MÜSNED-İ HANBEL |
KADER |
DEVAM: 5- Kader'e iman
2. Zeyd b. Sabit
(radiyallahu anh)
485 (1) İbnu'd-Deylemi der ki: Ubey b. Ka'b'ın yanına geldim ve ona:
"Ey Ebu'l-Munzir! Kader konusunda içime bazı şüpheler düştü. Bana bu
konuda bir şeyler anlat, belki Allah bu şüpheleri içimden giderir" dedim.
Ubey şu karşılığı verdi:
"Şayet Allah
gökteki ve yerdeki mahlukatını cezalandıracak olsa yine de onlara zulmetmiş
olmazdı. Şayet onlara rahmet ederse, bu rahmet onlar için, yaptıkları
amellerden daha hayırlı olurdu. Allah yolunda Uhud dağı kadar altın infak etsen
dahi kadere inanmadıkça ve başına gelmesi takdir edilen bir şeyin, şaşmadan
mutlak bir şekilde başına geleceğini, başına gelmesi takdir edilmeyen bir şeyin
de asla başına gelmeyeceğini bilip kabul etmedikçe Allah bu infakını senden
kabul etmez. Kader hakkında bundan daha farklı bir inanış içindeyken de ölürsen
cehenneme girersin!"
Sonra Huzeyfe'ye geldim,
o da aynı şeyleri söyledi. Sonra İbn Mesud'un yanına geldim. O da bana aynı
şeyleri söyledi. Daha sonra Zeyd b. Sabit'in yanına geldim. Zeyd de bana
Nebimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'den buna benzer bir rivayette bulundu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
kader 4/225 (4699) ve İbn Mace, mukaddime / kader 1/29 (4699)
486 (2) İbnu'd-Deylemi anlatıyor: Kader konusunda içimde bazı
şüpheler vardı. Zeyd b. Sabit'e gelip bu konuyu sordum. Zeyd şu karşılığı
verdi:
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Şayet Allah gökteki ve
yerdeki mahlukatını cezalandıracak olsa yine de onlara zulmetmiş olmazdı. Şayet
onlara rahmet ederse, bu rahmet onlar için, yaptıkları amellerden daha hayırlı
olurdu. Allah yolunda Uhud dağı kadar altın infak etsen dahi kadere inanmadıkça
ve başına gelmesi takdir edilen bir şeyin, şaşmadan mutlak bir şekilde başına
geleceğini, başına gelmesi takdir edilmeyen bir şeyin de asla başına
gelmeyeceğini bilip kabul etmedikçe Allah bu infakını senden kabul etmez. Kader
hakkında bundan daha farklı bir inanış içindeyken de ölürsen cehenneme
girersin. [Sahih]
487 (3) İbnu'd-Deylemi der ki: Ubey b. Ka'b'ın yanına geldim ve ona:
"Kader konusunda içime bazı kuşkular düştü. Bana bu konuda bir şeyler
anlat, belki Allah bu kuşkuları içimden giderir" dedim. Ubey şu karşılığı
verdi ... "
Sonrasında
İbnu'd-Deylemı bir önceki hadisin aynısını rivayet edip şöyle devam eder:
Sonra Ubey bana:
"Kardeşim Abdullah b. Mes'ud'un yanına gidip bu konuyu ona da
sorabilirsin" dedi. Abdullah b. Mes'ud ile karşılaştığımda bana aynı
şeyleri söyledi. Daha sonra Huzeyfe b. el-Yeman ile karşılaştım. O da bu konuda
bana aynı şeyleri söyledi. Daha sonra Zeyd b. Sabit ile karşılaştığımda o da
aynı şeyleri Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den naklen bana söyledi.
[Sahih]