MÜSNED-İ HANBEL

DAVALAR VE HÜKÜMLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

2- Allah'ın Kitabı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Sünnetiyle Hüküm Vermek; Hüküm Vermeden Önce iki Tarafı Dinlemek

 

1. Muaz b. Cebel

 

16580 (1) Muaz b. Cebel bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Yemen'e gönderdiği zaman: ''Önüne bir dava gelince nasıl hüküm vereceksin?'' diye sordu. Ben: "Allah'ın Kitab'ında olana göre" cevabını verince, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'ın Kitab'ında bulamazsan?'' diye sordu. "Resulullah'ın sünnetine göre" cevabım verince Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Resulullah'ın sünetinde de yoksa?'' diye sordu. "Kendi görüşümle ictihad ederek bir hüküm bulur ve ona göre hüküm veririm" cevabım verince Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsüme vurup: ''Resulullah'ın elçisin'' Resulullah'ın arzusuna uygun hareket etmeye muvaffak kılan Allah'a hamdolsun'' dedi.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: İbn Ebi Şeybe, Musannef 7/239 (3030, 17710, 9149), Tayalisi 1/286 (1452), Abd b. Humeyd (72/124), Ebu Davud 3/302 (3592), Tirmizi 3/607 (1327, 1328), Darimi (1/60), İbn Sa'd (2/107), Beyhaki, Sünen (10/114), Beğavi, Şerhu's-Sünne (10/116) ve İbn Asakir, Tarih Dımaşk (16/619) rivayet ettiler.

 

 

 

16581 (2)- Muaz b. Cebel anlatıyor: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Yemen'e gönderdiği zaman: ''Önüne bir dava gelince nasıl hüküm vereceksin?'' diye sordu. Ben: "Allah'ın Kitab'ında olana göre" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'ın Kitab'ında bulamazsan?'' diye sordu. ''Resulullah'ın sünnetine göreli cevabını verince Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Resulullah'ın sünetinde de yoksa?'' diye sordu. "Kendi görüşümle ictihad ederek bir hüküm bulur ve ona göre hüküm veririm" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsüme vurup: ''Resulullah'ın elçisini, Resulullah'ın arzusuna uygun hareket etmeye muvaffak kılan Allah'a hamdolsun'' dedi.

 

[Hasen]

 

 

 

16582 (3)- Haris b. Amr, Muaz'ın öğrencilerinden bildiriyor: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muaz'ı Yemen'e gönderdiği zaman: ''Nasıl hüküm vereceksin?'' diye sordu. Muaz: "Allah'ın Kitab'ında olana göre hüküm vereceğim" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'ın Kitabında yoksa?'' diye sordu. Muaz: "Resulullah'ın sünnetine göre" cevabını verince Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Resulullah'ın sünetinde de yoksa?'' diye sordu. Muaz: "Kendi görüşümle ictihad ederek bir hüküm bulur ve ona göre hüküm veririm" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsüme vurup: ''Resulullah'ın elçisini muvaffak kılan Allah'a hamdolsun'' dedi.

 

[Hasen]

 

 

2. Hz. Ali

 

16583 (1) Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni genç yaşımda Yemen'e gönderdi. Ben: "Beni aralarında davaların olacağı bir topluluğa gönderiyorsun. Davalar konusunda benim bir bilgim yoktur" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah diline yol gösterecek ve kalbini sabit kılacak" buyurdu. Ondan sonra hiçbir davada hüküm verirken şüpheye düşmedim.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Mace (2310) rivayet etti.

27513 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

16584 (2)- Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni genç yaşımda Yemen'e gönderdi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Beni benden daha yaşlı insanların olduğu bir topluluğa gönderiyorsun" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Git, Allah diline sebat verecek ve kalbine doğruyu gösterecek'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3/327) ve Tirmizi (2/277) rivayet ettiler.

