MÜSNED-İ HANBEL |
FAZİLETLER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
1- Ümmet-i Muhammed'in
Faziletleri ve Ustünlüğü
1. Ebu'd-Derda
27690- Ebu'd-Derda der ki: Ebu'l-Kasım'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) -ümmü'd-Derda der ki: "Ebu'd-Derda'nın ne öncesinde, ne de
sonrasında Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) künyesiyle zikrettiğini
ışıtmiş değilim- şöyle buyurduğunu işittim: ''Allah ''Ey İsa! Senden sonra öyle
bir ümmet getireceğim ki, hilm ve ilimIeri olmadığı halde başlarına
hoşlandıkları bir şey geldiğinde Allah'a hamdedip ona şükredecek,
hoşlanmadıkları bir şeye maruz kaldıklarında ise karşılığını Allah'tan
bekleyerek buna sabredecekler'' buyurdu. Hz. İsa: ''Rabbim! Hilm ve ilimIeri
yoksa bunu nasıl yapabilirler ki?'' deyince, Allah: ''Ben onlara kendi hilmim
ile ilmimden vereceğim'' buyurdu. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Bezzar
3/320 (2847) rivayet etti.
Heysemi (10/67):
"Hasan b. Seyyar ve Ebu Halbes dışında ravileri Sahih'in ravileridir.
Hasan ve Ebu Halbes ise güvenilirdir" demiştir.
2. Muaviye b. Hayde
27691 (1) Hakim b. Muaviye'nin, babasından bildirdiğine göre
Resulullah (s.a.v.) ''Sizler daha önce gelip geçen ümmet sayısını 70'e
tamamlıyorsunuz. Ancak Allah katında hepsinden daha hayırlı ve daha değerli
olan ümmetsiniz.'' buyurmuştur.
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi,
tefsir 5/226 (3001, "hasen"), İbn Mace, zühd 2/1433 (4288) ve Darimi
2/404 (2760) rivayet ettiler. Hakim (4/84) sahih olduğunu söylemiş, Zehebi bu
hükmünde onu onaylamıştır.
27692 (2)- Hakim b.
Muaviye el-Behzi, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e: "Allah'ın seni ne ile gönderdiğini bana söylemen için şu kadar
yemin etmiştim" dedim. -Hakim'in babası burada sayı yı göstermek için
parmaklarını açmıştır. - Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah
beni İslamıla gönderdi'' karşılığını verdi. Ben: "İslam nedir?" diye
sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'tan başka ilah
olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet etmenı namazı
kılman ve diğer Müslümanları kardeş görüp onlarla yardımlaşmandır. Bil ki
Allah, Müslüman olduktan sonra şirke bulaşan kişiden hiçbir ameli kabul etmez''
karşılığını verdi. Ona: "Eşlerimizin bizim üzerimizdeki hakları
nedir?" diye sorduğumda: ''Yediğin zaman ona yedirmenı kendine giysi aldığın
zaman ona almanı yüzüne vurmamanı çirkin olduğunu söylememen ve ev dışında
ondan ayrı durmamandır'' karşılığını verdi. Sonra şöyle buyurdu: ''Kiminiz
binekli, kiminiz yaya, kiminiz de yüzüstü sürünerek şu tarafta
haşredileceksiniz. Şu tarafta haşredileceksiniz! Şu tarafta haşredileceksiniz!
İnsanlar kıyamet gününde yetmiş ümmet olarak huzura çıkacaklardır. Son gelen
ümmet olmanıza rağmen Allah katında en değerli ümmet sizler olacaksınız.
Allah'ın huzuruna ağızlarınız bağlanmış bir şekilde çıkarılacaksınız. Huzurda,
yaptıklarınızı ilk dile getirecek olan da uyluğunuz olacaktır. ''
Ravi İbn Ebi Bukeyr der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu tarafta
haşredileceksiniz'' buyururken eliyle Şam tarafını işaret etmiştir."
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai, zekat
5/82 (2568) rivayet etti.
184 (4)'te tekrar
etmiştir.
27693 (3)- Hakim b.
