MÜSNED-İ HANBEL |
MAHLUKAT’IN YARATILMASI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
11- Cinlerden Müslüman
Olan Grup, Onların Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Karşılaması ve
Kur'en Dinlemeleri
1. İbn Mes'ud
24555 (1) İbn Mes'ud bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Bu geceyi HacCın denilen yerde dost cinlere Kur'an okumakla
geçirdim'' buyurdu.
[Zayıf]
Diğer tahric: Ebu Ya'la
(5062) ve Taberi (26/33) rivayet ettiler.
24556 (2)- Abdullah b.
Mes'ud der ki: Cin heyetinin geldiği gece Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikte idim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların
yanından dönünce derin bir nefes aldı. Ben: "Neyin var?" diye
sorduğumda: "Ey İbn Mes'ud! Bana öleceğim bildirildi'' buyurdu.
[Hasen]
Heysemi, Mecma'uz-Zevaid
(9/22) der ki: "Ahmed rivayet etti. Senedinde İbn Hibban'ın güvenilir
bulduğu, çoğunluğun zayıf gördüğü Mina b. Ebi Mina bulunmaktadır. Diğer
ravileri güvenilir kişilerdir."
24557 (3)- İbn Mes'ud der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cinlerle görüştüğü gecede
cinler oradan ayrılınca onlardan iki kişi kaldı ve: "Ey Allah'ın Resulü!
Sabah namazını seninle birlikte kılalım" dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bana: "(Abdest için) suyun var ml?'' diye sorunca, ben:
"Yanımda su yok, ama bir matara şıra var" dedim. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''(Şıranın) hurması da (kaynamış)
suyu da temizdir'' buyurdu ve onunla abdest aldı.
[Zayıf]
Diğer tahric: İbn Mace
(384) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (9963) rivayet ettiler. 876 (3)'te
tekrar etmiştir.
24558 (4)- İbn Mes'ud
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cinlerle görüştüğü gecede
ben de yanındaydım. Bir ara bana: "Yanında su var ml?'' diye sorunca, ben:
"Yok" dedim. ''Bu mataradaki ne?'' diye sorunca, ben:
"Şıra" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Göstersene! (Şıranın) hurması da, suyu da temizdir'' buyurdu ve onunla abdest
alıp namaz kıldı.
[Zayıf]
875 (2)'de tekrar
etmiştir.
24559 (5)- Abdullah b.
Mes'ud anlatıyor: Mekke'de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte birkaç kişiydik. Bir ara: ''İçinizden kalbinde zerre kadar hilesi
bulunmayan bir kişi benimle gelsin'' buyurdu. Bunun üzerine ben kalktım ve
içinde su olduğunu düşündüğüm matarayı da yanıma aldım. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte yola düştük. Mekke'nin en üst taraflarına geldiğimizde
bir araya toplanmış karartılar gördüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bana bir çizgi çizdi ve: ''Ben geri dönene kadar burada dur'' buyurdu. Ben
orada dururken Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o karartıların yanına gitti.
Durduğum yerden Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında
toplandıklarını görebiliyordum.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gece boyu onlarla birlikte oturdu. Şafak sökerken de yanıma
geldi. ''Ey İbn Mes'ud! Hala duruyor musun?'' diye sorunca, ben: "Ey
Allah'ın Resulü! Ben geri dönene kadar burada durmamı söylemedin mi?"
karşılığını verdim. Sonra bana: ''Abdest için suyun var ml?'' diye sorunca,
ben: "Evet, var" dedim. Matarayı açtım, ama su yerine şıra çıktı.
"Ey Allah'ın Resulü! Matarayı aldığımda içinde su olduğunu sanıyordum,
ancak şıra çıktı" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
'' (Şıranın) hurması da, suyu da temizdir'' buyurdu ve şırayla abdest aldı.
Namaz için kalktığında ise onlardan iki adam geldi ve: "Ey Allah'ın
Resulü! Namazımızda bize imamlık yapmanı istiyoruz" dediler. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları arkasında durdurdu ve bize sabah namazını
bu şekilde kıldırdı.
Namazı bitirince:
"Ey Allah'ın Resulü! Onlar kimdi?" diye sordum. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onlar Nusaybinli cinlerdi. Bazı konularda
aralarında davalaşmak için yanına gelmişlerdi. Azık istediler ve onlara azık
verdim'' buyurdu. Ona: "Yanında onlara azık olarak verdiğinden bir şeyler
var mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Azık olarak tezek verdim. Onlar dışkıyı arpa olarak, kemikleri de etli bir
şekilde görürler'' karşılığını verdi. Bundan dolayı da Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) tezek veya kemikle taharetlenmeyi yasakladı.
[Zayıf]
879 (6)'da tekrar
etmiştir.
24560 (6)- Abdullah (b.
Mes'ud) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni çağırttı ve
yola çıktık. Filan filan yere geldiğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bana bir çizgi çizerek: ''Bunun gerisinde kal ve onu geçme. Zira bu
çizgiyi geçersen helak olursun'' buyurdu. Ben de orada bekleyip kaldım. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir taş atımı veya daha uzak bir mesafeye
gitti Ravi der ki: veya Abdullah buna benzer bir şey söyledi ve vızıltı gibi
bir sesten bahsetti. Amin rivayetinde: "Onların üzerinde giysi yoktu.
Fakat avret yerlerini görmüyordum. Onlar uzun boylu ve zayıf kimselerdi"
ibaresi geçmiştir- Bunlar gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
üzerine üşüşmeye başladılar. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de
onlara okumaya başladı. Bu esnada bana doğru gelerek etrafımda dönüp bana
musallat olmaya çalıştılar. Çok korkmuştum. Ama öylece yerimde oturup kaldım.
-Ravi der ki: veya Abdullah buna benzer bir şey söyledi. - Tan yeri ağardığı
zaman gitmeye başladılar. -Ravi der ki: veya Abdullah buna benzer bir şey
söyledi.Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerine üşüşmelerinden
dolayı fenalaşmış bir şekilde geldi ve: ''Kendimi ağır hissediyorum'' buyurdu
-veya Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna benzer bir şey buyurdu-
ve başını kucağıma koydu. Bu esnada üzerlerinde beyaz giysiler olan adamlar
geldi. -Ravi der ki: veya Abdullah buna benzer bir şey söyledi. - Bu sırada
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bayılmış ve bu defa ben birinci
korkmamdan daha fazla korkmuştum.
Arim rivayetinde şöyle
geçer: Onlar birbirlerine (Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kastederek): "Andolsun ki bu kula hayır verilmiştir" -Veya buna
benzer bir şey söylediler.- Gözleri uyumaktadır -veya- Gözü uyumaktadır; ama
kalbi uyanıktır" dediler. Sonra yine birbirlerine: "Onun bu durumuna
bir misal getirelim" dediler.
Sonra Arim ve Affan
rivayetlerinde şöyle geçer: Onlar birbirlerine:
"Gelin onun
durumuna bir misal verelim." -Veya buna benzer bir şey söylediler.-
Birbirlerine: "Siz onun durumuna bir misal verin, biz de o misali
açıklayalım veya biz bir misal verelim onu siz açıklayın" dediler ve şu
misali verdiler: "Bir efendi bir köşk yaptırır ve bir ziyafet verip
insanları ziyafete davet eder. -Veya buna benzer bir şey söylediler.- Onun
yemeğinden yemeyenIeri veya kendisine uymayanları şiddetli bir şekilde
cezalandırır. -veya buna benzer bir şey söylediler. - Diğerleri bu misali şöyle
açıkladılar: "Efendi, Alemlerin Rabbi, bina İslam, yemek ise cennettir.
Davetçi de işte odur. Ona tabi olan da cennette olur. -Arim'in rivayetinde:
"Kendisine
uymayanları şiddetli bir şekilde cezalandırır" ibaresi geçmiştirSonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayıldı ve: ''Ey ümmü Abd'in oğlu! Ne
gördün?'' diye sordu. Bunun üzerine ben: "Şunları şunları gördüm"
dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onların konuşmalarından hiçbir şey
bana saklı kalmadı'' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onlar
meleklerden bir gruptur -veya- onları meleklerdendir'' -veya buna benzer bir şeybuyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Sa'd,
Tabakat (7/2/138) ve Tirmizi (4/36, 37) rivayet ettiler.
Heysemi, Mecma'uz-Zevaid
(8/620, 621): "Ahmed rivayet etti. Amr el-Bukali dışındaki ravileri
Sahih'in ravileridir" dedi.
2. Safvan b. Mu'attal
24561 (1)-z Safvan b. el-Mu'attal
der ki: Hac için yola çıktığımızda Arc denilen yere geldik. Orada ölmek üzere
olan bir yılan gördük. Fazla zaman geçmeden yılan ölmüştü. Bir kişi heybesinden
bir bez parçası çıkararak onu sardı ve onun için bir çukur kazıp onu gömdü.
Mekke'ye gelip Mescid-i Haram'a girdiğimizde önümüzde bir şahıs durarak:
"Hanginiz Amr b. Cabir'in dostu?" diye sordu. Biz: "Onu
tanımıyoruz" deyince: "O yılanı gömen hanginizdi?" diye sordu.
Biz de yılanı gömen kişiyi gösterince, ona: "Allah sevabını versin.
Gömdüğün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den Kur'an dinlemek için
gelen dokuz kişinin (cinin) en son öleniydi" dedi.
[Hasen]
Diğer tahric: Taberani,
el-Mu'cemu'l-kebir'de (7345) ve Hakim, Müstedrek'te (3/519) rivayet ettiler.