MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

TAHARE

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Başı Meshetme Seçeneği ve Ayakların Yıkanması

 

656- Amr b. Yahya el-Mazinl, babasından bildiriyor: -Amr b. Yahya el-Mazinı'nin dedesi ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından biri olanAbdullah b. Zeyd b. Asım'a: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nasıl abdest aldığını bana gösterebilir misin?" dediğimde, Abdullah: "Olur" karşılığını verdi ve su getirilmesini söyledi. Getirilen sudan ellerine döküp her iki elini ikişer defa yıkadı. Sonra ağzını ve burnunu üç defa yıkayıp temizledi. Sonra yüzünü üç defa yıkadı. Sonra kollarını ikişer defa dirseklere kadar yıkadı. Sonra her iki eliyle başını hem önden, hem de arkadan meshetti. Başını meshederken ellerini ön taraftan başlayıp arka tarafa kadar götürdü, sonra arkadan öne başladığı yere kadar getirdi. Sonra da ayaklarını yıkadı.

Buhari, Sahih'de Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten ve Müslim ıse "İshak b. Musa - Ma'n b. İsa - Malik" kanalıyla rivayet etmiştir. (--- Buhari, taharet (185) ve Müslim, taharet (544).

 

 

657- Asım b. Lakit b. Sabire, babasından bildiriyor: Müntefik oğullarından Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen heyetin içindeydim. Geldiğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evde yoktu. Aişe bizleri karşıladı ve bir tabak hurma ikram etti. Et çorbası da yaptı. Çok geçmeden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Yemek yediniz mi? Sizlere yemek ikram edildi mi?" diye sordu. "Evet!" karşılığını verdik.

 

Fazla bir zaman geçmeden koyun çobanı sürüyle birlikte geldi. Yanında da henüz yeni doğmuş meleyen bir koyun yavrusu vardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey filan! Ne doğurttun?" diye sorunca, çoban: "Dişi bir kuzu" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman onun yerine bize bir koyun kes" buyurdu. Sonra bana döndü ve: "Bu koyunu senin için kestiğimizi düşünme! Bizim yüz koyunumuz var ve daha fazla olmasını istemiyoruz. Bundan dolayı çoban her bir koyun doğurtmasında yerine bir koyun kesiyoruz'' buyurdu.

 

Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Benim ağzı bozuk bir karım var, ne yapayım'' dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu boşa!" buyurdu. Ben: "Ama uzun zamandır yanımda ve ondan çocuklarım da var" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman ona nasihat et. Şayet hanımında bir hayır varsa söylediklerini yerine getirecektir. Ancak cariyeni dövdüğün gibi karını dövmeye kalkma!" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Bana abdesti anlat'' dediğimde: "Abdestte uzuvlarını güzelce yıka. Parmaklarını aralayıp aralarını da yıka. Oruçlu değilsen burnunu bol su ile temizle" buyurdu.

 

Ebu Davud, Sünen'de Kuteybe b. Said ve başkaları kanalıyla Yahya b. Süleym'den rivayet etmiştir. (--- Ebü Davud, taharet (142), Ahmed, Müsned (4/211), Şafii, el-Ümm (1/27) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1 / 50,51, 76)

 

 

658- Nasrilerin azatlılarından Salim Sebelan bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Aişe ile birlikte Mekke'ye gitmiştik. Aişe ona namaz kıldırmas! için oğlumu yanında götürürdü. Bir ara Abdurrahman b. Ebi Bekr abdest için su getirince Aişe ona: "Ey Abdurrahman! Abdestini güzelce al! Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kıyamet gününde ateşten yana (yıkanmamış) topukların vay haline!'' buyurduğunu işittim" dedi. (--- Müslim, tahtiret (555).

 

 

659- Ebu Seleme bildiriyor: Hz. Aişe, Abdurrahman'a: "Ey Abdurrahman! Abdestini güzelce al! Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ateşten yana (yıkanmamış) topukların vay haline!'' buyurduğunu işittim" dedi. (--- Şafii, Müsned (1/33) ve Humeydi, Müsned (1/87).

 

 

660- Beyhaki der ki: İkrime b. Ammar bunu "Yahya b. Ebi Kesir - Ebu Seleme - MehdI'nin azatlısı Salim - Aişe" kanalıyla rivayet etmiştir. Müslim'de de bu kanalla tahric edilmiştir.

