MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Namazda Konuşma veya
Gülmekten Dolayı Abdest
1215- Şafii der ki:
"Namazda olsun, namaz dışında olsun sesli de olsa konuşma veya gülmeden
dolayı abdest tazelemek gerekmez."
1216- Şafii buna Ebu
Hureyre'nin Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiği: "Lit
ve Uzza adına yemin eden kişi hemen ''La ilahe illallah'' desin" hadisini
delil olarak getirir. (--- Buhari, iman (6646) ve Müslim, iman (3/1646).
1217- İbn Şihab der ki:
"Ancak, böylesi bir konuda ResUlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
abdest gerektiğini söylediği bana ulaşmış değildir."
Buhari ve Müslim,
Sahih'de Evzai kanalıyla Zühri'den rivayet etmişlerdir.
1218- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"İçinizden Lat ve uzza adına yemin eden kişi hemen ''La ilahe illallah''
desin. Arkadaşına: ''Gel seninle kumar oynayalım'' diyen ise buna karşılık bir
sadaka versin."
1219- Şafii
Kitabu'l-Kadım'de namazda kahkaha konusunda: "Namazda kahkaha konuşma
gibidir. Kişi bunu bilerek yaptığı zaman namazını bozmuş olur, ancak abdest
tazelemesi gerekmez" demiştir.
1220-1221- Beyhaki der
ki: Sünen kitabında da zikrettiğimiz gibi Ebu Süfyan der ki: Cabir b. Abdillah
el-Ensa(ı'ye kişinin namazda gülmesi konusu sorulunca: "Namazını yeniden
kılar, ancak yeniden abdest alması gerekmez" demiştir. (--- Darakutni,
Sünen (1/63).
1222- Vasıt kadısı Ebu Şeybe
de Yezid b. Halid kanalıyla Ebu Süfyan'dan bunu merfu olarak rivayet etmiştir.
1223- Ancak ondan
rivayetinde lafzı konusunda ihtilaf edilmiştir. Sahih olanı mevkuf olarak
rivayet edilmesidir. Merfu olarak rivayeti zayıftır. (--- Bakın: Darakutni, Sünen
(1/63).
1224- Abdullah b.
Mes'ud, Ebu Musa el-Eş'ari ve Ebu Umame el-Bahili'den de bu anlamı veren
rivayetler gelmiştir.
1225- Tabiundan Fukaha-i
Seb'a'nın da görüşü budur. Şa'bl, Ata ve Zühri'nin de görüşü bu yöndedir.
1226- Şafii der ki:
"Böylesi bir durumda kişi hem namazı baştan kılar, hem de abdestini
tazeler diyenler de vardır."(--- Darakutni, Sünen (1/64), Abdurrezzak,
Musannef (1/387) ve Zeylai, Nasbu'r-raye (1/47).
1227- Şafii der ki:
"Bu hadis bizce sabit olsaydı biz de ona göre görüş belirtirdik. Böylesi
bir durumda kişiye abdest gerektiğini söyleyenler, kıyasa göre abdestin
gerekmediğini ancak bu konuda rivayetlere dayandıklarını söylüyorlar. Ama keşke
sahih ve maruf olan rivayetlere dayansalardı, böyle olsaydı bu tutumlarını biz
de takdir ederdik. Ancak sahih, mevsul ve maruf rivayetleri bırakıp bu konuda
zayıf ve isnadında kopukluk bulunan rivayetlere tutunmuşlardır."
1228- İbn Şihab
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazdayken gülen
bir adama abdestini de, namazını da iade etmesini söyledi." (--- Bakın:
Şafii, Müsned (1/35) ile er-Risale (s. 469) ve Zeylai, Nasbu'r-raye (1/52).
1229- Şafii der ki:
Mürselolduğu için böylesi bir rivayeti kabul etmiyorduk.
1230- Ancak daha sonra
bu hadisi bize güvenilir olan biri, "Ma'mer - İbn Şihab - Süleyman b.
Erkam - Hasan" kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
rivayet etti.
1231- Ebu Abdillah ise
rivayetinde Şafii'nin şu sözünü de ekler: "Zühri gibi birisi Süleyman b.
Erkam'dan rivayette bulunuyarsa başka konularda da onun gibilerinden rivayette
bulunabilir demektir."
1232- Beyhaki der ki:
Şafii bunu mürselolarak gelen kusurlu rivayetleri anlatırken söylemiştir. Zühri
sahabilerden sonra tabiunun en hayırlılarından rivayette bulunmasına rağmen
burada hadis alimlerinin yanında zayıf biri olan Süleyman b. Erkam gibisinden
mürsel rivayette bulunmuştur. (--- Bakın: Şafii, er-Risale (s. 47).
1233- Bundan dolayı
Yahya b. Main ve başkası: "Zühri'nin mürsellerinin bir değeri yoktur"
demiştir.
1234- Beyhaki der ki:
"Bir grup da bunu Hasan el-Basrı'den mürsel olarak rivayet
etmişlerdir."
1235- Zayıf biri olan
Hasan b. Dinar da bunu Hasan'dan, o da Ebu'l-Melih Usame'den, o da babasından
rivayet etmiştir. (--- Bakın: Daralzutnl, Sünen (1/59) ve Zeylai, Nasbu'r-rdye
(1/53).
1236- Ömer b. Kays da
bunu rivayet etmiştir ve o da zayıf biridir.
1237- Ömer b. Kays bunu
metruk biri olan Amr b. Ubeyd'den, o de Hasan'dan, o da İmran b. Husayn'dan
rivayet etmiştir. (--- Darakutnı, Sünen (1/60).
