musannef

Abdurrezzak

Miras

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Miras

 

19002- Amr b. Şuayb der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle hüküm verdi: "Çocuk veya baba ölüp geriye mal veya mülk bırakırsa, bu mal varislerinin olur. Anne baba bir kardeş, mirasta kelalenin en önceliklisidir. Sonra baba bir kardeş, anne baba bir kardeşin oğullarından daha önceliklidir. Anne baba bir oğullarla baba bir oğullar aynı konumda olursa, anne baba bir olan oğullar, baba bir olan oğullardan daha önceliklidir. Eğer bababir oğullar, anne bababir oğullardan bir baba daha yakınsa, bababir oğullar mirasta daha önceliklidir. Eğer nesepte eşit olurlarsa, anne bababir oğullar, bababir oğullardan daha önceliklidir.

 

Anne bababir amca, bababir amcadan daha önceliklidir. Bababir amca, anne bababir amcaoğlundan daha önceliklidir. Anne bababir oğullar ve bababir oğullar aynı nesepte eşit olurlarsa, anne bababir oğullar, bababir oğullardan daha önceliklidir. Ana bababir amca, bababir amcadan daha önceliklidir. Bababir amca, anne bababir amcaoğlundan daha önceliklidir. Anne ve bababir oğullarla, bababir oğullar nesepte eşit olurlarsa, anne ve bababir oğullar, bababir oğullardan daha önceliklidir. Eğer bunlar nesepte eşit olurlarsa, anne bababir oğullar, bababir oğullardan daha öncelikli olur. Amca ve amcaoğlu, erkek kardeş ve erkek kardeşin oğluyla beraber mirasçı olamazlar. Erkek kardeş ve erkek kardeşin oğlu mevcutken, bunlar mirasa amca ve amcaoğlundan daha çok hak sahibidir.

 

Kişinin kendisine varis olacak hür asabesi varsa, farzları terekenin tümünü aşmadıkça, kendileri için Allah'ın Kitab'ında belirtilen paylarını alırlar. Farz olan paylar hak sahiplerine dağıtıldıktan sonra da kalan miktar yine onlara mirastaki payları oranınca malın tümü bitene kadar yeniden dağıtılır. Kafır, başka mirasçısı olmasa bile müslümana varis olamaz. Müslüman, kafırin varisi veya akrabası olduğu müddetçe kafıre varis olamaz. Eğer kafırin varisi veya akrabası yoksa, müslüman ona islam sayesinde varis olur. Cahiliye döneminde taksim edilen her mal, Cahiliye taksimi üzere kalır. islam dönemine yetişip henüz taksim edilmeyen miras ise, islam'a göre taksim edilir."

 

 

 

19003- Hz. Ali der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), borcun vasiyetten önce ödenmesine hükmettiğine şahit oldum. Siz: "vasiyet veya borç çıktıktan sonra"[Nisa, 12] okuyorsunuz. Ayrıca anne bir olan kardeşlerin değil, anne-baba bir olan kardeşlerin birbirine mirasçı olmalarına hükmetti."

 

Tahric: Farklı kanallarla Tirmizi (3/179,190) ve İbn Mace rivayet ettiler.

 

 

 

19004- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Siz miras kalan malı. feraiz (miras hissesi) sahipleri arasında Allah'ın Kitab'ına uygun olarak paylaştırınız. Feraiz'den arta kalanı ise en yakını erkek kişiye veriniz" buyurdu.

 

Tahric: Farklı kanallarla Tirmizi (3/180); Buhari ve Müslim rivayet ettiler.

 

 

 

19005- Hakem b. Mes'ud es-sekafı der ki: "Ömer b. el-Hattab, vefat edip geriye kocasını, annesini, annesinden olan kardeşlerini ve anne bababir kardeşlerini bırakan kadınla ilgili olarak, anne bir kardeşlerle, anne bababir kardeşleri üçte bire ortak yaptı. Bir adam: "Falan sene bunları ortak yapmamıştın" deyince, Ömer: "O zaman öyle hüküm vermiştik. Şimdi de böyle hüküm verdik" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Said b. Mansur (s. 7), İbn Uyeyne kanalıyla Ma'mer'den ve farklı kanallarla Beyhaki (6/255) rivayet ettiler.

