MÜSNED-İ HANBEL |
MESCİDLER |
6- Mescidleri Pis Kokulardan Arındırmak
1. Ömer b. el-Hattab (r.a.)
3733 (1) Ma'dan b. Ebi Talha
el-Ya'meri bildiriyor: Ömer b. el-Hattab bir Cuma günü minbere çıktı. Allah'a
hamdü senada bulundu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ebu Bekr'i
hayırla yad etti. Sonra şöyle anlattı: "Bir rüya gördüm ve bu rüyayı
öleceğime yorumladım. Rüyamda kırmızı bir horozun beni iki defa gagaladığını
gördüm. Bu rüyamı Ebu Bekr'in hanımı Esma binti Umeys'e anlattığımda:
"Seni Acemlerden bir adam öldürecek!" şeklinde yorumladı. İnsanlar
yerime bir halife tayin etmemi istiyorlar. Ancak Allah dinini ve Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile gönderdiği hilafetini heba edecek değildir.
şayet başıma bir şey gelirse de halifeyi belirleyecek olan şura o altı kişidir
ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde bu altı kişiden
razıydı. İçlerinden kime biat ederseniz emirlerini dinleyip ona itaat edin. Bu
konuda bazılarının itirazda bulunacaklarını da biliyorum. Böylesi kişilerle
İslam için bizzat şu ellerimle savaştım. Bu kişiler (bunu yaparlarsa) Allah
düşmanı, kafir ve sapkın kişilerdir.
Allah'a yemin olsun ki hilafetim boyunca benim için en
önemli konulardan biri kelale (geride çocuk ve baba bırakmadan ölen) konusuydu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisiyle beraber bulunduğum süre
boyunca bu konu dışında bana hiçbir konuda sert davranmış değildir. Hatta
sonunda parmağıyla göğsümü dürtüp: "Bu konuda Nisa Suresinin sonunda inen
''yaz ayeti'' sana yeterli olur.'' buyurdu. şayet hayatta kalırsam bu konuda
Kur'an'ı bilen bilmeyen herkesin anlayabileceği şekilde hüküm vereceğim. Diğer
şehirlere gönderdiğin valiler konusunda Allah'ı şahit tutuyorum ki onları
insanlara dinlerini, Nebilerinin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini
öğretmek, içinden çıkamadıkları konuları da bana havale etmek üzere gönderdim.
Ey insanlar! Benim pis olarak gördüğüm iki bitkiden
yıyorsunuz. Biri soğan, diğeri de sarımsaktır. Allah'a yemin olsun ki Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamdan bunların kokusunun geldiğini gördüğü
zaman emriyle birisi o adamın elinden tutar ve onu Mescid'den çıkarıp Baki'ye
kadar uzaklaştırırdı. şayet illa bunları yiyecekseniz pişirip kokusunu
öldürerek yiyiniz."
Ömer bu hutbeyi Cuma günü verdi, Çarşamda gününde de
suikasta uğradı. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: İbn Hibban (2091) rivayet etti.
3734 (2)- Ma'dan b. Ebi Talha bildiriyor: Ömer b. el-Hattab
bir Cuma hutbe verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ebu Bekr'i
hayırla yad etti. Sonra şöyle dedi: "Rüyamda bir horozun beni iki defa
gagaladığını gördüm. Bunu da ecelimin yaklaştığına yordum. Bazıları yerime bir
halife tayin etmemi istiyorlar. Ancak Allah dinini ve hilafetini heba edecek
değildir. Nebi'si (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderene yemin olsun ki
şayet başıma bir şey gelirse halifeyi belirleyecek olan şura o altı kişidir ki
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde bu altı kişiden
razıydı. Bu konuda bazılarının itirazda bulunacaklarını da biliyorum. Böylesi
kişileri İslam için cezalandırmıştım. şayet böyle bir şey yaparlarsa Allah
düşmanı, kafir ve sapkın kişilerdir demektir.
Benden geriye bıraktığım en önemli şeylerden biri, kelale
(geride çocuk ve baba bırakmadan ölen) konusudur. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kendisiyle beraber bulunduğum süre boyunca bu konu dışında bana
hiçbir konuda sert davranmış değildir. Bu konuyu ona sorduğum kadar da başka
bir şeyi sormuş değilim. Hatta sonunda parmağıyla göğsüme dürtüp: ''Ey Ömer! Bu
konuda Nisa Surestnin sonunda inen ''yaz ayeti'' sana yetmiyor mu?"
buyurdu. şayet hayatta kalırsam bu konuda Kur'an'ı bilen bilmeyen herkesin
hüküm verebileceği bir şekilde hüküm vereceğim. Allahım! Diğer şehirlere
gönderdiğim valiler konusunda seni şahit tutuyorum. Onları insanlara dinlerini,
Nebilerinin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini öğretmek, ganimetIeri
paylaştırmak, adaletle hükmetmek ve içinden çıkamadıkları konuları da bana
havale etmek üzere gönderdim.