Muaviye'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Sizler daha önce gelip geçen ümmet sayısını
yetmişe tamamlıyorsunuz. Sizler en son geleni, ancak Allah katında hepsinden
daha değerli olanısınız. Cennetin kapısının iki kanat aralığı kırk yıllık bir
yolculuk mesafesi genişliğindedir. Ancak zaman gelecek orada bile izdiham
yaşanacaktır.''
[Sahih]
27694 (4)- Behz, babasından,
o da dedesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
''Sizler daha önce gelip geçen ümmet sayısını yetmişe tamamlıyorsunuz. Sizler
en son geleni, ancak Allah katında hepsinden daha değerli olanısınız''
buyurduğunu işittim.
[Sahih]
27695 (5)- Behz,
babasından, o da dedesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in: ''Sizler daha önce gelip geçen ümmet sayısını yetmişe
tamamlıyorsunuz. Sizler en son geleni, ancak Allah katında hepsinden daha
değerli olanısınız'' buyurduğunu işittim.
3. Ubey b. Ka'b
27696 (1) Ubey b. Ka'b der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: ''Bu ümmete saygınlığının artacağı, yüksek konumlara
gelecekleri, dini kaim kılacakları, düşmanlara karşı kendilerine yardım
edileceği ve yeryüzünde hakim olacakları müjdesini ver. Ancak onlardan ahiret
amelini dünyalık kazanmak için yapanların ahirette herhangi bir nasibi
olmayacaktır.''
Abdullah b. Ahmed der
ki: "Babam, senedindeki Ebu Seleme'nin Abdulaziz b. Müslim el-Kasmeli'nin
kardeşi Muğire b. Müslim olduğunu söyledi."
[Sahih]
Heysemi (10/220):
"Ravileri Sahih'in ravileridir" demiştir. Hakim (4/311) sahih
olduğunu söylemiş, Zehebi bu hükmünde onu onaylamıştır.
27697 (2)-Z Başka bir kanalla
yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
[Sahih]
27698 (3)-Z Ubey b.
Ka'b'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Bu ümmete saygınlığının artacağı, yüksek konumlara gelecekleri,
düşmanlara karşı kendilerine yardım edileceği ve yeryüzünde hakim olacakları
müjdesini ver. Ancak onlardan ahiret amelini dünyalık kazanmak için yapanların
ahirette herhangi bir nasibi olmayacaktır. ''
[Hasen]
27699 (4)- Ubey b.
Ka'b'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Bu ümmete saygınlığının artacağı, düşmanlara karşı kendilerine
yardım edileceği ve yeryüzünde hakim olacakları müjdesini ver. Ancak onlardan
ahiret amelini dünyalık kazanmak için yapanların ahirette herhangi bir nasibi
olmayacaktır. ''
[Sahih]
27700 (5)-Z Ubey b.
Ka'b'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Bu ümmete saygınlığının artacağı, yeryüzünde hakim olacakları;
düşmanlara karşı kendilerine yardım edileceği ve dini kaim kılacakları
müjdesini ver. Ancak onlardan ahiret amelini dünyalık kazanmak için yapanların
ahirette herhangi bir nasibi olmayacaktır. ''
[Sahih]
4. Ebu Musa
27701 (1) Ebu Burde, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Bu ümmetim rahmete uğramış bir
ümmettir. Allah onların (ahiretteki) azabını (dünyadayken) birbirlerinden
çekmelerini takdir etmiştir. Kıyamet gününde Allah, her müslümana diğer
dinlerden birini verecek ve ona: ''Senin ateşten kurtulmana karşılık fidyen
budur'' buyuracaktır. ''
[Zayıf]
27702 (2)- Ebu
Burde'nin, babasından, dedesi Ebu Musa'dan bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Bu ümmetim rahmete uğramış
bir ümmettir. Zira ahirette onlara azap yoktur. Onların azapları dünyadayken
öldürülmeler, musibetler ve depremler şeklindedir. ''
Ebu'n-Nadr ise rivayet
ederken: " .. .onların azapları dünyadayken depremler, öldürülmeler ve
fitneler şeklindedir'' lafzını kullanmıştır.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
fiten 4/468 (4278), İbn Mace 2/1434 (4292) ve Hakim (4/254) rivayet ettiler.
