musannef Abdurrezzak |
Miras |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Vefat Edene Nisbet
Edilenin Durumu ve Varisin Borcu Kabul Etmesi
19138- Amr b. Şuayb
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), varisler tarafından babaya
nisbeti talep edilip de, (hayatında inkar etmediği için) babanın ölümünden
sonra nesebe dahil edilen bu çocuğun o babanın ilişkiye girdiği gün mülkünde
bulunan cariyelerden doğmuş olması halinde, varislere ilhak edilmesine, ancak
çocuğa, bu il haktan önce taksim edilen mirastan herhangi bir payın
verilmeyeceğine, fakat taksim edilmeyen mirastan payalacağına, eğer bu çocuk,
kendini nisbet ettiği babanın, malik olmadığı bir cariyeden veya zina yaptığı
hür bir kadından doğmuşsa, bu çocuğun da o babaya ilhak edilmeyeceğine ve o
babaya varis olamayacağına, hatta çocuk kendisine nisbet edilen şahsın bizzat
kendisi, onun hür veya köle kadından edindiği veled-i zinası olduğunu itiraf
etse bile, o çocuğun varis olamayacağına hükmetti ve: "Çocuk (doğduğu)
döşeğe aittir. Zina yapana ise taş(lanmak) / mahrumiyet vardır"
buyurdu.
Tahric: Ebu Davud (s.
310), "Hüseyn el-Muallim-Amr b. Şuayb'ın babası" kanalıyla rivayet
etti.
19139- Muhammed b. Ebi
Leyla der ki: Kişi vefat eder ve geriye çocuğu olan bir cariye bırakırsa,
varislerden adil olan kişiler babalarının bu çocuğun kendisinden olduğunu
itiraf ettiğine şahitlik ederlerse, çocuk onlarla beraber varis olur. Yefat
edenin iki oğlu olur ve biri, babasının bu çocuğun kendisinden olduğunu kabul
ettiğine şahitlik ederse, diğeri ise inkar ederse ve bu konuda ihtilaf edilirse
deriz ki: "inkar eden mirasın yarısını, şahitlik eden üçte birini,
babalarının çocuğu olduğu iddia edilen kişi altıdabirini alır. Kalan
altıdabirin bir tanesi şahitlik edene, diğer altıdabiri de inkar edene verilir.
''
ibn Cüreyc der ki: Ben:
''Varislerin bazılarının bu çocuğu kabul etmeleri durumunda, bu çocuğun
mirastaki hissesi böyle mi taksim edilir?" diye sorunca, İbn Ebi Leyla:
''Evet" cevabını verdi. Ben: "iki adam yüz dinar miras alırsa ve
içlerinden biri, diğerinden on dinar alacağını söylese, diğeri de bunu inkar
etse durum ne olurr diye sorunca: "On dinar alacağı olduğunu söyleyen kişi
sadece beş dinar alır" dedi.
Muhammed der ki:
"Bundan hiç birini Rersulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından
değil, onlardan sonra gelen alimlerden naklettik."
ibn Cüreyc der ki:
"Ben derim ki; eğer varislerden bir kişi, bir topluluğun vefat edenden
alacağı olduğuna şahitlik eder, diğerleri inkar ederse, şahitlikle beraber,
alacaklının yemin de etmesi istenir."
19140- İbn Cüreyc der
ki: Arkadaşlarımızdan birinin bildirdiğine göre Tavus, Cened'deki bir babanın
oğulları, babalarının, aralarında olan bir kölenin kendi oğlu olduğunu söylediğine
şahitlik etmeleri üzerine, bu kişinin iddiasını geçerli saymadı; ancak köleye,
ilhak edildiğini iddia eden kardeşin payının beşte birini verdi ve yine aynı
kardeşin malından köleyi azad etti.
19141- Sevri bildiriyor:
Ölene borcu olduğunu itiraf eden varis meselesinde Hammad der ki: "Borç,
murisin borçlu olduğunu itiraf eden varisin hissesinden ödenir. Çünkü borç
ödenmedikçe varise bir şey düşmez." Hammad der ki: "Varislerden iki
kişi, birinin nesep yönünden varis olabileceğine şahitlik ederlerse, bunların
şahitliği kabul edilmez. Çünkü bunlar bu şahitlikleriyle, nesep yönünden varis
olduğuna şahitlik ettikleri kişinin, kendi hisselerinden değil de bütün
mirastan payalmasını istemiş olabilirler. Bu sebeple bu kişiye payı onların
payından verilir."
19142- Şa'bi:
"Borcu itiraf eden, mirastaki hissesinden, borçtan kendisine düşen payı
öder'' demiştir. İbn Ebi Leyla da aynı şeyi söylemiştir.