Ey insanlar! Benim pis olarak gördüğüm iki bitkiden
yiyorsunuz.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mescid'de bir
adamdan bunların kokusunun geldiğini gördüğü zaman emrederek elinden tutulur ve
Baki'ye kadar uzaklaştırılırdı. Şayet illa bunları yiyecekseniz pişirip
kokusunu öldürerek yiyiniz.'' [Sahih]
Diğer tahric: Müslim (567, 1617), İbn Mace (3363) ve Nesal
(2/43) rivayet ettiler.
3735 (3)- Ma'dan b. Ebi Talha el-Ya'meri bildiriyor: Ömer b.
el-Hattab hutbe vermek üzere kalktı, Allah'a hamdü senada bulundu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ebu Bekr'i hayırla yad etti. Sonra şöyle
dedi: "Rüyamda bir horozun beni iki defa gagaladığını gördüm. Bunu da
ecelimin yaklaştığına yordum. İnsanlar yerime bir halife tayin etmemi istiyorlar.
Ancak Allah dinini, hilafetini ve Nebisiyle (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gönderdiği şeyleri heba edecek değildir. şayet başıma bir şey gelirse halifeyi
belirleyecek olan şura o altı kişidir ki Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
vefat ettiğinde bu altı kişiden razıydı. İçlerinden kime biat ederseniz
emirlerini dinleyip ona itaat edin. Bu konuda bazılarının itirazda
bulunacaklarını da biliyorum. Böylesi kişilerle İslam için bizzat şu ellerimle
savaştım. Bu kişiler bunu yaparlarsa Allah düşmanı, kafir ve sapkın kişilerdir
demektir.
Allah'a yemin olsun ki benden geriye kelale konusundan daha
önemli bir şey bırakmış değilim. Bu konuyu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e çok sordum. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisiyle beraber
bulunduğum süre boyunca bu konu dışında bana hiçbir konuda sert davranmış
değildir. Hatta sonunda parmağıyla göğsüme dürtüp: ''Ey Ömer! Bu konuda Nisa
Surestnin sonunda inen ''yaz ayeti'' sana yeterli olur.'' buyurdu. şayet
hayatta kalırsam bu konuda Kur'an'ı bilen bilmeyen herkesin kabul edeceği
şekilde hüküm vereceğim.
Allahım! Diğer şehirlere gönderdiğim valiler konusunda seni
şahit tutuyorum. Onları insanlara dinlerini, Nebilerinin (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sünnetini öğretmek, ganimetIeri paylaştırmak, adaletle hükmetmek ve
içinden çıkamadıkları konuları da bana havale etmek üzere gönderdim.
Sonra da şöyle dedi: "Ey insanlar! Benim pis olarak
gördüğüm iki bitkiden yiyorsunuz. Biri soğan, diğeri de sarımsaktır. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamdan bunların kokusunun geldiğini gördüğü
zaman emriyle birisi o adamın elinden tutar ve onu Baki'ye kadar uzaklaştınrdı.
şayet illa bunları yiyecekseniz pişirip kokusunu öldürerek yiyiniz."
Ömer bu hutbeyi Cuma günü verdi. Zilhicce ayının bitimine
dört gün kala bir Çarşamda gününde de suikasta uğradı. [-Sahihtir-]
2. İbn Ömer (r.a.)
3736 (1) İbn Ömer
bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberde hutbe verirken adamın
biri keler etini(n hükmünü) sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Onun etinden yemem, ama yenilmesini de yasaklamam'' karşılığını verdi. Yine:
"şu bitkiden (sarımsak) yiyen kişi şu Mescid'e girmesin '' buyurdu.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud (3/425) rivayet etti.
18482 (4)'te tekrar edecektir.
3737 (2)- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Şu bitkiden (sarımsaktan) yiyen kişi mescidlere
gelmesin'' bu yurmuştur. [-Sahihtir-]
3. Ebu Hureyre (r.a.)
3738 (1) Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Şu bitkiden yiyen kişi şu Mescid'imize girip de bizi rahatsız etmesin. ''
Ravi Yakub der ki: "Bu bitkiden kasıt sarımsaktır." [-Sahihtir-]
Diğer tahric: İbn Mace (1015) ve Müslim (1/156) rivayet
ettiler. Münziri de et-Terğib ve'tTerhib'de (1/134) Nesai'yi kaynak göstererek
zikretmiştir.
3739 (2)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şu bitkiden yiyen kişi Mescid'imde bize eziyet
vermesin'' buyurmuştur. Başka bir yerde rivayet ederken de: ''Mescid'imize
yaklaşmasın ve sarımsak kokusuyla bize eziyet vermesin'' ifadesini
kullanmıştır. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim (1/156) rivayet etti.
