MÜSNED-İ HANBEL |
CİHAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
51- İslam'a Isındırmak
Maksadıyla Vermek
1. Enes b. Malik
13461 (1) Enes b. Malik bildiriyor: Allah, Huneyn savaşı sonrası
Resulüne, Hevazin kabilesinin mallarından bol miktarda fey' bahşedince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyşli bazı adamlara yüzer deve vermeye
başladı. Ensar'dan bazıları: "Allah, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bağışlasın! Fey'den Kureyşlilere veriyor da, bizi bırakıyor. Oysa
kılıçlarımızdan hala onların kanı akıyor" demeye başladılar. Onların bu
dedikleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlatıldığı zaman, Ensar'a
haber gönderip hepsini deri bir çadıra topladı. Ensar dışında da yanlarına
kimsenin gelmesine izin vermedi. Toplandıkları zaman Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanlarına geldi ve: ''Sizden kulağıma gelen o sözler de
nedir?'' diye sordu. Ensar: "Ey Allah'ın Resulü! İçimizden aklı başında
olanlar bir şey söylemiş değiller. Ancak henüz genç olanlar şöyle şöyle dediler"
karşılığını verdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben! henüz küfürden
yeni kurtulmuş kişilere veriyorum ki kalpleri (İslamla) ısınsın. İnsanlar
evlerine (dünyalık) mallarla dönerken sizler evlerinize Muhammed ile birlikte
dönmeye razı olmaz mısınız? Vallahi sizlerin kendisiyle döndüğünüz şey onların
yanlarına alıp döndükleri şeyden daha hayırlıdır!'' buyurunca, Ensar:
"Evet, ey Allah'ın Resulü! (Razı oluruz)" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: ''Benden sonra şiddetli bir
şekilde başkalarının size tercih edildiğini göreceksiniz. Ancak sizler Allah ve
Resulü ile buluşana kadar sabredin! Ben sizlerden önce Havz'ın başına
varacağım'' buyurdu. Ancak biz sabretmedik.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3147, 5860, 7441, 4331), Müslim (1059) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8335)
rivayet ettiler.
13462 (2)- Enes b. Malik
der ki: Mekke fethedildiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ganimeti Kureyşliler arasında taksim etti. Ensar: "İşte bu şaşılacak
şeydir. Kılıçlarımızdan hala onların kanı akıyorken ganimetimiz onlara
verilmektedir" dediler. Bu söyledikleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e ulaşınca onları topladı ve: ''Sizden kulağıma gelen o sözler de
nedir?'' diye sordu. Ensar: "Aynen dediğimiz ulaşmıştır" dediler.
(Onlar yalan söylemezlerdi.) Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: ''İnsanlar evlerine (dünyalık) mallarla dönerken, sizler
evlerinize Muhammed ile birlikte dönmeye razı olmaz mısınız? Vallahi (bütün)
insanlar bir vadiye'' veya:
''bir yola ve Ensar
başka bir vadiye'' veya: ''bir yola gidecek olsaydı ben de Ensar'ın gittiği
vadiden'' veya: ''yolundan giderdim.''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3778, 4332), Müslim (2404) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8269) rivayet ettiler.
13463 (3)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn ganimetlerinden
Uyeyne, Akra' ve başkalarına verince, Ensar: "Gamimetlerimizi kanları daha
kılıçlarımızdan damlayan kişilere vermektedir" dediler. Bu söyledikleri Allah
Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşınca onları çağırdı ve: ''Ey Ensar
topluluğu! İnsanlar evlerine (dünyalık) mallarla dönerken sizler evlerinize
‘‘Muhammed ile birlikte dönmeye razı olmaz mısmız?'' diye sordu. Ensar:
"Evet, ey Allah'ın Resulü! (Razı oluruz)" cevabını verdi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Canım elinde olana
yemin olsun ki eğer (bütün) insanlar bir vadiye ve Ensar başka bir yola gidecek
olsaydı ben de Ensar'ın yolundan giderdim. Ensar benim özel cemaatim ve
sırdaşlarımdır. Eğer hicret olmasaydı ben de kendimi Ensar’dan biri sayardım.''
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
es-Sünenu'l-kübra'da (8326) ve İbn Hibban (7268) rivayet ettiler.
13464 (4)- Enes der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn ganimetlerinden Akra' b. Habis ve Uyeyne
b. Hısn'a yüzer deve verince, Ensar: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gamimetlerimizi kanları daha kılıçlarımızdan damlayan kişilere
vermektedir" dediler. Bu dedikleri Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ulaşınca (toplanmaları için) onlara birini gönderdi ve
(toplandıklarında): ‘‘Aranızda sizden olmayan kimse var mıdır?'' diye sordu.
Ensar: "Hayır, sadece bir kız kardeşimizin oğlu (yani anne tarafından
hısmımız) vardır" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir
toplumun kız kardeşinin oğlu kendilerinden sayılır. Şöyle şöyle demektesiniz.
İnsanlar evlerine (dünyalık) mallarla dönerken sizler evlerinize Muhammed ile
birlikte dönmeye razı olmaz mısmız? diye sordu. Ensar: "Evet, Ey Allah'ın
Resulü! (Razı oluruz)" cevabını verdi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Canım elinde olana yemin olsun ki eğer
(bütün) insanlar bir vadiye'' veya: ''bir yola ve Ensar başka bir vadiye''
veya: ''bir yola gidecek olsaydı, ben de Ensar'ın gittiği vadidenlı veya:
''yolımdan giderdim. Ensar benim özel cemaatim ve sırdaşlarımdır. Eğer hicret
olmasaydı ben de kendimi Ensar'dan biri sayardım.''
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
es-Sünenu'l-kübra'da (8268) rivayet etti.
13465 (5)- Enes b. Malik
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Süfyan, Uyeyne, Akra'
ve Süheyl b. Amr'a Huneyn ganimetlerinden verince, Ensar: "Ey Allah'ın
Resulü! Kanları kılıçlarımızdan damlamaktadır. Onlar ise ganimetlerimizi alıp
gitmektedir" dedi. Bu söyledikleri Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ulaşınca onları doluncaya kadar kendi çadırında topladı ve: ‘x‘Aranızda
sizden olmayan kimse var mıdır?'' diye sordu. Ensar: "Hayır, sadece bir
kız kardeşimizin oğlu (yeğenIerimiz) vardır" dediler. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir toplumun kız kardeşinin oğlu (yeğen de)
kendilerindendir'' karşılığını verdi ve: ''Siz şöyle şöyle dediniz mi?'' diye
sordu. Ensar: "Evet (dedik)" cevabını verince, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İnsanlar evlerine koyun ve deve ile dönerken
sizler evlerinize Muhammed ile birlikte dönmeye razı olmaz mısınız?'' diye
sordu. Ensar: "Evet, ey Allah'ın Resulü! (Razı oluruz)" cevabını
verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Ensar benim özel cemaatim ve sırdaşlarımdır. Eğer (bütün) insanlar bir yola
ve Ensar başka bir yola gidecek olsaydı, ben de Ensar'ın yolundan giderdim.
Eğer hicret olmasaydı ben de kendimi Ensar'dan biri sayardım. ''
Hammad der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yukarıda isimleri zikredilen
her kişiye yüz deve verdi."
[Sahih]
13466 (6)- Enes b. Malik
der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'ı topladı ve: ‘‘Aranızda
sizden olmayan kimse var mıdır?'' diye sordu. Ensar: "Hayır, sadece bir
kız kardeşimizin oğlu (yeğenIerimiz) vardır" dediler. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir toplumun kız kardeşinin oğlu
kendilerindendir'' karşılığını verdi. Sonra şöyle buyurdu: ''Kureyşı Cahiliyye
gibi bir musibetten yeni çıkmıştır. Ben, (ganimetlerinden bol bol vererek)
onların gönlünü almak ve kendilerini İslam'a ısındırmak istedim. İnsanlar
evlerine (dünyalık) mallarla dönerken sizler evlerinize Muhammed ile birlikte
dönmeye razı olmaz mısınız? Eğer (bütün) insanlar bir vadiye ve Ensar başka bir
yola gidecek olsaydı ben de Ensarın gittiği yolundan giderdim.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3146, 6762, 4334), Müslim (2403), Tirmizi (3901) ve Nesai (5/106) rivayet ettiler.
13467 (7)- Katade, Enes
kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mana olarak bir
önceki hadisin aynısını aktardı. Ancak: "Kendilerini İslam'a ısındırmak ve
onların gönlünü almak istedim’’ ibaresi geçmiştir.
