musannef

Abdurrezzak

(Fitneler)

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kıtlığın Olduğu Yılda Hırsızlık Yapmak

 

18989- Hişam b. Urve der ki: Mervan'a, oğlak çalan bir adam getirilince, hırsızın bitkin ve hasta olduğunu görüp: "Gördüğüm kadarıyla bu adam zaruretten dolayı çalmış" deyip adamın elini kesmedi.

 

18990- Hz. Ömer: "Hurma salkımı çalanın ve kıtlık olduğu yılda çalanın eli kesilmez" demiştir.

 

18991- Eban bildiriyor: Bir adam Ömer b. el-Hattab'a gelerek devesinin kesildiğini söyledi. Ömer: "Devenin karşılığında sana iki gebe ve besili deve istemez misin? Kıtlık olan yılda el kesmeyiz" dedi.

 

18992- Zühri der ki: "Öncekiler, kölelerin kendi aleyhlerine itiraflarını geçerli sayarlardı. Kadılar, köleleri, bunu efendilerine olan nefretlerinden ve onlardan kaçmak için yapmakla suçlamaya başlayınca hükmü zor olan konularda bu yöndeki itiraflarını geçersiz saymaya başladılar."

 

18993- Ata (b. Ebi Rebah): "Kölenin kendi aleyhine itirafı geçerli değildir" derdi.

 

18994- Süleyman b. Musa der ki: "Hadler dışında, kölelerin itirafı geçerli değildir."

 

18995- İbn Şihab bildiriyor: İbn Ömer, hırsızlık yaptığını itiraf eden bir köleyle ilgili olarak: "Eğer bir alamet getirirse, yani doğru olduğunu ispatlarsa ona had uygula" dedi. İbn Cüreyc der ki: Abdulkerım de bana bu manada bir rivayette bulundu.

 

 

18996- Cabir der ki: Şa'bi'ye, hırsızlık yaptığını itiraf eden kölenin durumunu sorunca: "itirafı geçerli değildir" cevabını verdi.

 

 

18997- Şa'bi: "Küçüğün ve kölenin, haddi gerektiren durumlardaki itirafları geçerli değildir" demiştir.

 

 

18998- ibrahim(-i Nehai) der ki: "Kölenin, bedenine uygulanacak haddi gerektiren şeylerdeki itiraflarda yalan söylemekle itham edilemez. Efendilerinden tahsil edilecek konularda yaptığı itiraflar ise geçerli değildir."

 

 

 

18999- Katade: "Kölenin, hırsızlık ve zina dışındaki itirafları geçerli değildir" demiştir.

 

 

 

19000- Ebu Malik el-Eşcai, kendilerinden olan bir ihtiyardan bildiriyor:

Eşca kabilesine mensup Ebu Cemile adındaki kölesi, Hz. Ali'nin yanında dört defa zina ettiğini itiraf edince, Hz. Ali ona had (kırbaç cezası) uyguladı.

 

 

 

19001- İbn Abbas'ın azatlısı ikrime anlatıyor: Ömer b. el-Hattab, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ebu Bekr'in haklarında hüküm vermediği yaralamalar hakkında da hüküm verdi. insanın başı dışında bedeninin diğer yerlerinde olan ve kemiğe varan derin yaramalar konusunda, belirli bir diyeti olan her organdaki böylesi bir yaralamada o organın diyetinin yirmidebirine hükmetti. Şayet bu yaralama elde olmuşsa diyeti el diyetinin yirmidebiridir. Ancak bu yara parmaklarda olmuşsa o zaman diyeti parmak diyetinin yirmidebiridir. Şayet bu yaralama parmakların avuç tarafındaysa bu durumda diyeti bilek ve kolun diyeti gibi olur. Ayaktaki kemiğe varan derin yaralamalarda da aynı şey geçerlidir. Kol veya bilek veya baldır veya uyluk gibi bedenin diğer bölgelerinde olan ve kemiği ortaya çıkaran yaralamalarda diyetin, başta kemiği ortaya çıkaran yaralamalardaki diyetin yarısı olduğuna hükmetti. Parmak uçlarında ise her parmak ucu için diyet olarak üç genç deve ile bir genç devenin üçtebirinin verilmesine hükmetti. Tırnağın kınlıp körelmesinde ise bir genç devenin diyet olarak verilmesine hükmetti. Şehirliler için diyetin on iki bin dirhem olmasına hükmetti ve şöyle dedi:

"Zamanın değiştiğini görüyorum ve sizin için benden sonraki idarecilerin, müslümanın yaralanmasına rağmen diyetinin hakkıyla ödememesinden veya ödenmesi gerekenden daha fazla diyet ödenmesine hükmetmesinden ve müslüman topluluklara saldırdıp yok edilmesinden korkuyorum. Bir topluluk için ağırlaştırılmış diyet yoktur. Cinayet haram ayda ve haram bölgede işlenmiş olsa dahi bu topluluğa ağırlaştırılmış diyet ödetilmez. Şehir halkının ödeyeceği diyetin hepsi ağırlaştırılmıştır. Bu miktar on iki binden fazla olamaz. Kendisiyle zorla ilişkiye girilen ve cinselorganı yırtılan veya bekareti bozulan kadın hakkında diyetin üçtebirine hükmetti ve: "Böylesi bir durumda kadına had (zina cezası) uygulanmaz" dedi. Mecusi hakkında sekizyüz dirheme hükmetti ve: "Bu kişi, Ehl-i Kitab'dan olmayan bir köledir. Onun diyeti de Ehl-i Kitab'ın diyeti gibidir" dedi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Miras Kitabı / Miras