MÜSNED-İ HANBEL |
SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
12- ilk Vahyin inişi,
Düzenli Bir Şekilde inmesi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
Cibril'i Görmesi
1. İbn Abbas
24877 (1) İbn Abbas -Affan, Hammad kanalıyla Ammar b. Ebi Ammar'dan
İbn Abbas'ı zikretmeksizin mürselolarak rivayet etti- der ki: Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice'ye: ''Ben ışık görüyor ve bazı sesler
işitiyorum. Kendimde delilik olmasından korkuyorum'' deyince, Hz. Hatice:
"Ey Abdullah'ın oğlu! Allah sana böyle bir şeyi yapacak değildir!"
dedi. Sonra Hz. Hatice, Varaka b. Nevfel'e gidip bu durumu anlattı. Bunun
üzerine Varaka: "Eğer o doğru söylüyorsa bu namus (vahiy) Musa'ya gelen
namus gibidir. Eğer o, ben hayatta iken Nebi olursa, onu desteklerim, ona
yardım ederim ve ona iman ederim" karşılığını verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Sa'd
(1/195) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (12839) rivayet ettiler.
24878 (2)- İbn Abbas der
ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'de on beş yıl kaldı.
Yedi yıl boyunca ışık ve nur görüp ses işitti. Sekiz yıl boyunca da kendisine
vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim (2353)
ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (12840) rivayet ettiler.
24879 (3)- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on beş yıl
kaldı. Yedi veya sekiz yıl boyunca ışık görüp ses işitti. Yedi veya sekiz yıl
boyunca da kendisine vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."
[Sahih]
24880 (4)- İbn Abbas
bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk üç yaşında
iken kendisine vahiy inmeye başladı. Mekke'de on yıl, Medine'de on yıl kaldı.
Altmış üç yaşında da vefat etti."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2/219, 220) ve Tirmizi (4/307) rivayet ettiler.
24881 (5)- Said b.
Cübeyr bildiriyor: Adamın biri İbn Abbas'a gelip:
"Allah Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) on yıl Mekke'de, on yıl Medine'de vahiy indi"
dedi. İbn Abbas: "Kim öyle söylüyor? Mekke'de on beş yıl, Medine'de on yıl
altmış beş gün ve daha fazla vahiy indi" karşılığını verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (14/291) rivayet etti.
24882 (6)- İbn Abbas der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk yaşında
iken kendisine vahiy
inmeye başladı. Mekke'de on üç yıl, Medine'de ise on yıl kaldı. Altmış üç
yaşında da vefat etti."
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (14/291) rivayet etti.
24883 (7)- İbn Abbas der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk yaşında iken kendisine
vahiy inmeye başladı. Mekke'de on üç yıl, Medine'de ise on yıl kaldı. Altmış üç
yaşında da vefat etti."
[Sahih]
24884 (8)- İbn Abbas der
ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on beş yıl
kaldı. Yedi yıl boyunca ışık görüp ses işitti. Sekiz yıl boyunca da kendisine
vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."
[Sahih]
24885 (9)- Haşim
oğullarının azatlısı Ammar der ki: İbn Abbas'a:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman kendisine kaç yıl vahiy
inmişti?" diye sorduğumda, İbn Abbas: "Kavminde senin gibisini
görmedim. Sen bunu bilmiyor musun?" karşılığını verdi. Ona: "Ben bunu
sordum ve değişik şeyler söylediler. Ben de bunu senden sorup öğrenmek
istedim" dedim. Bana: "Hesap ediyor musun?" deyince:
"Evet" dedim. Bunun üzerine: "Say, kırk yaşında iken kendisine
vahiy inmeye başladı. Mekke'de korku ve eman içinde toplam olarak on beş yıl
kaldı. Medine'de ise muhacir olarak on yıl kaldı" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2353) rivayet etti.
24886 (10)- İbn Abbas
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on beş yıl
kaldı. Yedi veya sekiz yıl boyunca ışık görüp ses işitti. Yedi veya sekiz yıl boyunca
da kendisine vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."
[Sahih]
24887 (11)- Hz. Aişe ile
İbn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Mekkede
on yıl ve Medine'de on yıl Kur'an nazil oldu."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari (4464-5,
4978-9) rivayet etti.
24888 (12)- İbn Abbas
der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altmış beş yaşında
iken ruhu kabzedildi."