[Sahih]
13468 (8)- Enes b. Malik
der ki: Mekke fethedildiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ganimeti Kureyşliler arasında taksim etti. Ensar: "İşte bu şaşılacak
şeydir. Kılıçlarımızdan onların kanı akıyorken ganimetimiz onlara verilmektedir"
dediler. Bu dedikleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaşınca
onları topladı ve: ''Sizden kulağıma gelen o sözler de nedir?'' diye sordu.
Ensar: "Aynen dediğimiz ulaşmıştır" dediler. (Onlar yalan
söylemezlerdi.) Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''İnsanlar evlerine (dünyalık) mallarla dönerken sizler evlerinize Muhammed ile
birlikte dönmeye razı olmaz mısmız? Vallahi (bütün) insanlar bir vadiye'' veya:
''bir yola ve Ensar başka bir vadiye'' veya: ''bir yola gidecek olsaydı ben de
Ensar'ın gittiği vadidenlı veya: ''yolundan giderdim.''
[Sahih]
13469 (9)- Enes der ki:
Mekke'nin fetih gününde Ensar şöyle dedi: "İşte bu şaşılacak şeydir."
Sonrasında Enes mana olarak bir önceki hadisin aynısını aktardı.
[Sahih]
13470 (10)- Enes
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Ey Ensar topluluğu!
Ben, siz dalaIette iken geldim de Allah sizi benimle hidayete erdirmedi mi? Siz
birbirinize düşman iken Allah kalplerinizi birbirinize karşı benimle yumuşatmadı
mı?'' buyurdu. Sonra: ''Sen kovulmuş bir şekilde bize geldiğinde seni
barındırmadık mı? Korkmuş bir şekilde geldiğinde güvencemiz altına almadık mı?
Yardımsız kalmışken sana yardım etmedik mi?'' demiyecek misiniz?'' buyurunca:
"Aksine, minnet Allah'a ve Resulü'ne aittir" dediler.
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
es-Sünenu'l-kübra'da (8289) rivayet etti.
13471 (11)- Enes b.
Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'ı topladı ve:
‘‘Aranızda sizden olmayan kimse var mıdır?'' diye sordu. Ensar: "Hayır,
sadece bir kız kardeşimizin oğlu vardır" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Bir toplumun kız kardeşinin oğlu kendilerindendir''
karşılığını verdi. Sonra şöyle buyurdu: ''Kureyşl Cahiliyye gibi bir musibetten
yeni çıkmıştır. Ben, (ganimetIerinden bol bol vererek) onların gönlünü almak ve
kendilerini İslam'a ısındırmak istedim. İnsanlar evlerine (dünyalık) mallarla
dönerken sizler evlerinize Muhammed ile birlikte dönmeye razı olmaz mısmız?
Eğer (bütün) insanlar bir vadiye ve Ensar başka bir yola gidecek olsaydı ben de
Ensar'ın yolundan giderdim."
[Sahih]
13472 (12)- Enes b.
Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensarı topladı ve:
‘‘Aranızda sizden olmayan kimse var mıdır?'' diye sordu. Ensar: "Hayır,
sadece bir kız kardeşimizin oğlu (yeğenimiz) vardır" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir toplumun kız kardeşinin oğlu (yeğeni)
kendilerindendir'' buyurdu. Şu'be der ki: Bunu Muaviye b. Kurre'ye
zikrettiğimde bana bunu Enes'ten rivayet ederek aktardı.
[Sahih]
13473 (13)- Enes b.
Malik anlatıyor: Mekke’yi fethettikten sonra Huneyn savaşına çıkmıştık.
Müşrikler o güne kadar gördüğüm en güzel saf düzeni ile gelmişti. Önde
süvariler, sonra da piyadeler saf tutmuştu. Onların arkasında da kadınlar
dizilmişti. Kadınlardan sonra da koyunlar, koyunların ardına da hayvanlar
dizilmişti. Biz de çok kalabalık idik. Sayımız altı bine ulaşmıştı. Bizim
süvarilerin yan komutanı Halid b. el-Velid idi. Savaş başladığında bizim
süvariler arkamıza sığındılar. Çok geçmeden bizim süvariler dağıldı, bedeviler
ve tanıdığımız başka kişiler kaçıp gittiler. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Muhacirler! Ey Muhacirler! Ey Ensar! Ey
Ensar!'' diye seslendi.
