MÜSNED-İ HANBEL |
BÜYÜK VE KÜÇÜK GÜNAHLAR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
26- Gıybet ve
iftiradan Sakındırma
1- Ebu Burayra
23900 (1) Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Gıybet nedir biliyor musunuz?'' diye sorunca: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" denildi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kardeşini
hoşlanmayacağı bir şekilde başkasına anmandır'' buyurdu. "Peki anlattığım
şey bu kardeşimde mevcutsa?" diye sorulduğunda, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Şayet söylediğin şey kardeşinde mevcutsa onun gıybetini
yapmış olursun. Ancak mevcut değilse ona iftira etmiş olursunrbuyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (8/388), Müslim (2/285), Ebu Davud 4/420 (4874), Tirmizi, birr (1934,
"hasen sahih"), Darimi (2/299) ve Taberi, Tefsir'de (26/86) rivayet
ettiler.
23901 (2)- Ebu Hureyre
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Gıybet nedir biliyor
musunuz?'' diye sorunca: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" denildi.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kardeşini hoşlanmayacağı bir şekilde
başkasına anmandır'' buyurdu. "Peki anlattığım şey bu kardeşimde
mevcutsa?" diye sorulduğunda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Şayet söylediğin şey kardeşinde mevcutsa onun gıybetini yapmış olursun. Ancak
mevcut değilse ona iftira etmiş olursun!" buyurdu.
[Sahih]
23902 (3)- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın
Resulü! Gıybet nedir?" diye sorulduğu zaman: ''Kardeşini hoşlanmayacağı
bir şekilde başkasına anmandır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Peki
anlattığım şey bu kardeşimde mevcutsa?" diye sorulduğunda, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şayet söylediğin şey kardeşinde mevcutsa onun
gıybetini yapmış olursun. Ancak mevcut değilse ona iftira etmiş olursun!''
buyurdu.
[Hasen]
23903 (4)- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın
Resulü! Gıybet nedir?" diye sorulduğu zaman: ''Kardeşini hoşlanmayacağı
bir şekilde başkasına anmandır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Peki
anlattığım şey bu kardeşimde mevcutsa?" diye sorulduğunda, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şayet söylediğin şey kardeşinde mevcutsa onun
gıybetini yapmış olursun. Ancak mevcut değilse ona iftira etmiş olursun!"
buyurdu.
[Hasen]
2. Ebu Berze
23904 (1) Ebu Berze el-Eslemi'nin bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Ey dilleriyle iman edip
henüz onu kalplerine sokmayanlar! Müslümanların gıybetini yapmayın!
Kusurlarının peşine düşmeyin! Zira başkasının kusurlarının peşine düşen kişinin
Allah da kusurlarının peşine düşer. Allah birinin kusurlarının peşine düştüğü
zaman evinin içinde de olsa onu rezil eder.''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
edeb 4/271 (4880) ve Tirmizi, birr 4/378 (2032, "hasen ğarib")
rivayet ettiler.
23905 (2)- Ebu Berze
el-Eslemi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlerinde bulunan
genç kızların bile duyabileceği yüksek bir sesle şöyle buyurdu: ''Ey dilleriyle
iman edip henüz onu kalplerine sokmayanlar! Müslümanların gıybetini yapmayın!
Kusurlarının peşine düşmeyin! Zira başkasının kusurtarının peşine düşen kişinin
Allah da kusurlarının peşine düşer ve evinin içinde de olsa onu rezil eder. ''
[Zayıf]
3. İbn Ömer
23906- Yahya b. Raşid der ki: "Şam ahalisinden on kişiyle hac
için çıkıp Mekke'ye geldik ... " Ravi söz konusu hadisi aktardıktan sonra
şöyle devam eder: "Yanına geldiğimizde İbn Ömer yanımıza çıktı ve dedi ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Her kim şeri cezadan daha hafif olan bir cezanın düşmesi için birine
aracılık ederse, Allah'a kendi mülkünde karşı gelmiş olur. Kim borçlu olarak
ölürse (ahirette) ödemesini dinar ve dirhemle değil, iyiliklerinden karşı
tarafa vermek veya karşı tarafın kötülüklerinden almak suretiyle yapar. Bile
bile haksız bir davayı savunan kişi, bundan vazgeçinceye kadar Allah'ın
öfkesine maruz kalır. Kişi müslüman birine onda bulunmayan şeyleri söylediği
zaman bu sözlerinden dönünceye kadar Allah onu cehennem ahalisinin irinIerinden
oluşan çamurun içinde bırakır. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(3597) rivayet etti. 15872 (2)'de tekrar etmiştir.
