MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

MUKADDİME

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hadislerin Birbirine Muhalif Olması

 

311- Şafii der ki: "Bir konuda iki farklı hadis varsa ve her ikisini de uygulama imkanı varsa biri diğerini iptal etmez ve ikisi de uygulanır. Ancak ikisi de birlikte uygulanamayacak şekilde birbirine muhalif ise aradaki bu ihtilaf iki şekilde yorumlanır. Birincisi, hadislerden biri nasih, biri de mensuhtur. Bu durumda nasih olan hadisle amel edilip mensuh olan hadis bırakılır.

İkincisi, birbirine muhalif olan bu iki hadisin hangisinin nasih, hangisinin de mensuh olduğuna dair elde bir delalet yoktur. Böylesi bir durumda ise birinin daha sağlam olduğuna dair elde bir sebep bulunmadan biri diğerine tercih edilemez. Hadislerden biri diğerinden daha sabit ise sabit olan hadisle amel edilip diğeri terk edilir. Ya da biri Yüce Allah'ın Kitab'ına veya Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine daha uygun ve ona mutabıktır. Ya da biri alimlerin yanında diğerinden daha tercihe şayandır. Ya da biri kıyas olarak diğerinden daha sahihtir. Ya da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından çoğu bu iki hadisten biriyle diğerinden daha fazla amel etmektedir. Bunlara göre hadislerden biriyle amel edilip diğeri bırakılır."

 

 

312- Şafii der ki: "Buradan anladığımız sadece adil (dürüst) olan kişinin şahitliğinin kabul edilmesi gibi sadece sabit olan hadis kabul edilir. Şayet hadiste mechul ravi varsa veya itibar edilmeyen biri tarafından rivayet edilmişse hiç yokmuş gibi sayılır, zira sabit değildir."

 

313- Beyhaki der ki: Bu kitabı okuyan her kişinin bilmesi gerekir ki Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail el-Buhari ile Ebu'l-Hüseyn Müslim b. Haccac en-Nisaburi'den her biri, tümü de sahih olan hadisleri ihtiva eden birer eser tasnif etmiştir.

 

314- Bu ikisinin eserlerinde hadislerin sıhhatine yönelik belirledikleri ölçülere uymayan başka sahih hadisler de vardır. Bu hadislerden bazılarını Ebu Davud Süleyman b. el-Eş'as es-Sicistanı, bazılarını Ebu İsa Muhammed b. İsa et-Tirmizi, bazılarını Ebu Abdirrahman Ahmed b. Şuayb en-Nesai, bazılarını da Ebu Bekr Muhammed b. İshak b. Huzeyme kendi eserlerinde zikretmişlerdir. Her biri de kendi eserine bu hadislerden kendileri belirledikleri ölçülere uyan hadisleri almıştır. (---Şafii, İhtilafu'l-hadls (7/58).

 

 

315- Rivayet edilen hadisler üç çeşittir. Biri; sahih oldukları konusunda hadis alimlerinin ittifak ettiği hadislerdir. Böylesi hadisler mensuh olmadıktan sonra hiç kimse onlara aykırı hareket edemez.

Diğeri; zayıf oldukları konusunda hadis alimlerinin ittifak ettiği hadislerdir. Bu hadisleri de hiç kimse huccet olarak kullanamaz.

Bir diğeri de; sabittiği konusunda ihtilaf edilen hadislerdir. Hadis alimlerinden bazıları hadisin ravilerinden birinde başkalarının göremediği bir kusuru görmüş ve hadisi kabul edilemeyecek şekilde zayıf bulmuştur. Belki de başka bir alim söz konusu ravinin bu durumunu görmüştür, ancak diğerinin kusur olarak gördüğü şeyi kendisi kusur olarak görmüyordur. Ya da hadis alimlerinden biri diğerlerinin göremeyeceği şekilde hadisin senedinde kopukluğun bulunduğunu veya lafızlarından bazılarının düşmüş olduğunu veya ravinin kendi sözünün hadisin metnine karıştığını veya iki hadisin isnadının birbirine karıştığını fark etmiş olabilir. (---Beyhaki, Medhal (1/32-38).

 

 

316- Sonradan gelen hadis alimlerine düşen de bir hadisin kabulü veya reddine yönelik önceki alimlerin böylesi ihtilaflarını öğrenip anlamak için çaba göstermeleri ve onların görüşleri arasından en doğrusunu seçmeleridir. Doğruya ancak Allah ulaştırır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Sahabe Sözleri, Hüküm ve Fetva Verme Adabı