19143- ibrahim(-i Nehai)
der ki: "Yarislerden iki kişi şahitlik ederse, borç bütün maldan
ödenir."
Sevri, Eş'as b.
Seyyar'dan, o da Hasan(-ı Basri)'den aynı rivayette bulunmuştur.
Kasım b. el-Yelid,
Haris'ten, o da ibrahim'den aynı rivayette bulunmuştur.
19144- ibrahim(-i Nehai)
der ki: "Yarislerden iki kişi borcun olduğuna şahitlik ederse, bu borç
onların hissesinden (paylarına düştüğü kadarıyla) ödenir." Hammad (b. Ebi
Süleyman) da (neseple ilgili) aynı şeyi söylemiştir.
19145- Sevri der ki: Üç
kardeşten birinin, bir kişinin kardeşi olduğunu ikrar etmesi, diğer ikisinin
inkar etmesi ve mürisin üç bin dirhem miras bırakmasıyla ilgili olarak Hammad
(b. Ebi Süleyman): "Kardeşi olduğunu iddia eden kişi, bu kardeşine
hissesinden beş yüz dirhem verir" dedi.
Başkası ise: "Bu
kişi, kardeşi olduğunu ikrar edenin hissesinin dörtte biri olan ikiyüz elli dirhemi
alır. Aynı zamanda ileride, onu ikrar eden kişinin akrabalıktan veya vela
hakkından alacağı mirasa da aynı oranda ortak olur. Fakat bu kişi ölen adamın
nesebine katılmaz ve ölenin mirasçılarına mirasçı olmaz. Kardeş olarak ikrar
edilen bu kişinin babasına ait olmadığını söyleyenlere kamçı (kazf) cezası
atılmaz. Onu başka ikrar eden kişi dahi sonradan reddedecek olsa yine kamçı
cezası yemez. Şayet kardeşlerden ikisi onun kardeşleri olduğunu kabul ederlerse
babasının nesebine katılır ve onlarla birlikte terekeye mirasçı olur.
Mirasçılardan veya başkalarından iki kişi onun ölen kişinin oğlu olduğuna dair
şahitlik etmeleri durumunda baştan onu kardeş olarak kabul eden kişinin miras
paylaşımında kardeşi olduğunu inkar etme hakkı kalmaz."
19146- Sevri der ki:
"Bir kişi, bir kişinin kardeşi olduğunu ve ona borcu olduğunu ikrar
ederse, eğer delili yoksa, bu kişinin payına düşen miras daha azsa bu, borç
daha az ise borçla ilgili iddiası kabul edilir. Hakkında iddia bulunulan kişi
vefat ederse, aralarındaki bu iddialar da geçersiz olur."
19147- Ma'mer, vefat
edeceği zaman: "Şu cariyemin oğlu, benim oğlumdur" demesi ve
çocuklarından bazılarının buna şahitlik etmesiyle ilgili olarak şöyle dedi:
"Duyduğumuza göre böyle bir durumda, cariyenin oğlunun mirastaki payı,
şahitlik edenlerin hissesinden verilir. Eğer sadece bir kişi buna şahitlik
ederse bu şahidin mirastaki payının yarısını alır ve diğerlerinden bir
şeyalamaz, babasına da varis olamaz. Bu kişi, vefat edenin çocuğu olduğuna dair
iki şahit olmadıkça da, ona nisbet edilemez."
19148- Sevri der ki:
"Bir kadın bir çocukla gelip: ''Bu, benim evlendiğim bir adamdan olan
oğlumdur'' derse, delil getirmedikçe ona inanılmaz. Çünkü bununla, çocukla bu
adamın veraset olmadığı halde çocuğu onlarla mirasçı kılmak istemiştir. Erkek,
bir çocukla gelip, onun çocuğu olduğunu iddia ederse, bu çocuk kendisine varis
olur. Bu durumda erkek kadın gibi değildir. Eğer bir kişi, oğullarından birini
inkar eder, dede bu çocuğu kabul edip: ''Bu, oğlumun oğludur'' derse, bu çocuk
onun nesebinden sayılmaz ve dedenin bu konudaki şahitliği geçerli olmaz. Bu
durumda dede ve çocuk, sadece çocuğun babasının bıraktığı malda birbirlerine
varis olabilirler."
19149- İbn Sirin der ki:
Bir kadın bir çocuğu veya bir insanı azad edince, bir adam onu yanına alıp
kendisine infak etmeye başladı. Kadın oğluna: "Bunu Şureyh'e şikayet
et" deyince, kadının oğlu Şureyh'e: "Annem bunu azad etti, bu adam
ise onu aldı" dedi. Adam: "Kayıp bir insanı görüp onu yanıma aldım ve
kendisine infakta bulundum" deyince, Şureyh: "O, kendisine infak
edenledir" dedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: