MÜSNED-İ HANBEL |
TEHECCÜD VE VİTR |
DEVAM: 18- Teravih Namazının Sebebi ve Cemaatle Mescidde
Kılınması
2- Hz. Aişe (r.anha)
6468 (1) Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir gün gece yarısı Mescid'e çıkıp namaz kılınca, bazı erkekler de ona
uyup namaz kılmaya başladılar. Sabah olunca halk ResuluIlah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in gece Mescid'e çıktığını söyleyince, diğer gece daha büyük bir
kalabalık toplandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o gece yarısı yine
Mescid'e çıktı ve namaz kıldı. Halk ta ona uyup namaza durdular. Sabah olunca
yine aynı şeyi konuşmaya başladılar. Üçüncü gün daha büyük bir kalabalık
toplandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine gece yarısı çıkıp namaz
kıldı ve halk ta ona uyarak namaz kıldılar. Dördüncü gece Mescid tıkabasa
doldu, ama bu sefer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evde oturup
Mescid'e çıkmadı. Hatta ben bazı insanların: "Namaza!" diye seslendiğini
duydum, fakat Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine yanlarına çıkmadı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldıktan sonra kalkıp
şehadet getirerek: IDerim kii bu geceki halinizden haberdarımı ama bu namazın
size farz kılınmasından ve ona güç yetirememenizden korktum'' dedi.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric. Buhari, ezan 2/213 (729) ve Müslim, musafirin
1/524 (761) rivayet ettiler.
6469 (2)- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımı
Hz. Aişe (r.anha)'nin bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Mescid'de namaz kılınca, halk ta ona uyarak namaz kıldı. İkinci gece yine namaz
kılınca daha büyük bir kalabalık ona uyarak namaz kıldı. Sonra üçüncü veya
dördüncü gece halk (bu namazı kılmak için) toplandı, ama Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Mescid'e çıkmadı. Sabah olunca da şöyle buyurdu:
''Yaptığınızı gördüm. Yanınıza çıkmamamın nedenı~ bu namazın size farz
olmasından korkmamdır.'' Bu olay Ramazan ayında vaki olmuştu.
[-Sahihtir-]
6470 (3)- Hz, Aişe (r.anha)'nin bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan'da bir gece Mescid'e çıkıp namaz kılınca
bazıları da ona uyarak namaz kıldılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ikinci gece çıkınca daha büyük bir topluluk ona uyup namaz kıldı. Üçüncü gece
de aynı şekilde oldu. Dördüncü gece ise Mescid tıkabasa doldu, ancak bu defa
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'e çıkmadı. Halk bu konuda
konuşup: "Neden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'e çıkmadı?"
dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların bu sözünü duydu ve sabah
olunca şöyle buyurdu: ''Ey insanlar! Söylediğinizi duydum, Sizin yanınıza
çıkmamamın sebebi, bu ayda gece namazı kılmanın size farz kılınmasından
korkmamdır, ''
[-Sahihtir-]
6471 (4)- Hz. Aişe (r.anha)'nin bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan'da bir gece Mescid'de bazı insanlarla
namaz kıldı. İkinci gece de kılınca daha büyük bir topluluk toplandı. Üçüncü
veya dördüncü gece ise Mescid dolup taştı, ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanlarına çıkmadı. Halkın "Namaza!" diye seslenmelerine
rağmen Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına çıkmadı. Sabah olunca Ömer
b. el-Hattab:
"Ey Allah'ın-Resulü! Dün gece insanlar seni uzun süre
beklediler" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Durumlarını biliyorumı ama bu namazın onlara farz kılınmasından korktum''
buyurdu.
[-Sahihtir-]
6472 (5)- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet
edilmiştir.
[-Sahihtir-]
6473 (6)- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımı
Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor:
Halk, Ramazan ayında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Mescid'inde gece tek topluluklar oluşturup, Kur'an'dan ezberinde bir
şeyler olanın arkasında beş veya altı veya bundan daha az ya da çok kişi durup
ona uyarak namaz kılarlardı. Bu gecelerden birinde Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana odamın kapısına bir hasır dikmemi (hasırı çadır gibi
yapmamı) emretti. Ben dediğini yapınca da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yatsı namazını kıldıktan sonra oraya çıktı. Mescid'de olanlar yanında
toplandılar ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara gece uzun süre
namaz kıldırdı, sonra çıkıp (eve) girdi ve hasırı olduğu gibi bıraktı. Sabah
olunca halk Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önceki gece kendilerine
kıldırdığı namazdan bahsettiler. Akşam olunca da Mescid insanlarla tıkabasa
doldu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara yatsı namazını kıldırdıktan
sonra evine girdi, cemaat te Mescid'de kaldı. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''İnsanlar ne istiyor ey Aişe (r.anha)?''
diye sordu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Halk dün gece Mescid'dekilere
kıldırdığın namazdan haberdar oldu ve onlara namaz kıldırman için toplandılar"
cevabını verdim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Hasırı dür ey Aişe (r.anha)'' buyurdu, ben de hasırı dürdüm. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) O geceyi uyumadan geçirdi, halk ta Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sabah namazına kadar Mescid'de kalıp onu beklediler.
(Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazına çıkınca) onlara şöyle
buyurdu: ''Ey insanlar! Allah'a hamd olsun ki, dün geceyi uyuyarak geçirmedim.
Sizin de durumunuzu biliyordumı ama bu namazın size farz olmasından korktum.
Amel!erden gücünüzün yeteceğini yapınız. Siz usanmadıkça Allah da usanmaz.''
Hz. Aişe (r.anha): "Allah katında amellerin en sevileni, az da olsa
devamlı yapılanıdır" derdi.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta (5277) rivayet
etti.
6474 (7)- Hz. Aişe (r.anha) der ki: Gündüz serdiğimiz gece
de dikerek sütre olarak kullandığımız bir hasmmız vardı. Resulullah {Sallallahu
aleyhi ve Sellem} bir gece bu hasırın içinde namaz kılınca Müslümanlar kıraatini
duydular ve ona uyarak namaz kıldılar. İkinci gece daha kalabalık bir grubun
toplandığını gören Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} onlara bakıp:
lAmellerden gücünüzün yettiğini yapınız. Siz usanmadıkça Allah da usanmaz''
buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), az da olsa devamlı yapılan
ameli severdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir namaza başlayınca ona
devam ederdi.
[-Sahihtir-]