 

 

 

19006- Ömer b. el-Hattab der ki: "Anne bababir ve annebir kardeşler arasında mirasın sadece üçte biri kalması durumunda kalan kısma ortak olurlar ve erkek kadınla aynı payı alır."

 

 

 

19007- ZührT ve Katade, anneden kardeşlere kalan üçte birden erkeklerle kadınların aynı payı alacağını söylediler. Ma'mer: "Alimler bu görüştedir" demiştir.

 

 

 

19008- Tavus, vefat edip geriye, kocasını, annesini, annebir kardeşlerini ve anne bababir kızkardeşini bırakan kadınla ilgili olarak: "Annesi altıda birini, kocası yarısını alır. Üçte birini de annebir kardeşlerle anne bababir kızkardeş alır" dedi.

Ömer b. el-Hattab der ki: "Babasını rüzgara bırakın. Anne bababir kızkardeş kardeşlerle, babayla beraber mirasçı olamaz. O, annelerinin kızı olması sebebiyle kardeşleriyle varis olur. Eğer annebir kardeşlerle, bababir kızkardeş olursa, mirastan bir şeyalamaz." İbn Tavus der ki: Tavus'a:

 

"Üçtebiri nasıl taksim ediyorsunuz?" diye sorunca, Tavus şöyle dedi: İbn Abbas: "Bu konuda sadece, ''Erkeğe, iki kadın payı kadar (vermenizi) emreder'[Nisa, 11] ayetini buluyorum" dedi. İbn Tavus der ki: "Eğer vefat edenin kardeşleri varsa, annesi altıda bir alır."

 

 

 

19009- Hz. Ömer, Abdullah (b. Mes'ud) ve Zeyd (b. Sabit), vefat edip geriye kocasını, annesini, annebir kardeşlerini ve anne bababir kardeşlerini bırakan kadınla ilgili olarak: "Babaları sadece akraba olmalarına yarar" derlerdi. 

 

Tahric: Darimi (s. 387), Firyabi kanalıyla Sevri'den ve farklı kanallarla Beyhaki (6/256) rivayet ettiler.

 

 

 

19010- Haris der ki: Hz. Ali, feraiz sahipleri varken, anne bababir kardeşlere mirastan pay vermezdi. 

 

Tahric: Beyhaki (6/257), Yezid kanalıyla Sevri'den aynı mana ile ve Darimi (s. 387), Firyabi kanalıyla Ali'den rivayet ettiler.

 

 

 

19011- Ebu Miclez der ki: "Hz. Ali, feraiz sahipleri varken, anne bababir kardeşlere mirastan pay vermezdi. Hz. Osman ise verirdi. ''

 

Tahric: Darimi, Firyabi kanalıyla Sevri'den ve Beyhaki, Yezid b. Harun kanalıyla etTeymi' den rivayet ettiler.

 

 

 

19012- Mesruk, iki kız ve erkek ve kadın olan oğlun çocuklarıyla ilgili olarak: "Hz. Aişe onları mirasa ortak yapardı" dedikten sonra şöyle dedi: İbn Mes'ud: "Kızlara verilmez, erkeklere verilir. Kızkardeşler de kızlar gibidir" demiştir. 

 

Tahric: Beyhaki (6/230), Yezid b. Harun kanalıyla Sevri'den ve Darimi (s. 388), Firyabi kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

19013- Alkame der ki: Mesruk Medine'ye gelince: "Arkadaşların arasında bu konuda Abdulah'tan bir rivayette bulunan var mı?" diye sordum. Abdullah (b. Mes'üd), bu konumdaki kızlarla erkekleri ortak saymazdı. Mesruk: "Hayır. Ama Zeyd b. Sabit ve Medine halkı, bu konuda onları ortak sayarlardı" cevabını verdi. 

 

Tahric: Said, Ebu Muaviye kanalıyla A'meş'ten; Darimi, "A'meş-Mesruk" kanalıyla ve Beyhaki (6/230), İbn Mehdi kanalıyla Sevri'den rivayet ettiler.

