MÜSNED-İ HANBEL

SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

95- Hz. AIi'nin Yahudilerden Merhab'ı Öldürmesi

 

1. Seleme b. el-Ekva'

 

25352 (1) İyas b. Seleme, babasından naklediyor: Hayber günü amcam, Yahudi olan Merhab ile vuruşmak için çıkınca Merhab: Hayber halkı iyi bilir ki; ben gelip çatan savaşların kızıştığı zamanlarda, Tepeden tırnağa kadar silahlanan, cesareti ve kahramanlığı denenip durmuş olan Merhab'ım.

 

Amcam Amir ona şöyle karşılık verdi: Hayber bilir ki; ben Amir'im Tepeden tırnağa kadar silahlanıp savaş meydanına dalarım Birbirlerine karşılıklı birkaç kılıç salladıktan sonra Merhab, kılıcıyla Amir'e vurdu; ancak darbe Amir'in kalkanına geldi ve oradan sekip Amir'in ayak damarını kesti. Ölümü de bundan oldu. Seleme der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından bazılarıyla karşılaştığımda: "Amir kendi kendini öldürdüğü için ameli boşa gitti" dediler. Ben ağlayarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Amir'in ameli boşa mı gitti?" diye sorunca Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim böyle söyledi?'' dedi. Ben: "Ashabından bazıları" karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Böyle söyleyen yalan söylüyor. Ona iki defa ecir vardır.''

Amir, Hayber'e giderken Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarında bulunduğu sahabeye şiir söylüyor ve develeri sürerken şöyle diyordu:

 

Vallahi! Eğer Allah olmasaydı biz doğru yolu bulamazdık Ne zekat verir, ne de namaz kılabilirdik Bizim üzerimize yürüyenler Bizi fitneye düşürmek istediklerinde biz ondan kaçınırız Allahım! Biz Senin lazlından müstağni değiliz Düşmanla karşılaştığımızda ayaklarımızı sarsılmaz kıl Kalplerimize de sükunet ve metanet indir

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şiiri okuyan kişi kim?'' diye sorunca, .Amir; ".Amir, ey Allah'ın Resulü!" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Rabbin sana mağfiret etsin'' dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kim için özel istiğfarda bulunduysa o kişi muhakkak şehid oldu. Ömer b. elHattab, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in .Amir'e istiğfar ettiğini duyunca; "Ey Allah'ın Resulü! Keşke onu bize bağışlasaydın da, kendisinden bir müddet daha yararlansaydık!" dedi. .Amir, (Hayber'de vuruşmaya) kalktı ve şehid oldu.

Seleme der ki: Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Hz. Ali'ye gönderdi ve; ''Bugün, sancağı Allah'ı ve Resulünü seven birine vereceğim'' veya ''Allah'ın ve Resulünün kendisini sevdiği birisine vereceğim'' dedi. Ben gözlerinden rahatsız olan Hz. Ali'yi elinden tutup getirdiğimde Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun gözlerine tükürüğünden sürdükten sonra sancağı kendisine verdi. Mihrab çıkıp kılıcı sallayarak şöyle dedi:

Hayber bilir ki ben Merhab'ım, Silahı keskin, denenmiş bir kahramanım. Gelip çatan savaş kızıştığı zaman,

Savaşlar üzerime gelip de kızıştığında bahadırım Ali b. Ebi Talib ise şöyle dedi:

Ben annemin, adını Haydar koyduğu kişiyim Ormanların heybetli görünüşlü aslanı gibiyim!

Sizi geniş ölçüde ve çarçabuk tepelerim

Hz. Ali, Merhab'ın başını kılıçla ikiye ayırdı ve Allah, fethi onun eliyle nasib etti.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (1807) rivayet etti.