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(4/307) ve Müslim (2/219 (220) rivayet ettiler. 25644 (1)'de tekrar edecektir.
24889 (13)- İbn Abbas
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altmış beş yaşında iken
vefat etti."
[Sahih]
24890 (14)- İkrime
bildiriyor: İbn Abbas şöyle derdi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Mekke'de on üç yıl kaldı. Altmış üç yaşında iken de vefat etti.,
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3903), Müslim (6167) ve Tirmizi (3652) rivayet ettiler.
24891 (15)- İbn Abbas
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on üç yıl kaldı. Altmış
üç yaşında iken de vefat etti.
[Sahih]
25067 (2)'de tekrar
edecektir.
24892 (16)- Haşim
oğullarının azatlısı Ammar der ki: İbn Abbas'ın: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) altmış üç yaşında iken vefat etti" dediğini işittim.
[Sahih]
24893 (17)- İbn Abbas
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on üç yıl, Medine'de
ise on yıl kaldı ve bu yıllarda kendisine vahiy indi. Altmış üç yaşında iken de
vefat etti."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(6168) rivayet etti.
24894 (18)- İkrime
bildiriyor: İbn Abbas: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de
on üç yıl kaldı. Altmış üç yaşında iken de vefat etti" derdi.
2. Enes b. Malik
24895 (1) Nafi' Ebu Galib bildiriyor: Ala b. Ziyad el-Adevi, Enes b.
Malik'e: "Ey Ebu Hamza! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nebi
olduğu zaman kaç yaşında idi?" diye sorunca, Enes: "Kırk yaşında
idi" karşılığını verdi. Ala: "Sonra ne oldu?" diye sorunca,
Enes: "Mekke'de on yıl, Medine'de de on yıl kaldı. Böylece altmış yaşını
tamamladı. Sonra Allah onu katına aldı" dedi. Ala: "Vefat ettiği
zaman kaç yaşında biri gibiydi?" deyince, Enes: "Erkeklerin en genci,
en güzeli, en yakışıklısı ve en etine dolgunu gibiydi" karşılığını verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Hadisin
daha uzun versiyonları vardır. Ebu Davud (3194), Tirmizi (1034) ve İbn Mace
(1494) rivayet ettiler. 25460 (l)'de tekrar edecektir.
3. Hz. Aişe
24896 (1) Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e ilk vahyin gelmesi uykuda iken gördüğü sadık -veya- salih rüyayla
gerçekleşmiştir. -Buradaki şüphe İbnu'l-Mübarek'e aittir.- Zira ne zaman rüya
görse gün ışığı gibi zuhur ederdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
bedu'l-vahy 1(23 (1), Müslim, iman 1/139 (160) ve Tirmizi, menakib 5/596 (3632)
rivayet ettiler.
24897 (2)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk vahyin gelmesi uykuda iken
gördüğü sadık rüyayla gerçekleşmiştir. Zira ne zaman rüya görse gün ışığı gibi
zuhur ederdi. Sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yalnızlık
sevdirildi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hira mağarasına çekilir, pek
çok gece ibadet ederdi. Bunun için de yanına azık alırdı. Sonra Hz. Hatice'nin
yanına gelir ve yine azığını alır giderdi. Nihayet Hira mağarasında iken Hak
aniden ona geliverdi. Melek orada iken gelip: "Oku!" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben okuma bilmem'' karşılığını
verdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonrasını şöyle anlattı: ''Bunun
üzerine melek beni alıp takatim kesilinceye kadar sıktı, sonra bıraktı ve:
''Oku!'' dedi. Ben yine: ''Ben okuma bilmem'' karşılığını verince, melek ikinci
defa beni takatim kesilinceye kadar sıktı ve bırakıp: ''Oku!'' dedi. Ben: ''Ben
okuma bilmem'' karşılığını verince üçüncü defa takatim kesilinceye kadar sıkıp
bıraktı ve: ''Yaratan Rabbının adıyla oku .. .insana bİlmedİğİnİ
öğretmİştİr"[Alak 1-5] ayetlerini okudu. ''
Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ürpertİ içinde geri döndü.
