MÜSNED-İ HANBEL

YÖNETİCİLİK VE HİLAFET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

59- Hayber Savaşında Sancağın Hz. Ali'ye Verilmesi

 

1. Ali b. Ebi Talib

 

27506 (1) Abdurrahman b. Ebi Leyla der ki: Babam, Ali'yle gece oturup sohbet ederdi. Ali de kışın yaz giysileri, yazın da kış giysileri giyerdi. Babama: "Keşke bunun sebenini ona sarsan" denilince, babam bunun sebebini sordu. Ali şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber savaşı sırasında haber yollayıp yanına çağırdı. Gözlerimden rahatsız olduğum için de geldiğimde: "Ey Allah'ın Resulü! Gözlerimden rahatsızım" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerime tüfledi ve: ''Allahım! Ondan sıcağı ve soğuğu gider'' diye dua etti. O günden bugüne kadar da sıcağı veya soğuğu hissetmiş değilim. Yine aynı gün: ''Sancağı, Allah'ı ve Resulünü sevenı Allah'ın ve Resulü'nün de kendisini sevdiği, savaştan kaçmayacak olan birine vereceğim'' buyurmuştu. Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı sancağı almak için az yükselerek kendilerini gösterdilerse de onu bana verdi.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: İbn Mace (1/29) rivayet etti.

 

 

 

27507 (2)- Abdurrahman b. Ebi Leyla der ki: Babam, Hz. Ali'yle gece oturup sohbet ederdi. Ali de kışın yaz giysileri, yazın da kış giysileri giyerdi. Babama: "Keşke bunun nedenini ona sarsan" denilince, babam bunun sebebini sordu. Ali şu karşılığı verdi: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber savaşı sırasında haber yollayıp yanına çağırdı. Gözlerimden rahatsız olduğum için de geldiğimde: "Ey Allah'ın Resulü! Gözlerimden rahatsızım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerime tüfledi ve: ''Allahım! Ondan sıcağı ve soğuğu gider'' diye dua etti. O günden bugüne kadar da sıcağı veya soğuğu hissetmiş değilim. Yine aynı gün: ''(Kale'ye) Allah'ın ve Resulü'nün kendisini sevdiği, Allah'ı ve Resulü'nü de sevenı savaştan kaçmayacak olan birini göndereceğim'' buyurmuştu. Oradakiler az yükselerek kendilerini gösterdilerse de beni gönderdi.

 

[Hasen]

 

 

 

27508 (3)- Hz. Ali der ki: "Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerime tüflediğinden beri göz ağrısı çekmiş değilim."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Ya'la (593) rivayet etti.

 

 

2. Sa'd b. Ebi Vakkas

 

27509- Amir b. Sa'd, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşlarından birine çıkarken Ali'yi geride halefi olarak bıraktı. Ali: "Ey Allah'ın Resulü! Beni burada kadın ve çocuklarla mı bırakıyorsun?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ona: ''Benim yanımdaki konumunun, Harun'un, Musa'nın yanındaki konumu gibi olmasına razı değil misin? Ne var ki benden sonra bir Nebi gelmeyecektir'' buyurduğunu işittim.

Yine Hayber savaşında: ''Bu sancağı Allah'ı ve Resulünü sevenı Allah'ın ve Resulünün de kendisini sevdiği bir adama vereceğim!'' buyurduğunu işittim. O zaman biz sancağı bize versin diye yükselip kendimizi gösterdik, ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bana Ali'yi çağırın!'' buyurdu. Ali geldiğinde gözlerinde bir rahatsızlığı vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözüne tüfledi ve sancağı ona verdi. Allah da fethi onun eliyle müyesser kıldı. "Gelin, oğullarımızı, oğullarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra lanetleşelim de, Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim"[Al-i İmran 61] ayeti nazil olduğu zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i çağırdı ve: ''Allahım! Benim Ehl-i Bey6m bunlardır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (2/236-237) ve Tirmizi (4/329-330, "hasen garib sahih") rivayet ettiler.

 

 

3. Seleme b. el-Ekva'

 

27510- İyas b. Seleme, babasından bildiriyor: Hayber savaşı sırasında amcam Amir, Yahudi Merhab'ı düelloya davet etti. Merhab: "Hayber bilir ki ben Merhab 'ımı Savaş alevlenip kızıştığında Silahım hazır ve tecrübeli bir kahramanım!" diyerek meydan okuyunca, amcam Amir: "Hayber bilir ki ben de Amir'im! Savaşlar alevlenip kızıştığında Silahım hazır ve gözü kara bir cengaverim!" karşılığını verdi.