 

661- Alimlerden biri İkrime b. Ammar'ın bunun isnadında Ebu Seleme'yi zikrederek hata ettiğini söylemiştir. Zira Yahya'nın öğrencilerinin geneli bunu Yahya'dan rivayet ederken Salim'i zikretmişlerdir. Ebu Seleme'nin hadisi ise bundan önce zikredildiği gibidir.

 

662- Abdullah b. Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alan bir toplulukla karşılaştı. Topuklarına su değmediğini ve kuru olduğunu görünce:

"Abdesti güzelce alın! Ateşten yana (yıkanmamış) topukların vay haline! buyurdu.

 

663- Hocalarımızdan bazılarının dediğine göre Şafii, Abdullah b. Amr'ın bu hadisini kitaplarından birinde zikretmiştir.

 

Müslim de Sahih'de Veki' kanalıyla Süfyan es-Sevri'den rivayet etmiştir. (--- Müslim, taharet (559).

 

Buhari ve Müslim, Yusuf b. Mahek kanalıyla Abdullah b. Amr'dan, yine Muhammed b. Ziyad kanalıyla Ebu Hureyre'den rivayet etmişlerdir.

Müslim de farklı kanallarla Aişe'den rivayet etmiştir. (---  Buhari, taharet (163,165) ve Müslim, taharet (559).

 

 

664-665- Abdullah b. el-Haris b. Cez' ez-Zubeydı der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Yıkanmayan) ayak tapuklarının ve alt taraflarının (cehennemdeki) ateşten yana vay haline!" buyurduğunu işittim. (--- Ebu Davud, taharet (1/85), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/70) ve Darakutni, Sünen (1/35).

 

 

666- Şafii der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alan kör bir adama:

"Ayaklarının altını da (yıka)! Ayaklarının altını da!" demeye başladı. Ancak adam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözünü işitmediği halde ayaklarının altını yıkamaya başladı. Bundan dolayı kör olmasına rağmen gören anlamında "Basır" ismiyle anılmaya başlandı. (--- Şafii, el-Ümm (3/206).

 

 

667- Şafii der ki: "Rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayaklarının üst taraflarını da mesh etmiştir."

 

668- Yine rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayaklarının üst taraflarına su serpmiştir. Bu yöndeki iki hadisten ilki münferid ise hadis alimlerinin yanında sabit bir hadis değildir.

 

669- Diğer hadis ise münferid olsa da isnadı hasendir. Ancak ona muhalif olan rivayetler daha çok ve daha sağlamdır.

 

670-671- Beyhaki der ki: Şafii'nin ilk hadisten kastı, Süfyan b. Uyeyne'den gelen bir sonraki rivayettir:

İbn Abd Hayr, babasından bildiriyor: Ali b. Ebi Talib'in, ayaklarının üst taraflarını meshettiğini ve: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ayaklarının üst taraflarını meshettiğini görmeseydim alt taraflarının mesh edilmeyi üst taraflarından daha çok hak ettiğini düşünürdüm" dediğini gördüm. (--- Şafii, el-Ümm (7/151).

 

 

672- Lafız Humeydi'nin lafzıdır. Abd Hayr el-Hemdani'nin Ali'den rivayette tek kaldığı bir hadistir. Abd Hayr da Buhari ve Müslim'in yanında huccet biri değildir. Kendisinden rivayet edilen bu hadisin metninde de ihtilaf edilmiştir. Bazıları bunu bu şekilde rivayet etmişken, bazıları Hz. Ali'nin bunu mest üzerine mesh konusu için söylediğini zikretmiştir. (--- Ahmed, Müsned (2/103,179,180,311).

 

 

673- Abd Hayr'ın bildirdiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: "Şayet dini hükümler kişinin şahsi görüşlerine göre belirlenseydi mestlerin altının üstünden daha fazla mesh edilmeyi hak ettiğini söylerdim. Ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mestlerinin üstünü meshettiğini gördüm." (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/292) ve Ahmed, Müsned (2/179).

 

 

674- Belki de Şafii'nin bahsettiği ilk hadisten kasıt bu hadiste zikredilendir. Zira başka bir kanalla Abd b. Hayr'dan rivayet edildiğine göre böylesi bir mesh sadece abdest tazeleme konusundadır.

 

675- Abd Hayr bildiriyor: Hz. Ali bir testi su istedi ve kısa bir abdest aldı.

Bu abdestinde ayakkabılarının üzerini meshetti ve: "Abdesti bozulmayan, sadece abdest tazelemek isteyen kişi için Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdesti böyleydi" dedi. (--- Ahmed, Müsned (2/189) ve Zeylai, Nasbu'r-rdye (1/189).