3740 (3)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Mescid'de sarımsak kokusu duyunca: ''Bu pis bitkiden yiyenler
Mescid'imize yaklaşmasın'' buyurdu. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim, mesacid 1/394 (563), Tirmizi, et'ime
4/261 (1806), Nesai, mesacid 2/43 (707), Buhari, mevakit (1/216), Ebu Davud,
et'ime 3/361 (3825), İbn Ebi Şeybe 8/115 (4537) ve Abdurrezzak 1/445 (1738)
rivayet ettiler.
4. Ebu Said el-Hudri (r.a.)
3741 (1) Ebu Said der ki:
Hayber fethi dönüşü o bitkiden (sarımsaktan) yemeye başladık. Açlığa maruz
kaldığımız için de çok yedik. Dönüp de Mescid'e gittiğimizde Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun kokusunu aldı ve: ''Bu pis bitkiden yiyenler
Mescidle yaklaşmasın'' buyurdu. İnsanlar bunu duyunca: "Haram kılındı!
Haram kılındı!" demeye b aşladılar. Bu söyledikleri Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in kulağına gidince de: ''Ey insanlar! Allah'ın helal kıldığı
bir şeyi haram kılacak değilim. Ancak kokusundan hoşlanmadığım bir bitkidir''
buyurdu. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Buhari, ezan (1/217), Müslim 1/395 (565) ve
Tirmizi 4/261 (1806, "hasen sahih") rivayet ettiler.
18549 (1)'de tekrar edecektir.
3742 (2)- Ebu Said el-Hudri der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile Fedek ve Hayber'e savaşa çıktık. Allah da Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e Fedek ve Hayber'in fethini müyesser kıldı. Oradayken insanlar
sarımsak ve soğan denilen bitkiden yemeye başladılar. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiklerinde Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kokularını aldı ve bundan rahatsız oldu. Bir daha aynı kokuyla
geldiklerinde: "Bunlardan yemeyin! Bunlardan yiyen kişi meclisimize
yaklaşmasın'' buyurdu. Hayber savaşı sırasında insanlar evcil eşekleri kesip
etlerini kazanlara attılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar
olunca iki defa: ''Bu eti size yasaklıyorum! Yasaklıyorumr buyurdu. Bunun
üzerine ehli eşeklerin etleriyle dolu olan kazanlar döküldü. Kazanını
dökenlerden biri de bendim. [Hasen]
3743 (3)- Ebu Said der ki: Hayber fethi dönüşü sarımsak
denen bitkiden yemeye başladık. Açlığa maruz kaldığımız için de çok yedik.
Dönüp de Mescid'e gittiğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun
kokusunu aldı ve: ''Bu pis bitkiden yiyenler Mescid'e yaklaşmasın'' buyurdu.
İnsanlar bunu duyunca: "Haram kılındı! Haram kılındı!" demeye
başladılar. Bu dedikleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kulağına
gidince de: ''Ey insanlar! Allah'ın helal kıldığı bir şeyi haram kılacak
değilim. Ancak kokusundan hoşlanmadığım bir bitkidir'' buyurdu. [-Sahihtir-]
3744 (4)- Ebu Said el-Hudri der ki: Bir gün Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize namazı kıldırdığında bir adamdan sarımsak
kokusu aldı. Namazı bitirince: ''Biriniz gidip bu pis bitkiden yiyorı sonra da
yanımıza gelip bize eziyet veriyor.'' buyurdu.
[Hasen]
3745 (5)- Ebu Said el-Hudri der ki: "Bir gün Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize namazı kıldırdı..." Sonrasında ravi bir
önceki hadisin aynısını zikreder. [Hasen]
3746 (6)- Bişr bildiriyor: Ebu Said el-Hudri: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) pırasa, soğan ve sarımsağı yasakladı" dedi.
Ona: "Bunlar haram mı ki?" diye sorduğumuzda, Ebu Said: "Hayır,
ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemeyi yasakladı" dedi.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Beyhaki (3/76) rivayet etti.
5. Enes b. Malik (r.a.)
3747 Abdulaziz b. Suheyb der ki: Enes b. Malik'e sarımsak yeme
konusu sorulunca şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''şu bitkiden yiyenler bizim yanımıza yaklaşmasınlar -veya- bizimle namaz kılmasınlar''
buyurdu."[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim (562) rivayet etti.
6. Cabir b. Abdillah (r.a.)
3748 (1) Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soğan ve pırasanın yenilmesini
yasakladı. Ancak ihtiyaçtan dolayı mecbur kalınca onlardan yedik. Bunun üzerine
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu pis bitkiden yiyenler Mescid'imize
yaklaşmasın. Zira melekler de insanların rahatsız olduğu şeylerden rahatsız
olurlar.'' buyurdu. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim (564) ve İbn Mace (3365) rivayet
ettiler.
