MÜSNED-İ HANBEL |
SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
87- Hendek, Kurayza
Gazvesi ve Sa'd b. Muaz'ın Yaralanması
1. Hz. Aişe
25288 (1) Hz Aişe anlatıyor: Hendek günü, savaşan halkın ardından
gittim. Arkamdan ayak sesi geldiğini işittim. Dönüp bakınca, Sa'd b. Muaz ile kardeşinin
oğlu Harise b, Evs'i gördüm. Sa'd'ın elinde kalkan vardı. Ben olduğum yere
çöktüm. Sa'd b, Muaz'ın sırtında demirden yapılmış dar bir zırh vardı.
Kendisinin kolları zırhtan dışarı çıkmıştı ve ben onun kollarından
vurulmasından korkuyordum. Sa'd b. Muaz, halkın en iri yapılısı ve uzunu idi.
Kendisi:
Biraz bekle, çarpışma
zamanı gelir Hamel; Ölmek ne güzel, gelince ecel!
şiirini söyleyerek geçip
gitti.
Ben kendimi bir bahçeye
attığımda aralarında Ömer b. el-Hattab'ın ve üzerinde bir miğfer bulunan bir
adamın da bulunduğu Müslümanlardan bir grubun olduğunu gördüm. Hz. Ömer bana:
"Neden geldin, Allah iyiliğini versin! Vallahi, sen gerçekten çok
cüretlisin! Sen bir felakete uğramayacağından emin olabilir misin?" deyip
beni o kadar kınadı ki yer yarılıp yerin dibine geçmeyi isterdim. Miğferli zat,
miğferini yüzünden yukarı doğru kaldırınca onun Talha b. Ubeydillah olduğunu
gördüm. Hz. Ömer'e: "Ey Ömer! Allah iyiliğini versin! Sen bugün ne kadar
çok şey söylüyorsun! Doğru ve isabetli görüşlülük veya Allah'a doğru kaçış
nerede kaldı!" dedi.
Sa'd'ı Kureyş'ten, İbn
Arika adında bir kişi: "Al! Ben Arika'nın oğluyum" deyip okla
kolundaki can damarından vurup damarını kesti. Sa'd, Allah'a dua ederek:
"Allahım! Beni Kurayza'nın akıbetini görüp gözüm aydın oluncaya kadar
öldürme!" dedi. Beni Kurayza, Cahiliye döneminde Sa'd b. Mu'az ile
anlaşmalı ve dost idi. Böyle dedikten sonra kolundan akan kan kesildi ve Allah
bir rüzgar gönderdi. Bu şekilde Allah, müminlere savaşta kafi geldi. Allah çok
güçlüdür, çok üstündür. Ebu Süfyan, Tihame kabilesine, Uyeyne b. Bedr b. Hısn
ve beraberindekiler Necd'lilere sığındı. Beni Kurayza ise dönüp kalelerine
sığındılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye dönüp silahını
bırakınca, Mescid'de ona bir çadır kurdurup, Sa'da da bir çadır kurulmasını
emretti.
Cibril, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: ''Silahı bıraktın mı? Vallahi Melekler
silahlarını bırakmadılar. Beni Kurayzalnın üzerine git ve onlarla sava{1 dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yola çıkmaya hazırlanmalarını emredip
silahını alarak çıktı ve Beni Ganın kabilesine uğradı. Bunlar Mescid'e yakındı.
