MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kapların Temizliği
529- Abdullah b. Abbas
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), karısı Meymune'nin azatlısına
verdiği koyunun ölmüş olduğunu görünce: "Derisinden istifade etseydiniz
ya!" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Ama ölmüş!" dediklerinde, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): if (Ölmüş olan hayvanın) sadece etinin
yenilmesi haram kılınmıştır" buyurdu.
Buhari ve Müslim,
Sahih'de Salih b. Keysan ve Yunus b. Yezid kanalıyla İbn Şihab ez-Zühri'den
rivayet etmişlerdir. (--- Buhari, zekat (1492) ve Müslimı tahtiret (784).
530- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), eşi Meymune'nin azatlısı olan bir
kadının ölmüş koyunuyla karşılaşınca: "Bu koyunun sahipleri derisini alıp
tabakladıktan sonra ondan faydalansalardı ya!" buyurdu. "Ey Allah'ın
Resulü! Ama bu ölmüş?" dediklerinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''(Ölmüş olan hayvanın) sadece etinin yenilmesi haram kılınmıştır"
buyurdu.
Müslim, Sahih'de Süfyan
b. Uyeyne'den rivayet etmiştir. (--- Bakın: Müslimı tahtiret (784).
531- Ukayl ise bu hadisi
Zühri'den: "Su ile karaz (ağacı) veya tabaklama bunu temizlemiyor mu
ki?" eklemesiyle rivayet etmiştir.
532- İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Deri
tabaklandığı zaman temizlenmiş olur" buyurduğunu işittim.
Müslim, Sahih'de
Süfyan'dan rivayet etmiştir. (--- Bakın: Müslim, taharet (784).
533- İbn Abbas'ın bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Deri tabaklandığı zaman
temizlenmiş olur" buyurmuştur. (--- Müslim, hayd (1/277-278).
534- Hz. Aişe
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tabaklandıktan sonra
ölmüş hayvanlarının derisinden istifade edilmesini söyledi."
Ebu Davud, Sünen'de
Abdullah b. Mesleme kanalıyla Malik b. Enes'ten rivayet etmiştir. (--- Ebu
Davud, libas (4/93).
535-536- İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), eşi Meymune'nin bir azatlısının
ölmüş koyunuyla karşılaşınca: "Derisini alıp tabakladıktan sonra ondan
faydalansalardı ya!" buyurdu.
MüsIİm, Sahih'de ibn Ebi
Ömer'den rivayet etmiştir. Sünen Harmele'de ise Şafii bunu Süfyan'dan rivayet
etmiştir. (--- Müslim, taharet (787). -S.harmele:-
Şafii, Müsned (s. 3).
537- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Sevde der ki: "Bir koyunumuz ölünce
derisini tabakladık ve eskiyip yırtılana kadar da içinde şıramızı kurduk."
(--- Nesai, el-fer' ve'l-atire (2/191), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/17-18) ve
Ahmed, Müsned (6/429).
538- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Derileri,.
temizlenmesi tabaklanmasıyla olur" buyurmuştur. (--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (1121).
539- Seleme b. el-Muhabbik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Derinin
tabaklanması, temizlenmesi demektir" buyurmuştur. (--- Ebu Davud, libas
(4/94), Nesai, el-fer' ve'l-atire (2/191) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(1/17,21).
540- Yine ondan gelen ve
senedinde kopukluk bulunan bir rivayette Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Derinin temizlenmesi, tabaklanmasıyla olur" buyurduğu
zikredilmiştir. (--- Bakın: Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/17,21).
541- Hadisin içeriğinden
anladığımız burada tabaklanarak temizlenen deri, ölü hayvan derisidir. Aynı
isnadla Seleme b. el-Muhabbik'ten rivayet edildiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir eve geldi. Evde asılı bir kırba görünce
suyundan içmek istedi. Evdekiler: "Ölmüş hayvan derisinden yapılmış bir
kırba" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Tabaklanmasıyla temizlenmiş olur" buyurdu.
Başka bir rivayette ise
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Derisi tabaklanmış değil
miydi?" diye sorduğu, ev sahibi kadının: "Evet!" demesi üzerine
Hz. Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tabaklanarak temizlenmiş
oldu" buyurduğu zikredilir. (---
Ahmed, Müsned (3/446, 5/6).