Hatice'nİn yanına
girerek: ''Beni örtün! Beni örtün!'' buyurdu. Onu örttükten bir süre sonra
ürpertisi gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hatice'ye: ''Ey
Hatice! Bana ne oldu?'' diyerek olanları anlattı ve: ''Bana bir şeyolacak diye
korktum'' buyurdu. Hatice ise: "Hayır! Müjdeler olsun sana. VAllahi Allah
seni hiçbir zaman utandıracak değildir. Zira sen akrabalarını gözetir, doğru
konuşur, zayıfların yükünü hafifletir, yoksula yardım eder, misafiri ağırlar ve
Hak'tan gelen musibetler karşısında halka yardım edersin" karşılığını
verdi.
Sonrasında Hatice, Nebi'i
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcası oğlu olan Varaka b. Nevfel b. Esed b.
Abdiluzza b. Kusay'a götürdü. Varaka, Cahiliye döneminde Hıristiyan olmuştu.
Arapça yazmayı bilir, İncil'i Arapça olarak Allah'ın dilediği kadar yazardı.
Yaşlı ve gözleri kör olmuş birisiydi. Hatice ona: "Ey amca oğlu!
Kardeşinin oğlunu bir dinle!" dedi. Varaka, Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Yeğenim! Ne görüyorsun?" diye sorunca, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüklerini ona anlattı. Bunun üzerine Varaka,
ona: "Bu gördüğün Allah'ın, Musa'ya gönderdiği Namus'tur. Keşke genç
olsaydım. Kavmin seni (Mekke'den) çıkaracağı zaman keşke hayatta
olabilseydim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Beni
çıkaracaklar mı ki?'' diye sorunca, Varaka: "Evet! Senin getireceğin şeyle
gelen hiçbir kişi yoktur ki düşmanlığa uğramamış olsun! Şayet o güne ben de
yetişebilirsem seni korur ve yardımcı olurum" dedi, Ancak çok geçmeden
Varaka vefat etti, vahiy de kesintiye uğradı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu kesintiden dolayı üzülmüştü,
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) O kadar üzülmüştü ki bundan dolayı dağların başına çıkarak
kendini aşağı atıp intihar etmek istedi. İntihar etmek için her dağın zirvesine
çıkışında Cibril kendisine görünüp: "Ey Muhammed! Sen Allah'ın hak olan
elçisisin" diyordu. Bu şekilde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sakinleşiyor ve geri dönüyordu. Yine vahiy kesintiye uğrayıp kesinti süresi
uzadığı zaman tekrar dağa çıkıyor ve zirveye yetiştiğinde Cibril kendisine
görünüp aynı şeyi söylüyordu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4956, 6982) ve Müslim (160) rivayet ettiler.
24898 (3)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ürperti içinde Hatice'nin yanına
geri döndü ve içeri girerek: "Beni örtün! Beni örtün!" buyurdu. Onu
örttükten bir süre sonra rahatlayınca, Hatice'ye: ''Ey Hatice! Bir musibete
maruz kalmaktan korkuyorum. Bir musibete maruz kalmaktan korkuyorum'' dedi.
Hatice ise: "Müjdeler olsun sana. Vallahi Allah seni hiçbir zaman
utandıracak değildir. Zira sen doğru konuşur, akrabalarını gözetir, zayıfların
yükünü hafifletir, misafiri ağırlar, yoksula yardım eder ve haktan gelen
musibetler karşısında halka yardım edersin" karşılığını verdi.
Sonrasında Hatice,
Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcası oğlu olan Varaka b. Nevfel b.
Esed'e götürdü. Varaka, Cahiliye döneminde Hıristiyan olmuştu. Yaşlı ve gözleri
kör olmuş birisiydi. İncil'i Arapça okurdu. Hatice ona: "Ey amca!
Kardeşinin oğlunu bir dinle!" dedi. Varaka, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e: "Yeğenim! Ne görüyorsun?" diye sorunca, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüklerini ona anlattı. Bunun üzerine Varaka,
ona: "Bu gördüğün Allah'ın, Musa'ya gönderdiği Namus'tur. Keşke genç
olsaydım. Kavmin seni (Mekke'den) çıkaracağı zaman keşke hayatta
olabilseydim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Beni
çıkaracaklar mı ki?'' diye sorunca, Varaka: "Evet! Senin getireceğin şeyle
gelen hiçbir kişi yoktur ki düşmanlığa uğramamış olsun! Şayet o güne ben de
yetişebilirsem seni korur ve yardımcı olurum" dedi.
