MÜSNED-İ HANBEL |
SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
109- Mekke fethi -
Fethin Tarihi ve Hatib b. Ebi Beltea'nın Mekke'lilere Gönderdiği Mektup
1. İbn Abbas
25390- İbn Abbas der ki: Mekke, Ramazan ayının yirmi üçünde
fethedilmiştio"
[Sahih]
Heysemi (10261) der ki:
"Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir. "
2. Cabir b. Abdillah
25391- Cabir b. Abdillah bildiriyor: Hatib b. Ebi Beltea, Mekke
ahalisine Hz. Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendileriyle savaşmak istediğini
bildiren bir mektup yazdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e,
kendisinde mektup bulunan kadının bildirilmesi üzerine arkasından adam gönderdi
ve mektubu kadının başından aldılar. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ey Hatibi Öyle mi yaptın?'' buyurunca: "Evet, ancak bunu Resulullah'ı
aldatmak için veya münafıklık nedeniyle yapmadım. Allah'ın, Resulüne yardımcı
olduğunu ve bunu tamamlayacağını bildim. Ben, onların arasında yabancı bir kişi
idim. Annem de onların yanındadır. Ben de annemi onların yanında koruma altına
almak istedim" dedi. Ömer: "Bunun başını vurayım mı?" deyince,
Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bedir'de bulunan birini
mi öldüreyimi Nereden bileceksin, Belki de Allah, Bedir ahalisine muttali olmuş
ve: ''Dilediğinizi yapını ben sizi affettim'' buyurmuştur.
[Sahih]
Diğer tahric: Ahmed
33/91 (14774). Muhakkik: "Müslim'in şartlarına göre senedi sahihtir"
demiştir.
3. Ali b. Ebi Talib
25392 (1) Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
beni, Zübeyr ve Mikdad'ı göndererek: ''Gidin, Hah bahçesine yetiştiğinizde
kendisinde bir mektup bulunan ve deve ile yolculuk eden bir kadın göreceksiniz.
O mektubu alıp bana getirin'' buyurdu. Biz yola çıktık ve o bahçeye ulaştık.
Bir de baktık ki deve ile yolculuk eden kadın orada. Ona: "Mektubu
çıkar" dediğimizde, kadın: "Bende mektup yoktur" dedi. Ona:
"Ya mektubu çıkarırsın ya da elbiselerini çıkarırız" dediğimizde
mektubu saç örgülerinin arasından çıkardı. Mektubu alıp Hz. Nebi'e (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) getirdik. Bir de baktık ki, mektup Hatib b. Ebi Belte'a
tarafından Mekke müşriklerine Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bazı
haberlerini vermek için yazılmış. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Ey Hatibi Bu da nedir?'' diye sorunca, Hatib: "Ey Allah'ın
Resulü! Hakkımda (hüküm vermek için) acele etme. Ben Kureyş'e sığıntı olarak
gelip yerleşen biriyim. Ben gerçek bir Kureyşli değilim. Seninle beraber olan
Muhacirlerin Mekke'de ailelerini ve mallarını koruyacak akrabaları vardır. Ben
de akrabalarımı korumaları için onlara öyle bir iyilikte bulunmak istedim. Bunu
kafir olduğumdan veya dinimden döndüğümden dolayı yapmadım" dedi. Bunun
üzerine Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru söyledi'' buyurdu.
Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Beni bırak şu münafığın boynunu vurayım"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bu kişi
Bedir'de bulunmuştur. Nereden bilirsin ki, belki de Allah, Bedir'de bulunanlara
muttali olmuş ve: ''Dilediğinizi yapını ben sizi affettim'' buyurmuştur. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(6/100, 7/400,8/486) ve Müslim (2/262-263) rivayet ettiler.
25393 (2)- Sa'd b.
Ubeyde der ki: Ebu Abdirrahman es-Sülemi ve Hibban b. Atiyye tartıştılar ve Ebu
Abdirrahman, Hibban'a: "Ali'ye bu cesareti veren şeyi biliyorum"
dedi. Hibban: "Babası ölesice! Neymiş?" karşılığını verince, Ebu
Abdirrahman şöyle dedi: Onun anlattığı şu olaydır:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) beni, Zübeyr'i ve Ebu Mersed'i atlı olarak gönderdi ve: "Gidin.
Hah bahçesine vardığınızda kendisinde, Hatib b. Ebi Beltea'dan müşriklere
yazılmış bir mektup bulunan bir kadın göreceksiniz. Onu bana getirin'' buyurdu.
Atlarımıza binip, Resulullah'ın dediği yerde kadının devesinin üzerinde
gittiğini gördük. Hatib, Mekke halkına Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in üzerlerine yürüdüğünü yazmıştı. Kadına: "Yanındaki mektup
nerede?" dediğimizde, kadın: "Bende mektup yoktur" karşılığını
verdi. Kadının devesini çökerttik, ama yükünün arasında bir şey bulamadık. İki
arkadaşım: "Yanında mektup göremiyoruz" deyince, ben:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yalan söylemediğini
biliyorsunuz" deyip and vererek: "Adına yemin ettiğime and olsun ki,
eğer mektubu çıkarmazsan elbiselerini çıkarırım" dedim. Bunun üzerine
kadın örtüsünün altına çekilip mektubu çıkardı. Kadını Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e getirdiler ve: "Ey Allah'ın Resulü! (Hatıb) Allah'a,
Resulüne ve müminlere ihanet etmiştir. Bırak ta boynunu vuralım" dediler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Hatıb! Neden böyle yaptın?''
diye sorunca, Hatıb şöyle cevap verdi: "Ey Allah'ın Resulü! VAllahi,
Allah'a ve Resulüne iman etmemiş değilim. Ancak, seninle beraber olan
muhacirlerin Mekke'de ailelerini ve mallarını koruyacak akrabaları vardır. Ben
de akrabalarımı korumaları için onlara öyle bir iyilikte bulunmak
istedim." Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru söyledin. Onun
hakkında hayırdan başka bir şey söylemeyin'' buyurdu. Ömer: "Ey Allah'ın
Resulü! Allah'a Resulüne ve müminlere ihanet etti. Bırak ta boynunu
vurayım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu kiş(
Bedir ahalisinden değil mi? Nereden bilirsin ki, belki de Allah, Bedir'de
bulunanlara muttali olmuş ve: ''Dilediğinizi yapını Cennet size vacip oldu''
buyurmuştur" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Ömer'in gözleri yaşardı ve:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(12/271-276) rivayet etti.
25394 (3)-Z Bu hadis
başka bir kanalla Hz. Ali'den: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni,
Ebu Mersed ve Zübeyr b. el-Avvam'ı atlı olarak gönderdi ve: "Gidin. Hah
bahçesine yetiştiğinizde ... '' şeklinde rivayet edilmiştir. Ancak farklı
olarak İbn Numeyr: "Şu şu özellikte bir bahçeye" ibaresi geçmiştir.
[Sahih]
25395 (4)- Bu hadis
başka bir kanalla Hz. Ali'den: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni,
Ebu Mersed ve Zübeyr b. el-Avvam'ı atlı olarak gönderdi ve: "Gidin. Hac
bahçesine yetiştiğinizde orada bir kadında, Hatıb b. Ebi Beltea'nın Mekke
müşriklerine gönderdiği bir mektubu bulacaksınızlı şeklinde daha uzun olarak
rivayet edilmiştir.
[Sahih]