 

 

 

19014- Ebu Kılabe'nin bildirdiğine göre Hz. Osman zamanında bir adam vefat etti ve geriye, hanımı ve anne babasını bıraktı. Osman, adamın mirasını dört pay yapıp, hanımına bir, annesine kalanın üçte birini, babaya da kalan kısmını verdi. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Darimi (s. 386); farklı kanallarla Beyhaki ve Said, (s. 4), "HuşeymOsman" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

19015- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Hz. Ömer bir yol izlediği zaman, biz de o yoldan gider ve o yolun kolayolduğunu görürdük. Ömer, bir hanım ve anne baba olması durumunda mirası dört pay yaptı. Hanımına bir pay verdi, anneye kalan kısmın üçte birini verdi, kalan kısmı da babaya verdi."

 

Tahric: Farklı kanallarla Darimı; farklı kanallarla Said, (s. 4) ve farklı kanallarla Beyhakı (6/228) rivayet ettiler.

 

 

 

19016- Ebu'l-Muhelleb'in bildirdiğine göre bu konuda Osman da Ömer'in verdiği hükmü vermiştir.

 

 

 

19017- Şa’bi, Zeyd b. Sabit'ten aynı rivayette bulunmuştur.

 

Tahric: Darimi, Firyabi kanalıyla Sevri'den ve Beyhaki (6/228), İbnu'l-Müseyyeb kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

19018- ibrahım(-i Nehai) der ki: "ibn Abbas, koca ve anne baba konusunda namaz ehline (diğer alimlere) muhalefet etmiş ve mirasın yarısını kocaya, mirasın tamamının üçte birini anneye, kalanı da babaya vermiştir.''

 

Tahric: Beyhaki, Kabısa kanalıyla Sevri'den ve Darimi, "İbn İdris-Fudayl" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

19019- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Allah beni, (miras konusunda) anneyi babaya üstün tuttuğumu görecek değildir."

 

Tahric: Darimi, Firyabı kanalıyla Sevri' den rivayet etti.

 

 

 

19020- ikrime der ki: "ibn Abbas beni, koca ve anne babanın mirastaki durumunu sormam için Zeyd b. Sabit'e gönderdi. Zeyd dedi ki: "Koca mirasın yarısını, anne kalanın üçte birini, baba ise geriye kalanı alır." İbn Abbas: "Bunu Allah'ın Kitab'ında mı buldun, yoksa senin görüşün mü?" diye sorunca, Zeyd: "Bu, benim görüşümdür. (Miras konusunda) anneyi babadan üstün tutmayı uygun görmüyorum" cevabını verdi. İbn Abbas anneye malın tamamının üçte birini verirdi. 

 

Tahric: Beyhakı (6/228), Yezid b. Harun kanalıyla Sevri' den rivayet etti.

 

 

 

19021- Zeyd b. Sabit, koca ve anne babayla ilgili olarak, kocaya mirasın yarısını, anneye kalan mirasın üçte birini, babaya da kalan kısmı verdi.

 

Tahric: Darimı, "Ebu Nuaym-Katade" kanalıyla ve Beyhakı, Yezid er-Reşek kanalıyla Said' den rivayet ettiler.

 

 

 

19022- İbn Abbas der ki: "Alicl sahrasındaki kumların sayısını bile bilen (Yüce Allah), sizce üçte bir ve yarım şeklinde mi ayırmıştır?" Yani, mirasta farz olan hisselerde avl olmaz (tasimat oranı artmaz).

 

 

 

19023- Ebu Seleme b. Abdirrahman der ki: Bir defasında İbn Abbas'a bir adam gelip: "Bir adam vefat etti ve geriye bir kızını ve anne bababir kızkardeşini bıraktı" deyince, İbn Abbas: "Kızı mirasın yarısını alır, kızkardeşi ise bir şeyalmaz. Mirasın kalan kısmı asabeye aittir" dedi. Adam: "Ömer başka şekilde hüküm verdi. Kızkardeşe mirasın yarısını, kıza da diğer yarısını verdi" deyince, İbn Abbas: "Siz mi daha iyi biliyorsunuz yoksa Allah mıllı karşılığını verdi. 

