MÜSNED-İ HANBEL

YİYECEKLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

7- Sarımsak, Soğan ve Pırasa Yemek

 

1. Ebu Eyyub el-Ensari

 

18534 (1) Ebu Eyyub el-Ensari: der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e içinde soğan olan bir tabak getirilince: ''Siz yiyin'' deyip kendisi yemedi ve: ''Ben (bu konularda) sizler gibi değilim'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Hatıb, Tarihu Bağdad'ta (11/419) rivayet etti.

 

 

 

18535 (2)- Ebu Eyyub anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret ettiği zaman Ensar kimde kalacağı konusunda aralarında kura çektiler. Kurada Ebu Eyyub çıkınca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun evinde kaldı. Bundan dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hediye olarak yemek geldiği zaman ondan Ebu Eyyub'e de verirdi. Bir defasında Ebu Eyyub eve girince bir bir tabak soğan gördü. Evdekilere: "Bu ne?" diye sorunca: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderdi" dediler. Bunun üzerine Ebu Eyyub, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e baktı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Sen neden bundan yemedin?" diye sordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinde soğan olduğunu gördüm'' buyurdu. Ebu Eyyub: "Soğanı yemek helal değil mi?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tabi ki helal, siz yiyin. Ancak size gelmeyenler (melekler) bana geliyor (kokusuyla rahatsız etmek istemem) '' karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric:  Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (5996) rivayet etti.

25082 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

18536 (3)- Ebu Eyyub el-Ensari der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yemek getirildiği zaman ondan yer ve artanından bana da gönderirdi. Ancak bir gün hiç dokunulmamış bir tabak yemek yolladı. İçinde de sarımsak vardı. Ona sarımsağın haram olup olmadığını sorduğumda: ''Haram değildir, ancak kokusundan dolayı yemesini sevmiyorum'' buyurdu. Bunun üzerine: "Senin sevmediğin bir şeyi ben de sevmem" dedim.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (5406-7) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (6596) rivayet ettiler.

 

 

 

18537 (4)- Ebu Eyyub'un azatlısı Eflah bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Medine'ye geldiğinde) Ebu Eyyub'un evinde kaldı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evin birinci katında kalırken Ebu Eyyub ikinci katta oturdu. Bir gece Ebu Eyyub: "Resulullah'ın üstünde mi dolaşacağız" dedi ve ikinci kat'tan çıkıp yan tarafta bir yere geçti. Sabah olunca bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Alt'ta kalmak benim için daha uygundur'' buyurdu. Ancak Ebu Eyyüb: "Altında senin olduğun bir yerde duramam" dedi ve kendisi alta inip Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yukarı ya taşındı.

Ebu Eyyüb'un evinde yemek yapıldığı zaman ondan Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderirdi. Yemek geri geldiği zaman Ebu Eyyub, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in parmaklarının değdiği yeri sorar ve arta kalan yemeği oradan yerdi. Bir defasında içinde sarımsak bulunan bir yemek yaptı ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderdi. Artanı gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in o tabağın neresinden yediğini sordu. Ancak:

"Nebi bundan yemedi" dediler. Bunun üzerine Ebu Eyyub, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına çıktı ve: "Sarımsak yemek haram mı?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yemesini sevmiyarum'' buyurdu. Ebu Eyyub de: "Senin sevmediğin bir şeyi ben de sevmem" dedi. Ancak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e melek geldiği (ve kokusuyla rahatsızlık vermek istemediği) için yemesini sevmiyordu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, eşribe 3/1623 (2053), Tayalisi (s. 80, no. 589) ve Taberani, M. el-Kebir'de 4/153 (3984) rivayet ettiler.

 

 

 

18538 (5)- Ebu Sevre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yemek getirildiği zaman yiyeceğini yer geri kalanını da Ebu Eyyub'e yollardı. Yolladığı yemekte de parmak izleri olurdu. Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e içinde sarımsak bulunan bir yemek getirilince ona hiç dokunmadan Ebu Eyyub'e gönderdi. Ebu Eyyub evdekilere: "Yemek yiyesim var, onu bana getirin" dedi. Getirilip de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in parmak izlerini göremeyince o da yemekten elini çekti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Sen bu yemekten hiç yememişsin. Ben yiyeyim mi?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinde sarımsak vardı. Cebrail de yanıma geliyar'' buyurdu. Ebu Eyyub: "Ey Allah'ın Resulü! Ben ondan yiyebilir miyim?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tabi, yiyebilirsin'' buyurdu.

 

[Zayıf]

 

 

 

18539 (6)- Cabir b. Semure bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek yediği zaman artanını Ebu Eyyub'e gönderirdi. Bir defasında içinde sarımsak bulunan bir yemek getirilince ona dokunmadan Ebu Eyyub'e gönderdi. Ebu Eyyub (yemeğe hiç dokunulmadığını görünce): "Ey Allah'ın Resulü! Sarımsak haram mı ki?" diye sordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hayır! ama kokusunu sevmiyorum'' buyurunca, Ebu Eyyub: "Senin sevmediğin bir şeyi ben de sevmem" dedi.

 

[Sahih]

 

 

 

18540 (7)- Ebu Eyyub bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Medine'ye) geldiğinde bizim alt katta oturdu. Bir defasında üst katta su döküldü. Ümmü Eylib ile birlikte kalkıp su aşağıya Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in üzerine ulaşmadan bez parçasıyla silmeye koyulduk. Bu endişeyle Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına indim ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim senin üstünde oturmamız uygun değildir, sen üste taşın" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşyalarının yukarıya taşınmasını söyledi ki zaten çok az eşyası vardı. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Daha önce bana yemek gönderirdin, ben de yemekteki parmak izlerine bakar ve yemeği oradan yerdim. Ancak gönderdiğin şu yemekte parmak izlerini araclım ve bulamadım" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Doğrudurl çünkü içinde soğan vardı. Yanıma melek geldiği için de ondan yemeyi istemedim. Ancak siz yiyebilirsiniz'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Ebi Şeybe (8/305) ve Tahavi, Şerh meani'l-asar'da (4/239) rivayet ettiler.

 

 

SONRAKİ