3749 (2)- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu bitkiden (sarımsaktan) yiyenler Mescid'e
yanımıza gelmesin'' buyurmuştur. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Bu kanalla Buhari: (854), Müslim (564),
Tirmizi (1806) ve Nesai (2/43) rivayet ettiler.
3750 (3)- Cabir bildiriyor: Hayber savaşı sırasında Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) soğan ve pırasa yenilmesini yasakladı. Ancak
bazıları bunlardan yiyip Mescid'e gelince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Bu iki pis bitkiyi yemenizi size yasaklamamış mıydım?'' diye sordu.
Yiyenler: "Ey Allah'ın Resulü! Yasaklamıştın, ancak açlıktan yemek zorunda
kaldık" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunları yiyenler
Mescid'imize gelmesin. Zira melekler de insanların rahatsız olduğu şeylerden
rahatsız olurlar.'' buyurdu. [-Sahihtir-]
3751 (4)- Cabir b. Abdullah'ın bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) : ''Sarımsak veya soğan yiyen kişi bizden
-veya-Mescid'imizden uzak dursun ve evinde otursun '' buyurmuştur. [-Sahihtir-]
7. Kurre
3752 Muaviye b. Kurre, babasından bildiriyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) pis olan şu iki bitkinin (soğan ile sarımsağın) yenilmesini
yasakladı ve şöyle buyurdu: ''Şu bitkilerden yiyenler Mescid'imize yaklaşmasın.
İlla yiyecekseniz de kokularını pişirerek öldürün. '' [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud (3827) rivayet etti.
8. Ebu Sa'lebe el-Huşeni
3753 Ebu Sa'lebe el-Huşeni bildiriyor: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hayber savaşına katıldım. Açlıktan dolayı
savaşta ele geçirdiğimiz ehli eşekleri kestik. Ancak onları kestiğimiz Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bildirilince Abdurrahman b. Avf'a emrederek
insanlar içinde: ''Benim Allah Resulü olduğuma şehadet edenlere ehli eşeklerin
eti helal değildir'' şeklinde bir çağrı yaptırdı. Savaş esnasında Hayber
bahçelerinde soğan ve sarımsak bulduk. Açlıktan dolayı onlardan da yemeye
başladık. Ancak Mescid'e geldiğimizde Mescid soğan ve sarımsak kokusuyla doldu.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bu pis
bitkiden yiyenler bize yaklaşmasın. Ayrıca azı dişi olan yırtıcı hayvanların
eti ile hedef yapılarak öldürülmüş hayvanların etini yemek helal değildir. ''
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Nesai (7/201,204) rivayet etti.
18587 (10)'da tekrar edecektir.
9. Ma'kil b. Yesar
3754 (1) Ma'kil b. Yesar
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir yolculuktayken
sarımsağı bol olan bir bölgede konakladık. Müslümanlardan bazıları da ondan
yiyip Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile namaz kılmak için namazgaha
geldiler. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oraya gelmelerini
yasakladı. Sonra bir daha geldiklerinde yine gelmelerini yasakladı. Daha sonra
bir daha oraya gelip de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine onlarda
sarımsak kokusunu görünce: ''Bu bitkiden yiyenler Mescid'imize yaklaşmasın''
buyurdu. [Zayıf]
Diğer tahric: Taberani (20/520) rivayet etti.
3755 (2)- Ma'kil b. Yesar bildiriyor: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir yolculuktaydık ... "
Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını zikreder. [Zayıf]
11. Muğire b. Şu'be (r.a.)
3756 (1) Muğire b. Şu'be
bildiriyor: Bir defasında sarımsak yedim ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in namazgahına geldim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk
rekatı kıldırmıştı. Namazı bitirdiğinde ben kalan rekatı kılmak üzere kalktım.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sarımsak kokusunun geldiğini görünce:
''Bu bitkiden yiyen kişi kokusu gidene kadar Mescid'imize yaklaşmasın''
buyurdu. Namazımı bitirdikten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
geldim ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bu konuda benim mazeretim var. Elini bana
ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zorluk çıkarmadan
elini bana uzattı. Elini alıp yakamdan göğsüme götürdüm. Göğsümün sargılı
olduğunu görünce de: ''Bu konuda sen mazursun'' buyurdu. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: İbn Hibban (2095) rivayet etti.
3757 (2)- Muğire b. Şu'be bildiriyor: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiğimde benden sarımsak kokusu aldı. ''Kim
sarımsak yemiş?'' diye sorunca, elini alıp göğsüme soktum. Göğsümün sargılı
olduğunu görünce: ''Bu konuda sen mazursun'' buyurdu. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud, et'ime 3/361 (3826) rivayet etti.