MÜSNED-İ HANBEL |
SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
43- Resulullah
{Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in Medine'ye Gelmesi ve Halkın Onu Karşılamaya
Çıkması
1. Enes b. Malik
25076 (1) Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hicret
ettiği zaman Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineğe biner, Ebu Bekr de onun
terkisine binerdi. Ebu Bekr Şam'a gidip geldiği için yolu biliyordu. Bu sebeple
uğradığı kabileler ona: "Önündeki bu adam kim ey Ebu Bekr?" diye
soruyorlar, o da: "Bana yol gösteren kılavuzdur" diyordu. Medine'ye
yaklaştıkları zaman, Ensar'dan iman edenlerden Ebu Umame ve arkadaşlarına haber
gönderdi. Onlar da Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr'i
karşılayıp: "Emniyet içinde girin. Size itaat edilecektir" dediler.
Enes der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr'in
Medine'ye girdiği gün gibi, hiçbir gün Medine'yi böyle aydınlık ve güzel
görmedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vefatına şahid oldum. O gün
kadar karanlık ve kötü bir gün de görmedim."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
7/230 (3905) rivayet etti.
25077 (2)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'i terkisine alarak
Medine'ye yönelmişti. Ebu Bekr, yaşlı bir kimse olup tanınmakta idi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise, genç biri olduğundan tanınmıyordu. Ebu Bekr
biriyle karşılaştığında adam: "Ey Ebu Bekr! Önündeki şu adam kimdir?"
diye sorunca, Ebu Bekr: "Bana yol gösteren bir kılavuzdur" cevabını
veriyordu. Bilmeyenler, Ebu Bekr'in bu sözü ile Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yol kılavuzu olduğunu söylemek istediğini sanıyorlardı. Oysa o,
hayır yolunu gösteren bir rehber olduğunu söylemek istiyordu. Yolda iken Ebu
Bekr dönüp arkasına baktı. Bir suvarının kendilerini yakalamak üzere olduğunu
gördü ve: "Ey Allah'ın Nebii! Şu süvari bizi yakalamak üzere" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasına dönüp baktı ve: ''Allahım!
onu yere serr dedi. Bunun üzerine at süvarisini yere attı ve kalkıp kişnemeye
başladı. Sonra adam: "Ey Allah'ın Elçisi! Bana dilediğini emret!"
deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yerinde dur ve kimsenin gelip
bize ulaşmasına müsaade etme'' buyurdu. O adam, sabahleyin Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) saldıran bir kimse idi. Ama akşamleyin onun
koruyRcusu oldu.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Medine'nin kara taşlık mevkiinde konaklayıp Ensar'a haber
gönderdi. Onlar da gelip kendilerine selam verdiler ve Ebu Bekr ile ona:
"Güven içinde ve itaat görerek bineklerinize binin" dediler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ebu Bekr de bineklerine binip yola
çıktılar. Ensar da çevrelerini silahlarla kuşatıp onları koruma altına aldılar.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geliş haberi yayılınca onu karşılamak
üzere çıktılar ve: "Allah'ın Nebii geldi" dediler. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yola devam edip Ebu Eyyub'un evinin yanına geldi. Ev halkı
ile konuşmakta iken Abdullah b. Selam, onun sesini duydu. Abdullah, kendi
ailesine ait bir hurmalıkta çalışmakta idi. Aceleden elindeki sepeti bırakmadan
gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına oturdu. Onun sözlerini
dinleyip ailesine döndü.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Yakınlarımızdan hangisinin evi, buraya daha yakındır?''
diye sorunca Ebu Eyyub: "Benim evim ey Allah'ın Resulü! Evim şudur, kapım
da şudur" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Git, bizim için bir
istirahat yeri hazırla'' buyurunca, Ebu Eyyub gidip istirahat yeri hazırladı ve
gelip: "Ey Allah'ın Resulü, sizin için istirahat yeri hazırladım, Allah'ın
bereketiyle kalkıp gelin ve istirahat edin" dedi.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), istirahat yerine geldiğinde Abdullah b.