542- Abdullah b. Ukeym
de şöyle bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından bir ay
önce Cüheyne kabilesine: "Ölü hayvanın derisi olsun, sinirleri olsun
hiçbir şeyinden faydalanmayın" şeklinde bir mektup yazdı.
Şafii, Sünen Harmele'de
bunu "Abdulvehhab es-Sekafı - Abdullah b. Ukeym" kanalıyla rivayet
etmiştir.
543- Hakem bildiriyor:
Birkaç kişiyle birlikte (Cüheyne kabilesinden Abdullah b. Ukeym'in yanına
gittik. Yanımdakiler içeriye girdi, ancak ber kapıda oturdum. Çıktıklarında
Abdullah b. Ukeym'in, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söz konusu
mektubu onlara yazdığını anlattığını söylediler.
544- "Şu'be -
Hakem" aynısı Abdullah b. Ukeym'den mektubun yazıldığ tarih zikredilmeden
rivayet edilmiştir.
545- Hadiste irsal
vardır. Bu konudaki her iki hadis göz önünde bulundurulunca bu hadisin derinin tabaklanmadan
kullanımına yöneli olduğu anlaşılmaktadır.
546- Ebu'l-Melih
el-Hüzell, babasından bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) vahşi hayvan derilerinin yaygı olarak kullanılmasını yasakladı."
Bu da derinin
tabaklanmadan kullanımına yöneliktir. (--- Nesai, el-fer' ve'l-atire (2/192) ve
Ebu Divud, lihas (4/95-97).
547- Mikdam b. Ma'di
Kerib bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yırtıcı hayvan
derilerinin giyimini yasakladı."
Bu da derinin
tabaklanmadan kullanımına yöneliktir. (--- Nesai, el-fer' ve'l-atire (2/192).
548- Belki de bu yöndeki
yasaklama üzerinde kıl kalan deriler içindir. Zira tabaklama derideki kıllara
işlemez.
549- Ubeydullah b.
Abdillah İbn Abbas'tan mevkuf olarak bildiriyor: "Ölü hayvanın etinin
yenmesi yasaklanmıştır. Ancak derisi, dişi, kemiği, kılı ve yününü kullanmak
helaldir."
550-551- Bize
bildirildiğine göre Yahya b. Main şöyle demiştir: "Bu hadisi sadece Ebu
Bekr el-Hüzell, Zühri'den rivayet eder. Ebu Bekr el-Huzeli'nin de bir değeri yoktur.''
(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/23).
552- Beyhaki der ki:
liMana olarak bir benzerini Abdulcebbar b. Müslim de Zühri'den rivayet
etmiştir." (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/23) ve Darakutnı, Sünen
(1/18).
553- Ebu Bekr b.
el-Haris'in bildirdiğine göre Darakutnı: ''Abdulcebbar zayıf biridiril
demiştir. (--- Darakutnı, Sünen (1/18).
554- Beyhaki der ki:
Ümmü Seleme'nin rivayet ettiği: "Tabaklanmış olduktan sonra ölü hayvanın
derisini kullanmanın bir sakıncası yoktur. Aynı şekilde yıkandıktan sonra
yünlerinden istifade etmekte de sakınca yoktur" şeklindeki merfu hadisi
Yusuf b. es-Sefer rivayet etmiştir. Yusuf ise metruktur ve hadis uyduranlardan
biridir.
555- Sahih bir hadiste
de Enes b. Malik şöyle der: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemreleri
taşlayıp kurbanlıklarını da kestikten sonra berberine başının sağ tarafını
uzattı. Oradan kesilen kılları Ebu Talha'ya verdi. Ardından berbere başının sol
tarafını uzattı. Sonra Ebu Talha'yı çağırdı ve (oradan çıkan kılları verip): "Bunları
da insanlar arasında dağıt" buyurdu. (--- Müslim, hac (3094).
556- Abdullah b. DInar
bildiriyor: "İbn Ömer'in, ölü hükmünde olduğu için fil kemiğinden yapılan
koku kabı içindeki kokuları sürünmeyi kerih gördüğünü işittim." (---
Şafii, el-Ümm (1/8) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/26).
557- Abdullah b. DInar
bildiriyor: "İbn Ömer, fil kemiklerinin kullanımını kerih görürdü."
