MÜSNED-İ HANBEL

SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

44- Hicretin Fazileti

 

1. Cabir b. Abdillah

 

25083- Cabir bildiriyor: Tufeyl b. Amr ed-Devsı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Sana kötülük yapacaklardan, seni koruyacak olanların yanına, güvenilir bir kaleye gelir misin?" dedi. -Devs kabilesinin Cahiliye döneminde korundukları bir kaleleri vardı- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'ın Ensar için sakladığı koruma ve savunma işini Tufeyl'den kabul etmedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret edince, Tufeyl b. Amr da hicret ederek yanına geldi. Beraberinde kavminden de bir adam vardı. Medine havası adama yaramadı ve hastalandı. Adam acıya dayanamayıp mızrağıyla parmaklarını eklemlerinden kesti ve kan kaybından öldü. Tufeyl b. Amr adamı rüyasında güzel bir surette, elleri örtülü bir şekilde görünce: "Rabbin sana ne yaptı?" diye sordu. Adam: "Nebi'ine hicret ettiğim için beni bağışladı" cevabını verdi. Tufeyl: "Neden elini örtmüşsün?" diye sorunca ise: "Bana, ''Bozduğun şeyi biz düzeltmeyiz'' denildi" cevabını verdi. Tufeyl bu rüyasını Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlatınca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım! Onun ellerini de bağışla'' diye dua etti.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, iman 1/108 (116), Hakim (4/76) ve Beyhaki (8/17) rivayet ettiler.

 

 

2. Abdullah b. Amr

 

25084 (1) Abdullah b. Amr bildiriyor: Bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Hangi hicret daha faziletlidir?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle cevap verdi: "Rabbinin kerih gördüğünü terk etmendir. Hicret, yerleşik hayat yaşayan şehirlinin hicreti ve göçebenin hicreti olmak üzere iki çeşittir. Göçebe, bir yere çağrıldığında rahatlıkla gitme, kendisine bir şey emredildiğinde kolaylıkla itaat etme imkanına sahiptir. Yerleşik hayat yaşayan kimseye gelince, onun bu konudaki imtihanı daha çetin ve sevabı da daha büyüktür.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tayalisi (2272) rivayet etti.

 

 

 

25085 (2)- Abdullah b. Amr der ki: Bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Muhacir kimdir?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın yasakladığını terk edendir'' cevabını verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (11/273) rivayet etti.

 

 

 

25086 (3)- Abdullah b. Amr anlatıyor: Medine'nin üst taraflarından cüretkar bir bedevi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Bize hicretten haber ver. Senin her bulunduğun yere mi, malum bir yere mi, özel bir kavme mi? Ayrıca sen vefat ettikten sonra hicret biter mi?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir müddet sustu, sonra: ''Soruyu soran nerede?'' buyurdu. Adam: "O benim ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Namazı kıldığında, zekatı verdiğinde sen muhacirsin. Kendi memleketinde ölsen bile'' buyurdu.

Sonra Abdullah b. Amr devam ederek şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Bize Cennetliklerin giysilerinden haber ver. Öyle mi yaratılırlar, yoksa dokuma mı dokunurlar?" deyince, oradakilerin bazıları güldüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Neden gülüyorsunuz? Bilen birine soran cahile mi?" buyurdu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir müddet sustuktan sonra: ''Soruyu soran nerede?'' diye sordu. Adam: "O benim ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: ''Aksine! Cennet meyvelerinin arasından çıkarlar'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (2519) ve Hakim, Müstedrek'te (2/85-6) rivayet ettiler.

 

 

 

25087 (4)- Kıssacı Ferezdak b. Hanan der ki: "Kulaklarımla işitip anladığım ve unutmadığım bir hadisi size anlatayım mı? Ben ve Ubeydullah b. Hayde Şam yoluna çıkmıştık. Abdullah b. Amr b. el-As'a uğradık." Ravi hadisin devamını aktarıp zikredip dedi ki:

 

Abdullah b. Amr şöyle anlattı: Sizin kavminizden, kaba ve cüretkar bir bedevi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Bize hicretten haber ver. Senin her bulunduğun yere mi, malum bir yere mi, özel bir kavme mi? Ayrıca sen vefat ettikten sonra hicret biter mi?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir müddet sustuktan sonra:

IRieretle ilgili soruyu soran nerede?'' buyurdu. Adam: "O benim ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Namazı kıldığında, zekatı verdiğinde sen muhacirsin. Yemameldeki Hadremelde ölsen bile'' buyurdu.

Sonra başka bir adam kalktı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bize Cennetliklerin giysilerinden haber ver. Öyle mi yaratılırlar, yoksa dokuma mı dokunurlar?" deyince, oradakiler bedevinin sorusuna şaşırdılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Neye şaşıyorsunuz? Bilen birine soran cahile mi?" buyurdu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir müddet sustuktan sonra: ''Cennet giysileriyle ilgili soruyu soran nerede?'' diye sordu. Adam: "O benim ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: ''Aksine! Cennet meyvelerinin arasından çıkarlar'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

SONRAKİ