 

 

 

16585 (3)- Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Yemen'e gönderince, ben: "Beni gönderiyorsun, ama ben daha gencim, davalarla ilgili bir çok konuda bilgim de yoktur" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsüme vurup: ''Git, muhakkak ki Allah diline sebat verecek ve kalbine doğruyu gösterecek’’ buyurdu.

 

[Zayıf]

 

Diğer tahric: Abd b. Humeyd (94), İbn Mace (2310) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8363) rivayet ettiler.

 

 

 

16586 (4)- Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Yemen'e gönderince, ben: "Beni aralarında hüküm vermem için benden daha yaşlı insanların olduğu bir topluluğa gönderiyorsun" deyince, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Git! Allah kalbine doğruyu gösterecek ve diline sebat verecek'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

16587 (5)-Z Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Yemen'e kadı olarak gönderince, ben: "Beni genç olmama rağmen bir topluluğa gönderiyorsun. Halbuki benim davalar konusunda bilgim yoktur" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini göğsüme koyup şöyle buyurdu: ''Ailah seni sabit kılıp desteklesin. Yanına iki hasım gelince diğerini dinlemeden birincisinin sözü üzerine hüküm verme. Böyle yapman (daha isabetli) karar vermen için daha uygundur." Ben hala hüküm vermeye devam ediyorum. Bu, Davud b. Amr ed-Dabbi hadisinin lafzıdır. Bu rivayetlerin bazısı bazısından daha uzundur.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3582), Tirmizi (1331, 1280-3) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8366) rivayet ettiler.

 

 

 

16588 (6)-Z Bu hadis başka bir kanalla: ''Allah kalbini sabit kılıp, gönlüne doğruyu gösterecektir'' şeklinde rivayet edilmiştir.

 

[Hasen]

 

 

 

16589 (7)-Z Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni (Yemen'e) kadı olarak gönderdi ve: ''Yanına iki hasım gelince birinciyi dinlediğin gibi, diğerini de dinlemeden sakın hüküm verme. Böyle yapman (daha isabetli) karar vermen için daha uygundur'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

16590 (8)- Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: ''Yanına iki hasım gelince birinciyi dinlediğin gibi; diğerini de dinlemeden sakın hüküm verme. Böyle yaparsan nasıl hüküm vereceğini daha iyi anlarsın. '' Hz. Ali der ki: "O günden bu yana bu şekilde hüküm vermekteyim."

 

[Sahih]

 

 

 

16591 (9)- Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yanına iki hasım oturunca, birinciyi dinlediğin gibi; diğerini de dinlemeden sakın konuşma (hüküm vermeY buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

16592 (10)- Hz. Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: ıryanına iki hasım gelince, diğerini de dinlemeden birincinin ifadesine dayanarak sakın hüküm verme. Böyle yaparsan nasıl hüküm vereceğini daha iyi anlarsın.'' Hz. Ali der ki: "O günden bu yana bu şekilde hüküm vermekteyim."

 

[Sahih]

 

 

 

16593 (11)- Hz. Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: ıryanına iki hasım gelince, diğerini de dinlemeden birincinin ifadesine dayanarak sakın hüküm verme. Böyle yaparsan nasıl hüküm vereceğini daha iyi anlarsın.'' Hz. Ali der ki: "O günden bu yana bu şekilde hüküm vermekteyim."

 

[Sahih]

 

 

 

16594 (12)- Hz. Hz. Ali der ki: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Yemen'e gönderince: "Ey Allah'ın Resulü! Beni, benden daha yaşlı bir topluluğa gönderiyorsun. Benim hüküm verme konusunda da bilgim yoktur" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini göğsüme koyup: ''Allahım! Dilini sabit kıl ve kalbine doğruyu göster. Ey Ali! Yanına iki hasım gelince birinciyi dinlediğin gibi, diğerini de dinlemeden sakın hüküm verme. Böyle yaparsan nasıl hüküm vereceğini daha iyi anlarsın.'' Hz. Ali ekledi: "O günden bu yana hiçbir davada zorlanmadım."

 

[Sahih]

 

 

SONRAKİ