(Ravi der ki: Bundan
sonrasını Enes, amcalarından naklen şöyle aktarır:) Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sesini duyunca: "Emrine amadeyiz Ey Allah'ın
Resulü!" dedik. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de önümüze geçti ve:
''Allah'a yemin olsun ki, daha biz müşriklerin yanına gelmeden Allah onları
hezimete uğrattı'' buyurdu. Biz de onların bıraktığı bu malları aldık ve Taife
gittik. Onları kırk gün kuşatma altında tuttuk. Sonra da Mekke'ye dönüp orada
konakladık. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her bir kişiye yüz
(deve) vermeye başladı. Ensar kendi aralarında: "Bir zamanlar kendisine
karşı savaşanlara veriyor, kendisine karşı savaşmayanlara ise vermiyor"
dediler. Bu söz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaştırılınca,
Muhacir ve Ensar'ın önde gelenlerinin yanına girmelerini emretti. Sonra:
‘‘Ynıma Ensar'dan başka hiç kimse girmesin'' buyurdu. Biz de çadıra girdik ve
çadırı tam olarak doldurduk. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Ey Ensar topluluğu! Bana ulaşan bu sözler de nedir?'' diye sordu.
Ensar: "Ey Allah'ın Resulü! Sana ne ulaştı?" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha: "Bana ulaşan bu sözler de nedir?''
diye sordu. Ensar yine: "Ey Allah'ın Resulü! Sana ne ulaştı?"
karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanlar
evlerine (dünyalık) mallarla dönerken sizler evlerinize Muhammed ile birlikte
dönmeye razı olmaz mısınız?'' buyurunca Ensar: "Biz razı olduk, ey
Allah'ın Resulü!" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Eğer (bütün) insanlar bir yola, Ensar da başka bir yola
girecek olsaydı ben Ensa'ın yolunda giderdim'' buyurdu. Ensar: "Biz razı
olduk ey Allah'ın Resulü!" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"0 zaman buna da razı olun'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2406) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8582) rivayet ettiler.
21822 (4)'te tekrar
edecektir.
13474 (14)- Enes b.
Malik anlatıyor: Huneyn savaşında Hevazin ve Gatafan kabileleri, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı savaş için pekçok kuvvet topladılar.
Allah Resulü'nün de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on bin veya daha fazla askeri
vardı. Beraberinde Mekke'nin fethinden sonra Müslüman olanlar da bulunmaktaydı.
Müşrikler hanımları ve çocuklarıyla gelip onları saflarının arkasına aldılar.
Savaş başlayınca insanlar kaçmaya başladı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) O zaman beyaz bir katır üzerindeydi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben! Allah'ın kulu ve Resulüyüm'' dedi. Sonra
araya başka söz koymaksızın sağına dönerek ''Ey Ensar topluIuğur diye seslendi.
Ensar: "Ey Allah'ın Resulü! Emrine amadeyiz, biz seninleyiz"
karşılığını verdiler. Sonra soluna dönüp: ''Ey Ensar topluluğu!'' diye
seslendi. Onlar da: "Ey Allah'ın Resulü! Emrine amadeyiz, biz
seninleyiz" karşılığını verdi. Sonra katınndan yere indi ve iki taraf
savaşa başladı. Müşrikler hezimete uğradı ve birçok ganimetler elde ettiler.
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu ganimeti Mekke'nin fethinden
sonra Müslüman olanlar arasında bölüştürdü. Ensar da: "Savaş zamanında biz
davet ediliyoruz, ganimet ise bizden başkasına veriliyor" dediler. Bu söz
Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşınca onları topladı ve bir
çadırda oturup: ''Ey Ensar topluluğu! Sizden bana ulaşan bu sözler de nedir?''
diye sordu. Ensar sustu ve cevap vermedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ey Ensar topluluğu! Eğer (bütün) insanlar bir yola ve Ensar
başka bir yola gidecek olsaydı ben de Ensar'ın yolunda giderdim'' buyurdu. Sonra:
"İnsanlar (evlerine) dünyalık mallarla dönerken sizler evlerinize Allah'ın
Resulü ile birlikte dönmeye razı olmaz mısınız?'' buyurunca Ensar: "Biz
razı olduk, ey Allah'ın Resulü! Razı olduk" dedi.