Ma'mer der ki: İbn Tavus'u bulup soruncaya kadar İbn Abbas'ın: "Siz mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı!" sözünden neyi kasdettiğini anlamadım. İbn Tavus bana şöyle dedi: Babam bana İbn Abbas'ın şöyle dediğini bildirdi: "Yüce Allah: "Şayet çocuğu olmayıp bir kızkardeşi bulunan kimse ölürse, bıraktığının yarısı kızkardeşe kalır"4 buyurmaktadır. Siz ise, vefat edenin çocuğu olsa bile kızkardeşinin mirasın yarısını alacağını söylediniz."

 

Tahric: Beyhaki (6/233), Abdurrezzak kanalıyla rivayet etti. 4 Nisa Sur. 176

 

 

 

19024- İbn Abbas der ki: "isterim ki, ben ve farz olan hisseler konusunda bana muhalefet edenler toplanıp ellerimizi Rükn'e koyarak lanetleşelim de, Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim."

 

Tahric: Said (s. 5), AHi kanalıyla İbn Abbas'tan aynısını rivayet etti.

 

 

 

19025- Esved b. Yezid bildiriyor: Muaz b. Cebel, Yemen'de, bir kız ve kızkardeş hakkında hüküm verirken, kıza mirasın yarısını, kızkardeşe de diğer yarısını verdi. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Said b. Mansur (s. 5/2), ve Darimi, Firyabi kanalıyla Sevri' den rivayet ettiler.

 

 

 

19026- İbn Sırin bildiriyor: Muaz Yemen'de, bir kız ve kızkardeş hakkında hüküm verirken, kıza mirasın yarısını, kızkardeşe de diğer yarısını verdi.

 

 

 

19027- İbn Abbas şöyle derdi: "Kardeşlerin, annenin almasına engel olduğu üçte bir, kardeşlerindir. Bu hisse babanın olamaz. Anne bu üçte biri, kardeşlerin olması için alır."

ibn Tavus der ki: Duyduğuma göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kardeşlere üçte bir hisse verdi. Kendilerine üçte bir hisse verilen kardeşlerden birinin oğlunu bulup durumu sorunca: "Duyduğuma göre bu kendilerine bir vasiyetten dolayı verildi" dedi.

 

 

 

19028- Katade: "Bu durumda üçte biri baba alır, çünkü baba çocuklarının nafakasından sorumludur. Annenin ise böyle bir sorumluluğu yoktur" demiştir.

 

 

 

19029- İbn Tavus'un bildirdiğine göre Tavus: İbn Abbas: "Annenin alıkoyduğu altıdabir kardeşlerin olur" dedi. Ben: "Annebir olan kardeşlerin mi?" diye sorunca, Tavus: "Zannedersem onlardır" dedi. Ona: "Bababir veya anne bababir olan kardeşlerin de durumu bunlar gibi midir?" diye sorduğumda: "Ya değil mi!" karşılığını verdi.

ibn Cüreyc der ki: "Hocalarımızdan birinden de İbn Abbas'ın böyle dediğini işittim."

 

 

 

19030- İbn Abbas: "Miras çocuğundur. Allah bu mirastan kocaya ve babaya da çekip almıştır" derdi.

 

 

 

19031- Abdullah b. Mes'ud der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edip geriye bir kız, oğlunun kızı ve kızkardeşini bırakan kişiyle ilgili olarak, kıza mirasın yarısını, oğlun kızına altıda birini, geriye kalan kısmı da kızkardeşine verdi.

 

 

 

19032- Huzeyl der ki: Bir adam Ebu Musa el-Eş'ari ve Selman b. Rabia el-Bahili'ye gelerek bu durumu sorunca şöyle cevap verdiler: "Kız mirasın yarısını, kızkardeş te diğer yarısını alır. Oğlun kızına bir şey düşmez. Sen İbn Mes'ud'a gidip sor, o da bizim dediğimizi diyecektir." Adam Abdulah'a gelip onların dediğini haber verince, İbn Mes'ud: "Eğer onların dediğini diyeceksem, dalalete düşmüş ve doğruyu bulamamış olurum. Bu konuda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdiği hükmü vereceğim" deyip, yukarıdaki hadisi zikretti.

 

 

 

19033- Şa’bi der ki: "Kızlar, oğlun kızları ve oğlun oğulları olursa bakılır.

Eğer kendilerine düşen paylar altıdan daha fazlaysa, onlara altıda bir verilir. Eğer altıda birden daha az ise paylaştırma şeklinde verir. Başkaları ise onları bunları mirasa eşit miktarda ortak yapardı.

