MÜSNED-İ HANBEL |
ZEKAT |
17- İdarecinin Gerekli
Görmesi Durumunda; Zekatın Kimilerine Verilip Bazılarına Verilmemesi
1- Ömer b. el-Hattab
(R.A.)
9265 (1) Hz. Ömer der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir
dağıtımda bulununca ben: "Ey Allah'ın Resulü! Suffe ahalisi buna, verdiğin
kişilerden daha çok hak sahibidir" dedim. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sizler beni iki durumla karşı karşıya
bırakıyorsunuz: Ya çirkin sözlerle benden mal isteyeceksiniz, vereceğim. Ya da
vermeyeceğim bu defa da, cimri olmadığım halde beni cimrilikle
suçlayacaksınız'' buyurdu.
[-Sahih-]
Diğer tahric: Müslim
(1/285) rivayet etti.
9266 (2)- Hz. Ömer der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir taksimde bulununca ben: "Ey
Allah'ın Resulü! Başkaları buna verdiğin kişilerden daha çok hak
sahibidir" dedim. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Onlar beni ya çirkin sözlerle benden mal istemek ya da cimri olmadığım halde
cimrilikle suçlamakla karşı karşıya bıraktılar'' buyurdu
[-Sahih-]
2- Ömer b. el-Hattab
9267- Adiy b. Hatim anlatıyor: Kavmimden bazılarıyla beraber Ömer
b. el-Hattab'a gittiğimde, Tay kabilesinden her adama iki bin vermeye başladı
ve benden de yüz çevirdi. Ben karşısına geçtikçe o benden yüz çevirdi. Bunun
üzerine: "Ey Mu'minlerin emiri! Beni tanımadın mı 7" diye sorunca Hz.
Ömer sırt üstü uzanacak kadar güldükten sonra şöyle dedi: "Vallahi seni
tanıyorum. Onlar inkar ettiklerinde sen iman ettin. Onlar sırtını döndüklerinde
sen geldin. Onlar ihanet ederken sen vefa gösterdin. Sen, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdiğin Tay kabilesinin sadakasıyla Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ve ashabının yüzünü ağartan ilk kişisin"
dedi ve mazeretini belirterek şöyle devam etti: "Bu mal, fakirliğin
kendilerini telef ettiği kişilere tahsis edilmiştir ki verdiğim kişiler de
sorumluluklarıyla kabilelerinin önde gelenleridirler."
[-Sahih-]
Diğer tahric: Müslim
(2523) ve Bezzar (335) rivayet ettiler.
26800'de tekrar
edecektir.
3- Sa'd b. Ebi Vakkas
9268 (1) Amir b. Sa'd b. Ebi Vakkas'ın, babasından bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (müellefe-i kulubdan olan) bazı
kişilere (ganimet mallarından) bir şeyler verirken bir adama vermedi. Sa'd:
"Ey Allah'ın Peygamberi! Falana ve falana verdin, ama Mu'min olmasına
rağmen falan kişiye vermedin" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Veya Müslüman'' dedi. Sa'd aynı şeyi üç defa tekrar etmesine rağmen
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üçünde de: ''Veya Müslüman'' dedikten
sonra şöyle buyurdu: ''Ben bazılarının yüzüstü cehenneme düşmesinden korktuğum
için kendilerine veriyor, bana onlardan daha sevgili olan kimseleri de
(haklarında böyle bir tehlike sezmediğim için) bırakıyorum''
[-Sahih-]
Diğer tahric: Müslim
(2/733), Ebu Davud (4685) ve Nesai (8/103-4) rivayet ettiler.
9269 (2)- Sa'd b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir grup gelince,
aralarındaki bir kişi dışında hepsine bir şeyler verdi. Ben: "Ey Allah'ın
Resulü! Hepsine verdin, ama falan kişiye vermedin. Vallahi ben onun Mu'min
olduğunu görüyorum" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Veya
Müslüman'' dedi. Ben üç defa: "Mu'min" dememe rağmen Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) üçünde de: ''Veya Müslüman" dedi ve üçüncüde
şöyle buyurdu: ''ValIahi! Ben bazılarının yüzüstü ceheneme düşmesinden
korktuğum için onlara veriyor, bana ondan daha sevgili olan kişiyi de (hakkında
böyle bir tehlike sezmediğim için) bırakıyorum. ''
[Sahih]