MÜSNED-İ HANBEL |
ZÜHD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
DEVAM: 2- Dünyalıklara
Karşı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ve Ashabın Tutumu
FARKLI
HADİSLER
9. Kurre b. İyas
22810- Muaviye b. Kurre der ki: Babam: "Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte tek yiyeceğimiz iki siyah gıda olacak şekilde uzun bir
süre geçirdik" dedi ve: "İki siyah gıdanın ne olduğunu biliyor
musun?" diye sordu. "Hayır" karşılığını verdiğimde: "Hurma
ile su" dedi''
[Sahih]
Diğer tahric: Hakim (4/105)
rivayet etti. Heysemi (10/321) der ki: "Ahmed ve Bezzar rivayet ettiler.
Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve el-Mu'cemu'l-kebir'inde rivayet etti.
Ahmed'in, Bistam b. Müslim dışındaki ravileri Sahih'in ravileridiL O da
güvenilirdir."
10. Hz. Aişe
22811- Urve bildiriyor: Hz. Aişe: "Muhammed'i (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) hakla gönderene yemin olsun ki Allah onu Nebi olarak gönderip
vefat edene kadar elenmiş un görmüş veya elenmiş undan yapılmış ekmek yemiş
değildir" dedi. Ona: "Arpayı nasıl yerdiniz?" diye sorduğumda:
"üzerine üfler, kalanından ekmek yapardık" dedi.
[Zayıf]
11. Sehl b. Sa'd
22812- Ebu Hazım bildiriyor: Sehl b. Sa'd'a: "Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) vefat edene dek elenmiş has unu görmüş müdür?" diye
sorulunca: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'a kavuşuncaya
kadar elenmiş has unu görmüş değildir" dedi. Ona: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında elek kullanır mıydınız?" diye
sorulunca: "Eleklerimiz yoktu" dedi. Ona: "Arpadan ekmeği nasıl
yapardınız?" diye sorulunca da: "(Öğütülmüş) arpaya üfülerdik,
kepeğinden uçan uçardı (geriye kalandan da ekmek yapardık)" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari:,
at'ime 9/548 (5410), Tirmizi, zühd 4/581 (2364, "hasen sahih") ve İbn
Mace 2/1107 (3335) rivayet ettiler.
12. Ebu Ubeyde b.
el-Cerrah
22813- Abdullah b. Amir'in azatlısı Ebu Hisbe Müslim b. Ukeys
bildiriyor: Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'ın yanına giren kişinin anlattığına göre,
yanına girince onu ağlarken buldu. Kendisine: "Ey Ebu Ubeyde! Neden
ağlıyorsun?" diye sorduğunda, Ebu Ubeyde şöyle dedi:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir gün Allah'ın, Müslümanlara zaferler ve ganimetler
bahşedeceğinden, Şam'ın bile fethedileceğinden bahsetti ve bana: ''Ey Ebu
Ubeyde! Şayet ömrün yeter de o günlere yetişirsen üç tane hizmetçiyle yetin.
Biri sana hizmet etsin, biri seninle yolculuk etsin, biri de ailenin
ihtiyaçlarını görsün. Bineklerden de binmen için bir tane, yükün için bir tane,
kölen (hizmetçin) için bir tane olmak üzere üç tanesi sana yetsin'' buyurdu.
Oysa şimdi evime bakıyorum da kölelerle dolmuş, ahıra bakıyorum da hayvanlarla
ve atlarla dolmuş. Bu durumdayken: ''İçinizden en sevdiğim ve bana en yakın
olan kişi, onu bıraktığım haliyle bana kavuşandır'' buyuran Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in karşısına nasıl çıkayım! İşte bu yüzden
ağlıyorum."
[Zayıf]
Heysemi,
Mecmau'z-Zevaid'de (10/253) zikretmiş ve: "Ahmed rivayet etti.
İsnadında ismi
verilmeyen bir ravi vardır. Diğer ravileri ise güvenilirdir" demiştir.
13. Ebu Haşim b. Utbe
22814 (1) Şakik der ki: Muaviye hasta olan dayısı Ebu Haşim b.
Utbe'nin ziyaretine gittiği zaman Ebu Haşim ağlamaya başladı. Muaviye:
"Dayıcığım! Neden ağlıyorsun? Sende bulunan bir ağrıdan mı, yoksa dünyaya
olan arzundan mı?" diye sorunca, Ebu Haşim şu karşılığı verdi: "İkisi
de değil! Ancak zamanında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Ey
Ebu Haşim! Belki (müslümanlardan) bazı toplulukların bol mal (ganimet)
getirmesine yetişeceksin. Öylesi bir zamana yetişirsen bu mallardan bir
hizmetçi ve Allah yolunda kullanacağın bir binek sana yeterli olsun''
buyurmuştu. Oysa çokça mal biriktirdiğimi görüyorum."