 

Öğrendiğimize göre İbn Abbas: "(Kur'an'da belirlenmiş) miras payları altıdan ibarettir. Biz onları "avl" ettirmeyiz" derdi. Ata bunu İbn Abbas'tan nakletmiştir.

 

Öğrendiğimize göre Hz. Ali'ye, bir kadın, anne baba ve kızlar getirilince, kadına: "Gördüğüm kadarıyla sekizde bir hissen, dokuzda bir oldu" dedi. 

 

Tahric: Darimi (s. 388, s. 409), Said b. Mansur (s. 5/2), "Süfyan-Ali" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

19034- (Kadı) Şureyh, koca, anne, anne baba bir kardeşler ve anne bir kardeşlerin olması durumunda mirası on hisse üzerinden paylaştırırdı.

 

 

 

19035- İbn Abbas şöyle derdi: "Farz olan hisselerde avi olmaz. Hanım, koca, baba ve annenin payları eksilmez. Eksilme (avi) kızlarda, oğulların kızlarında ve erkek kardeşlerle kızkardeşlerde olur."

 

 

 

19036- Sevri der ki: "Kadınlardan sadece şu altı sınıf mirasçı olur: Kız, oğlun kızı, anne, karı, nine ve kızkardeş. Asabenin en yakını oğul, sonra oğlun oğlu, sonra baba, sonra dede, sonra erkek kardeşin oğlu, sonra amca, sonra amcaoğlu, sonra amcaoğullarıdır. Bunlardan daha yakın olan yakına tercih edilir. Dedenin dedesi dede gibidir. Eğer arada baba yoksa oğlun oğlu konumunda olur."

 

 

 

19037- İbn Cüreyc der ki: İbn Tavus'a: "Kişi vefat edip geriye anne babasını ve kızını bırakırsa durum ne olur?" diye sorunca şöyle cevap verdi:

"Kızı mirasın yarısını alır, daha fazla alamaz. Altıda bir babaya, altıda bir anneye, geriye kalan altıda bir de yine babaya verilir." Ben: "Eğer geriye annesini ve kızını bırakırsa, kızı mirasın yarısını, anne de üçte birini mi alır?" diye sorunca: "Evet. Kız, yarıdan fazla alamaz" cevabını verip babasının:

"Mirası Allah'ın belirlediği haklara göre dağıtınız. Bunlardan arta kalan da ölene en yakın olan erkek kişinindir" dediğini söyledi. Ben: "Allah'ın belirlediği haklardan kasıt, Kur'an'da belirtilen hisseler mi?" diye sorunca: "Evet" cevabını verdi.

 

 

 

19038- İbn Cüreyc der ki: İbn Tavus'a: "Mirasta kız ve kızkardeş olması durumunu sorduğumda: "Babam, İbn Abbas'tan, o da bir adam vasıtasıyla Resülullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey nakletti. Tavus, Allah'ın Resülü'nden rivayette bulunan bu adamdan hoşnut değildi" deyip şöyle devam etti: "Babam bu konuda kendisine sorulmasına rağmen bir şey demezdi."

 

 

 

19039- Dahhak b. Kays der ki: Şam'da veba hastalığı olup, bütün halkı ölmesi ve başka bir kabilenin ona mirasçı olacak duruma gelmesiyle ilgili olarak Ömer b. el-Hattab'a yazınca: "Eğer baba tarafından olan oğulları anne tarafından olan oğullarıyla aynı yakınlıktaysa, anne tarafından akrabalar bu mirasta daha önceliklidir. Eğer baba tarafından olan oğullar bir baba daha yakınsa, bu durumda onlar anne baba bir olan oğullardan daha önceliklidir."

 

Tahric: Darimı (s. 396), Hişam kanalıyla İbn Sirin' den rivayet etti.

 

 

 

19040- Esved der ki: "Muaz, Yemen'deyken bir kız ve kızkardeşle ilgili olarak hüküm verirken, kıza mirasın yarısını, kızkardeşe diğer yarısını verdi. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Darimı (s. 386) ve yine farklı kanallarla Said b. Mansur (s. 5/2) rivayet ettiler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Dedenin Mirastaki Payı