|
MÜSNED-İ HANBEL |
ABDEST |
48- (Boşalmadan Önce,
ilişkiyi Bıraktıktan Sonra) Önceleri Gusletmemenin Ruhsat Olması ve Sonradan Bu
Hükmün Kaldırılması
1. Sehl b. Sa'd (r.a.)
2229 (1) On beş yaşında iken Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanına yetişen Sehl el-Ensari: bildiriyor: Ubey b. Ka'b bana dedi ki:
"Su (gusül) ancak sudan (meniden) dolayı vacip (farz) olduğuna dair
sahabilerin verdiği fetva, İslam'ın ilk günlerinde Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) tanıdığı bir ruhsattı. Daha sonra Peygamberimiz (meni gelmese
bile temastan dolayı) yıkanmayı emretti."[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Bu hadisi
Şafii (1/37), Darimı (759-60), Ebu Davud (215), İbn Mace (609), İbn Huzeyme
(225) ve İbn Hibban (1179) rivayet ettiler.
2230 (2) On beş yaşında iken Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) zamanına yetişen Sehl el-Ensari: bildiriyor: Ubey b. Ka'b bana şöyle
anlattı: "Su (yıkanma) ancak sudan (meniden) dolayı icab eder" diye
fetva verenlerin bu fetvası İslam'ın ilk günlerinde Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in tanıdığı bir ruhsattı. Daha sonra Peygamberimiz (meni
gelmese bile temastan dolayı) yıkanmamızı emretti." [-Sahihtir-]
2231 (3) Sehl, Ubey'den bir önceki hadisin aynısını zikreder.
İbnu'l-Mübarek der ki: "Ma'mer bana bu isnadla aynısını rivayet
etti." [-Sahihtir-]
2232 (4) Sehl b. Sa'd, Ubey b. Ka'b'dan aynısını zikreder.
[-Sahihtir-]
2233 (5) Zühri bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanına yetişen ve O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman on
beş yaşında olan Sehl b. Sa'd el-Ensari der ki: Ubey b. Ka'b bana şöyle
anlattı: "(Su ancak sudan (meniden) dolayı icab eder diye) fetva
verenlerin bu fetvası İslam'ın ilk günlerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in tanıdığı bir ruhsattı. Daha sonra Nebi (meni gelmese bile temastan
dolayı) yıkanmamızı emretti." [-Sahihtir-]
2234 (6) Sehl b. Sa'd, Ubey'den bildiriyor: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu duruma ruhsat vermesi, mu'minlerin giysilerinin
az olmasından dolayı idi. mu'minler: "Su (yıkanma) ancak sudan (meniden)
dolayı icab eder)" diye fetva vermeye başlayınca, Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) öylesi bir ruhsatı kaldırdı." [-Hasendir-]
2235 (7) Akabe'de biat eden ve Bedir savaşında bulunan Rifa'a b.
Rafi' der ki: Hz. Ömer'in yanında idim. Kendisine: "Zeyd b. Sabit
mescitte, insanlara: "Hanımıyla ilişkide bulunan ve boşalmadan önce kalkan
kişi hakkında (gusül gerekmez diye) fetva veriyor" denildi. Züheyr'in
rivayetinde ise: "Kendi görüşüyle (fetva veriyor)" şeklindedir. Bunun
üzerine Ömer: "Onu hemen bana getirin!" dedi. Yanına getirilince:
"Ey kendi nefsine düşmanlık eden! Sen, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Mescid'inde kendi görüşünle fetva verecek dereceye mi geldin?"
dedi. Zeyd: "Ben böyle bir şey yapmadım (kendi görüşümü söylemedim), ancak
amcazadelerimin bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet
ettiğini naklettim" karşılığmı verdi. Ömer: "Hangi amcazadelerin?"
diye sorunca, Zeyd: "Ubey b. Ka'b ve Rifa'a b. Rafi'" dedi.
-Züheyr'in rivayetinde ise Ebu Eyyub da vardır.- Ben hemen bu gencin sözünü
açıklamak için: "Biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
böyle yapardık" dedim. Zühri: "Genç" ifadesi yerine:
"Çocuk" ifadesini kullanmıştır. Ömer: "Bu konuyu Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e sordunuz mu?" diye sorunca: "Biz
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında böyle yapar ve
gusletmezdik" dedim.
Bunun üzerine Ömer
insanları topladı ve iki kişi dışında herkes:
"(Su ancak sudan
(meniden) dolayı icab eder)" diye ittifak etti. Ancak Ali b. Ebi Talib ve
Muaz b. Cebel olmak üzere iki kişi: "Eğer erkeğin sünnet uzvu kadının
sünnet uzvuna girerse gusül gerekir" dediler. Ayrıca Ali:
"Ey mu'minlerin
emiri! Bu konuda en bilgili olan kişiler Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in eşleridir" deyince Ömer, bu konuyu sormak üzere bir kişiyi
Hafsa'ya gönderdi. Hafsa: "Bu konuda bir bilgim yoktur" deyince,
Aişe'ye gönderdi. Hz. Aişe: "Eğer erkeğin sünnet uzvu kadının sünnet
uzvuna girerse gusül gerekir" dedi.
Bunun üzerine Ömer
hiddetlenerek: "Eğer birinin böyle yapıp da gusletmediğini haber alırsam,
mutlaka onu kötü bir şekilde cezalandırırım" dedi.[-Sahihtir-]
2236 (8)-z Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı rivayet
edilmiştir. [-Sahihtir-]