musannef

Abdurrezzak

Diyetler

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Silahla Öldürme Kasıtlı Öldürmedir

 

17173- İbn Cüreyc bildiriyor: Bize bildirilene göre Ata (b. Ebi Rebah) iki defa ard arda: "Silahla öldürme kasıtlı öldürmedir" demiştir.

 

 

17174- Abdulkerım'in bildirdiğine göre Hz. Ali ile İbn Mes'ud: "Silahla öldürme kasıtlı öldürmedir" demişlerdir.

 

 

17175- İbn Cüreyc der ki: Tavus'a, kasıtlı öldürme konusunda Yüce Allah'ın buyruğunu ve kasıtlı öldürmenin ne olduğunu sorduğumda bana:

"Bu konuda ne diyorlar?" sorusuyla karşılık verdi. Ona: "Kasıtlı öldürmenin silah la olan öldürme olduğunu söylüyorlar" dediğimde: "Ebu Abdirrahman da bundan başkasını mı diyor!" karşılığını verdi.

 

ibn Tavus da bu konuda bana: "Hüzeyl kabilesinden olan iki kadın hakkında sana aktardığım, bu konuyu yeterince açıklıyor. Bir adam taşla birinin kafasına vursa bu kasıtlı öldürmeye geçer" dedi.

 

 

 

17176- Amr b. Şuayb'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; "Kasıtlı olarak birini öldüren kişi maktulün ailesine teslim edilir. Maktülün ailesi dilerse onu öldürür, dilerse de tam diyeti alır. Bu diyet de otuzu dört yaşma girmiş dişi deve, otuzu beş yaşma girmiş dişi deve ve kırkı gebe deve olmak üzere yüz devedir. Bu diyet, kasıtlı öldürmelerde ve katil öldürülmediği durumlarda geçerlidir.''

 

Tahric: Ebu Davud (4506, 4541); Tirmizi (1387); İbn Mace (2662) ve Beyhaki (8/71) rivayet ettiler.

 

 

 

17177- ibnu'l-Müseyyeb der ki: "Kasıtlı öldürme; iğne, demir ve daha üstü olan aletlerle gerçekleştirilen öldürmelerdir."

 

 

 

17178- Abdurrezzak bildiriyor: işiten birinin bildirdiğine göre Hasan(-ı Basri) "Kasıtlı öldürmeler, ancak demir gibi aletlerle olan öldürmelerdir" demiştir.

 

 

 

17179- Hasan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ancak demirden olan bir şeyle öldürmelerde kısas olur" buyurmuştur. 

 

Tahric: Nu'man b. Beşir hadisinden şahidini İbn Mace (2667) rivayet etti.

 

 

 

17180- Mesruk der ki: "Kasıtlı öldürmeler, ancak demir gibi aletlerle olan öldürmelerdir. "

 

 

 

17181- Mesruk der ki: "Kasıtlı öldürmeler, ancak demir gibi aletlerle olan öldürmelerdir."

 

 

 

17182- Nu'man b. Beşır'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kılıçla olmadıktan sonra her türlü öldürme hatayla öldürme sayılır ve her hatalı öldürme için de diyet ödenir" buyurmuştur.

 

Tahric: Ahmed, MÜsned (4/272) ve Beyhaki (8/42), Sevr! ve Şu'be kanalıyla Cabir'den rivayet etti.

 

 

 

17183- Zühri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Maktulün velilerini (diyetle) razı etmedikten sonra mümin birini öldüren kişiye kısas uygulanır" şeklinde bir mektup yazdı. 

 

Tahric: Nesai (8/59), Zühri kanalıyla mürsel olarak ve Beyhaki (8/25) rivayet ettiler.