558- Başka bir yerde:
"Fil kemiğinden yapılan koku kabı içindeki kokuları sürünmeyi kerih
görürdü" şeklinde geçer. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/26).
559- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İçeceğini
gümüş kaplardan içen kişi, midesine cehennem ateşi dolduruyor demektir"
buyurmuştur.
Buhari, Sahih'de İsmail
b. Ebi Uveys kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Yahya b. Yahya kanalıyla
Malik'ten rivayet etmiştir. (--- Buhari,
eşribe (5634) ve Müslim, libas (4/1634).
560- Sabit (sahih) bir
hadiste Huzeyfe b. el-Yeman'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Altın ve gümüş kaplardan bir şeyler yiyip
içmeyin. Bunlar dünyada iken diğer insanların, ahirette ise sizlerin olacaktır.
" (--- Buhari, at'ime (5426) ile eşribe (5633) ve Müslim, libas
(4/2067,5/2067).
561- Gümüş süslemeli
kaplardan bir şeyler içmenin kerahiyeti konusunda da İbn Ömer, Aişe ve Enes b.
Malik'ten rivayetler gelmiştir. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/29).
563-562- Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Altın veya gümüş veya üzerinde bunlardan bir şey bulunan kaplarla yemek
yiyip bir şeyler içen kişi, midesine cehennem ateşini indiriyor demektir.
"(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/29).
564- Zeyd b. Eslemı
babasından bildiriyor: "Hz. Ömer, Hıristiyanlara ait olan bir testinin
içinde bulunan yine Hıristiyan bir kadına ait olan sudan abdest aldı."
(--- Şafii, el-Ümm (1/7) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/32).
565- Süfyan der ki: Zeyd
b. Eslem'den bize şunu naklettiler ki bunu Zeyd'in babasından işitmiş değilim:
Şam'dayken Ömer b. el-Hattab'a su getirdim. Ömer onunla abdest aldıktan sonra:
"Bu suyu nereden getirdin? Şimdiye kadar böylesine tatlı, soğuk ne kuyu ne
de yağmur suyu görmüş değilim" deyince: "Şu Hıristiyan ihtiyar
kadının evinden" karşılığını verdim. Ömer abdest aldıktan sonra kadının
yanına geldi ve: "İhtiyar! Müslüman ol ki selamete eresin. Yüce Allah,
Muhammed'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hak ile gönderdi" dedi. Ömer'in
bu teklifi üzerine kadın başının örtüsünü sıyırdı. Saçları suğame bitkisi gibi
bembeyazdı. Kadın ağaran saçlarını gösterdikten sonra da Ömer'e: "Bu
yaştan sonra ve ölmek üzereyken mi?" karşılığını verdi. Ömer de:
"Allahım! Şahid ol!" dedi.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/32).
566- Ebu Kılabe
bildiriyor: Ebu Sa'lebe el-Huşenı: "Ey Allah'ın Resulü!
Ehl-i kitabın yaşadığı
bir bölgede bulunuyoruz. Bunlar domuz eti yiyip içki içiyorlar. Yemek kazanları
ile içecek kaplarını kullanmamız konusunda ne dersin?" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Elinizden geldiği kadarıyla
onların bu kaplarını kullanmamaya çalışın. Ancak kullanmak zorunda kalırsanız
suyla yıkadıktan sonra onlarla yemeğinizi yiyip içeceğinizi için. " (---
Ebu Davud et-Tayalisl, Müsned (s. 136) ve Hakim, Müstedrek (1/143).
567- Sünen Harmele'de
Şafii bunu "Süfyan - Eyyub - Ebu Sa'lebeli kanalıyla muhtasar olarak
rivayet etmiştir.
568- Şu'be de Eyyub'den
bu şekilde muhtasar olarak rivayet etmiştir.
- Hammad b. Seleme de "Eyyub
- Ebu Sa'lebeli kanalıyla muhtasar olarak rivayet etmiştir. (--- Tirmizi, Sünen
(2/295) ve Hakim, Müstedrek (1/143).
- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(1/33) ve Hakim, Müstedrek (1/144).
569- Aynı şekilde Huşeym
de bunu "Halid - Ebu Kılabe - Ebu Sa'lebe'' kanalıyla rivayet etmiştir. Bu
hadisi de farklı kanallarla Sünen kitabında zikrettik. (--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (1/33).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: