MÜSNED-İ HANBEL |
HEDİYE - HİBE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
6- Müşriklerin
Hediyesini Kabul Etmemek
1. Hakim b. Hizam
16331- İrak b. Malik'in bildirdiğine göre Hakim b. Hizam der ki:
"Cahiliye döneminde Hz. Muhammed en çok sevdiğim kişiydi." Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Nebilik gelip Medine'ye hicret ettikten sonra
hac mevsimi geldiğinde Hakim b. Hizam henüz kafirdi. Hakim, Zü Yezen'in
kaftanının satılmakta olduğunu görünce onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e hediye etmek için elli dinara satın aldı. Kaftanı alıp Medine'de olan
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve ona vermek istedi, ama Hz.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabul etmedi. Ubeydullah der ki:
Zannedersem: ''Biz, müşriklerden bir şey kabul etmeyizı ama istersen onu
parayla alırız'' buyurdu. Hakim der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hediye olarak almayı kabul etmeyince, (parasını alarak) verdim."
[Hasen]
Diğer tahric: Taberani
3/202 (3125) ve Hakim (4/484 "sahih") rivayet ettiler.
Heysemi (4/151) der
ki:" Hadisi Ahmed ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiştir.
Hadisin isnadı ceyyiddir. Ravileri güvenilir kimselerdir."
2. İyad b. Himar
16332- Hasan, iyad b. Himar'dan bildiriyor: iyad, Hz. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile ona Nebilik gönderilmeden önce tanışıyordu. ResululIah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nebilik gönderilince, iyad ona bir hediye verdi
-sanırım bu hediye deveydi- ancak ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hediyeyi kabul etmedi ve: ''Biz müşriklerin zebdini kabul etmeyiz'' buyurdu.
(İbn Avn der ki): "Müşriklerin zebdi ne demektir?" diye sorunca,
Hasan: "Hediyeleridir" cevabını verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
harac 3/173 (3057) ve Tirmizi, siyer 4/140 (1577 "hasen sahih"
3. Zu'l-Cevşen
ed-Dibabi
16333 (1) Zu'l-Cevşen ed-Dibabi der ki: Bedir savaşı bittikten sonra
Karha adındaki atımın tayını alıp ResululIah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanına gittim ve: "Ey Muhammed! Binek edinmen için sana Karha adındaki
atımın tay'ını getirdim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ona ihtiyacım yoktur, ama eğer istersen Bedir savaşından elde ettiğimiz
seçkin zırhlardan birini vermem karşılığında onu alırım'' buyurunca: "Ben
bugün onu (değil bir zırh) bir atla bile değiştirecek değilim" dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ona ihtiyacım yoktur'' buyurdu,
sonra: ''Ey Zu'l-Cevşen! Müslüman olup bu işe (dine) ilk girenlerden olmaz
mısın?'' diye sorunca: "Hayır" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Neden?'' diye sorunca ise: "Kavminin hepsinin senin
aleyhinde olduğunu gördüm" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Bedir deki öldürülüşleri sana ulaşmadı mı?'' diye sorunca:
"Ulaştı" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Biz sana
hediye veririz'' buyurunca, ben: "Eğer Kabe'ye (Mekke halkına) galip gelir
orayı mesken edinirsen olur" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Eğer yaşarsan görürsün'' buyurup: ''Ey Bilal! Adamın çantasını al ve
azık olarak kendisine hurma koy dedi. Yanından çıkıp gideceğim zaman: ''Şüphe
yok ki, bu adamı Ben-i Amirin en iyi süvarilerindendir'' buyurdu.
Zu'l-Cevşen der ki:
Allah'a yemin olsun ki; ben Gavr'da ailem arasındayken, bir atlı çıkıp geldi.
Ona: "İnsanlar ne yaptı?" diye sorunca:
"Allah'a yemin
olsun ki, Muhammed onları yenip Kabe'yi ellerinden kurtardı" cevabını
verdi. Bunun üzerine ben: "Annem beni kaybetsin! O gün müslüman olup Hire
bölgesini isteseydim bana verirdi" dedim. ı
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2786), Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (7216) ve Beyhaki, (9/108) rivayet
ettiler.
16334 (2)- Zu'l-Cevşen
ed-Dibabi anlatıyor: Bedir savaşı bittikten sonra Karha adındaki atımın tayını
alıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim ve: "Ey
Muhammed! Binek edinmen için sana Karha adındaki atımın tayını getirdim"
dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ona ihtiyacım yok, ama eğer
dilersen Bedir savaşından elde ettiğimiz seçkin zırhlardan birini vermem karşılığında
onu senden alırım'' buyurunca: "Ben bugün onu (değil bir zırh) bir atla
bile değiştirecek değilim" karşılığını verdim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Ona ihtiyacım yoktur'' buyurup sonra: ''Ey Zu'l-Cevşen!
Müslüman olup bu işe (dine) ilk girenlerden olmaz mısın?'' diye sorunca:
"Hayır" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Neden?'' diye sorunca ise: "Kavminin hepsinin sana karşı olduğunu
gördüm" cevabını verdim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bedir'deki öldürülüşleri sana ulaşmadı mı?'' diye sorunca: "Ulaştı"
cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Biz sana hediye
veririz'' buyurunca, ben: "Eğer Kabe'ye (Mekke halkına) galip gelip orayı
mesken edinirsen olur" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Eğer yaşarsan görürsün'' buyurup: ''Ey Bilal! Adamın çantasını al ve azık
olarak kendisine hurma koy'' dedi. Yanından çıkıp gideceğim zaman: ''Şüphe yok
ki, bu adamı Ben-i Amir'in en iyi süvarilerindendir'' buyurdu.
Zu'l-Cevşen ekledi:
Allah'a yemin olsun ki; ben Gavr'da ailem arasındayken, bir atlı çıkıp geldi.
Ona: "İnsanlar ne yaptı?" diye sorunca:
"Allah'a yemin
olsun ki, Muhammed onları yenip Kabe'yi ellerinden kurtardı" cevabını
verdi. Bunun üzerine ben: "Annem beni kaybetsin! O gün müslüman olup Hire
bölgesini isteseydim bana verirdi" dedim.
[Hasen]
16335 (3)-Z Bu hadis
başka bir kanalla; Zu'l-Cevşen ed-Dibabi'den: "Bedir savaşı bittikten
sonra Karha adındaki atımın tayını alıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına gittim ve: "Ey Muhammed! .. " şeklinde başlayarak
rivayet edilmiştir.
[Hasen]
16336 (4)- Zu'l-Cevşen
ed-Dibabi der ki: Bedir savaşı bittikten sonra atımın tayını alıp Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim ve: "Ey Muhammed! Binek
edinmen için sana Karha adındaki atımın tayını getirdim" dedim. Hz. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ona ihtiyacım yoktur, ama eğer istersen Bedir
savaşından elde ettiğimiz seçkin zırhlardan birini vermem karşılığında onu
senden alırım'' buyurunca: "Ben bugün onu (değil bir zırh) bir atla bile
değiştirecek değilim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ona ihtiyacım yoktur'' buyurduktan sonra: ''Ey Zu'l-Cevşen! Müslüman olup bu
işe (dine) ilk girenlerden olmaz mısın?'' diye sorunca: "Hayır"
cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Neden?'' diye
sorunca ise: "Kavminin seni küçümsediklerini gördüm" cevabını verdim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bedirldeki öldürülüşleri sana ulaşmadı
mı?'' diye sorunca: "Ulaştı" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''(Müslüman olursan) biz sana hediye veririz'' buyurunca,
ben: "Eğer Mekke halkına galip gelip orayı mesken edinirsen olur"
dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Eğer yaşarsan görürsün''
buyurup: ''Ey Bilal! Adamın çantasını al ve azık olarak kendisine hurma koy''
dedi. Yanından çıkıp gideceğim zaman: ''Şüphe yok ki, bu adamı Ben-i Amir'in en
hayırlılarındandır'' buyurdu.
Zu'l-Cevşen der ki:
"Allah'a yemin olsun ki; ben Gavr'da ailem arasındayken, bir atlı çıkıp
geldi. Ona: "Nereden geliyorsun?" diye sorunca:
"Mekke'den cevabını
verdi. Ben: "İnsanlar ne yaptı?" diye sorunca: "Allah'a yemin
olsun ki, Muhammed onları yendi" cevabını verdi. Bunun üzerine ben:
"Annem beni kaybetsin! O gün müslüman olup Hire bölgesini isteseydim bana
verirdi" dedim.
[Hasen]
16337 (5)- Bu hadis,
başka bir kanalla, Zu'l-Cevşen ed-Dibabi'den nakledilmiştir Süfyan: "İbn
Zu'l-Cevşen'in oğlu, Ebu İshak'ın komşusuydu. Bildiğim kadarıyla hadisi ondan
duymuştur" dedi.
[Hasen]
7- Hediyeyi, Aile ve
Orada Bulunanlar Arasında Taksim Etmek
1. Misver b. Mahreme
16338- Misver b. Malıreme der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e düğmeleri altından yapılmış kaftanlar hediye edilince, onları ashabı
arasında taksim etti. Malıreme (babam): "Ey Misver! Bizi Resulullah'a
götür. Söylendiğine göre halka kaftan dağıtmış" dedi ve Hz. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittik. Babam: "Gir ve Resulullah'ı bana
çağır!" deyince, girip Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
çağırdım. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elinde dağıttığı kaftanlardan
biriyle yanıma çıkarak: "Bunu senin için sakladımı ey Mahreme'' buyurdu.
Mahreme kaftana bakıp: "Razı oldu" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) O kaftanı Malıreme'ye verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(7/176), Ebu Davud 4/43 (4028), Tirmizi 5/123 (2818 "hasen sahih"),
Nesai 8/205 (5324) ve Hakim (3/523 "sahih") rivayet ettiler.
2. Enes b. Malik
16339- Enes b. Malik der ki: Ukeydir, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e bir testi helva hediye etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namazı bitirince halkın yanına gidip herkese bir parça verdi. Cabir'e
de bir parça verdikten sonra tekrar dönüp bir parça daha verdi. Cabir:
"Bana bir defa vermiştin" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bu, Abdullah'ın kızları (yani Cabir'in kızkardeşleri) içindir''
buyurdu.
[Hasen]
Heysemi (6756) der ki:
"Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravilerden Ali b. Zeyd zayıftır.
Güvenilir kabul edenler de olmuştur."
3. Ümmü GüIsüm binti
Ukbe
16340- Ümmü Gülsum binti Ebi Seleme der ki: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmü Seleme ile evlenince: ''Necaşt'ye bir kaftan ve birkaç
okka misk hediye ettim. Gördüğüm kadarıyla Necaşı vefat etti ve gönderdiğim
hediye de bana geri dönecek. Eğer bu hediye geri dönerse senindir'' buyurdu.
Durum Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in buyurduğu gibi oldu ve
hediyeler geri döndü. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından her
birine bir okka misk verdi. Miskin kalanını ve kaftanı da Ümmü Seleme'ye verdi.
[Zayıf]
Heysemi (4/147) der ki:
"Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmiş olup ravilerden Müslim b. Halid ez-Zenci'yi
İbn Main ve başkaları güvenilir kabul ederken bir grup alim ise zayıf
addetmiştir. Ümmü Müsa b. Ukbe 'yi tanımıyorum. Diğer ravileri, Sahih'in
ravileridir."