4. Hz. Aişe
23907 (1) Hz. Aişe der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanında bir kadın veya bir adamın taklidini yapmak istediğimde: "Bana şu
kadar mal verilse dahi birinin (söz veya fiille) taklidini yapmanı istemem''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
edeb 4/269 (4875), Tirmizi, kıyamet 4/660 (3503, "hasen sahih") ve
Beyhaki (10/247) rivayet ettiler.
23908 (2)- Ebu Huzeyfe
bildiriyor: Hz. Aişe, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir
kadının kısalığından bahsedince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onun
gıybetini yaptın'' buyurdu.
[Sahih]
23909 (3)- Ebu Huzeyfe
bildiriyor: Hz. Aişe, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir
kadının taklidini yapınca: ''Şu kadar mal verilse dahi birinin (söz veya
fiille) taklidini yapmayı istemezdim'' buyurdu.
[Sahih]
23910 (4)- Ebu Huzeyfe
bildiriyor: Hz. Aişe, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir
kadının taklidini yapınca veya kadının kısalığından bahsedince: ''Bana şu kadar
mal verilse dahi birinin (söz veya fiille) taklidini yapmanı istemem'' buyurdu.
[Sahih]
23911 (5)- Hz. Aişe der
ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında bir adamın taklidini
yaptığımda: "Bana şu kadar mal verilse dahi birinin (söz veya fiille)
taklidini yapmanı istemem" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Safıyye kısa
boylu biridir" dediğimde: "Amellerine öyle bir söz karıştırdın ki
şayet denize karıştırılacak olsa suyunu değiştirirdi'' buyurdu.
[Sahih]
5. Cabir b. Abdillah
23912- Cabir b. Abdullah der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile birikteyken ortalığı bir leş kokusu kapladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Bu kokunun ne olduğunu biliyor musunuz? Bu koku müminlerin
gıybetini yapanların kokusudur" buyurdu.
[Sahih]
Heysemi (5/91):
"Ahmed'in ravileri güvenilirdir" demiştir.
6. Nebi'in (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Azatlısı Ubeyd
23913- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Ubeyd
bildiriyor: İki kadın oruç tuttular. Bir adam da Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Şurada oruç tutan iki kadın var,
ancak susuzluktan ölmek üzereler" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
adamdan yüz çevirip herhangi bir karşılık vermedi. Adam sanırım öğle sıcağında
bir daha geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bu iki kadın (susuzluktan) öldüler
veya ölmek üzereler" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bu iki kadını yanıma çağır'' buyurunca, kadınlar geldi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kase veya tas getirtti ve kadınlardan birine:
''Şunun içine kus'' buyurdu. Kadın kasenin yarısını dolduracak kadar irin, kan,
et parçaları ve cerahat kustu. Diğer kadına da: ''Sen de kus'' buyurunca, kadın
irin, kan, cerahat, çiğ et gibi şeyler kusarak kasenin kalan kısmını doldurdu.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bu iki
kadın Allah'ın helal kıldığı şeylerden uzak durup oruç tuttulari ancak Allah'ın
haram kıldığı şeylerle oruçlarını bozdular. Zira biri diğerinin yanında oturdu
ve (gıybet yaparak) insanların etlerini yemeye başladılar. ''
[Zayıf]
Diğer tahric: Beyhaki
Delail'de (6/186) ve Ebu Ya'la (1576) rivayet ettiler.
10301 (l)'de tekrar
etmiştir.
7. Enes b. Malik
23914- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''(İsra gecesinde) Rabbim beni semaya
çıkardığı zaman bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir
toplulukla karşılaştım. ''Ey Cebrail! Bunlar kim?'' diye sorduğumda, Cebrail:
''Bunlar insanların etlerini yiyen (gıybetini yapan) ve onurlarına dil uzatan
kişilerdir'' karşılığını verdi.''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
edeb 4/269 (4878) ve Muhtare'de (2285) Diyau'l-Makdisı rivayet etti.