27703 (3)- Ebu
Burde'nin, babası kanalıyla dedesi Ebu Musa'dan bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Bu ümmetim rahmete uğramış
bir ümmettir. Zira ahirette onlara azap yoktur. Onların azapları dünyadayken
öldürülmeler, belalar ve depremler şeklindedir. ''
[Sahih]
5. Ebu Musa
27704- Ebu Musa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanında (azaptan yana) müslümanlara verilen iki güvence vardı. Bunlardan biri
(Hz. Peygamber) gitmiş, diğeri (istiğfar) kalmıştır. Allah bu konuda:
"Oysa sen onların içinde iken, Allah onlara azap edecek değildi.
Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir"[Enfal 33]
buyurmuştur.
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
5/270 (3082) rivayet etti.
6. Avf b. Malik
27705- Avf b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
''Allah bu ümmete iki kılıcı aynı zamanda bir araya getirmez. Bunlardan biri
kendi içlerinden kendilerine çekilen kılıçtır. Diğeri de düşman tarafından
kendilerine çekilen kılıçtır'' buyurduğunu işittim.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
melahim 4/112 (4301) rivayet etti.
7. Meymun b. Sunbaz
27706-z Harun b. Dinar, babasından bildiriyor: Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Meymun b. Sünbad adında bir adamın
şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa:
''ümmetimin (düzen içinde) ayakta durması, kötülerinin eliyle olacaktır''
buyurdu."
[Zayıf]
Diğer tahric: Buhari,
et- Tarihu'l-Kebir' de (7/338) ve Taberani, M. es-Sağir'de 1/65 (80) rivayet
ettiler.
8. Haris b. Ukayş
27707- Abdullah b. Kays der ki: Haris b. Ukayş'ın, Ebu Berze'ye
şöyle dediğini işittim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"ümmetinden öyle kişiler olur ki onların şefaatiyle Rabia ve Mudar
kabilelerinin sayısından daha fazla kişi cennete girer. Yine ümmetimden bazıları
o kadar büyütülür ki cehennemin köşelerinden birini kaplayacak hale gelirler''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
et-Tarihu'l-Kebir'de (2/262) rivayet etti. Heysemi (10/381): "Ahmed'in
ravileri güvenilirdir" demiştir.
9. Sa'd b. Ebi Vakkas
27708 (1) Sa'd b. Ebi Vakkas bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Rabbimin, ümmetimi yarım gün geciktirmesi, onları katında
aciz bırakacak değildir'' buyururdu.
Ravi Ebu Bekr der ki:
Raşid'e: "Yarım günün ne kadar olduğu konusunda sana ulaşan bir bilgi var
mı?" diye sorduğumda: "Beş yüz yıl" dedi.
[Zayıf]
Diğer tahric: Hakim,
Müstedrek'te (4/424) rivayet etti.
27709 (2)- Sa'd b. Ebi
Vakkas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Rabbimin, kendilerini yarım gün geciktirmesi, umarım ümmetimi Allah'ın
katında aciz bırakmaz'' buyurmuştur.
[Zayıf]
Ravi Raşid der ki:
Sa'd'a: "Yarım gün ne kadarlık bir süredir?" diye sorulunca:
"Beş yüz yıl" dedi.
10. Ebu Hureyre
27710- Ebu Hureyre bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kıyamet gününde istemeyenler dışında ümmetimden herkes cennete
girecektir'' buyurdu. Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Girmeyi kim istemez
ki?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bana itaat
edenler cennete girer. Bana karşı gelenler ise cennete girmek istemiyor
demektir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(9/166) rivayet etti.
11. Enes b. Malik
27711- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem):
''ümmetimden bazıları
tahtlarına oturmuş krallar gibi gemilere binip deniz savaşına çıkacaklardır''
veya: ''ümmetimden bazıları gemilere binip deniz savaşına çıkacaklardır. Bunlar
tahtlarına kurulmuş krallardır'' buyurmuştur.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
cihad 6/87 (2894), Müslim, cihad 3/1518 (1912), Ebu Davud, cihad 3/6 (2490),
Tirmizi, cihad 4/178 (1645, "hasen sahih"), Nesai 16/40 (3171) ve İbn
Mace 2/927 (2776) rivayet ettiler.
