MÜSNED-İ HANBEL |
CİHAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
58- Abbas'ın Esareti
ve Fidyesi; Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ondaki Mucizesi ve
Abdulmuttalib Oğullarının Esirleri
1. Abdullah b. Abbas
13546 (1) İbn Abbas der ki: Abbas b. Abdulmuttalib'i esir alan kişi
Ebu'l-Yeser b. Amr'dır. Bu kişi Selime oğullarından Ka'b b. Arın'dır.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Ey Ebu'l-Yeser! Onu nasıl esir
aldın?'' diye sorunca, Ebu'l-Yeser b. Amr: "Ona karşı daha önce ve daha
sonra hiç görmediğim şekil ve şemali şöyle şöyle olan bir adam bana yardım
etti" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ona karşı kerim
bir melek sana yardım etmiştir'' buyurdu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Abbas'a: ''Ey Abbas! Fidye verip kendini, yeğenin Akil b. Ebi Talibli, yeğenin
Nevfel b. el-Harisli -ki bu kişi Haris b. Fihr oğullarından biridir- ve
müttefikin Utbe b. Cahdemli kurtar" buyurdu. Abbas bunu kabul etmeyip:
"Ben bundan önce (savaştan önce) müslüman olmuştum. Ama beni zorlayarak
savaşa getirdiler" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah durumunu daha iyi bilir. Eğer iddia ettiğin doğruysa Allah sana
sevabını verir. Biz de ancak senin zahirine bakarızı bu nedenle fidye verip
kendini kurtar" buyurdu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha önce
kendisinden yirmi ukiyye altın almıştı. Abbas: "Ey Allah'ın Resulü! Onu
fidyem olarak say" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hayır, o, Allah'ın senden alıp bize verdiği bir şeydir" karşılığını
verdi. Abbas: "Benim malım yoktur ki" deyince, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Beraberinizde kimse olmadığı bir zamanda
ümmü'l-fadl'ın yanına koyup: ''Eğer seferimde ölürsem fadl'a şu kadarı, Kusem'e
şu kadar ve Abdullah'a şu kadar ver'' dediğin para nerededir?'' karşılığını
verdi. Bunun üzerine Abbas: "Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin olsun
ki, insanlardan ben ve ümmü'l-fadl dışında bu durumdan kimsenin haberi olmadı.
Ben senin Allah'ın Resulü olduğunu biliyorum" dedi.
[Zayıf]
Diğer tahric: İbn Sa'd,
Tabakat 4/6 (7, 8) ve Taberi, Tarih (2/463) rivayet ettiler.
12117 (2)'de tekrar
etmiştir.
2. Bera
13547 (1) Ebu İshak'ın bildirdiğine göre Bera veya başka biri şöyle
demiştir: Ensar'dan bir adam Abbas'ı esir alarak geldi. Abbas: "Ey
Allah'ın Resulü! Beni esir alan kişi bu adam değildi. Beni şekil ve şemali
şöyle şöyle olan bir kişi esir aldı" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): Ensar'dan olan bu adama: ''Allah sana kerim bir
melek ile yardım etmiş'' buyurdu.
[Sahih]
Heysemi (6/85):
"Ravileri Sahih'in ravileridir" dedi.
13548 (1)- Hz. Ali der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Bedir gününde: ''Abdulmuttalib oğullarından
kimi esir alabilirseniz alın. Çünkü onlar istemeyerek savaşa çıktılar''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Bezzar
(720) rivayet etti.
Heysemi (10000) der ki:
"Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiştir, Ahmed'in rivayetinde bulunan
raviler, güvenilir kimselerdir."
59- Babası için Dört
Bin Dirhem Fidye Veren Kişi Hakkında
ı. Ebu Rafi'
13549 (1) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Ebu
Rafi' der ki: "Abbas b. Abdilmutalib'in kölesi idim. İslam dini aramıza
girmiş, ben, ümmü'l-fadl ve Abbas müslüman olmuştuk. Allah'ın düşmanı Ebu
Leheb, Bedir savaşına katılmamış ve yerine As b. Hişam b. el-Muğire'yi
göndermişti. Bütün müşrikler öyle yapmış ve savaşa katılmayan her kişi yerine
başka birini göndermişti. Hayır bize ulaşınca (yani müslüman olduğumuzda) Allah
onu alçaltıp rezil etti. Bu sebeple biz de içimizde bir güç bulduk ... "
Sonrasında Ebu Rafi' söz konusu hadisi zikredip şöyle devam etti -ancak burdan
ötesi Ya'kub'un nüshasında mürseldir ve senedi verilmemiştir-: Esirler arasında
Salim b. Avf oğullarına mensub olan Ebu Veda'a b. Subeyra es-Sehmi
bulunmaktaydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunun Mekke'de tacir
ve mal sahibi olan güzel bir oğlu bulunmaktadır. Neredeyse babasını kurtarmak
için fidyeyi getirmek üzeredir'' buyurdu. Bu arada Kureyşliler:
"Esirlerinizi kurtarmak için fidye vermekte acele etmeyin. Muhammed ve
ashabı size karşı acımasız olmasınlar" deyince, Muttalib b. Ebi Veda'a:
"Doğru söylüyorsunuz, öyle yapın" diyerek geceleyin gizlice çıkıp
Medine'ye geldi ve dört bin dirhem vererek babasını alıp Süheyl b. Amr'a ait
bir yerde bulunan Mikraz b. Hafs b. el-Ehyafın yanına getirdi. Ebu Veda'a'yı,
esir alan kişi Malik b. Avf oğullarına mensub olan Malik b.
ed-Duhşun'du."ı
[Hasen]
Diğer tahric: Taberani,
M. el-Kebir 1/308 (912), Hakim (2/461-2; 3/321-2) ve Bezzar, Keşfu'l-Estar
2/318 (1778) rivayet ettiler.
Heysemi (6/88):
"Senedi hasendir" dedi.
60- Ri'ye
es-Suhaymi'nin Kıssası; çocuğunun Esir Alınması, Malının Ele Geçirilmesi ve
Müslüman Olmasından Sonra Oğlunun Karşılıksız Olarak Geri Verilmesi
1. Ri'ye es-Suhaymi
13550 (1) Şa'bi, Ri'ye es-Suhaymi'den bildiriyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırmızı deri üzerine bir mektup yazıp ona (Ri'ye es-Suhaymi'ye)
gönderdi. Ri'ye es-Suhaymi mektubu alınca onu kovasına yama yapmıştı. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun üzerine bir müfreze
gönderdi. Bu müfreze onun dinlenen, yayılan hayvalarından ev halkından ve
mallarından hiçbir şey bırakmaksızın hepsini ele geçirdi. Ri'ye es-Suhaymi ise
çıplak bir şekilde atına binip kaçtı. Hilal oğullarından biri ile evli olan
kızının evine vardı. Ri'ye'nin kızı da kocası da müslüman olmuştu. Bu kavmin
meclisi Ri'ye'nin kızının evinin yanında idi. Ri'ye kızının evine arka taraftan
girdi. Kızı kendisini çıplak bir şekilde görünce üzerine bir giysi attı ve:
"Ne oldu sana?" diye sordu. O: "Daha ne olacak! Babanın başına
gelmedik kötülük kalmadı. Kendisine ne dinlenen, ne yayılan bir hayvan, ne ev halkı,
ne de bir mal bırakıldı. Hepsi de elinden alındı" karşılığını verdi. Bunun
üzerine kızı: "Halbuki sen İslam'a davet edilmiştin (niçin müslüman
olmadın ki!)" dedi. Ri'ye: "Kocan nerededir?" diye sorunca,
kızı: "Develerin yanındadır" karşılığını verdi. Bunun üzerine
(damadı) yanına geldi ve: "Ne oldu sana?" diye sordu. O: "Daha
ne olacak! Başıma gelmedik kötülük kalmadı. Bana ne dinlenen, ne yayılan bir
hayvan, ne ev halkı, ne de bir mal bırakıldı. Hepsi de elimden alındı. Ailem ve
mallar taksim edilmeden önce Muhammed'in yanına gitmek istiyorum"
karşılığını verdi. Damadı: "Bineğimi al ve binip yanına git" deyince,
Ri'ye:
"Senin bineğin bana
gerekmez" karşılığını verdi. Sonra yaylım develerinden bir deve alıp
yolculuk için azığını ve suyunu yanına aldı. üzerindeki giysi ile yüzünü
kapadığı zaman arkası açılıyor, arkasını kapadığı zaman yüzü açılıyordu.
Halbuki o tanınmak ta istemiyordu. Sonunda Medine'ye gelip devesini bağladı ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına varıp namaz kıldığı yer
hizasında durdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını
kılınca, Ri'ye: "Ey Allah'ın Resulü! Ellerini uzat ta sana biat
edeyim" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
elini ona doğru uzattı. Ri'ye elini Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
eline koyup biat etmek istediği zaman, elini geri çekti. Bunu üç defa
tekrarladı. Ancak üçüncüsünde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona:
''Sen kimsin?'' diye sordu. Ri'ye: "Ben Ri'ye es-Suhaymi'yim" cevabını
verdi. Bunun üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi meliem) onun kolunu tutup
kaldırdıktan sonra: ''Ey Müslümanlar! Bu kendisine mektup gönderdiğim Rilye
es-Suhaymidir ki O, mektubumu aldığında onunla kovasını yamamıştı'' buyurdu.
Riy'e, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yalvarmaya ve: "Ey
Allah'ın Resulü! Ailem ve mallarım" demeye başladı. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Malların taksim edilmiştir. Ancak ailenden kimi bulursan
onu al götür" buyurdu. Ri'ye oradan ayrıldı. Oğlu babasının bindiği deveyi
tanımış ve yanında dikilip kalmıştı. Ri'ye tekrar Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanına döndü ve: "Bu oğlumdur" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Bilal! Onunla birlikte git ve oğluna: ''Bu
senin baban mıdır?'' diye sor. Eğer: ''Evet'' derse onu kendisine teslim et''
buyurdu. Bilal çoçuğun yanına gidip: "Bu senin baban mıdır?" diye
sordu. O da: "Evet" cevabını verince, Bilal, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yanına dönüp: "Ey Allah'ın Resulü! Ben efendisi için
gözyaşı döken hiç kimseyi
görmedim" dedi.
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu, bedevilerin
kabalıkIarıdır''
karşılığını verdi.
[Sahih]
Heysemi (10349) der ki:
"Hadisi Ahmed iki ravi zinciriyle rivayet etmiş olup birinin ravileri,
Sahih'in ravileridir. O da bu hadisin senedidir. Diğeri Ebu Amr eşŞeybani'den
mürseldir, "Ri'ye'den" dememiştir. Hadisi Taberani de rivayet
etmiştir."
13551 (2)- Ebu Amr
eş-Şeybani der ki: Ri'ye es-Suhaymi, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelip: "Çocuklarım ve malıma baskın yapıldı" dedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Mal taksim edilmiş
durumdadır. çocuğa gelince, ey Bilal! Kendisiyle git. Eğer çocuğunu tanırsa onu
kendisine ver'' buyurdu. Bilal kendisiyle gitti ve ona çocuğu gösterip:
"Onu tanıyor musun?" diye sordu. O da: "Evet" deyince
çocuğu verip geri döndü.
Süfyan: "(Dururum)
Müslüman olduktan sonra kendisine baskın yapıldığını göstermektedir" dedi.
[Sahih]
61- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Kızı Zeyneb'in Eşi Ebu'l.As'ın Fidyesi
1. Hz. Aişe
13552 (1) Hz. Aişe der ki: Mekkeliler esirlerinin fidyesini gönderdiği
zaman, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb de Ebu'l-As b.
Rabi'nin fidyesini gönderdi. Gönderdikleri içinde Ebu'l-As'la evlendiği zaman
Hz. Hatice'nin kendisine taktığı gerdanlık ta bulunmaktaydı. Resulullah
{Sallallahu aleyhi ve Sellem) gerdanlığı görünce çok duygulandı ve: ''Eğer
isterseniz Zeyneb'in esirini bırakın ve malını geri verin'' buyurdu. Bunun
üzerine ashab: "Olur ey Allah'ın Resulü!" dediler ve esiri serbest
bırakıp Zeyneb'in malını kendisine geri verdiler.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
cihad 3/62 (2692) rivayet etti.
26169 (1)'de tekrar
edecektir.