MÜSNED-İ HANBEL |
CİHAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
29- Hastalara Bakmak,
Yaralıları Tedavi Etmek ve Cihad Edenlere Hizmet Etmek için Kadınların Savaşa
Katılması
1. ümmü Atiyye
13207 (1) Ümmü Atiyye der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile beraber yedi gazvede bulundum. Onların eşyalarını koruyup yemeklerini
yapıyor ve hastalara bakıp yaralılarını tedavi ediyordum."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
cihad 2/1447 (1812) ve İbn Mace, cihad 2/952 (2856) rivayet ettiler.
13208 (2)- ümmü Atiyye
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yedi gazvede
bulundum. Onların hastalara bakıp yaralılarını tedavi ediyor ve eşyalarını
koruyup yemeklerini yapıyordum."
[Sahih]
2. Rubeyyi' binti
Muavviz
13209 (1) Rubeyyi' binti Muavviz b. Afra der ki: Biz Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte gazveye gider ve askerlere hizmet
edip onlara su dağıtırdık. Ayrıca yaralıları ve ölenleri Medine'ye götürürdük.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4/14; 7/158) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8830) rivayet ettiler.
3. Bir Kadın
13210 (1) Haşrec b. Ziyad el-Eşca'i, babaannesinden bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Hayber savaşına gittim. Ben
altı kadının altıncısıydım. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ordu da
kadın olduğu haberini alınca bize haber gönderdi ve: ''Neden ve kimin emri ile
çıktmız?'' diye sordu. Biz de: "(Ey Allah'ın Resulü!) Biz (atılan) okları
(toplayıp askerlere) vermek ve çorba içirmek için çıktık. Ayrıca yanımızda
yaralıları tedavi etmek için gerekli olan şeyler de bulunmaktadır. Biz ip
eğirir ve bununla Allah yolunda size yardım ederiz" dedik. Ancak
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Öyleyse kalkın (ve bizimle) gidin
'' buyurdu. Allah, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber'i
fethetmeyi nasip ettiği zaman, ganimetten bizlere erkeklerin hissesi gibi hisse
verdi.
Haşrec der ki: "Ey
nineciğim! Payolarak size ne verdi?" diye sorduğumda, ninem: "Hurma
verdi" dedi.
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2729) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8879) rivayet ettiler.
13211 (2)- Haşrec b.
Ziyad, babaannesinden bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile beraber Hayber savaşına gittim. Ben altı kadının altıncısıydım. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orduda kadın olduğu haberini alınca
bize haber gönderip yanına çağırdı. Öfkesi yüzünden belli oluyordu. Bize:
''Neden ve kimin emri ile çıktınız?'' diye sordu. Biz de: "(Ey Allah'ın
Resulü!) Biz seninle çıktık. (Atılan) okları (toplayıp askerlere) vermek ve
çorba içirmek için çıktık. Ayrıca yanımızda yaralıları tedavi etmek için
gerekli olan ilaçlar da bulunmaktadır. Biz ip eğirir ve bununla Allah yolunda
size yardım ederiz" dedik. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Öyleyse kalkın (ve bizimle) gidin '' buyurdu. Allah, Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hayber'i fethetmeyi nasip ettiği zaman, ganimetten bizlere
erkeklerin hissesi gibi hisse verdi.
Haşrec der ki: "Ey
nineciğim! Payolarak size ne verdi?" diye sorduğumda, ninem: "Hurma
verdi" dedi.