12. Enes b. Malik
27712 (1) Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem):
"ümmetim yağmur
gibidir. Başı mı, yoksa sonu mu hayırlıdır bilinmez'' buyurmuştur.
[Hasen]
Diğer tahric: Tirmizi,
emsal 5/152 (2869) ve İbn Hibban (s. 573, no. 2307) rivayet ettiler.
27713 (2)- Enes b.
Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''ümmetim yağmur gibidir. Başı mı, yoksa sonu mu hayırlıdır bilinmez''
buyurmuştur.
[Sahih]
27714 (3)- Ahmed başka
bir kanalla bir öncekinin aynısını bildiriyor.
[Mürsel]
13. Ammar b. Yasİr
27715- Ammar b. Yasir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem):
''ümmetim yağmur
gibidir. Başı mı, yoksa sonu mu hayırlıdır bilinmez'' buyurmuştur.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Hibban
(7226) rivayet etti.
14. İbn Ömer
27716 (1) İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Sizinle Yahudi ve Hıristiyanların durumu şuna
benzer:
Adamın biri işçi tutmak ister
ve: ''Sabahtan gün ortasına kadar kim bir kırat karşılığında çalışır?'' diye
sorar. Yahudiler bunu kabul edip sabahtan öğleye kadar çalışırlar. Sonra adam:
''Gün ortasından ikindi vaktine kadar bir kırat karşılığı kim çalışmak ister?''
diye sorar. Hıristiyanlar bunu kabul edip çalışırlar. Sonra adam: ''İkindi
vaktinden güneş batımına kadar iki kırat karşılığında kim çalışmak ister?''
diye sorar. Bu şekilde çalışacak olan da sizlersiniz. Ancak Yahudi ve
Hıristiyanlar buna kızıp: ''Biz onlardan daha fazla çalışmamıza rağmen neden
onlardan daha az ücret alıyoruz?'' derler. Adam onlara: ''ücretinizi verirken
sizlere haksızlık ettim mi?'' diye sorar. Onlar: ''Hayır!'' dediklerinde, adam:
''Bu, benim ihsanımdır ve onu dilediğime veririm'' der. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(2268, 3459) rivayet etti.
27717 (2)- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Bu ümmet (veya ümmetim) ile Yahudi ve Hıristiyanların durumu şuna benzer:
Adamın biri işçi tutmak ister ve: ''Sabahtan gün ortasına kadar kim bir kırat
karşılığında çalışır?'' diye sorar. Yahudiler: ''Biz çalışırlZ'' derler ve
çalışırlar. Sonra adam: ''Gün ortasından ikindi vaktine kadar bir kırat
karşılığı kim çalışmak ister?'' diye sorar. Hıristiyanlar: ''Biz çalışırız''
der ve çalışırlar. Siz müslümanlar ise ikindi namazından akşama kadar iki kırat
karşılığında çalışacak olanla rsın ız. Ancak Yahudi ve Hıristiyanlar buna
kızıp: ''Biz onlardan daha fazla çalışmamıza rağmen neden onlardan daha az
ücret alıyoruz?'' derler. Adam onlara: ''ücretinizi verirken sizlere haksızlık
ettim mi?'' diye sorar. Onlar: ''Hayır!'' dediklerinde, adam: ''Bu, benim
ihsanımdır ve onu dilediğime veririm'' der. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Buhari (2269) ve Tirmizi (2871) rivayet ettiler.
27718 (3) Başka bir
kanalla iki sıra önceki hadisin aynısı nakledilmştir.
[Sahih]
27719 (4)- Abdullah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sizden önceki ümmetIere
nazaran sizin dünyada kalacağınız süre, ikindi namazı ile güneş batımı arasında
olan süre kadardır'' buyurmuştur.
[Sahih]
Diğer tahric: Abd b.
Humeyd (778) rivayet etti.
27720 (5)- Abdullah (b.