Onlara: ''Size kim uğradı?'' diye sorunca, onlar: "Dihyetu'l-Kelbi
uğradı" dediler. Dihye'nin sakalı ve yüzü Cibril'e benzerdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beni Kurayza'yı yirmi beş gün muhasara altında
tuttu. Muhasara uzun sürüp Beni Kurayza zor durumda kalınca onlara:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hükmüne razı olun"
denildi. Ebu Lubabe'ye damştıklarında onlara: "Hakkınızda boğazlanma hükmü
verilir" anlamında eliyle işaret etti. O zaman: "İbn Mu'az'ın hükmünü
kabul ederiz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''0 zaman
Said b. Muazlın vereceği hükme razı olun'' buyurdu ve Kurayza'lılar kalelerinden
indiler
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Sa'd'ı çağırdı. Onu üzerinde liften yapılmış palan bulunan
bir merkeple getirdiler. Kavmi etrafına toplanıp: "Ey Ebu Amr! Bunlar
senin anlaşmalıların, dostların ve kötü zamanlarında yardımcılarındı ki bunu
iyi bilirsin!" demeye başladılar ancak Sa'd, onlara cevap vermedi. Yurduna
yaklaşınca kavmine dönüp: "Sa'd'ın Allah yolunda kınayanın kınamasını
önemsemeyeceği zaman gelmiştir" dedi.
Sa'd, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardığı zaman, Ebu Said şöyle dedi:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kalkıp efendinizi (merkebinden)
indirin'' buyurdu. Hz. Ömer: "Bizim efendimiz Allah'tır" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sa'd'ı indirin '' dedi ve sahabe
onu (merkebinden) indirdi.
Hz. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Sa'd'a: ''Bunlar hakkında hüküm ver'' deyince Sa'd şöyle
dedi: "Ben onlar hakkında: savaşçılarının öldürülmesi, hanımları ve
çocuklarının esir edilmesi ve mallarının paylaştırılması hükmünü verdim."
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sen onlar hakkında Allah'ın ve
Resulünün hükmüyle hüküm verdin'' buyurdu. Sonra Sa'd, Allah'a şöyle dua etti:
"Allahım! Eğer Nebi'in ve Kureyşliler arasında yapılacak savaş kalmış ise
beni hayatta bırak ki, onlarla senin yolunda cihad edeyim. Eğer aralarında
savaşı kaldırmış isen beni huzuruna aL." Sa'd'ın, iyileşip sadece bir
yüzük kadar kalan yarası açıldı.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) dönünce Sa'd da Mescid'de kendisi için yapılan çadırına
döndü. (Hz. Aişe) der ki: Vefat edeceği zaman, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Ebu Bekr ve Ömer, Sa'd'ı ziyaret ettiler. Canım elinde olana yemin
ederim ki; ben odamdayken Ebu Bekr'in ağlamasını Ömer'in ağlamasından ayırt
edebiliyordum. Onlar Allah'ın buyurduğu gibi:
"Birbirlerine karşı
merhametlidirler"[Fetih 29] Alkame der ki: Hz. Aişe'ye:
"Anneciğim! (Peki
bu durumda) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nasıl yapardı?" diye
sorduğumda şu karşılığı verdi: "Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kimsenin ölümüne ağlamazdı, ama üzüldüğünde sakalını tutardı."
[Sahih]
Heysemi (10155) der ki:
"Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup senedinde Muhammed b. Amr b. Alkame
bulunmaktadır ki; bu ravinin hadisi hasendir. Diğer ravileri, güvenilir
kimselerdir. "
25289 (2)- Hz. Aişe der
ki: Hendek günü, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dönüp silahlarını
bırakarak yıkandığı zaman Cibril başı toz içinde gelip: "Silahı bıraktın
mı? Vallahi daha ben silahı bırakmadım. Onlara karşı çık!" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Nereye (karşı savaşacağız?) '' diye sorunca
Cibril: "Şuraya" deyip Beni Kurayza'yı işaret etti. Bunun üzerine Hz.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beni Kurayza'nın üzerine yürüdü. Hişam der
ki: Babamın söylediğine göre Kurayzalılar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in hükmüne razı oldular, ama o, hüküm vermeyi Sa'd'a bıraktı. Sa'd:
"Ben onlar hakkında, savaşçılarının öldürülmesi, hanımları ve çocuklarının
esir edilmesi ve mallarının paylaştırılması hükmünü verdim" dedi. Hişam
der ki: babamın söylediğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Sa'd'a: ''Sen onlar hakkında Allah'ın hükmüyle hüküm verdin" buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
7/411(4122) rivayet etti.