[Hasen]
4. Gifar Oğullarından
Bir Kadın
13212 (1) Umeyye binti Ebi's-Salt bildiriyor: Gifar oğullarından bir
kadın -Ravi: "Umeyye, bana kadının adını söylemişti" dedi- anlatıyor:
Gifar oğullarından kadınlarla birlikte Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Biz de seninle bu savaşa çıkmak için
geldik" (Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber savaşına
çıkacaktı) "Yaralıları tedavi eder ve gücümüzün yettiğince müslümanlara
yardımcı oluruz" dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Allah'ın bereketi üzerinize olsun'' buyurdu. Böylece biz Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıktık. Ben daha gencecik
(küçük) bir kızdım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni bineğinin
terkisine bindirdi. Vallahi, sabahleyin konaklayıp deveyi çöktürerek indiğinde
ve ben de terkinden indiğimde terkiye benden kan bulaşmış olduğunu gördüm. Bu
benim ilk hayız kanım idi. Bunun üzerine deveye doğru çekildim ve utandım.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benim bu halimi farkedip, kanı
görünce: ''Neyin var? Sanırım hayız oldun'' buyurdu. Ben "Evet"
dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Öyleyse önce kendini
temizle. Sonra bir su kabı al ve içerisine tuz kat. Sonra terkiye değen kanı
yıka, sonra da bineğine dön '' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Hayber'i fethettiği zaman ganimetten bize de bir pay verdi. Boynumda
görmüş olduğunuz bu gerdanlığı da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ganimetten alarak bana verdi ve kendi elleriyle boynuma taktı. Vallahi bu
gerdanlık boynumdan asla çıkmayacaktır." Ölünceye kadar da gerdanlık
boynunda kaldı. Gerdanlığın kendisiyle defnedilmesini vasiyet etmişti. Her
hayızdan temizleneceği zaman da suya tuz katardı. Vefat edeceği zaman da suyuna
tuz katılmasını vasiyet etmişti.!
[Zayıf]
Diğer tahric: Ebu Davud,
taharet 1/84 (313) ve Beyhaki, taharet (2/407) rivayet ettiler.
5. İbn Abbas
13213 (1) Ata, İbn Abbas'tan bildirerek der ki: Necde, İbn Abbas'a bir
mektup yazarak çocukların öldürülmesi, ganimetten alınan beşte bir payın kimin
olduğu, yetim çocuğun yetimliğinin ne zaman bittiği, kadınlarla savaşa çıkmayı veya
kadınların savaşa katılmasını ve kölenin ganimetten paylarının olup olmadığı
gibi konuları sordu. İbn Abbas cevap olarak şöyle yazdı: "Eğer Hızır gibi
kafiri müminden ayırd edebiliyorsan onları (çocukları) öldür. Ganimetin beşte
birinin bizim (Ehl-i Beyt'in) olduğunu söyıüyorduk. Ancak kavmimiz bunun bizim
olmadığını söyledi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınları
kendisiyle birlikte savaşa çıkarırdı. Kadınlar hastalara bakıp yaralıları
tedavi eder ve savaşa katılmazlardı. çocuğun yetimliği ise ihtilam olduğu
(buluğa erdiği) zaman sona erer. Kölelere ganimetten bir pay ayrılmazdı, ancak
az da olsa onlara bir şeyler verilirdi."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2/77, 78), Nesai (2/177, 178) ve Beyhaki (6/332, 344, 345) rivayet ettiler.
13522 (5)'te tekrar
edecektir.
13214 (2)- Yezid b.
Hürmüz der ki: Necde, İbn Abbas'a bir mektup yazarak beş şeyi sormuştu. İbn
Abbas "İnsanlar benim Haruriler (Hariciler) ile yazıştığımı söylemektedir.
Eğer bir ilmi gizlemiş olma durumuna düşmesem bunu ona yazmazdım" dedi.