Ömer) der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minber üzerinde
durup şöyle buyurduğunu işittim: ''Sizden önceki ümmetIere nazaran sizin
dünyada kalacağınız süre, ikindi namazı ile güneş batımı arasında olan süre
kadardır. Tevrat ahalisine Tevrat indirildi ve gün ortasına kadar onunla amel
ettiler. Daha sonra amele güç yetiremeyince her birine hakkı olan kırat! birer
birer ödendi. Sonra İncil ahalisine İncil indirildi. Onlar da ikindi namazına
kadar onunla amel ettiler. Onlar da artık amele güç yetiremeyince her birine
hakkı olan kıratı birer birer ödendi. Sonra sizlere Kur'an indirildi. Siz de
güneş batana kadar onunla amel edeceksiniz ve karşılığında her birinize hakkı
olarak iki kırat verilecek. Kendilerine Tevrat ile İncil gönderilenler:
''Rabbimiz! Onlar bizden daha az amel etmelerine rağmen neden daha fazla ücret
alıyorlar'' dediklerinde, Allah onlara: ''ücretinizi verirken sizlere haksızlık
ettim mi?'' diye soracak. ''Hayır!'' dediklerinde, Allah: ''Bu, benim
ihsanımdır ve onu dilediğime veririm'' buyuracak. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Buhari (557, 7533) rivayet etti.
27721 (6)- Abdullah b.
Ömer der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: ''Sizden önceki ümmetIere nazaran sizin dünyada kalacağınız süre,
ikindi namazı ile güneş batımı arasında olan süre kadardır. Tevrat ahalisine
Tevrat indirildi ve gün ortasına kadar onunla amel ettiler. Daha sonra amele
güç yetiremeyince her birine hakkı olan kıratı birer birer ödendi. Sonra İncil
ahalisine İncil indirildi. Onlar da ikindi namazına kadar onunla amel ettiler.
Onlar da artık amele güç yetiremeyince hakları olan kırat teker teker
kendilerine ödendi. Sonra bizlere Kur'an indirildi. Biz de güneş batana kadar
onunla amel edeceğiz ve karşılığında her birimize hakkı olarak iki kırat
verilecek. Diğer iki Kitab ahalisi: ''Rabbimiz! Biz daha fazla amel etmemize
rağmen neden bize birer kıratı onlara ise ikişer kırat verdin?'' dediklerinde,
Allah onlara: ''ücretinizi verirken sizlere haksızlık ettim mi?'' diye soracak.
''Hayır!'' dediklerinde, Allah: ''Bu, benim ihsanımdır ve onu dilediğime
veririm'' buyuracak. ''
[Sahih]
15. Ebu Kebşe
27722- Ebu Kebşe el-Enmari'nin bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''ümmetimin durumu şu dört kişinin
durumuna benzer. Bunlardan birine Allah mal ve ilim vermiştir. Bu kişi malı
konusunda ilmiyle amel ederek malını gerekli yerlerde harcar. Bir diğerine
Allah ilim vermiş, ancak mal vermemiştir. Bu kişi: ''Şayet benim de diğeri gibi
malım olsaydı, ben de bu malı onun harcadığı gibi harcardım'' der. Bu iki kişi
aynı sevabı alırlar. üçüncü kişiye ise Allah mal vermiş, ancak ilim
vermemiştir. Bu kişi malını yerinde harcamayıp heba eder. Dördüncü kişiye ise
Allah ne malı ne de ilim vermiştir Bu da: ''Şayet benim de onun gibi malım
olsaydı bu malı onun gibi harcardım'' der. Bu iki kişinin de günahları
aynıdır.''
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace,
zühd 2/1413 (4428) ve Beyhaki, zekat (4/189) rivayet ettiler.
27723- Huzeyfe der ki:
"üç konuda diğer ümmetlerden üstün tutulduk. Bunlardan biri tüm yeryüzünün
bize mescid yapılması ve (su bulunmaması durumunda) toprağının temiz
kılınmasıdır. Diğeri (namazda) saflarımızın meleklerin (Allah'ın huzurundaki)
safları gibi olmasıdır. Hz. Peygamber de (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Arş'ın altındaki hazineden Bakara Suresinin son ayetleri bana verildi ki daha
önce hiçbir peygambere verilmiş değildi'' buyurmuştur."
Ebu Muaviye rivayetinde
bu metnin tamamı, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) atfedilmiştir.
[Sahih]
21389 (1)'de tekrar
etmiştir.