25290 (3)- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek savaşını bitirince banyaya
girip yıkandı. Bu sırada Cibril geldi. Ben onun başındaki tozları kapı
aralığından gördüm. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey
Muhammed! Silahlarınızı bıraktınız mı? Biz henüz silahlarımızı bırakmadık. Beni
Kurayza'nın üzerine yürü" dedi.
[Sahih]
25291 (4)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek savaşını bitirince yıkanmak
için banyaya girdi. Bu sırada Cibril geldi. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Silahlarınızı bıraktınız mı? Biz henüz silahlarımızı bırakmadık.
Beni Kurayzanın üzerine yürü" dedi. Ben hala Cibril'in başındaki tozları
kapı aralığından görür gihiyim.
[Sahih]
25292 (5)- Hz. Aişe der
ki: "Sa'd, Hendek günü yaralandı. Onu, Kureyş'ten Hibban b. el-Arika
adındaki bir adam okla kolundaki can damarından vurdu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu ziyaret edebilmek için kendisine Mescid'de bir çadır
kurdurdu."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
1/556 (463), Müslim 3/1389 (1769), Ebu Davud 3/186 (3101) ve Nesai 2/75 (710)
rivayet ettiler.
2. Cabir b. Abdillah
25293 (1) Cabir anlatıyor: Hendek savaşında Sa'd b. Muaz kolundaki can
damarından darbe aldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu ateşle dağlayarak
tedavi edince, Sa'd'ın kolu şişti. Sonra kanı tekrar bıraktı, sonra tekrar
dağlayarak tedavi etti, fakat eli yine şişmişti. Sa'd bu durumu görünce şöyle
dedi: "Allahım, Beni Kurayza'ya karşı yüzümü güldürmeden canımı
alma." Bunun üzerine Sa'd'ın damarından akan kan kesildi. Kurayza oğulları
onun hükmüne uymak üzere gelinceye kadar hiçbir damla akmadı. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine haber gönderdi, o da şöyle hüküm verdi:
"Erkeklerin öldürülmeleri kadınların sağ bırakılarak Müslümanların
kendilerinden çeşitli hizmetlerde yararlanmaları." Bunun uzerıne
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar hakkında Allah'ın
hükmüne isabet ettin'' buyurdu. Bunlar dört yüz kişiydiler, bunların öldürülme
işlemleri bitirilince Sa'd'ın damarı patladı ve kan kaybından öldü.
[Sahih]
Diğer tahric: Darimi
(2509), Tirmizi (1582) ve Nesai es-Sünenu'l-kübra'da (8626) rivayet ettiler.
25294 (2)- Cabir der ki:
Sa'd b. Muaz kolundaki can damarından darbe alınca, Resulullah (s.a.v.) onu okun
demiriyle dağlayarak tedavi edince, Sa'd'ın kolu şişti. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd'ın kolunu ikinci defa dağladı.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2208) rivayet etti.
3. Ebu Said el-Hudri
25295- Ebu Said der ki: Kurayza Yalıudileri Sa'd b. Muaz'ın
vereceği hükme razı olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelmesi
için haber gönderdi. Sa'd bir merkep üzerinde görününce Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Efendinize -veya- en hayırlınıza kalkın'' buyurdu.
Geldiğinde ona: ''Bunlar senin vereceğin hükme razı oldular'' buyurunca, Sa'd:
"İçlerinden savaşabilecek olanları öldürmene, çoluk çocuklarını da esir
almana hükmediyorum" dedi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tek
hükümran olan (Allah) lın verdiği hükmün aynısını verdin'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Sa'd
(3/424) rivayet etti.
20960 (1)'de tekrar
etmiştir.