Necde şöyle yazmıştı: "Derim ki: "Bana haber ver. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınlar ile savaşa çıkar mıydı? Onlara
ganimetten bir pay verir miydi? Savaşta çocukları öldürür müydü? Ye tim kişinin
yetimliği ne zaman biter? Ayrıca bana ganimetten beşte bir payın kimin olduğunu
haber ver." İbn Abbas şöyle bir cevap yazdı: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kadınları beraberinde savaşa çıkarırdı ve onlar hastaları
tedavi ederlerdi. Ancak onlara ganimetten bir pay ayırmaz, ama kendilerine bir
şeyler verirdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşta çocukları
öldürmezdi, sen de öldürme. Ancak Hz. Hızır'ın çocuğu(n kaderini) tanıyıp onu
öldürmesi gibi kafiri öldürüp mümini bırakman bunun dışındadır. Bir de bana yetimin
yetimliğinin ne zaman bittiğini sormaktasın. Ömrüme yemin olsun ki adam vardır,
sakalı biter ama hala kendi hakkını almakta zayıf kalır. Kişi kendi hakkını
alacağında başkaları gibi doğru ve yeterli davranabilirse artık ondan yetimlik
gitti demektir. Ganimetin beşte birine gelince, biz beşte birin bizim (Ehl-i
Beyt'in) olduğu görüşünde idik. Ancak kavmimiz bunun bizim olduğunu kabul
etmedi."
[Sahih]
Diğer tahric: Şafii
(2/122-3), Müslim (1812) ve Tirmizi (1556) rivayet ettiler.
13215 (3)- Yezid b.
Hürmüz der ki: Necdetu'l-Haruri, İbn Abbas'a bir mektup yazarak çocukların
öldürülmesi, kadınların Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte
savaşa katılması ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onlara
ganimetten bir pay verip vermemesi gibi konuları sordu. İbn Abbas'ın Necde'ye
(gönderdiği) mektubunu bizzat ben yazdım. İbn Abbas cevap olarak şöyle yazdı:
"Bana (savaşta) çocukları öldürmeyi soruyor ve Hz. Musa'nın arkadaşı olan
alimin çocuk öldürdüğünü söylüyorsun. Eğer çocukların durumunu o alimin bildiği
gibi biliyorsan öldürürsün. Ancak bilemezsin. Bu sebeple onlardan uzak dur.
Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları öldürmeyi yasakladı. Bir
de bana kadınlar hakkında: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte savaşta bulunurlar mıydı? Onlara ganimetten bir pay verir miydi?"
diye sormaktasm Evet, kadınlar Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte savaşta bulunurdu. Ancak onlara ganimetten bir pay ayırmaz, ama
kendilerine bir şeyler verirdi."
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2728) rivayet etti.
6. Tufava'dan Biri
13218 (1) Humeyd b. Hilal anlatıyor: Yolu bizim yanımızdan geçen
Tufave kabilesinden bir adam vardı. Bir ara (bizim) kabileye uğrayıp şöyle
anlattı: "Bize ait bir kervanla birlikte Medine'ye geldim. Alışverişimizi
yaptıktan sonra (kendi kendime): "Mutlaka bu adamın yanına gideceğim ve
onun durumunu öğrenip kabileme haber vereceğim" dedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardığımda bana bir ev göstererek şöyle
buyurdu:
''Şu evde bir kadın
vardı. Bu kadın Müslümanlardan bir müfrezeyle birlikte yola çıktı. O, evde on
iki tane keçi ve kendisiyle dokuma yaptığı tarağı bırakmıştı. Kadının bir
keçisi ve dokuma tarağı kayboldu. Bunun üzerine kadın şöyle dedi: '' Ya Rabbi!
Sen, Kendi yoluna çıkan kimseyi koruyacağına dair garanti verdin. Oysa ben bir
keçimi ve dokuma tarağımı kaybettim. Ben kayıp dokuma tarağl111tn ve keçimin
nerede olduğunu soruyorum''. ''Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
devamlı olarak kadının kaybettiklerini nasıl abartılı olarak istediğini
anlatarak şöyle devam etti: ''Sabah olduğunda kadın kayıp keçisini ve onun
gibisini, dokuma tarağını ve onun gibisini buldu. İşte bu, o kadındır, dilersen
git ona sor.'' Bunun üzerine ben: "Hayır, ben seni tasdik ediyorum"
dedim.
[Sahih]
Heysemi (5/277) der ki:
"Ravileri Sahih'in ravileridir."