[Sahih]
4. Bz. Aişe
24899 (1) Hz. Aişe bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl vahiy
gelmektedir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bazen çıngırak sesi gibi gelir ki en şiddetli gelme şekli budur. Ben de o hal
geçtiği zaman onun söylediklerini ezberlerim. Bazen melek bana insan suretinde
görünür ve benimle konuşur. Ben de onun söylediklerini ezberlerim'' karşılığını
verdi. Soğuğun şiddetli olduğu bir günde kendisine vahiy indiğini görmüştüm.
Kendisinden o hal geçtiği vakit o soğuğa rağmen alnından ter akıyordu.
[Sahih]
Diğer tahric: Malik
(1/202-3), Buhari (2) ve Tirmizi (3634) rivayet ettiler.
24900 (2)- Hz. Aişe
bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sana nasıl vahiy gelmektedir" diye sordu." Ravi der ki:
Sonrasında Aişe bir önceki hadisin aynısını aktardı.
[Sahih]
24901 (3)- Hz. Aişe der
ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah vakti soğuk havada
bile vahiy inince alnından ter akardı."
[Sahih]
24902 (4)- Hz. Aişe der
ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah vakti soğuk havada
bile vahiy inince alnından ter akardı."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim, fedail
4/1816 (2333), Buhari, bed'ul-vahy 1/18 (2), Nesai, iftitah 2/147 (934) ve
Humeydi 1/124 (256) rivayet ettiler.
24903 (5)- Hz. Aişe
bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Sana nasıl vahiy gelmektedir?" diye sorunca, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bazen çıngırak sesi gibi gelir ki, en şiddetli
gelme şekli budur. Ben de o hal geçtiği zaman onun söylediklerini ezberlerim.
Bazen bir melek bana insan suretinde görünür ve ben de onun söylediklerini ezberlerim''
karşılığını verdi.
[Sahih]
24904 (6)- Hişam b.
Urve, babasından bildiriyor: Aişe: "Haris b.
Hişam, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle sordu" dedi ve bir önceki hadisin
aynısını aktardı.
[Sahih]
24905 (7)- Hz. Aişe
bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sana nasıl vahiy gelmektedir?" diye sorunca, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bazen çıngırak sesi gibi gelir ki en şiddetli
gelme şekli budur. Ben de o hal geçtiği zaman onun söylediklerini ezberlerim.
Bazen bana insan suretinde -veya- melek suretinde görünür ve bana haber verir.
Ben de onun söylediklerini ezberlerim" karşılığını verdi.
[Sahih]
5. Cabir
24906 (1) Yahya b. Ebi Kesir der ki: Ebu Seleme'ye: "Kur'an'dan ilk
önce hangi süre indirildi?" diye sorduğumda: "Müddessir Süresi"
karşılığını verdi. Ben: "Alak Suresi değil mi?" dediğimde şu
karşılığı verdi: "Ben de Cabir b. Ab dillah'a: "Kur'an'dan ilk önce
hangi süre indirildi?" diye sorduğumda: "Müddessir Süresi" karşılığını
verdi. "Alak Süresi değil mi?" dediğimde ise, Cabir şöyle karşılık
verdi: "Size Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bize anlattığını
anlatayım: ''Hira mağarasında bir ay inzivaya çekildim. İnzivam bitince vadinin
içine indim. Orada birileri bana seslendi. Önüme, arkama, sağıma ve soluma
baktığımda kimseyi göremedim. Sonra bir daha seslenilince yine baktımı ama
kimseyi göremedim. Sonra bir daha seslenildi. Velid rivayetinde: "sonra
başımı kaldırdım'' ibaresi geçmiştir- Onun (Cibril'in) semada kürsünün üzerinde
olduğunu gördüm. Beni şiddetli bir titreme aldı ve Hatice'nin evine girip:
''Beni örtünı beni örtün!'' dedim. üzerime su döktüler ve Allah: ''Ey örtünüp
bürünen (Nebi!) Kalk da uyar. Rabbini yücelt. Elbiseni tertemiz tut''[Müddessir
1-4] ayetlerini indirdi. ''
Diğer tahric: Buhari
(4923-4) ve Müslim (161) rivayet ettiler.
21234 (1)'de tekrar
etmiştir.
