bu secdeler namazını çift rekata çıkarır. Dört rekat kılmış olursa, sehiv secdeleri Şeytanın zelil olmasına vesile olmuş olur.''(--- Nesai, salat (1239) ve İbn Abdilber, Temhid (5/21).

 

4514- Fuleyh b. Süleyman ile Muhammed b. Mutarrif te bunu Zeyd b. Eslem'den mevsul olarak rivayet etmiştir.

 

4515- Şafii, el-Kadım'de der ki: Bir adamın bize bildirdiğine göre Hüseyin b. Abdillah, Kureyb kanalıyla İbn Abbas'tan, o Abdurrahman b. AvHan, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı şeyi rivayet etmiş ve: ''Böylece şüphe fazla kılıp kılmadığında olsun" demiştir.(--- Ahmed, Müsned (1/190), İbn Mace, salat (1209) ve Hakim, Müstedrek (1/324-325).

 

4516- İbn Abbas der ki: Ömer b. el-Hattab'ın yanında oturunca bana: "Ey İbn Abbas! Namazında eksik veya fazla kıldığından şüpheye düşen kişinin ne yapması gerektiğiyle ilgili olarak Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey duydun mu?" diye sordu. Ben: "Ey müminlerin emiri! Sen de mi bu konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey işitmedin?" karşılığını verdim. Hz. Ömer: "Hayır Vallahi" cevabını verdi. Bu sırada Abdurrahman b. Avf gelip:"Ben biliyorum" dedi. Hz. Ömer: "Sen bize göre adil ve doğru birisin. Ne işittin?" deyince Abdurrahman şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini işittim: ''Kişi namazında şüpheye düşüp bir rekat mı yoksa iki rekat mı kıldığını bilmezse, bir rekat kılmış gibi devam etsin. İki rekat mı yoksa üç rekat mı kıldığını bilmezse, iki rekat kılmış gibi devam etsin. Üç rekat mı yoksa dört rekat mı kıldığını bilmezse, üç rekat kılmış gibi devam etsin. Böylece şüphe fazla kılıp kılmadığında olsun. Sonra namazı bitirince, selam vermeden önce Tahiyyat'ayken iki secde yapsın.''

Bir grup bunu Muhammed b. İshak'tan bu şekilde rivayet etmiştir. İbn Uleyye de ondan, Mekhul'den, İbn Abbas'tan aynı manada bir rivayette bulunmuştur. (--- Hakim, Müstedrek (1/324).

 

4517- İbn İshak der ki: Hüseyin b. Abdillah ile karşılaşınca bana: "Mekhul bu hadisi sana müsned olarak mı nakletti?" diye sordu. Ben: "Hayır'' karşılığını verince: "Ancak bunu bana Mekhul, Kureyb kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet etmiştir" dedi.

 

4518- Kureyb, İbn Abbas'tan aynı manada bir rivayette bulunmuştur.

 

4519- Şafii der ki: Bazıları İbn Mes'ud'un, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru olanı araştırsın sonra sehiv secdesi yapsın" buyurduğunu naklettiğini söyleyerek bunu delil göstermiştir.

 

4520- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben de insanım ve sizin unuttuğunuz gibi unuturum. Sizden biri namazında şüpheye düşerse doğruyu araştırıp namazını tamamlasın ve iki sehiv secdesi yapsın."

 

4521- Müslim bunu Sahih'te Muhammed b. Bişr ve Veki' kanalıyla Mis'ar'dan rivayet etmiştir. Buhari ise Cerır kanalıyla Mansur'dan rivayet etmiştir. VekI'nin rivayetinde ''Doğruyu araştırsın" ibaresi geçmiştir.(--- Buhari, sehv (401) ve Müslim, sehv (2/760).

 

4522- Bu hadisin lafzInI Abdullah b. Mes'ud, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanılıp beş rekat kıldığı olayla ilgili rivayet etmiştir.

 

4523- Hakem b. Uteybe ve A'meş bu kıssayı İbrahım kanalıyla Alkame'den, oda İbn Mes'ud'dan: "Araştırsın" lafzı olmadan rivayet etmiştir.

 

4524- İbrahım b. Süveyd bunu Alkame kanalıyla Abdullah b. Mes'ud'dan: "Araştırsın" lafzı olmadan rivayet etmiştir.(--- Müslim, sehv (1/401- 402).

 

4525- Esved b. Yezid bunu Abdullah'tan, "Araştırsın" lafzı olmadan rivayet etmiştir

 

4526- Hadis alimlerinden bazıları bu hadisteki araştırma emrini şüpheli bulmuştur. Bu, İbn Mes'ud'un veya ondan sonra gelenlerin sözü olup hadise katılmış olabilir.