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
zznet 81218 (5372) ve İbn Mace, zühd 2/1374 (4103) rivayet ettiler.
22815 (2)- Ebu Vail der
ki: "Muaviye hasta olan Ebu Haşim b. Utbe'nin ziyaretine gittiği zaman
ağladığını gördü ... " Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını aktarır.
[Sahih]
22816 (3)- Semure b.
Sehm der ki: Yaraları olan Ebu Haşim b. Utbe'nin ziyaretine gitmiştim.
Oradayken Muaviye ziyaretine geldi. Ağladığını görünce Muaviye ona: "Neden
ağlıyorsun? Sende bulunan bir ağrıdan mı, yoksa dünyanın kaybolup giden
güzelliklerine mi?" diye sordu. Ebu Haşim şu karşılığı verdi: "İkisi
de değil! Fakat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana bir nasihatte
bulunmuştu ve keşke bu nasihati tutsaydım. Zira bana: "Belki aranızda
paylaştırılacak mallara (ganimetIere) yetişeceksin. Öylesi bir zamana yetişirsen
bu mallardan bir hizmetçi ve Allah yolunda kullanacağın bir binek sana yeterli
olsun'' buyurmuştu. Oysa çokça mal biriktirmişim."
[Hasen]
Diğer tahric: Tirmizi
4/564 (2327), Nesai (8/218), İbn Mace 2/1374), Darimi (2/301) ve İbn Hibban 4/6
(2487) rivayet ettiler.
14. Habbab b. el-Erett
22817 (1) Kays b. Ebi Hazım anlatıyor: Hasta olan Habbab b. el-Eret'in
ziyaretine gittik, zira karnından yedi defa dağlanmıştı. Bize: "Şayet
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölümü istemeyi bize yasaklamasaydı
ölmek için dua ederdİm. Zira hastalığım çok uzun sürdü" dedi. Başka bir
defasında yanına geldiğimizde bir duvarı örüyordu ve şöyle dedi:
"Arkadaşlarım dünyaya yüz vermeden ölüp gittiler. Biz onlardan sonra o
kadar çok mal edindik ki onları koyacak topraktan (yapılardan) başka bir yer
bulamıyoruz. Oysa bir müslüman, yapılar için olanı dışında yaptığı her bir
harcamadan dolayı sevabını alır."
Başka bir defasında ise
şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'nin gölgesinde
hırkasını yastık yapıp ona yaslanmışken (müşriklerin eziyetlerinden yana) ona
şikayette bulunup: "Ey Allah'ın Resulü! Bize yardım etmesi için Allah'a
dua etmeyecek misin?" dedik. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzü
kıpkırmızı olmuş bir şekilde doğrulup oturdu ve şöyle buyurdu: ''Vallahi sizden
öncekilerden birinin başına testere konulur ayağına kadar kesilip iki parçaya
bölünürdü ve buna rağmen dininden dönmezdi. Vallahi bu din hakim olacak ve kişi
bineğine binip San'a'dan Hadramut'a kadar Allah'tan başka hiç kimseden korkmadan
yolculuk edebilecektir. Yine kişi koyun sürüsü için kurttan başka hiç kimseden
korkmayacak duruma gelecektir.''
[Sahih]
Diğer tahric: İkinci
bölümünü Buhari (6431) rivayet etti.
22818 (2)- Ahmed başka
bir kanalla bir öncekinin aynısını: "Demirden taraklarla eti kemiğinden
ayrılacak şekilde taranırdı da yine dininden dönmezdi'' ekiyle rivayet
etmiştir.
[Sahih]
15. Utbe b. Gazvan
22819 (1) Utbe b. Gazvan der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte yedi kişi iken ağaç yapraklarından başka yiyeceğimizin
olmadığı zamanları bilirim. Yaprak yemekten ağızlarımız hep yara olmuştu.,
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
zühd 4/2279 (2967) ve İbn Mace, zühd 2/1392 (4156) rivayet ettiler.
22820 (2)- Halid b. Umeyr
anlatıyor: Utbe b. Gazvan bir hutbe verdi.