 

 

 

25353 (2)- Seleme b. el-Ekva' der ki: Hayber günü kardeşim, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber düşmana karşı şiddetle çarpışırken, kendi kılıcı geri dönüp kendisini öldürdü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı onun hakkında konuşmaya başladılar. Onun hakkında: "Kendi silahıyla ölen bir adam" deyip şüpheye düştüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber'den dönünce, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Sana şiir okumama müsaade eder misin?" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin verdi, ama Ömer b. elHattab: "Ne dediğine dikkat et" dedi. Ben şu şiiri söyledim: Vallahi! Allah istemeseydi hidayet yolunu bulamaz, Sadaka vermez, namaz kılmazdık, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru söyledin'' buyurdu. Ben: üzerimize bir huzur indir

Karşılaştığımız zaman ayaklarımızı sarsılmaz kıl. Düşmanlar bize karşı azıp kudurdular

Şiirimi bitirince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunu kim söyledi?'' diye sordu. Ben: "Kardeşim söyledi" karşılığını verince, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah ona rahmet etsin'' dedi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Vallahi insanlardan bazıları ona dua etmeye çekiniyor ve: ''Kendi silahıyla öldü'' diyorlar" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cihad ederek ve bir mücahid olarak vefat etti'' buyurdu.

İbn Şihab der ki: Seleme b. el-Ekva'nın oğullarından birine bunu sorduğumda, bana babasının anlattığı olayın aynısını anlattı. Sadece onun anlattığında şu ilave vardır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "İnsanlardan bazıları ona dua etmeye çekiniyor" deyince, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yalan söylüyorlar. Cihad ederek ve bir mücahid olarak vefat etti. Onun için iki sevap vardır'' buyurup iki parmağıyla işaret etti.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, cihad 3/1429 (1802), Ebu Davud, cihad 3/20 (2538), Nesai, cihad 6/30 (3150) rivayet ettiler.

 

 

2. Dureyde el-Eslemi

 

25354 (1) Abdullah b. Bureyde, babasının şöyle dediğini bildirir: Hayber'i kuşattığımız zaman sancağı Ebu Bekr alıp gitti; ama fetih nasib olmadı. İkinci gün sancağı Hz. Ömer alıp gitti, ama fethedemeden geri döndü. O zaman insanlar sıkıntı ve zorluğa maruz kaldılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yarın sancağı öyle birine vereceğim ki, Allah ve Resulü onu severler, o da Allah'ı ve Resulünü sever. Bu kişi fethi gerçekleştirmeden dönmez'' buyurdu. O gece, ertesi gün fetih gerçekleşecek diye mutlu bir şekilde uyuduk. Sabah olup, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldıktan sonra kalkıp sancağı istedi. İnsanlar saflarında duruyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'yi çağırdı -O zaman Hz. Ali gözlerinden rahatsızdı- ve gözlerine tükrüğünden sürüp sancağı ona verdi. O gün fetih Hz. Ali'ye müyesser kılındı. Bureyde der ki: "O zaman ben de sancağın bana verilmesini umuyordum."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Bu kanalla Nesai, es-Sünenu'l-kübra' da (8346-7) rivayet etti.

Heysemi (10201) der ki: "Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir."

 

 

 

25355 (2)- Abdullah b. Bureyde'nin, babasından bildirdiğine göre Hayber günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sancağı Hz. Ali'ye verdi.

 

[Sahih]

 

 

 

25356 (3)- Bureyde el-Eslemi anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber sahasına inince sancağı Hz. Ömer'e verdi. Hz. Ömer Müslümanlarla kalkıp Hayberlilerle savaştılar (ancak onlar Hz. Ömer'i ve beraberindekileri geri püskürttüler) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sancağı yarın Allah'ı ve Resulünü sevenı Allah'ın ve Resulü'nün de kendisini sevdiği birisine vereceğim'' buyurdu.