 

 

 

17184- Zühri der ki: iki topluluk kılıçla karşılıklı çatıştıkları zaman ölme ve yaramalarda kısas uygulanır. Ölen veya yaralanan kişinin kısas hakkını imam (yönetici) saklı tutar. Şayet ölen veya yaralanan kişinin velileri isterlerse karşı tarafa kısas uygulanır. Diyet üzerine anlaşmaları halinde de anlaşma sağlanır. Bu konudaki sünnete göre ölenin velileri tarafından affedilmiş maktülü imam öldüremez. imamın görevi taraflar arasında adaleti temin etmek ve herkese hakkı olanı vermektir. Hatayla öldürme, oynarken veya birine atılan okun başka birine değip onu öldürmesi veya benzeri şekillerde gerçekleşen öldürmelerdir. Böylesi durumlarda diyet gereklidir ve diyeti katilin yakınları (akilesi) öder. Kasıtlı öldürme ve kasıtlı öldürmeye benzeyen öldürmelerde ise diyeti katilin bizzat kendisi öder. Ancak katilin yakınları diyeti ödemede ona yardımcı olabilirler ki olmalıdırlar. Zira bize ulaşana göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kureyş ile Ensar arasında yazdığı anlaşma metninde:

 

"Kimsesi olmayan esir veya birini öldüren kişinin diyetini ödemede yardımcı olun" diye yazmıştır.

 

Tahric: Ebu Davud, Merasil (281) kısa bir metinle rivayet etti.

 

 

 

17185- Ebu'z-Zübeyr'in bildirdiğine göre Ubeyd b. Umeyr şöyle demiştir: "Gücü yerinde olan biri başka birine sopa veya taşla saldırıp başını yarıyor ve: "Bunu kasıtlı yapmadım" diyor. Bundan daha fazla kasıt taşıyan ne olabilir ki?"

 

 

 

17186- Simak bildiriyor: "Urve, bir çocuğu yanındaki takılardan dolayı iple boğup öldüren, ip elinde görülünce de bu cinayeti itiraf eden kişinin durumu konusunda Ömer b. Abdilaziz'e mektup yazınca, Ömer adamın, çocuğun velilerine teslim edilmesi, çocuğun velilerinin, istemeleri halinde adamı öldürebilecekleri yönünde bir cevap yazdı."

 

 

 

17187- Simak bildiriyor: Ömer b. Abdilaziz, birine taşla vuran kişinin durumu konusunda: "Şayet taşı elinden çıkarmadan adama vurmuşsa kısas uygula, ancak taşı atıp bu şekilde adama değmişse kısas uygulama" şeklinde bir mektup yazdı.

 

 

 

17188- Şa'bi der ki: "Birine taş veya sopayla vuran kişi şayet bırakmayıp bunu tekrarlıyorsa kısas gerekir."

 

 

 

17189- Şa'bi der ki: "Birine vuran kişi şayet bırakmayıp bunu tekrarlıyorsa kısas gerekir."

 

 

 

17190- ibrahım(-i NehaI) der ki: "Birine sopayla iki defa vuran kişinin, diyeti ağırlaştırılmış bir şekilde ödemesi gerekir."

 

Cabir der ki: Şa’bi ile Hakem'e, kişinin birine sopayla iki defa vurması sonucu ölümüne sebep olması konusunu sorduğumda: "Diyeti ağırlaştırılmış bir şekilde öder" dediler.

 

 

 

17191- Abdurrahman b. Ebi Leyla'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişi mümin birinin öldürdüğü zaman maktulün velileri diyete razı olmadıkları sürece kısasla öldürülür. Bu konuda diğer müminler de sorumludur. Bundan dolayı Allah'a ve ahiret gününe iman eden mümin birinin katil birini himayesine alması veya ona yardım etmesi helal değildir. Böylesi bir kişiyi himaye eden veya ona yardım eden kişiye Yüce Allah öfkelenir ve ona lanet eder. "Hakkında ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah'a aittir.''

 

Tahric: Şura Sur. 10. Amr b. Hazm'dan şahidini Beyhakı (2/247) rivayet etti

 

 

 

17192- Hakem bildiriyor: Birine sopayla vurup öldüren kişi hakkında ibrahim(-i NehaI): "Kasıtlı öldürmeye benzeyen bir öldürmedir. Şayet iki üç defa vurmuşsa kısas gerektirir" dedi. Abdurrezzak der ki: "Hasan, Mansur vasıtasıyla da ibrahım'den aynısını zikretti."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kasıtlı Öldürmeye Benzeyen Öldürmeler