musannef

Abdurrezzak

(Fitneler)

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kölenin Hırsızlığı

 

18976- Abdullah b. Ebi Muleyke bildiriyor: Taif valisiyken iki köle bir kadının örtüsünü çaldılar. Onlara neden böyle yaptıklarını sorunca: "Açlıktan dolayı böyle yapmak zorunda kaldık" dediler. İbn Cüreyc der ki: Ben: "Bu köleler kaçmışlar mıydı?" diye sorunca, Abdullah: "Bilmiyorum" cevabını verdi ve şöyle devam etti: Bu konuda İbn Abbas, Ubeyd b. Umeyr ve Abbad b. Abdillah b. ez-Zübeyr'e mektup yazdım. Abbad: "Ellerini kes" diye cevap yazdı. Ubeyd b. Umeyr: "Mecbur kalana ölü eti, kan ve domuz eti (bile) helal kılınmıştır" cevabını yazdı. Kölelerin nasıl bir açlık içinde olduklarını kendisine bildirdiğim İbn Abbas ise şöyle cevap yazdı: "Doğru yapmışsın. Onların elini kesme ve efendilerine örtünün bedelini ödettir. Eğer kırbaçlanmaları gerekiyorsa onları kırbaçla ki, köle açlığı bahane göstererek hırsızlık yapmasın. ''

 

Tahric: el-Cevheru'n-Naki'de (8/279) geçtiği üzere İbn Vehb, Muvattti'sında iki kanalla ve Beyhakl, "Cafer b. Avn- Yahya" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

18977- Yahya b. Abdirrahman b. Hatıb, babasından bildiriyor: Hatıb vefat ettiği zaman geriye, malında çalışan altı bin kölesi vardı. Bir gün öğle vakti, kölelerin de yanında olduğu bir zamanda Hz. Ömer beni çağırıp: "Şu kölelerin hırsızlık yaptılar ve hırsıza uygulanması vacip olan şey bunlara da vacip oldu. Bunlar, Müzeyne kabilesinden bir adamın devesini kestiler ve bunu itiraf ta ettiler" dedi. Müzeyne' den olan adam da onlarla beraberdi. Ömer, kölelerin ellerinin kesilmesini emretti. Sonra Ömer Abdurrahman'ın ardından haber gönderip geri çağırdı ve: "Vallahi, bunları çalıştırıp aç bıraktığınızı ve Allah'ın haram kıldığı şeyi bulacak olsalar bile yiyecek duruma getirdiğinizi zannetmesem ellerini keserdim. Ama Vallahi, eğer bunları serbest bırakacak olursan, sana ağır bir tazminat ödeteceğim" dedi. Sonra Müzeyne' den olan (devenin sahibi) adama: "Devenin fiyatı ne kadardır?" diye sordu. Adam: "Onu dört yüze satmamıştım" deyince, Ömer (Abdurrahman'a): "Ona sekiz yüz ver" dedi.

 

 

 

18978- Yahya b. Abdirrahman b. Hatıb bildiriyor: Abdurrahman b. Hatib'ın köleleri bir deve çalıp kestiler. Devenin derisi ve kellesi yanlarında bulununca, Hz. Ömer ellerinin kesilmesini emretti. Bir müddet geçtikten sonra ise ellerinin kesilmesinin bittiğini zannettiğimiz bir zamanda Hz. Ömer:

 

"Onları bana getirin" dedi. Sonra Abdurrahman'a: "Vallahi, gördüğüm kadarıyla onları çalıştırıyorsun, aç bırakıp kötü davranıyorsun. Öyle ki, Allah'ın haram kıldığı bir şeyi bulup yemeleri helal hale geliyor" dedi. Sonra devenin sahibine: "Deven için ne kadar istiyordun?" diye sorunca, adam: "Dört yüz dirhem" cevabını verdi. Bunun üzerine Ömer, Abdurrahman'a: "Kalk ve tazminat olarak sekiz yüz dirhem öde" dedi.

 

 

 

18979- Nafi’nin bildirdiğine göre İbn Ömer, hırsızlık yapan bir kölesinin elini kesti ve zina yapan bir kölesini kırbaçladı. Onları, ceza vermesi için valiye götürmedi.