İkinci gün gözlerinden rahatsız olan Hz. Ali'yi çağırarak onun gözlerine tükürüğünden sürdü ve sancağı ona verdi. Hz. Ali, halkı alıp Hayberlilerle karşılaştı ve şöyle bir şiir okuyan Merhab el-Hayberi ile karşı karşıya geldi: "Hayber bilir ki ben Merhab'ımı

Silahı keskin, denenmiş bir kahramanım. Arslanlar öfkeyle gelmeye başladığı zaman

Onları bazen süngüyü dürter, bazen de kılıçla vururum ".

Merhab ile Hz. Ali karşılaşınca birbirlerine kılıç salladılar ve Hz. Ali Merhab'ın başına kılıçla öyle bir darbe vurdu ki bu darbe azı dişlerine kadar tesir etti ve darbenin sesini bütün askerler duydu. Böylece ordunun gerisindeki askerler henüz oraya varmadan öndekiler tarafından Hayber fethedilmişti."

 

[Hasen]

 

Heysemi (10200) der ki: "*Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiş olup senedinde Meymün Ebu Abdillah bulunmaktadır ki; bu raviyi İbn Hibban güvenilir saymış, bir cemaat ise zayıf addetmiştir. Diğer ravileri, güvenilir ravilerdir."

 

 

3. Ali b. Ebi Taüb

 

25357- Hz. Ali der ki: "Merhab'ı öldürdüğüm zaman başını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdim."

 

[Zayıf]

 

 

4. Ebu Rafi

 

25358- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Ebu Rafi der ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'yi sancakla gönderince biz de onunla gittik. Hz. Ali kaleye yaklaşınca, Hayberliler karşısına çıktı ve Hz. Ali onlarla çarpıştı. Bir Yahudi ona vurup kalkanını elinden düşürünce, Ali kalenin yanındaki bir kapıyı alıp kalkan gibi kullandı. Allah ona fethi nasib edene kadar de o kapıyı elinde kalkan olarak kullandı, savaş bitince de kapıyı elinden attı. Benim de aralarında bulunduğum sekiz kişi o kapıyı kaldırmak için uğraşmamıza rağmen kaldıramamıştık."

 

[Zayıf]

 

Heysemi (10206) der ki: "Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup senedinde adı zikredilmeyen bir ravi bulunmaktadır."

 

 

5. Cabir b. Abdillah

 

25359- Cabir b. Abdullah el-Ensiri der ki: Yahudi Merhab silahlarını kuşanıp kalelerinden çıktı ve şöyle dedi: Hayber bilir ki ben Merhab'ım, Silahı keskin, denenmiş bir kahramanım. Arslanlar öfkeyle gelmeye başladığı zaman Onları bazen süngüyü dürter, bazen de kılıçla vururum

 

Benim savunduğum yere kimse yaklaşamaz Sonra: "Kim karşıma çıkar?" demeye başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim buna karşı çıkar?'' deyince, Muhammed b. Mesleme: "Ben çıkarım ey Allah'ın Resulü! Ben Vallahi, onlardan öç alacak tek kişiyim. Dün kardeşimi öldürmüşlerdi " karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Karşısına çık'' buyurup: ''Allahım! Ona karşı (Muhammed b. Mesleme'ye) yardım et'' diye dua etti. Birbirlerine yaklaştıkları zaman, aralarına üzerinde zamk bulunan yaşlı bir ağaç girdi ve birbirlerine karşı onun arkasında korunmaya çalıştılar ve birbirlerine vurmaya çalışırken ağacın dallarını kesmeye başladılar. Sonra Merhab, Muhammed b. Mesleme'ye saldırıp vurdu, ancak Muhammed b. Mesleme onun vuruşunu deriden yapılmış kalkanıyla karşılayıp kendini koruyunca Merhab'ın kılıcı kalkana saplanıp takıldı. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme ona vurup öldürdü.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Beyhaki (9/131) rivayet etti. Heysemi (6/149-150 der ki: "Hadisi Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet etmiş olup Ahmed'in ravileri, güvenilir kimselerdir."

 

 

SONRAKİ