MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
MUKADDİME |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Sahabe Sözleri, Hüküm
ve Fetva Verme Adabı
317- Şafi! der ki: Bir
konuda Kuran ve sünnette hüküm varsa duyan kişiye bu hükümlere uymak düşer ve bu
yönde herhangi bir mazeret kabul edilemez. Ancak Kuran ve sünnette hüküm yoksa
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının veya onlardan birinin
konu hakkındaki görüşüne başvurulur.
318- Bu yönde
imamlarımız Ebu Bekr veya Ömer veya Osman'ın -eski Risale'sinde: "veya
Ali'nin" demiştir- görüşleri diğerlerinden önceliklidir. ihtilaflı bir
konuda Kitab ve sünnete daha yakın duran görüşe bir delalet göremezsek
bunlardan (Ebu Bekr, Ömer, Osman ve Ali) görüşü Kitab ve sünnete daha yakın durduğuna
delaleti olan birini taklit etmek bizim için en iyisidir. (--- Şafii, el-Ümm
(7/246).
319- Sonrasında Şafii bu
imamların görüşlerinin diğerlerinin görüşlerine tercih edilme konusunu
açıklarken şöyle der:
320- Bir konu hakkında
bu imamların herhangi bir görüşü yoksa dinin emanetçileri konumunda olan
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer ashabının görüşlerine
müracaat ederiz. Bizim için de bir konuda ashaba tabi olmak, onlardan sonra
gelenlere tabi olmaktan evladır.
321- Yine der ki: ilim
tabaka tabakadır. Birincisi, Kitab ve sabit olan sünnettir. ikincisi, Kitab ve
sünnetten delilin olmadığı yerde icmadır. Üçüncüsü, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından gelen ve yine sahabeden muhalifi olmayan
görüşlerdir. Dördüncüsü, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından
gelen, ancak birbirine muhalif olan görüşlerdir. Beşincisi de, bu tabakalardan
herhangi biriyle yapılan kıyastır.
322- Kitab ve sünnet
olduğu sürece kaynak olarak başkasına itibar edilemez. Zira ilim en üstün
olandan alınır.
323- Edebu'l-Kadi
kitabında Şafii şöyle der: Kadı olan kişinin, ilim ve akıl bakımından
kendisinden daha üstün olsa da kendi zamanında yaşayan birini taklit etmesi
caiz değildir. Hükümlerini kendi içtihadına göre vermelidir.
324- Şafii konuya devam
edip şöyle der:
325- Zamanının
alimlerinin bir konuda muhalif veya mutabık olmaları kendisi için birdir.
Onlardan bir şey kabul edecekse de Kitab veya sünnet veya icma veya kıyasa
dayalı olan görüşlerini konuyu daha iyi anlayabitmesi için kabul edebilir.
326- Başka bir yerde:
"Daha öncekileri taklit etme ile kıyas yapma konusunda en doğru yolu
çıkarıp tercih yapabilmesi için" demiştir. (---Şafii, el-Ümm (6/207).
327- Beyhaki der ki:
irbad b. Sariye'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
onlara öğüt verirken şöyle buyurmuştur: "Sizlere Allah'a karşı takva
sahibi olmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa dahi emirlerini dinleyip itaat
etmenizi öğütlüyorum. İçinizden ömrü yetecek olanlar benden sonra pek çok
ihtilaflara şahit olacaklardır. Böylesi bir zamanda benim ve doğru yolda ılan
Raşit halifelerin sünnetlerine uyun. Bu sünnetlere sıkıca tutunun. Dinde
olmayıp da sonradan dine sokulan şeylerden sakının. Zira bu tür şeylerden her
biri bidattır ve her bidat dalalet demektir. "(--- Ebu Davud, sünnet
(4/201), İbn Mace, mukaddime (1/15, 16), Darlınİ, Sünen (1/140), Ahmed, Müsned
(4/126) ve Hakim, Müstedrek (1/95-97).
328- Bize bildirildiğine
göre Abdullah b. Mes'ud da şöyle demiştir: "Yüce Allah kulların kalplerine
baktı. İçlerinden Muhammed'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seçip ilmiyle onu
risaletle gönderdi. Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kalbinden sonra
kulların kalplerine baktı. İçlerinden ashabını seçti ve onları dini ile
Peygamber'inin yardımcıları kıldı. Bundan dolayı Müminlerin iyi olarak gördüğü
şeyler Allah katında iyi, kötü gördüğü şeyler de Allah katında kötüdür. "
(--- Ahmed, Müsned (S/211) ve Heysemi, Mecmau'z-zevaid (1/177).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
İstenilmeyen
Kişilere Uymanın Kınanması, Gereksiz Yere Kıyas Yapmanın Kınanması