İbn Avn der ki: Hişam b.
Zeyd şöyle dedi: "Enes'e: "Sen buna bizzat şahit oldun mu?"
dediğimde: "Ben bunu nasıl görmiyeyim ki!" karşılığını verdi.
[Sahih]
2. Cabir b. Abdillah
13475 (1) Cabir b. Abdullah bildiriyor: Huneyn fethedildiği zaman
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müfrezeler gönderdi ve bu müfrezeler
develer ve koyunlar ile geri döndüler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu ganimetIeri Kureyşliler arasında taksim etti. Bu durum Ensar'ın
ağırına gitti. Bu da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaşınca bizi
topladı ve hutbe verip şöyle buyurdu: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in size verilmesine razı olmuyor musunuz? Vallahi eğer (bütün) insanlar
bir vadiye ve siz başka bir yola gidecek olsaydınız ben de sizin yolunuzda
giderdim'' buyurdu. Bunun üzerine Ensar: "Razı olduk, ey Allah'ın
Resulü!" dediler.
[Hasen]
3. Ebu Said el-Hudri
13476 (1) Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Ensar'dan bir grup toplanıp:
"Başkalarını bize tercih etti" dediler. Bu durum Allah Resulü'ne (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ulaşınca onları topladı ve hitab edip: "Ey Ensar
topluluğu! Sizler zelil iken Allah sizi aziz kılmadı mı?'' buyurdu. Ensar:
"Allah ve Resulü doğru söyledi" karşılığını verdiler. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sizler daldiette iken Allah sizi hidayete
erdirmedi mi?'' buyurunca, Ensar: "Allah ve Resulü doğru söyledi"
karşılığını verdiler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Siz fakir
iken Allah sizi zengin kılmadı mıVbuyurunca, Ensar: "Allah ve Resulü doğru
söyledi" karşılığını verdiler. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: ''Bana cevap vermeyecek misiniz? Bana: ''Sen kovulmuş
bir şekilde bize geldiğinde seni barındırmadık mı? Korkmuş bir şekilde
geldiğinde güvencemiz altına almadık mı?'' demiyecek misiniz? İnsanlar
(evlerine) koyun ve sığırlarla dönerken sizler Resulullah ile dönüp onunla
evlerinize girmeye razı olmaz mısınız? Eğer (bütün) insanlar bir vadiyel! veya:
''bir yola ve siz başka bir vadiye'' veya: ''bir yola gidecek olsaydınız ben de
sizin gittiğiniz vadidenlı veya: ''yolunuzdan giderdim. Eğer hicret olmasaydı
ben de kendimi Ensar'dan biri sayardım. Benden sonra başkalarının size tercih
edildiğini göreceksiniz. Ancak sizler benimle Havz'da buluşana kadar
sabredin.''
[Sahih]
Diğer tahric:
Abdurrezzak (19918) rivayet etti.
13477 (2)- Ebu Said
el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu ganimet
mallarından Kureyşli kabilelere ve diğer bedevilere verip Ensar'a bir şey
vermeyince, Ensar bundan dolayı gücendi. Bu konuda konuşmaya başladılar ve
içlerinden biri: "Artık Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendi
kavmini buldu" dedi. Sa'd b. Ubade, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına girip: "Ey Allah'ın Resulü! Senin ele geçirmiş olduğun
fey'i dağıtırken ganimetin çoğunu içlerinde Ensar olmayan Arap kabilelerine
vermenden dolayı bu topluluk gücendi" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey SaId! Sen bu konuşmalarda hangi
taraftasın?'' buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü! Ben ancak o toplumdan
biriyim. Ben onların görüşlerini red edemem ki?" dedi. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bana kavmini şu
çardakta topla'' buyurdu. SaId onları o çardakta topladı. Muhacirlerden birkaç
adam gelince onları da bıraktı. Başkaları geldi, ama onlara izin vermedi. Tam
olarak toplandıkları zaman Sa'd, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gidip: "Ensar'dan bu grup senin için toplandı" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına gelip yaraşır bir şekilde
Allah'a hamdü sena ettikten sonra şöyle buyurdu: ''Ey Ensar topluluğu! Bana
sizin içinizden huzursuz olduğunuz haberi geldi. Ben, siz dalalette iken geldim
de Allah sizi benim sayemde hidayete erdirmedi mi? Siz fakir iken Allah sizi
zengin kılmadı mı? Siz birbirinize düşman iken Allah kalplerinizi birbirinize
karşı benimle yumuşatmadı mı?'' buyurdu. Bunun üzerine Ensar: "Minnet ve
fazilet Allah'a ve Resulü'ne aittir" dediler. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey Ensar topluluğu! Bana cevap vermeyecek misiniz?''
diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Sana ne cevap verelim ki? Minnet ve
fazilet Allah'a ve Resulü'ne aittir" karşılığını verdiler. Bunun üzerine
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Vallahi dileseydiniz: ''Sen
yalanlanmış bir şekilde geldin, biz sana inandık. Yardımsız kalmışken sana
yardım ettik. Sen kovulmuş bir şekilde bize geldiğinde seni barındırdık. Seni
fakir bulup zengin ettik'' derdiniz ve doğru söylerdinizı hem de doğruluğunu
tasdik ettirirdiniz. Ey Ensar topluluğu! Siz, benim sırf (yeni) Müslüman
olmaları (ve kalbIerini İslamla alıştırmak) için bir topluluğa verdiğim
dünyalıktan dolayı mı gücendiniz? Halbuki ben sizin, İslamıdaki (Allah'ın size
taksim ettiği) payınıza güvenerek sizi bırakmıştım. Ey Ensar topluluğu!
İnsanlar (evlerine) koyun ve deve ile dönerken sizler Resulullah ile evlerinize
dönmeye razı olmaz mısınız? Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki eğer
hicret olmasaydı ben de kendimi Ensa'dan biri sayardım. Eğer (bütün) insanlar
bir yola ve Ensar başka bir yola gidecek olsaydı, ben de Ensarın gittiği yoldan
giderdim. Allahım! Ensar'a ve çocuklarına merhamet et.'' Ensar sakalları
ıslanana kadar ağladı ve: "Biz payolarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e razı olduk" dediler. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gidince biz de dağıldık.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (12/156-7; 14/528-9) ve Ebu Ya'la (1092) rivayet ettiler.
13478 (3)- Enes
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ensar topluluğu!
Ben, siz dalalette iken geldim de Allah sizi benim sayemde hidayete erdirmedi
mi? Siz fırkalara ayrılmışken sizi benim vesilemle birleştirmedi mi? Siz
birbirinize düşman iken Allah kalplerinizi birbirinize karşı benimle
yumuşatmadı mı?'' buyurunca, Ensar: "Evet, ey Allah'ın Resulü!"
karşılığını verdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sen korkmuş bir
şekilde geldiğinde biz seni güvencemiz altına aldık. Sen kovulmuş bir şekilde
bize geldiğinde biz seni barındırdık. Sen yardımsız kalmışken biz sana yardım
etttik'' demiyecek misiniz?'' buyurunca: "Aksine, minnet Allah'a ve
Resulü'ne aittir" dediler.
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
es-Sünenu'l-kübra'da (8347) rivayet etti.
13479 (4)- Ebu Said
anlatıyor: Ensar'dan bir kişi arkadaşına: "Vallahi size öyle bir şey
anlatacağım ki eğer işler tam olarak yolunda gitseydi (Nebi) başkalarını size
tercih edecekti" dedi. Bunun üzerine ona sert bir şekilde cevap verildi.
Bu durum Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaşınca yanlarına geldi ve
onlara aklımda kalmayan bazı şeyler söyledi. Onlar da:
"Evet, ey Allah'ın
Resulü!" karşılığını verdiler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Sizler ata binemezdiniz'' buyurdu. Onlara her bir şey deyişinde: "Evet,
ey Allah'ın Resulü!" diyorlardı. Onların kendisine cevap vermediklerini
görünce: ''Kavmin seninle savaştlı biz sana yardım ettik. kavmin seni kovunca
biz seni barındırdık'' demeyecek misiniz?'' diye sordu. Ensar: "Ey
Allah'ın Resulü! Biz öyle bir şey demiyoruz, siz diyorsunuz" cevabını
verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ensar topluluğu!