 

4527- Başkası ise hadisi, hadis hafızlarından ve güvenilirlerden olan MansOr b. el-Mu'temir'in kıssanın tamamını naklettiğini, araştırma lafzını da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başkasına dayandırmadığını söylemiştir. Ondan da aralarında Mis'ar, Sevrı, Şu'be, Vuheyb b. Halid, Fudayl b. İyad. Cerır b. Abdilhamıd ve başkalarının da bulunduğu bir grubun naklettiğini söylemiştir.

 

4528- Güvenilir olan hadis ravilerinin ilavesi, hadis alimlerinin rivayetine ters düşmüyorsa makbuldür.

 

4529- Şafii der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Araştırsın" sözünü, eksik olduğunu düşünen kişinin tamamlaması ve şüphesini gidermesi için söylemiş olabilir. Taharrı kelimesi Arapça bir kelimedir ve Ebu Said el-Hudri kelimeye bu manayı vermiştir.

 

4530- Biri: "Rivayet bizim zikrettiğimiz ihtimali de içeriyor. Senin verdiğin manayı öncelikli kılan şey nedir?" deyince, Şafii şu karşılığı verdi: "Ebu Said el-Hudri ve Abdurrahman b. Avf'ın Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan rivayetleri bunu göstermektedir. Ebu Bekr es-Sıddık, Ömer b. el-Hattab Abdullah b. Ömer ve başkalarından da aynısı rivayet edilmiştir. Bizden öncekilerin genel uygulaması bu yöndedir. Her ne kadar dilin genişliğinden dolayı lafızlar farklı olsa da mana birdir ve bizden öncekilerden buna muhalif olan birinin bilmiyorum."

 

4531- Beyhaki der ki: Lafızların farklı oluşundan dolayı da Tahavı, İbn Ömer ve Ebu Said'den gelen rivayetlere tutunmuştur. Zira İbn Ömer ile Ebu Said'e; namazında üç rekat mı dört rekat mı kıldığını hatırlayamayan kişinin durumu sorulunca: "En doğrusunu bulmaya çalışır ve namazı ona göre tamamlar. Sonunda da sehiv secdesi yapar" demişlerdir.

 

4532- Başka bir hadiste ibn Ömer'den nakledildiğine göre: "Namazından bir kısmını unuttuğunu düşünen kişi, eksik olduğunu düşündüğü kısmı tamamlasın ve iki secde yapsın" demiştir.(--- Abdurrezzak, Musannef (2/306), Malik, Muvatta (1/95) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/333).

 

4533- Bu şekilde Tahavı, Ebu Said'in şüphe edilen kısmı bırakıp namazın kesin bildiğine (az olana) göre tamamlanması yönünde açık bir lafızla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaptığı rivayeti bırakıp kendi rivayetlerine muvafık olması muhtemelolana tutunmuştur.

 

4534- Diğer rivayette ibn Ömer'den naklettiği hadiste araştırmaktan kastın, unuttuğunu düşündüğü rekatı kılması olduğunu söylemiştir.

 

4535- ibn Ömer bunu Ebu Said gibi Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sarih bir şekilde namazın kesin bildiğine (az olana) göre tamamlanması şeklinde rivayet etmiştir.

 

4536- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "kişi namazında şüpheye düşüp üç rekat mı yoksa dört rekat mı kıldığını bilmezse, bir rekat kılıp rüku ve secdesini güzelce yapsın, sonra iki secde daha yapsın.''(--- Hakim, Müstedrek (1/322).

 

4537- Bu şekilde Tahavı, açık olan rivayeti bırakıp ihtimal taşıyan rivayete tutunmuş, Ebu Said ve başkasının bu yöndeki hadisini, kişi rekat sayısında tereddüde düşse ve kaç rekat kıldığı konusunda herhangi bir zannı yoksa kesin bildiğine (az olana) göre tamamlar demiştir. Oruç ve namaz konusunda da bunu ölçü almıştır. Ancak asıl yapması gereken şey, hadisi olduğu gibi alıp bu şekilde kıyas yapmasıydı. Bu durumda galip zannı varsa buna göre hareket eder. Eğer galip zanna sahip değilse, namaz ve oruçta olduğu gibi az olana göre hareket eder. İki durumda da kişi kıyas yoluyla hareket etmiş olur.

 

4538- Ebu Süleyman el-Hattabi der ki: Taharri, doğruyu bulma manasına da gelir. Yüce Allah: "Kendini Allah'a veren kimseler, işte onlar, doğru yolu arayanlar, ona layık olanlardır"[Cin, 14] buyurmuştur.(--- el-Hattabi, Medlimu's-Sünen (1/240).

 

4539-4540- Beyhaki der ki: Bize bildirildiğine göre Ata b. Yesar şöyle dedi: Abdullah b. Amr b. el-As ve Ka'bu'I-Ahbar'a namazında şüpheye düşüp üç rekat mı, dört rekat mı kıldığını bilmeyen kişinin durumunu sorduğumda ikisi de şöyle cevap verdiler: "Kalkıp bir rekat daha kılsın ve namazı bitirince iki secde yapsın.''(--- Malik, salat (64).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Namazda Yanılanın Ne Yapması Gerekir