Allah'a hamdu senada
bulunduktan sonra şöyle dedi: "Dünya gitmekte olduğunu bildirip yolculuk
zamanının geldiğini söylüyor. Ömründen geriye kalan da ancak bir kabın dibinde
kalan ve sahibi tarafından da dökülecek olan kadardır. Buradan zevali olmayan
başka bir diyara gideceksiniz. Onun için yanınızda hayırlı şeylerle birlikte
ayrılmaya çalışın! Bize bildirilene göre cehennemin kenarından bir taş atılacak
olsa ancak yetmiş yıl sonra dibine ulaşırmış. Vallahi cehennemi
dolduracaksınız. Şaşırdınız mı? Vallahi bize bildirilene göre cennet kapısının
iki kanat aralığı kırk yıllık bir yolculuk mesafesi kadarınış. Yine de gün
gelecek onu kapısında izdiham yaşanacaktır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikte yedi kişi iken ağaç yapraklarından başka yiyeceğimizin
olmadığı zamanları bilirim. Yaprak yemekten ağızlarımız hep yara olmuştu. Bir
defasında elime bir giysi geçti. İkiyi bölüp bir parçasını Sa'd'a verdim.
Yarısını Sa'd giyerken diğer yarısını da ben giydim. O yedi kişiden her biri de
bugün bir şehirde valilik yapmaktadır. Kendimi büyük görüp Allah katında küçük
biri olmaktan Allah'a sığınırım. Her bir Nebilik sonunda bitmiş ve ardından
saltanat gelmiştir. Bundan dolayı bizlerden sonra da başınıza geçecek
yöneticilerle• sınanacaksınız."
Behz der ki: Daha önce
Süleyman b. el-Mu ği re bunu: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bizlere bir hutbe verdi..." şeklinde rivayet etti.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
zühd 4/2278 (2967) rivayet etti.
22821 (3)- Halid b.
Umeyr der ki: Utbe b. Gazvan minber üzerinde bizlere bir hutbe verdi.
Hutbesinde şöyle dedi: "Dünya gitmekte olduğunu bildirip yolculuk
zamanının geldiğini söylüyor. Ömründen geriye kalan ancak bir kab ın dibinde
kalan kadardır. Kendisinden mutlaka ayrılacağınız bir mekanda yaşıyorsunuz.
Onun için yanınızda hayırlı şeylerle birlikte ayrılmaya çalışın! Resulullah'la
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte yedi kişi iken ağaç yapraklarından başka
yiyeceğimizin olmadığı zamanları bilirim. Yaprak yemekten ağızlarımız hep yara
olmuştu."
[Sahih]
Abdullah b. Ahmed der
ki: "Babam bu hadisi Veki' dışında başka hiç kimsenin rivayet etmediğini,
bu bakımdan tek kanallı bir rivayet olduğunu söyledi,"
22822 (4)- Halid b.
Umeyr der ki: "Utbe b. Gazvan'ın hutbesinde şöyle dediğini işittim. ..
" Sonrasında ravi söz konusu hadisi zikredip Utbe'nin şöyle dediğini
aktarır: "Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte ashabdan
yedi kişi iken ağaç yapraklarından başka yiyeceğimizin olmadığı zamanları
bilirim. Yaprak yemekten ağızlarımız hep yara olmuştu."
[Sahih]
Abdullah b. Ahmed der
ki: "Babamın dediğine göre buradaki Ebu Nuame, Amr b. İsa'dır. Bir önceki
Ebu Nuame ise bundan farklıdır ve hadis konusunda daha önde gelen biridir.
Ancak buradaki Ebu Nuame yaş olarak bir öncekinden daha büyüktür."
16. Amr b. el-As
22823- Musa, babasından bildiriyor: İskenderiyye'de Amr b. el-As'ın
yanındayken geçim sıkıntısından yana şikayette bulunuldu. Bunun üzerine
ashabdan bir adam: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edene
kadar ğalis ekmeğine doymuş değildir" dedi.
Ravi Musa der ki:
"Galis, arpa ve çavdar karışımından yapılan ekmektir."
[Sahih]
Heysemi (10/314):
"Ravileri Sahih'in ravileridir" demiştir.
17. Ca'de
22824 (1) Ebu İsrail el-Cüşemi, kabilesinden Ca'de adında yaşlı bir
adamdan bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adam hakkında bir
rüya gördü. Adama haber gerip yanına çağırdı. Adam gelince gördüğü rüyayı ona
anlattı. Adam da iri göbekli birisiydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) parmağıyla onun göbeğine işaret ederek: ''Şayet bu (yediklerin) başka
bir yerde olsaydı (başkasına infak etseydin) senin için daha hayırlı olurdu''
buyurdu.