Selam, yanına gelip
şöyle dedi: "Senin, Allah'ın hak Nebii olduğuna şahadet ederim. Getirdiğin
şeylerin gerçek olduğuna tanıklık ederim. Yahudiler bilirler ki, ben onların
efendisi ve efendilerinin oğluyum. Onların en bilgilisi ve en bilgin
şahsiyetlerinin oğluyum. İstersen onları çağır ve bunu kendilerine de
sor." Yahudiler gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
onlara şöyle dedi: ''Ey
Yahudi topluluğu, yazıklar olsun size! Allah'tan korkun! Kendisinden başka
tanrı bulunmayan Allah'a yemin ederim ki, siz de benim Allah'ın gerçek resulü
olduğumu bilmektesiniz. Ve yine benim getirdiğim şeylerin gerçek olduğunu da
bilmektesiniz. Öyleyse Müslüman olun. '' Yahudiler, onun böyle demesine
karşılık olarak üç kez: "Gerçek olduğunu bilmiyoruz" dediler.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Buhari (3911) rivayet etti.
26717 (2)'de tekrar
edecektir.
25078 (3)- Enes b. Malik
der ki: Ben de: "Muhammed geldi" diyen çocuklar arasında koşuyordum
ve bir şey göremi.,yordum, Sonra bir daha: "Muhammed geldi" diyorlar,
ben koşuyor, ama bir şey göremiyordum. Sonunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ve arkadaşı Ebu Bekr geldiler. Medine'nin kara taşlıklarından birinde
duruyorduk. Bedevi halkından birini geldiklerini Ensar'a bildirmesi için
gönderdik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr'i Ensar'dan beş
yüz kişi karşıladı. Ensar: "Güven içinde ve itaat görerek yola devam
edin" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve arkadaşı onlar
arasına gelince Medine halkı dışarıya çıktılar. Hatta kız çocukları evlerinin
üstüne çıkıp: "Hangisi Nebi, hangisi Nebi?" diyorlardı. O gün
gibisini daha önce hiç görmemiştik. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Medine'ye girdiği ve vefat ettiği gün gördüm. O günlere benzer başka bir gün
görmedim
[Sahih]
Diğer tahric: Abd b.
Humeyd (1269) rivayet etti.
25079 (4)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret ederken Ebu
Bekr onun terkisinde yolculuk yapıyordu. Ebu Bekr, Şam'a gidip geldiği için
(uğradıkları yerlerde) tanınmaktaydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ise tanınmıyordu. Karşılaştıkları kişiler: "Ey Ebu Bekir! Önündeki şu adam
kimdir?" diye sorunca, Ebu Bekr: "Bana yol gösteren bir
kılavuzdur" cevabını veriyordu. Medine'ye yaklaştıklarında kara taşlık
denilen mevkide konakladılar ve Ensar'a haber gönderdiler. Ensar gelip:
"Güven içinde ve
itaat görerek kalkın" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
Medine'ye girişine şahit oldum. O gün gibi güzel ve aydınlık bir gün görmedim.
Vefat ettiği güne de şahit oldum. O gün gibi kötüsünü ve karasını görmedim.
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(3618), İbn Mace (1631) ve Darimi (88) rivayet ettiler.
2. Enes b. Malik
25080- Enes der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Medine'ye geldiği zaman sevinçlerini göstermek için Habeşliler mızraklarıyla
oyun oynadılar."
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(4923) rivayet etti. 19930 (2)'de tekrar etmiştir.
3. Cabir b. Abdillah
25081- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Medine'ye geldiği zaman develer veya sığırlar kestiler. Ravi, bir
defasında "Deve kestiler" derken, bir defasında da: "Sığır
kestiler" ifadesini kullanmıştır.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(3747) rivayet etti.
4. Ebu Eyyub
25082- Ebu Eyyub der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Medine'ye hicret ettiği zaman Ensar kimde kalacağı konusunda aralarında kura
çektiler. Kurada Ebu Eyyub çıkınca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun
evinde kaldı. Bundan dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hediye
olarak yemek geldiği zaman ondan Ebu Eyyub'e de verirdi. Bir defasında Ebu
Eyyub eve girince bir tabak soğan yemeği gördü. Evdekilere: "Bu ne?"
diye sorunca: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderdi"
dediler. Bunun üzerine Ebu Eyyub, Nebi'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) baktı
ve: "Ey Allah'ın Resulü! Sen neden bundan yemedin?" diye sordu. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinde soğan olduğunu gördüm'' buyurdu. Ebu
Eyyub: "Soğanı yemek helal değil mi?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Tabi ki helalı siz yiyin. Ancak size gelmeyenler
(melekler) bana geliyor (kokusuyla rahatsız etmek istemem)'' karşılığını verdi,
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
es-Sünenu'l-kübra'da (5996) rivayet etti.
18535 (2)'de tekrar
etmiştir.