MÜSNED-İ HANBEL

TEVHİD

 

DEVAM: 6- Tevhid ehlinin ulaşacağı Mükafatlar; Müşriklerin Maruz Kalacağı Cezalar

 

80 (1) Asım, Mekke ahalisinden bir adam'dan bildirir: Yezid b. Muaviye, içinde Ebu Eyyub'un da bulunduğu ve Bizanslıların üzerine gönderilen ordunun komutanıydı. Ebu Eyyub ölmek üzereyken yanına giren Yezid'e şöyle dedi:

 

"Şayet ben ölürsem benden diğer Müslümanlara selamlarımı iletin. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: ''Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kişiyi Allah cennete koyar'' buyurduğunu işittiğimi onlara bildirin. Öldükten sonra beni alıp Bizans topraklarında olabildiğince içeriye götürün."

 

Ravi der ki: "Ebu Eyyub'un ölümüne yol arkadaşları çok üzüldüler ve onun cenazesini alıp götürdüler." [Zayıf]

 

 

 

81 (2) Ebu Zibyan der ki: Rumlarla savaşa çıkan Ebu Eyyub hastalandı. Ölüm anı geldiğinde de şöyle dedi: "Şayet ölürsem beni yanınızda götürün ve düşmanı yendiğiniz yerde beni gömün. Size Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den işittiğim bir sözü aktaracağım ki içinde bulunduğum bu durum olmasa söylemezdim.

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kişi cennete girer'' buyurduğunu işittim." [Sahih]

 

 

 

82 (3) Ebu Zibyan der ki: Ebu Eyyub, Yezid b. Muaviye ile (Bizanslılara karşı) savaşa çıktı. Yanındaki Müslümanlara da: "Şayet ölürsem beni düşman topraklarına sokun ve onları yendiğiniz yerde gömün" dedi ve şöyle devam etti: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kişi cennete girer.''[Sahih]

 

26891 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

83 (4) Seri' oğullarından Abdullah b. Naşir'in Şam ahalisinin kıssacısı Ebu Ruhm'den bildirdiğine göre Ebu Eyyub el-Ensari şöyle demiştir: Bir gün Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) evinden yanımıza çıktı ve:

 

''Rabbiniz yetmiş bin kişinin bağışlanarak hesapsız bir şekilde cennete girmesi ile yanında ümmetim için saklı tuttuğu şey arasında tercih yapmamı istedi'' buyurdu. Ashabdan biri:

 

"Ey Allah'ın Resulül Rabbin böylesi bir şeyi saklı tutar mı?" diye sorunca Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) eve girdi. Bir süre sonra tekbir getirerek çıktı ve:

 

''Rabbim o yetmiş bin kişiden her bin kişinin yanında yetmiş bin kişiyi daha ekledi. Bunlarla, yanında ümmetim için saklı tuttuğu şey arasında tercih yapmamı istedi’’ buyurdu.

 

Abdullah b. Naşir der ki: Ebu Ruhm'un dediğine göre kendisi Ebu Eyyub'e: "Ey Ebu Eyyub! Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in saklı tutulduğunu söylediği bu şeyin ne olduğunu düşünüyorsun?" diye sorduğunda oradakiler ona sert bir şekilde çıkışmış ve:

 

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in saklı tutulduğunu dediği şeyden sana ne!" demişlerdir. Ancak Ebu Eyyub: "Adamı rahat bırakın!" demiş ve şöyle devam etmiştir:

 

"Ben size saklı tutulan bu şeyin ne olabileceğini hatta kesin bir şekilde ne olduğunu söyleyeyim. Saklı tutulan bu şey Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in:

 

"Rabbim! Allah'tan başka ilah olmadığına, tek ve ortaksız olduğuna, Muhammed'in Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna diliyle şehadet edip, kalbiyle bunu tasdik edeni cennete sok'' demesidir." [Hasen]

 

Diğer tahric: Taberani, M. el-Kebir'de 4/127 (3882)

 

 

SONRAKİ