[Hasen]
Diğer tahric: Nesai,
es-Sünenu'l-kübra'da (10903) ve Hakim (4/121-2) rivayet ettiler.
22825 (2)- Ebu İsrail'in
azatlısı Ebu Ca'de der ki: Adamın birinin gördüğü bir rüyayı Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattığını gördüm. Adam da kilolu ve göbekli
birisiydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Şayet bu
(yediklerin) başka bir yerde olsaydı (başkasına infak etseydin) senin için daha
hayırlı olurdu'' buyurdu.
[Hasen]
22826 (3)- Ebu İsrail,
Ca'de'den bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kilolu bir adam görünce
karnına doğru işaret ederek: ''Şayet bu (yediklerin) başka bir yerde olsaydı
(başkasına infak etseydin) senin için daha hayırlı olurdu'' buyurdu.
[Hasen]
22827- Ebu Harb,
ashabdan Talha adında bir adamdan bildiriyor: Medine'ye geldiğimde tanıdığım
hiç kimse yoktu. Bundan dolayı Suffe'de bir adamla birlikte kaldım. Bu adamla
birlikte yiyecek olarak her gün bir müd hurmayı paylaşırdık. Bir gün Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldınp bitirdikten sonra Suffe'de
kalanlardan biri: "Ey Allah'ın Resulü! Hurma yemekten midelerimiz yandı ve
giysilerimiz eskiyip yırtıldı" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) minbere çıkıp bir konuşma yaptı. Konuşmasında şöyle buyurdu:
''Şayet elimde ekmek ya da et bulundaydı yemeniz için verirdim. Ancak önünüze
tabak tabak yemeklerin getireleceği ve Kabe'nin örtüleri gibi güzel giysiler
giyeceğiniz zamana ulaşmanız çok da uzak değildir. ''
Arkadaşımla birlikte
gecesi ve gündüzüyle on sekiz gün boyunca adi hurmadan başka bir yiyeceğimiz
olmadı. Daha sonra Ensar'dan bazı kardeşlerimizin yanına geldik. Onlar
yiyeceklerini bizimle paylaştılaL Elde ettiğimiz en iyi yiyecek de onların
bizimle paylaştığı o hurmalar olmuştu.
[Sahih]
Diğer tahric: Taberani,
M. el-Kebir'de 8/371 (8160), Hakim (4/549, "sahih") ve İbn Hibban (s.
630, no. 2539) rivayet ettiler.
19. Ebu Mes'ud
22828- Ukbe b. Amr Ebu Mes'ud der ki: "Zamanında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadaka verilmesini emrettiği zaman imkanı olmayan
gidip çalışır ve kazandığı bir müd yiyeceği getirip verirdi. Oysa bugün
onlardan birinin yüzbinlik (dinar veya dirhem) serveti bulunuyor.,
Şakik der ki:
"Gördüğüm kadarıyla Ebu Mes'ud son sözüyle kendini kastediyordu."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
tefsir (6/85), İbn Mace (4155) ve Taberani, M. el-Kebir'de (17/200) rivayet
ettiler.
20. Bureyde el-Eslemi
22829- Bureyde el-Eslemi'nin bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Dünyalık olarak size bir hizmetçi ve bir binek
yeterli olsun'' buyurmuştur.
[Sahih]
Diğer tahric: Darimi
(2718) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (9726) rivayet ettiler.
21. Cabir b. Abdillah
22830- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Erkeğe birı kadına bir ve misafire bir tane olmak
üzere kişi için üç yatak yeterlidir, Dördüncü yatak olursa şeytanın yatağı
olur'' buyurmuştur.
[Sahih]
22. Selman
22831- Hasan der ki: Selman, vefat anı yaklaştığı zaman ağlayarak:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere bir öğütte bulunmuştu,
ancak biz bu öğüdü tutmadık. Dünyada birimizin mal varlığının bir yolcunun
azığı kadar olmasını öğütlemişti" dedi. Ancak Selman'ın geriye bıraktığı
mala baktığımızda yirmi küsur veya otuz küsur dirhem değerinde olduğunu gördük.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace,
zühd 2/1374 (4104) rivayet etti.
23. Ebu Zer
22832- Ebu Zer der ki: "Kıyamet gününde içinizden Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e en yakın duracak olan kişi ben olacağım. Zira
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kıyamet gününde içinizden bana en
yakın olan kişi, onu bıraktığım haliyle bana kavuşandır'' buyurduğunu işittim.
Vallahi benim dışımda her biriniz bir şekilde dünyalık elde etmeye
çalıştınız."
[Sahih]
Diğer tahric: Taberani
2/149 (1627) rivayet etti.