İnsanlar (evlerine) dünyalıklarla dönerken sizler Resulullah ile evlerinize
dönmeye razı olmaz mısınız? Eğer (bütün) insanlar bir yola ve siz başka bir
yola gidecek olsaydınız, ben de sizin gittiğiniz yoldan giderdim'' buyurunca,
Ensar: "Evet, ey Allah'ın Resulü! (razı oluruz)" dediler. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer hicret olmasaydı ben de kendimi özel
cemaatim, Ehl-i beytim, sırdaşım olan ve kendisine sığındığım Ensar’dan biri
sayardım" buyurdu ve: ''(Allahım!), Onların kötülerini bağışla ve
iyilerinin amellerini kabul buyur'' diye dua etti.
Ebu Said der ki:
Muaviye'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisinden sonra
başkalarının bize tercih edileceğini göreceğimizden bahsetti" dediğimde,
Muaviye: "O zaman size ne yapmanızı emretti?" diye sordu. Kendisine:
"Sabretmemizi emretti" dediğimde, Muaviye: "O zaman
sabredin" karşılığını verdi.
[Hasen]
Diğer tahric: Tirmizi
(3904) rivayet etti.
4. Abdullah b. Zeyd
13480 (1) Abdullah b. Zeyd b. Asım anlatıyor: Allah, Huneyn savaşında
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e fey' verdiği zaman, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu Müslüman olmalarını istediği insanlar
arasında taksim ederek Ensar'dan kimseye bir şey vermemişti. Sanki Ensar
insanlara verilen kendilerine verilmeyince gücenmişlerdi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hitab edip: "Ey Ensar topluluğu!
Ben, siz dalalette iken geldim de Allah sizi benimle hidayete erdirmedi mi? Siz
fırkalara ayrılmışken sizi benim vesilemle birleştirmedi mi? Siz fakir iken
sizi benim vesilem ile zengin kılmadı mı?'' buyurdu. Onlara her bir şey
deyişinde: "Minnet Allah'a ve Resulü'ne aittir" diyorlardı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine: ''Sizi, bana cevap
vermekten alıkoyan nedir?'' diye sorunca, yine: "Minnet Allah'a ve
Resulü'ne aittir" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: ‘‘Dileseydiniz: ''Sen bize şöyle ve şöyle geldin''
derdiniz. İnsanlar (evlerine) koyun ve deve ile dönerken sizler Resulullah ile
evlerinize dönmeye razı olmaz mısınız? Eğer hicret olmasaydı ben de kendimi
Ensar'dan biri sayardım. Eğer (bütün) insanlar bir vadiye ve yola gitseydi, ben
de Ensar'ın gittiği vadi ve yoldan giderdim. Ensar (bana yakınlık olarak) iç
çamaşır (samımi dost), diğer insanlar ise dış giysilerdir. Benden sonra
başkalarının size tercih edildiğini göreceksiniz. Ancak sizler benimle Havz'da
buluşana kadar sabredin. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari (4330,
7245) ve Müslim (2410) rivayet ettiler.
5. Amr b. Tağlib
13481 (1) Amr b. Tağlib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bazenl bir topluluğa verip diğerlerini boş
çeviriyorum. Vermediklerim, benim için verdiğim kişilerden daha sevgilidir.
Bazılarına, sabırsız ve endişeli olmalarından korktuğum için verirken,
bazılarını da Allah'ın kalplerine yerleştirdiği tok kalplilik ve hayırla
başbaşa bırakıyorum. Bunlardan biri de Amr b. Teğlib'dir. ''Amr der ki: "Vallahi,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözlerine karşılık, kızıl
develerimin olmasını istemem."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(923, 3145, 7535) rivayet etti.
9314 (1)'de tekrar
etmiştir.
13482 (2)- Amr b. Tağlib'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Bazenl bir topluluğa verip diğerlerini boş çeviriyorum. Vermediklerim, benim
için verdiğim kişilerden daha sevgilidir. Bazılarına, sabırsız ve endişeli
olmalarından korktuğum için verirken, bazılarını da Allah'ın kalplerine
yerleştirdiği tok kalplilik ve hayırla başbaşa bırakıyorum. Bunlardan biri de
Amr b. Teğlib'dir.'' Amr der ki: "Vallahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in bu sözlerine karşılık, kızıl develerimin olmasını istemem."
[Sahih]
9315 (2)'de tekrar
etmiştir.