6. Ömer b. el-Hattab
24907 (1) Ömer b. el-Hattab der ki: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e vahiy indiği zaman yüzünün yanında arı uğultusu gibi bir
ses işitilirdi."
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(3173) ve Nesai es-Sünenu'l-kübra'da (1443) rivayet ettiler.
7. Zübeyr
24908 (1) Zübeyr der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bize hutbe verir ve bize Allah'ın ( azap) günlerini hatırlatırdı. Hatta
bu onun yüzünden belli olurdu. Sanki sabahın erken saatlerinde başlarına
felaket gelecek bir kavmi uyarır gibiydi. Eğer Cibrll'den yeni ayrılmışsa,
Cibril semaya yükselene kadar sesli bir şekilde gülmezdi."
[Sahih]
Heysemi, Mecma'uz-Zevaid
(2/188) der ki: "Ahmed, Bezzar, Taberani, M. el-Kebir ve M.el-Evsat'ta
rivayet ettiler. Ravileri Sahih'in ravileridir."
8. İbn Mes'ud
24909 (1) Abdullah b. Mes'ud bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte (Hudeybiye'den) döndük (ve kumluk bir yerde
konakladık). Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vahiy geldiği zaman
sıkıntıya girer, halinden biz bunu anlardık. Bir ara bizden ayrılıp geride
durdu. Giysisiyle başını kapattı. Sıkıntıya girdiğini gördüğümüzde kendisine
vahiy nazil olduğunu anladık. Yanımıza geldiğinde Fetih Suresi'nin kendisine
nazil olduğunu bildirdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(447) ve Nesai es-Sünenu'l-kübra'da (8802) rivayet ettiler.
3377 (4)'de tekrar
etmiştir.
9. Abdullahb. Amr
24910 (1) Abdullah b. Amr der ki: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Vahiy nazil olacağı zaman bunu hissediyor
musun?" diye sorduğumda: "(ıngırak sesine benzer sesler duyuyorum.
Böylesi bir ses işitince de susuyorum. Ancak ne zaman bana vahiy gelse
ağırlığından dolayı ruhum çıkacak zannediyorum '' karşılığını verdi.
[Hasen]
Heysemi (13934) der ki:
"Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmiştir.
Taberani'nin isnadı
hasendir."
10. Sahabeden Biri
24911 (1) Musa b. Ukbe, Ebu Seleme'den bildiriyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibril ile konuşurken, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e bir adam uğradı. -Ebu Seleme, adamın onun konuşmasını
duymamak için yanına yaklaşmadığını söyler. - İkinci gün Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) adama: ''Dün neden bana uğradığın zaman selam vermedin?''
diye sorunca, adam: "Bir adamla konuştuğunu gördüm ve size yaklaşmamı
istemeyeceğini düşündüm" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''O adamın kim olduğunu biliyor musun?'' deyince, adam:
"Hayır" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O Cibrildi.
Eğer selam verseydin selamını alırdı'' buyurdu.
Ebu Seleme'den
başkasından bu adamın Harise b. en-Nu'man olduğunu duydum.
[Sahih]
Heysemi (15738) der ki:
"Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir."
11. Hz. Aişe
24912 (1) Hz. Aişe bildiriyor: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
beygir üzerinde bir adam geldi. Başında ucu omuzları arasında olan bir sarık
vardı. Onun kim olduğunu sorduğumda: ''Sen onu gördün mü? O, Cibril'dir''
buyurdu.
[Zayıf]
Diğer tahric: Taberani,
el-Mu'cemu'l-kebir'de (23/85) rivayet etti.
20004 (2)'de tekrar
etmiştir.
12. Hz. Aişe
24913 (1) Hz. Aişe der ki: Bazen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e devesi üzerindeyken vahiy gelirdi. Devesi (vahyin ağırlığından
dolayı) boynunu ileri uzatırdı (ve yürümeyip dururdu).
[Sahih]
Heysemi (8/257):
"Ravileri Sahih'in ravileridir" dedi.
13. Sahabeden Biri
24914 (1) Abdullah b. Şakik, bir adamdan bildiriyor: Nebi'e•
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Ne zaman Nebi
kılındın?" diye sorduğumda: ''Daha Ademı ruh ile ceset arasında iken''
karşılığını verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi,
menakib 5/585 (3609) rivayet etti.