 

 

676- Nezzal b. Sebre'den gelen sabit bir hadiste zikredildiğine göre Hz.

Ali bir testi su getirdi. Bu testiden bir avuç su alıp yüzünü, kollarını, başını ve ayaklarını meshetti. Sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle yaptığını ve:

"Abdest tazelemek isteyen kişinin abdesti bu şekilde olur" buyurduğunu zikretti. (--- Nesai, taharet (1/32), Ahmed, Müsned (2/217) ve Ebu Davud et-Tayalis!, Müsned (s. 22).

 

 

677- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayaklarını meshetmesine yönelik rivayet edilen bütün hadisler, bunu abdest tazeleme konusunda yaptığını göstermektedir. Halid b. Alkame'nin Abd Hayr'dan yaptığı rivayette Hz. Ali'nin, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdestini gösterirken ayaklarını üçer defa yıkaması da bunu desteklemektedir. Zir b. Hubeyş ve başkaları da aynı şeyi Hz. Ali'den nakletmişlerdir. (--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (1/68, 292).

 

 

678- Beyhaki der ki: Şafii'nin bahsettiği ikinci hadis ise İbn Abbas'tan gelen şu hadistir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alırken önce ellerini kaba soktu. Aldığı suyla bir defa ağzını ve burnunu yıkayıp temizledi. Sonra elini bir daha kaba soktu. Aldığı suyla yüzünü bir defa yıkadı. Sonra kollarına birer defa su döküp yıkadı. Sonra başını kulaklarıyla birlikte bir defa meshetti. Sonra bir avuç su alıp, ayakkabının içindeki ayaklarının üzerine serpti." (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/72)

 

 

679- Ata b. Yesar der ki: İbn Abbas bize: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nasıl abdest aldığını size göstermemi ister misiniz?" dedi ve bir kap su istedi. Getirilen sudan bir avuç alıp ağzını yıkadı ve burnunu temizledi. Sonra ellerini birleştirip bir avuç daha aldı ve yüzünü yıkadı. Sonra bir avuç daha alıp sağ kolunu yıkadı. Sonra bir avuç daha alıp sol kolunu yıkadı. Sonra ellerini suya daldırdı. Çıkardıktan sonra silkeleyip başını ve kulaklarını meshetti. Sonra bir avuç su alıp ayakkabısını çıkarmadan sağ ayağının üzerine serpti. Sonra bir avuç daha su alıp sol ayağının üzerine serpti. Ayakkabılarının alt taraflarını da meshetti. Sonra da: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde abdest aldığını gördüm" dedi.

 

680- Bu hadisi Hişam b. Sa'd ve Abdulazız b. Muhammed ed-Deraverdi, Zeyd b. Eslem'den bu şekilde rivayet etmişlerdir.

 

681- Süleyman b. Bilal, Muhammed b. Aclan, Verka b. Ömer ve Muhammed b. Cafer b. Ebi Kesir de bunu Zeyd b. Eslem'den aynı İsnad ve metinle rivayet etmişlerdir. Ancak her biri rivayetinde ibn Abbas'ın bir avuç su alıp sağ ayağını yıkadığını, sonra bir avuç daha alıp sol ayağını yıkadığını veya bu manada bir şey yaptığını zikretmiştir. (--- Ebu Davud, taharet (1/69-70) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/72).

 

 

682- Buhari de Sahih'de Süleyman b. Bilal kanalıyla Zeyd b. Eslem'den rivayet etmiştir.

 

683- Hişam b. Sa'd ile Abdulazız b. Muhammed, rivayette tek kaldıkları hadisleri kabul edilecek derecede sağlam değillerdir. Oysa güvenilir olan bir çok ravi onlara muhalefet etmiştir. ikisinin rivayeti Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakkabılarını çıkarmadan ayaklarına su serpip onları yıkadığı anlamına da gelebilir.

 

684- Kasım b. Muhammed el-Cermi'nin Süfyan es-Sevri'den, Hişam b. Sa'd'ın da Zeyd b. Eslem'den gelen rivayetleri de bunu göstermektedir. Zira onların rivayetlerinde: "Sonra ayakkabılarını çıkarmadan ayaklarını yıkadı" şeklinde geçmektedir. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/73).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Abdestte Birer Kez Yıkama ve Uzuvların Yıkama Sayısı