4. Zübeyr b. el-Avvam
25296 (1) Abdullah b. ez-Zübeyr der ki: Hendek savaşının olduğu zaman
ben ve Ömer b. Ebi Seleme, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
hanımlarının bulunduğu Hassan'a ait köşkteydik. (Duvarın üzerinden dışarıya
bakmak için) bazen Ömer beni kaldırıyor, bazen de ben onu kaldırıyordum. Ömer
beni kaldırınca, Kurayza oğullarına doğru giden babamı görüyordum. Hendek günü
babam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber savaşıyordu. Hz.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim Kurayza oğullarına gidip onlarla
savaşır?'' demişti. Babam geri dönünce ona: "Babacığım! Vallahi, Kurayza
oğullarına doğru giderken seni görüyor ve tanıyordum" dedim. Babam:
"Evladım! Vallahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) annesini ve
babasını da zikrederek bana: ''Anam babam sana feda olsun'' diyordu"
karşılığını verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari (7/64-65)
rivayet etti.
25297 (2)- Abdullah b.
ez-Zübeyr der ki: Hendek savaşının olduğu zaman ben ve Ömer b. Ebi Seleme,
kadınlarla beraber kalmıştık. Baktığımda, babamın, atın üzerinde iki veya üç
defa Kurayza oğullarına doğru gidip geldiğini gördüm. Döndüğünde:
"Babacığım! Gidip geldiğini gördüm" deyince, babam: "Beni gördün
mü, evladım?" karşılığını verdi. Ben: "Evet" cevabını verince
ise şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim Kurayza
oğullarına gidip onlarla ilgili haber getirir?'' deyince ben gidip onlarla
ilgili haber toplayıp döndüm. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) annesini
ve babasını da anarak: ''Anam babam sana feda olsun'' buyurdu.
[Sahih]
5. Cabir b. Abdillah
25298- Cabir b. Abdillah der ki: Hendek savaşında durum çetin
olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kurayza oğullarından bize
haber getirecek bir adam yok mudur?'' buyurdu. Bunun üzerine Zübeyr kalkıp
gitti. Sonra onlardan haberle geri geldi. Durum bir daha çetin olunca ...
Böylece bu, üç defa tekrarlandı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Her Nebi'in bir havarisi vardır, benim de havarim Zübeyr'dir''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(2846, 2847, 2997, 3719, 4113, 7261), Müslim (6322-3), İbn Mace (122) ve
Tirmizi (3745) rivayet ettiler. 13192 (1)'de tekrar edecektir.
6. Enes b. Malik
25299- Enes b. Malik der ki: "Cibril'in, Ganın oğulları
sokağından geçtiği sırada yükselen tozunu bugün bile hala görür gibiyim."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
7/407 (4118) rivayet etti.
25300- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kurayza oğullarından sadece bir kadını
öldürtmüştür. Vallahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Kurayza
oğullarının) erkeklerini çarşıda öldürtürken bu kadın benim yanımda, katıla
katıla gülüyordu. Derken, bir ses: "Falanca kadın nerede?" diye
kadının ismiyle seslendi. Kadın: "Benim" cevabını verince, ben:
"Yazık sana, bu halin ne?" diye sordum. Kadın:
"Öldürüleceğim" cevabını verince, ben: "Neden?" diye
sordum. Kadın: "Yaptığım bir şey sebebiyle" cevabını verdi. Kadın
götürüldü ve boynu vuruldu. Vallahi, o kadına olan şaşkınlığımı hala
unutamıyorum. çünkü öldürüleceğini bildiği halde katıla katıla gülüyordu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud 3/54
(2671) ve Hakim 3/35-36) rivayet ettiler.
8. Atiyye el-Kurazı
25301- Atiyye el-Kur azi der ki: "Kurayza günü Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna çıkarıldık. Etek kıHarı çıkan
öldürüldü, çıkmayan ise serbest bırakılıyordu. Ben, çıkmayanlardan olduğum için
serbest bırakıldım."
[Sahih]
Diğer tahric: Darimi
(2464), Ebu Davud (2541-2), Tirmizi (1584) ve Nesai (5/155) rivayet ettiler.