 

Sonra birbirlerine birkaç kılıç salladılar. Merhab'ın salladığı kılıç Amir'in kalkanının üzerine düşünce, Amir ona alttan vurmak istedi. Ama kılıcı kendine dönerek ayak damarlarından birini kesti ve ölümü de bundan oldu. Sonrasında Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından karşılaştığım bazıları: "Amir'in amelleri heba oldu, zira kendi kendini öldürdü" diyorlardı. Ağlayarak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldim ve:

"Ey Allah'ın Resulü! Amir'in amelleri heba olmuş" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunu kim söyledi?'' diye sorunca: "Ashabından bazıları öyle diyor" karşılığını verdim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunu diyen yanılmıştır! Bilakis onun sevabı iki kat olacaktırrbuyurdu.

 

Amir, Hayber'e giderken Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarında

bulunduğu sahabeye şiir okuyor ve develeri sürerken şöyle diyordu:

"Vallahi Allah olmasaydı doğru yolu bulamazdık Sadaka veremez namaz kılamazdık

Bize saldıranlar fitne istese de bundan kaçınırız Rabbim! Kereminden müstağni değiliz

Düşmanla karşılaştığımızda ayaklarımızı sabit kıl Ve üzerimize sukuneti in dir. "

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şiiri okuyan kişi kim?'' diye sorunca, Amir:

"Ey Allah'ın Resulü! Amir'im!" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Rabbin seni bağışlasın!'' buyurdu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de birine özelolarak bağışlanma dilediği zaman o kişi savaşta şehit düşerdi. Ömer b. el-Hattab, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böyle dediğini duyunca: "Keşke onu aramızda bıraksaydın" dedi. Şavaş sırasında da Amir şehit düştü.

Amir'in şehit düşmesinden sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni gözlerinden rahatsız olan Ali'ye gönderdi ve: ''Bugün sancağı, Allah'ı ve Resulünü seven'' veya ''Allah'ın ve Resulünün kendisini sevdiği birine vereceğim'' buyurdu. Ali'nin yanına geldim. Gözlerinden rahatsız olduğu için elinden tutup Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına getirdim. Geldiğinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun gözlerine tükürüğünü sürdü ve sancağı da ona verdi. Merhab tekrar ortaya çıktı. Kılıcını sallayıp: "Hayber bilir ki ben Merhab'ım! Savaş alevlenip kızıştığında

Silahım hazır ve tecrübeli bir kahramanım!" diyerek meydan okudu.

 

Ali b. Ebi Talib de: "Ben ki annem bana Haydar adını koymuştur Ormanların heybetli aslanı gibiyim. Çok güçlü düşmanları kolayca yok ederim!" şeklinde karşılık verdi.

Karşılıklı vuruşmada Ali, Merhab'ın başını ikiye ayırdı. Hayber'in fethi de onun eliyle oldu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (1807) rivayet etti.

25352 (l)'de tekrar etmiştir.

 

 

4. Ebu Hureyre

 

27511- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber savaşında: ''Bu sancağı Allah'ı ve Resulünü sevenı Allah'ın, eliyle fethi müyesser kılacağı bir adama vereceğim'' buyurdu. Ömer bunun için: "Komutan olmayı işte o günü çok istedim ve sancak bana verilir umuduyla parmaklarımın ucunda Yükseldim. Ancak diğer gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'yi çağırdı. Sancağı ona verdi ve: ''Savaş ve Allah fethi senin elinle müyesser kılmadıkça sakın geriye dönme!'' buyurdu. Ali az bir yürüdükten sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Onlarla ne üzerine savaşacağım?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna şehadet edene kadar onlarla savaş! Şayet bunu kabul ederlerse, hak etmedikleri sürece canlarını ve mallarını benden yana korumuş olurlar. (İçlerinde sakladıkları gerçek) hesapları Allah'a kalmıştır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (2405) rivayet etti.

328 (12)'de tekrar etmiştir.

 

 

5. Ebu Said el-Hudri

 

27512- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sancağı alıp salladı ve: ''Bunul hakkını verecek bir şekilde kim alır?'' diye sordu. Filan kişi gelip: "Ben alırım" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Çekil!'' karşılığını verdi. Başka bir adam gelip: "Ben alırım!" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona da: ''Çekil!'' karşılığını verdi. Sonra: ''Muhammed'e ikramda bulunana yemin olsun ki bunu savaştan asla kaçmayacak olan birine vereceğim! Ey Ali! Al'' buyurdu. Allah'ın inayetiyle Hayber fethedilip Fedek ele geçirildi. Bölgenin hurmaları ve pastırmaları da bu şekilde müslümanların eline geçti.

 

[Sahih]

 

Heysemi (10202) der ki: "Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir." Başka kanalla Buhari:, cihad (4/73), Müslim 3/1441 (1811) ve İbn Mace, mukaddime 1143 (121) rivayet ettiler.

 

 

SONRAKİ