1238- Bakiyye de bunu
mechul biri olan Muhammed el-Huzal'den, o da Hasan'dan, o da İmran'dan rivayet
etmiştir. (--- Bakın: Darakutnı, Sünen (1/49) ve Zeylal, Nasbu'r-raye (1/48).
1239- Abdulkerım b. Ebi
Umeyye de bunu Hasan kanalıyla Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir.
1240- Ancak isnadı
zayıftır. Zira Abdulkerim güvenilir biri değildir.
1241- Missısa
ahalisinden rivayeten zayıf bir hoca olan Süfyan b. Muhammed el-Fezarı de
rivayet etmiştir.
1242- Ebu Ahmed b. Adiy
ile Ebu'I-Hasan Darekutni'nin de belirttiği gibi Süfyan bunu "Süleyman b.
Erkam - Hasan - Enes b. Malik" kanalıyla aktarmıştır. (--- Darakutnı,
Sünen (1/60).
1243- Ebu Hanıfe de bunu
Mansur b. Zazan kanalıyla Hasan'dan, o da Ma'bed el-Cüheni'den rivayet
etmiştir. (--- Darakutnı, Sünen (1/61).
1244- Ma'bed'in
sahabeliği yoktur ve Basra'da kader konusunda ilk tartışan kişidir.
1245- Gaylan b. Cami'de
bunu Mansur b. Zazan kanalıyla İbn Sirin'den, o da Ma'bed el-Cühenı'den rivayet
etmiştir.
1246- Huşeym de Mansur
b. Zazan kanalıyla İbn Sirin'den mürselolarak rivayet etmiştir.
1247- Mahfuz olanı bu
hadisin, öğrencilerinin ileri gelenleri tarafından Hasan el-Basri'den
mürselolarak rivayet edilmesidir. Hasan da bunu Hafs b. Süleyman kanalıyla
Hafsa'dan, o da Ebu'l-Aliye'den rivayet etmiştir.
1248- İbrahım en-Nehai
de bunu Ebu Haşim kanalıyla Ebu'l-Aliye'den mürselolarak aktarmıştır.
1249- Hasan b. Umara da
Halid el-Hazza kanalıyla Ebu'l-Melih'ten, o da babasından rivayet etmiştir.
1250- Şayet kasıtlı
değilse bu, Hasan b. Umara'nın hata yaptığı hadislerdendir. Zira Halid el-Hazza
bunu Hafsa binti Sirin kanalıyla Ebu'lAliye'den rivayet etmiştir.
1251- Zayıf biri olan
Hasan b. DInar da bazen bunu Katade'denı o da Ebu'l-Melih b. Usame'den, o da
babasından rivayet etmiştir.
1252- Oysa Katade bunu Ebu'l-Aliye'den
rivayet etmiştir. Bu bakımdan hadis dönüp dolaşıp Ebu'l-Aliye'ye dayanmaktadır.
(--- Bakın: Darakutni, Sünen (1/61) ve Zeylai, Nasbu'r-raye (1/so).
1253-1254- Ali b.
el-Medını der ki: Abdurrahman b. Mehdı bana: "Bu hadis dönüp dolaşıp Ebu'l-Aliye'ye
dayanmaktadır" dedi. Ona: "Hasan da mürselolarak rivayet etti"
dediğimde: "Şerık'in bana bildirdiğine göre Ebu Haşim: ''Bu hadisi
Ebu'l-Aliye kanalıyla İbrahım'e ben naklettim'' demiştir.'' karşılığını verdi.
Ona: "Zühri de mürselolarak rivayet etmiştir" dediğimde:
"Zühri'nin yeğeninin kitabında bu hadisi Süleyman b. Erkam kanalıyla
Hasan'dan okudum" karşılığını verdi.
1255- Beyhaki der ki:
Ebu'l-Aliye er-Riyahı de bunu mürselolarak rivayet etmiştir.
1256- Hadis alimlerinin
yanında Ebu'l-Aliye'nin mürsellerinin bir değeri yoktur. Zira herkesten hadis
almasıyla bilinirdi.
1257-1258- Bundan dolayı
Muhammed b. Sirin: "Burada kendilerine nakledilen her şeye inanan üç kişi
var" demiştir.
1259- Süleyman (b. Harb)
der ki: "İbn Sirin bu sözüyle sanki onların bu tutumunu hoş görmemiş
gibidir."
1260- Vuheyb de İbn Avn
kanalıyla Muhammed'den aynı sözü zikrederken bu üç kişinin Hasan, Ebu'l-Aliye
ve Humeyd b. Hilal olduğunu söylemiştir.
1261-1264- Beyhaki der
ki: Bundan dolayı Şafii şöyle demiştir: Ebu'l-Aliye er-Riyahı'nin rivayetleri
rüzgar gibi savrulmalıdır.
Mücalid'in rivayetleri
kamçılanmalıdır. Haram'ın rivayetleri de haramdır.(--- Zehebi, Mizan (2/54),
1265- Şafii bu sözüyle
de haber-İ vahid ile mürselolan rivayetleri kastetmiştir. Ancak mevsul olan
rivayetlerinde bu kişiler güvenilir ve huccettirler.
1266- İsnadı karanlık
olan başka kanallarla da rivayet edilmiştir, ancak zikretmeye bile değmezler.
1267-1268- Muhammed b.
Yahya ez-Zühli: "Namazda gülme konusunda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) gelen sabit bir haber yoktur' derdi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: