MÜSNED-İ HANBEL |
CİHAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
53- Şahsi Eşyalar
(Seleb) Kendisinden Humus Alınmaksızın Onu Öldüren Kişinindir
1. Enes b. Malik
13486 (1) Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Huneyn gününde: ''Kim bir kafıri öldürürse onun şahsi eşyaları onu
öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişiyi öldürdü.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
cihad 3/1371 (1751), Ebu Davud, cihad 3/71 (2718) ve Tirmizi, sire 4/131 (1562)
rivayet ettiler.
13487 (2)- Enes b. Malik
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn gününde: ''Kim bir
kafiri öldürürse onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu
Talha yirmi kişiyi öldürdü ve onların eşyalarını aldı.
[Sahih]
13488 (3)- Enes b. Malik
bildiriyor: Huneyn savaşında Hevazin kabilesi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e karşı çok görünmek için çocuklar kadınlar, develer ve başka
hayvanlarla geldiler ve onları saflar halinde dizdiler. Savaş başlayınca
Allah'ın buyurmuş olduğu gibi müslümanlar arkalarını dönüp kaçmaya başladı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Allah'ın kulları! Ben, Allah'ın
kulu ve Resulüyüm, Ey Ensar topluluğu! Ben, Allah'ın kulu ve Resulüyüm'' diye
seslendi. Bunun üzerine Allah müşrikleri hezimete uğrattı. -Ravi der ki: Affan:
"O gün hiç kimse bir kılıç ve bir mızrak dahi vurmadı" dedi. - O gün
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim bir kafiri öldürürse onun şahsi
eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişiyi öldürdü ve
onların eşyalarını aldı. Ebu Katade: "Ey Allah'ın Resulü! Bir adamın boyun
damarına vurup onu öldürdüm. üzerinde bir zırh vardı. O zaman onu alma imkanım
olmamıştı. Onu kimin aldığına bir baksan" deyince, bir adam: "Onu ben
aldım. Onu (Ebu Katade'yi) razı et ve zırhı bana ver" dedi. Nebi'den
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey istenildiğinde mutlaka istenilen şeyi
verir ya da susardı. Bu durum üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
susmuştu. Ömer b. el-Hattab: "Hayır vallahi. Allah onu aslanlarından
birine fey' olarak vermişken onu alıp sana vermez" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve: ''Ömer doğru söyledi'' buyurdu.
ümmü Süleym'de bir
hançer vardı. Ebu Talha: "Bu sendeki de nedir?" diye sorunca:
"Bunu, müşriklerden birisi bana yaklaşırsa, onunla karnını deşmek için
aldım" karşılığını verdi. Ebu Talha: "Ey Allah'ın Resulü! ümmü
Süleym'in ne dediğini işitiyor musun?" deyince, ümmü Süleym: "Ey
Allah'ın Resulü! Bizim dışımızda seni bırakıp kaçan Tuleka'yı (Mekke'nin
fethi esnasında
çaresizlikten dolayı iman edenleri) öldür" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Ey ümmü Süleym! Şüphesiz Allah klifı"
geldi ve iyi yaptı '' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(4704) ve Ebu Davud (2718) rivayet etti.
13489 (4)- Enes
bildiriyor: "Huneyn savaşında Hevazin ve Gatafan kabileleri, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı savaş için pekçok kuvvet topladılar. Allah
Resulü'nün de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on bin veya daha fazla askeri
vardı. Beraberinde Mekke'nin fethinden sonra Müslüman olanlar da bulunmaktaydı.
Müşrikler hanımları ve çocuklarıyla geldiler..." Sonrasında Enes söz
konusu hadisi aktardı.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4333) ve Müslim (2405) rivayet ettiler.
13490 (4)- Enes b. Malik
bildiriyor: Huneyn savaşında Hevazin kabilesi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e karşı çok görünmek için çocuklar, kadınlar, develer, koyunlarla gediler
ve onları saflar halinde dizdiler. Savaş başlayınca Allah'ın buyurmuş olduğu
gibi müslümanlar arkalarını dönüp kaçmaya başladı. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Ey Allah'ın kulları! Ben, Allah'ın kulu ve Resulü'yüm. Ey
Ensar topluluğu! Ben, Allah'ın kulu ve Resulüyüm'' diye seslendi. Bunun üzerine
Allah müşrikleri hezimete uğrattı. Hiç kimse bir kılıç ve bir mızrak dahi
vurmadı. O gün Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim bir kafiri öldürürse
onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişiyi
öldürdü ve onların eşyalarını aldı. Ebu Katade: "Ey Allah'ın Resulü! Bir
adamın boyun damarına vurup onu öldürdüm. üzerinde bir zırh vardı. O zaman onu
alma imkanım olmamıştı. Onu kimin aldığına bir baksan" deyince, bir adam:
"Onu ben aldım. Onu (Ebu Katade'yi) razı et ve zırhı bana ver" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir şey istenildiğinde mutlaka
istenilen şeyi verir ya da susardı. Bu durum üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) susmuştu. Ömer b. el-Hattab: "Hayır vallahi. Allah onu
aslanlarından birine ödülolarak vermişken onu alıp sana vermez" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve: ''Ömer doğru söyledi''
buyurdu.
Ebu Talha elinde bir
hançer olan ümmü Süleym ile karşılaşınca: "Bu sendeki de nedir?"-
diye sordu. ümmü Seleme: "Bunu, müşriklerden birisi bana yaklaşırsa,
onunla karnını deşmek için yanıma aldım" karşılığını verdi. Ebu Talha:
"Ey Allah'ın Resulü! ümmü Süleym'in ne dediğini işitiyor musun?"
deyince, ümmü Süleym: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim dışımızda seni bırakıp
kaçan Tuleka'yı (Mekke'nin fethi esnasında çaresizlikten dolayı iman edenleri)
öldür" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey
ümmü Süleym! Şüphesiz Allah kafi geldi ve (böyle) iyi yaptı'' buyurdu.
[Sahih]
13491 (6)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn gününde: ''Kim bir
kafiri tek başına öldürürse onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O
gün) Ebu Talha yirmi kişinin eşyaları ile geldi.
26928 (l)'de tekrar
edecektir.
2. Ebu Katade
13492 (1) Ebu Katade der ki: "Huneyn savaşında bir adamla teke
tek vuruştum (ve onu öldürdüm). Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onun şahsi eşyalarını bana verdi."
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace
(2837) ve Tirmizi (1562) rivayet ettiler.
13493 (2)- Ebu Katade
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim (kafir) birini
öldürür ve bu konuda delili olursa onun şahsi eşyaları o kimsenin olur''
buyurdu.
[Sahih]
13494 (3)- Ebu Katade
anlatıyor: Biri Müslüman, biri de müşrik olan iki kişinin savaştığını gördüm.
Müşriklerden bir kişinin Müslümana karşı arkadaşına yardım etmek istediğini
gördüm. Bunun üzerine ona saldırıp bir darbe vurdum ve elini kestim. Diğer
eliyle boynuma sarıldı. Vallahi (o kadar sıktı ki) ölüm kokusunu hissedinceye
kadar beni bırakmadı. Eğer kan kaybından gitmemiş olsaydı beni öldürecekti.
Adam düşünce onu öldürdüm. Savaştan dolayı eşyalarını alma fırsatım olmadı.
Ancak Mekke ahalisinden biri gelip eşyalarını aldı. Savaş bitip silahlar
indirilince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim birini öldürdüyse
şahsi eşyaları o kimsenindir'' buyurdu. Bunun üzerine ben: "Ey Allah'ın
Resulü! Ben birini öldürdüm, ama savaştan dolayı eşyalarını alma fırsatım
olmadı. Eşyalarını kimin aldığını da bilmiyorum" dedim. Mekke ahalisinden
bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Doğru söylemektedir. Onun eşyalarını ben
aldım. Ona eşyalarından bir kısmı vererek onu razı et ve kalanı benim
olsun" dedi.
Bunun üzerine Ebu Bekr:
"Allah yolunda savaşan Allah'ın aslanlarından birinin eşyalarını mı
paylaşmak istiyorsun? Öldürmüş olduğu adamın eşyalarını kendisine ver"
dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru söyledi, öldürmüş
olduğu adamın eşyalarını kendisine ver'' buyurdu. Eşyaları bu kişiden alıp
sattım ve o parayla Medine'de bir bahçe satın aldım. Edindiğim ilk mal da
buydu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Hişam,
Sire'de (4/90-1) ve İbn Ebi Şeybe (12/372) rivayet ettiler.
13495 (4)- Abdurrahman
el-A'rec bildiriyor: Ebu Katade el-Ensari: kafirlerden bir adamı öldürünce,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bu kişinin şahsi eşyalarını ve
zırhını verdi. Ebu Katade bunları beş ukiyyeye sattı.
[Hasen]
3. Semure b. Cundub
13496 (1) Semure b. Cundub der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kim (kafir) birini öldürürse onun şahsi eşyaları o kimsenin
olur'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace
(2838) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (6995) rivayet ettiler.
4. İbn Abbas
13497 (1) İbn Abbas bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), birini öldüren ve yanında duran Ebu Katade'ye rastlayınca: ''0nu ve
selebini (şahsi eşyalarını) bırakın'' buyurdu.
[Sahih]
Heysemi (9695) der ki:
"Hadisi İmam Ahmed, Ebu Ya'la ve el-Mu'cemu'l-kebir ile elMu
'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. Taberanl'nin rivayeti buradaki ile
aynı manadadır. Ahmed'in ve el-Mu'cemu'l-kebir'in ravileri, Attab b. Ziyad
hariç Sahih'in ravileridir. Bu zat ise güvenilir biridir."
5. Seleme b. el-Ekva'
13498 (1) İyas b. Seleme, babasından bildiriyor: Bir adamla teke tek
vuruştum ve onu öldürdüm. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onun şahsi eşyalarını bana verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace
2/946 (2836), Darimi 2/298 (2451), Buhari, Fethu'/-bari 6/168 (3051) ve Ebu
Davud 3/48 (2653) rivayet ettiler.
13499 (2)- İyas b.
Seleme, babasından bildiriyor: Ben bir adamı öldürdüm. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Bunu kim öldürdü?" diye sorunca: "İbnu'l-Ekva'
öldürdü" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''O zaman şahsi eşyaları kendisinindir'' buyurdu.
[Sahih]
13500 (3)- İyas b.
Seleme b. el-Ekva', babasından bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bir yerde konakladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve
ashabı kahvaltı ederken Müşriklerin casusu geldi. Onu yemeklerine davet
ettiler. Adam yemeğini bitirince gördüklerini arkadaşlarına bildirmek için
bineğine binip süratle gitti. Ben de ona yetişip bineğini çöktürdüm ve boynunu
vurdum. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana onun şahsi
eşyalarını verdi."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
Fethu'l-bari 6/168 (3051) ve Ebu Davud 3/48 (2653) rivayet ettiler.
13501 (4)- İyas b.
Seleme b. el-Ekva' der ki: Babam şöyle anlattı: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte Hevazin (Huneyn) savaşında bulundum. Biz kahvaltı
ediyorduk. Genelde bineksizdik ve bitkin bir haldeydik. Ansızın kırmızı bir
erkek deve üzerinde bir genç çıkageldi. Devenin semer ipini çıkardı ve onunla
devesini bağladı. Sonra geldi toplulukla birlikte kahvaltı yapmaya başladı.
Kavmin zayıflığını ve hayvanların cılızlığını görünce devesine geri dönüp onu
çözdü. Sonra onu çöktürüp bindi ve koşturarak gitti. Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Eslem'den bir kişi boz bir dişi
deve ile peşine düştü. Ben de arkalarından gittim. Dişi devenin başı erkek
devenin gerisi yanındaydı (yani hemen arkasındaydı). Ben de hemen dişi devenin
arkasındaydım. Sonra öndeki devenin gerisine yetiştim. Sonra daha da hızlandını
ve yularını tutup deveyi çöktürdüm. Deve dizini yere koyunca kılıcımı çekip
başını vurdunı. Adamın başı uçmuştu. Bunun üzerine hayvanı yüküyle birlikte
çekip getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni karşıladı ve:
''Onu kim öldürdü ?'' diye sordu. "Seleme b. el-Ekva'" dediklerinde:
''Bütün eşyaları onundur'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1754) ve Ebu Davud (2654) rivayet ettiler.
13502 (5)- İyas b.
Selenıe b. el-Ekva' der ki: Babanı şöyle anlattı: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hevazin (Huneyn) savaşında bulundum. Biz
konaklama yerinde iken kırmızı erkek bir deve üzerinde bir genç geldi.
Devesinden birşeyler çıkarıp onu bağladı. Sonra yürüyerek gelip bizimle yemeğe
oturdu. Etrafına bakındığında bineklerin az ve insanların çoğunun yaya olduğunu
gördü. Sonra kalkıp devesine bindi ve koşturarak gitti. Meğerse kafirlerin
öncüsü imiş. Aramızdan Eslem'li bir kişi boz bir dişi deve ile peşine düştü.
Ben de koşarak peşine düştüm. Dişi devenin başı erkek devenin gerisi yanındaydı
(yani hemen arkasındaydı). Ben de hemen dişi devenin arkasındaydım. Sonra
öndeki devenin gerisine yetiştim. Sonra daha da hızlandım ve devenin yularını
tutup: "ıh" dedim. Deve dizini yere koyunca kılıcımı çekip başını
vurdum. Adamın başı uçmuştu. Bunun üzerine hayvanı yüküyle birlikte çekip
getirdim. Oradakilerle birlikte Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
beni karşıladı ve: ''Onu kim öldürdü?'' diye sordu. "İbnu'l-Ekva'"
dediklerinde: ''Bütün eşyaları onundur'' buyurdu.
[Sahih]
13503 (6)- İyas b.
Seleme b. el-Ekva', babasından bildiriyor: Müşriklerden bir casus Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi. Yemek yedikten sonra gizlice çekip gitti.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
‘‘Adamın peşine düşün ve
onu öldürün'' buyurdu. Kavim adamın peşine düştü. Babam attan daha hızlı
koşardı. Bu sebeple herkesi geçip devenin yularını tuttu ve adamı öldürdü.
Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o adamın şahsi
eşyalarını babama verdi.
[Sahih]
6. Avf b. Malik
el-Eşcai
13504 (1) Avf b. Malik el-Eşca'ı der ki: Şam tarafına bir savaşa
çıkmıştık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Halid b. el-Velid'i komutan
kılmıştı. Himyer halkından olan yardımcı kuvvet askerlerinden bir kişi de bize
katılmıştı. Yanında kılıcından başka hiç bir silahı yoktu. Müslümanlardan bir
kişi bir deve kesti. Bu asker deveyi kesen kişiden sürekli olarak bir deri
parçası istedi ve sonunda kalkan kadar bir parça aldı. Onu yere serdi ve
üzerinde ateş yaktı. Kuruyunca ona kalkanın tutacağı gibi tutacak bir yer
yaptı. Sonra Bizans ve Kuza'a Bedevilerinden oluşan düşmanla karşılaştık ve çok
çetin bir savaşa başladık. Bisanslıların arasında altın yaldızlı bir eğeri olan
al bir at üzerinde birisi vardı. Kılıcı da aynı şekildeydi. Bu Bizans askeri,
Müslümanlara müthiş bir şekilde saldırıyordu. O sırada yardımcı kuvvet
askerlerinden olan kişi onun için fırsat kollamaya başladı. Bizans askerinin
arkasına geçip kılıcıyla atının ayaklarının sinirini kesti. Bunun üzerine
Bizans askeri atından düştü. Sonra üzerine çullanarak öldürünceye kadar ona
kılıcıyla vurdu. Allah fethi nasib edince selebini (üzerindeki eşyalarını)
istemeye geldi. İnsanlar onu kendisinin öldürdüğüne şahit olmuştu. Halid adama
selebinin bir kısmını verip bir kısmını vermedi. Geri dönünce bu durumu bana
söyledi. Ben de Halid'e gelip: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in selebin öldüren kişiye ait olduğuna dair hüküm verdiğini bilmiyor
musun?" dedim. O da: "Evet, (biliyorum)" karşılığını verince:
"O zaman öldürülen kişinin selebini ona vermekten seni men eden
nedir?" dedim. Halid: "Ben bu kadar selebi onun için fazla
buluyorum" cevabını verince, ona: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gördüğüm zaman bunu kendisine söyleyeceğim" dedim.
Ravi der ki: Yardımcı
kuvvet askerlerinden olan bu kişi, Medine'ye geldiği zaman Avf onu Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderdi. O da (seleb konusunda) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şikayette bulundu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Halid'i çağırttı. Avf ta yanın da oturmaktaydı. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Hlilid! Öldürdüğü kişinin selebini
kendisine vermekten seni men eden nedir?'' diye sorunca, Halid: "Ey
Allah'ın Resulü! Ben bu kadar selebi onun için fazla buldum" cevabını
verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ona selebini
ver'' buyurdu. Halid, Avf'ın yanından geçerken Avf cübbesini çekerek: "Sana,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bu konuda aktarmış olduğum
yeter" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), böyle dediğini işitip
öfkelendi ve şöyle buyurdu: ''Ona (selebini) verme ey Halid! Komutanlarımı bana
bırakır mısınız! Onlar ile sizin misalinizı öyle bir adama benzer ki, develeri
veya koyunları gütmesi istenilip de bunları güden, sonra da onları sulamak için
tam zamanını gözetleyenı vakti gelince de hayvanları bir havuz başına getiren
kimseye benzer. O sürüleri havuza girip suyun temizini içer, bulanIğınI
bırakırlar. İşte o suyun temizi size, bulanığı da komutanlara kalır. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
cihad 3/1373 (1753), Ebu Davud 3/71 (2719), Beyhaki (3/10) ve Taberani, M.
el-Kebir 18/49,50 (89) rivayet ettiler.
13505 (2)- Avf b. Malik el-Eşca'i
anlatıyor: Zeyd b. Harise ile birlikte Mute savaşına çıkan müslümanlarla
birlikte ben de çıkmıştım. Yemen halkından olan yardımcı kuvvet askerlerinden
bir kişi de bana arkadaş olmuştu. Yanında kılıcından başka bir şey yoktu.
Müslümanlardan bir kişi bir deve kesti. Bu asker de ondan deriden bir parça
istedi. O da ona istediğini verdi. Bu kişi bu deriden kalkana benzer bir şey
yaptı. Yola koyulduk ve bir Bizans topluluğuyla karşılaştık. Onların arasında
altın yaldızlı bir eğeri olan al bir at üzerinde birisi vardı. Silahı da aynı
şekildeydi. Bu Bizans askeri, Müslümanlara müthiş bir şekilde saldırmaya
başladı. O sırada yardımcı kuvvet askerlerinden olan kişi onu vurmak için bir
kayanın arkasına oturdu. Bizans askeri onun yanına varınca hemen atının ayaklarının
sinirini kesti. Bizans askeri atından düşünce de hemen onu öldürdü. Sonra
atıyla silahını aldı. Allah fethi nasip edince Halid ona haber gönderdi ve
selebini kendisinden aldı. Bunun üzerine Halid'in yanına gidip:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in selebin öldüren kişiye ait
olduğuna dair hüküm verdiğini bilmiyor musun?" dedim. O da: "Evet
(biliyorum), ancak bu kadar selebi onun için fazla buluyorum" karşılığını
verince, ona: "Ya bu selebi ona geri verirsin, ya da bunu Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e söyleyip ceza vermesini sağlarım" dedim.
Buna rağmen selebi ona iade etmedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanında toplandık ve gönüllü yardımcının durumunu ve Halid'in yaptıklarını
kendisine anlattım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Hlilid! Öyle
yapmana sebep nedir?" diye sorunca, Halid: "Ey Allah'ın Resulü!
"Ben bu kadar selebi onun için fazla buldum" cevabını verdi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Halid! Ondan aldığını
geri ver'' buyurdu. Ben: "Dur ey Halid! Dediğimi yapmadım mı?"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O da nedir (ne oldu)?''
diye sordu. Kendisine durumu anlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
öfkelendi ve: ''Ona (selebini) verme ey Halid! Komutanlarımı bana bırakır
mısınız! Demek ki onların güzel icraatları sizin, kötüsü de onlarınmış''.
buyurdu.
[Sahih]
7. Avf b. Malik
13506 (1) Avf b. Malik el-Eşca'i ile Halid b. el-Velid'in bildirdiğine
göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selebten beşte bir (humus payı)
almazdı.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2721) ve İbnu'l-Carüd (1077) rivayet ettiler.