 

 

 

18980- İbn Cüreyc der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hırsızlık yapan bir köle getirilip: "Ey Allah'ın Resulü! Bu köle hırsızlık yaptı, çaldığı şey de yanında bulundu ve çaldığı ispat edildi" dendi. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bu, yetim olan falan oğullarının kölesidir ve bu köleden başka malları yoktur" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) köleyi serbest bıraktı. Bu köle Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikinci, üçüncü ve dördüncü defa getirilip her defasında ilk söylenenler tekrar edildi. Beşinci getirilişinde ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kölenin elini kesti(rdi). Altıncı defa getirilince ayağını, yedinci defa getirilince diğer elini, sekizinci defa getirilince de diğer ayağını kesti. Haris der ki: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamı dört defa affetti, dört defa da cezalandırdı."

 

Tahric: Ebu Davudı Merdsil'inde Abdurrezzak kanalıyla ve aynı kanalla Beyhakı (8/273) rivayet ettiler.

 

 

 

18981- Abdullah b. Amir'in bildirdiğine göre Hz. Ebu Bekr, hırsızlık yapan bir kölenin elini kes(tir)miştir.

 

 

 

18982- Rabia b. Ebi Abdirrahman'ın, ailesinden bir kişiden bildirdiğine göre Ebu Bekr, hırsızlık yapan bir kölenin elini keserken Rabia'nın ailesinden olan bu kişi de hazır bulundu.

 

 

 

Kaçan Kölenin Hırsızlık Yapması

 

18983- Zühri der ki: Ömer b. Abdilazız'in yanına girdiğimde bana: "Kaçan köle çalarsa eli kesilir mi?" diye sordu. Ben: "Bu konuda bir şey duymadım" cevabını verince, Ömer: "Mervan ve Osman bu durumda olanın elini kesmediler" dedi.

Zühri der ki: Yezid b. Abdilmelik hilafete geçince, huzuruna kaçan bir köle çıkarıldı. Bana bu kölenin durumunu sorunca, kendisine Ömer b. Abdilazız'in, Mervan ve Osman'la ilgili sözünü naklettim. Yezid: "Sen bu konuda bir şey duydun mu?" diye sorunca ise ben: "Hayır. Sadece Ömer'in bana söylediğini duydum" cevabını verdim. Yezid: "Vallahi, onun elini keseceğim" dedi.

 

Zühri der ki: Hac yaptığımda Salim b. Abdillah ile karşılaştım. Bana Abdullah b. Ömer'in, kaçan bir kölesinin hırsızlık yaptığını, İbn Ömer'in de onu Medine valisi olan Said b. el-As'ın huzuruna çıkardığını, Said'in: "Bunun eli kesilmez, kaçan kölenin elini kesemezsin" dediğini, bunun üzerine İbn Ömer'in, kölenin elini kendisinin kestiğini ve eli kesilinceye kadar da başında durduğunu söyledi. 

 

Tahric: Malik, Muvatta'da ve Malik kanalıyla Beyhaki (8/268) rivayet ettiler.

 

 

 

18984- Eyle valisi Ruzeyk, Ömer b. Abdilazız'e mektup yazarak kaçan kölenin hırsızlık yapmasını sordu, (Ruzeyk) der ki: "Kaçan kölenin elinin kesilmeyeceğini duyardım." Ömer bana şöyle cevap yazdı: "Yüce Allah: "Erkek hırsız ve kadın hırsızın, yaptıklarından ötürü Allah tarafindan ibret verici bir ceza olarak, ellerini kesin''[Maide, 38] buyurmaktadır. Eğer çeyrek dinar değerinde bir şey çalmışsa ve aleyhinde gerçek delil varsa elini kes. ''

 

Tahric: Malik, Ruzeyk kanalıyla Abdurrezzak'in lafzı ile ve Malik kanalıyla Beyhaki (8/268) rivayet ettiler.

 

 

 

18985- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

 

 

18986- Nafi der ki: İbn Ömer'in bir kölesi kaçıp Hz. Aişe'nin kölelerinin yanından geçerken içinde hurma olan bir torbayı çalıp merkeplerine bindi. Bu köle İbn Ömer'e getirilince, İbn Ömer onu Medine valisi olan Said b. elAS'a gönderdi. Said: "Duyduğuma göre kaçan ölenin eli kesilmez" deyince, Hz. Aişe, İbn Ömer'e haber gönderip: "Benim kölelerim, senin kölelerindir. Bu köle açıkmış ve gideceği yere gitmek için merkebe binmiştir. Onun elini kesme" dedi, ama İbn Ömer bu kölenin elini kesti.

 

 

 

18987- Mücahid'in bildirdiğine göre İbn Abbas, kaçan kölenin elinin kesilmeyeceği görüşündeydi.

 

 

 

18988- Salih b. Keysan der ki: "ibnu'z-Zübeyr'e hırsızlık yapan bir köle getirince elini kesti."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kıtlığın Olduğu Yılda Hırsızlık Yapmak