musannef

Abdurrezzak

Vasiyetler

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hediye Vermek

 

16507- Hz. Aişe der ki: Babam Ebu Bekr'in vefat anı geldiğinde bana şöyle dedi: "Kızcağızım! Herkesten çok senin zengin olmana sevinir, herkesten çok senin yoksul düşmene üzülürüm. Gabe'deki tarlamdan çıkacak hurmadan hediye olarak sana yirmi vesk (yirmi deve yükü) vermiştim. Şayet bu hurmaları aldıysan artık senindir. Ama henüz almadıysan diğer iki erkek kardeşin ile iki kızkardeşinle birlikte mirasçılarımındır." Ona:

"Ümmü Abdillah (Esma)'dan başka kız kardeşim var mı ki?" diye sorduğumda: "Evet! Harice'nin kızının karnındaki çocuktur. Onun da bir kız çocuğu doğuracağı içime düştü. Ona da iyi davranın" dedi.

 

Tahric: Malik, Muvatta (2/752); Beyhaki (6/170, 178), farklı kanallardan ve Said b. Mansur (3/194, 195), farklı kanallardan rivayet ettiler.

 

 

 

16508- Kasım b. Muhammed b. Ebi Bekr bildiriyor: Hz. Ebu Bekr, Hz.

Aişe'ye: "Kızcağızım! Hediye olarak sana Hayber'deki hurmalardan vermiştim. Ama seni diğer kardeşlerinden üstün tutmuş olmamdan endişe ediyorum. Şayet hurmaları henüz almadıysan onu da diğer kardeşlerine bırak" deyince, Hz. Aişe: "Babacığım! Şayet bana Hayber'in tüm hurmalarını vermiş olsan yine geri verirdim" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Beyhaki (6/170), Hanzala b. Ebi Süfyan kanalıyla Kasım'dan farklı bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

16509- Urve b. ez-Zübeyr der ki: Misver b. Mahrame ile Abdurrahman b. Abdilkarl'nin bana bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab'ın şöyle dediğini işitmişlerdir: "Bazılarına ne oluyor da çocuklarına hediye veriyor, çocuk ölünce de: ''Bu, benim malımdır ve henüz benim elimdedir!''" diyebiliyor. Öleceğini gördüğü anda da: ''Filan oğluma şunu şunu hediye etmiştim'' diyor! Kişi onu babasından teslim almadıkça böylesi hediyeler hediyeden sayılmaz!''

 

Tahric: Beyhaki (6/170), farklı kanal ve lafızlada rivayet etti.

 

 

 

16510- Said b. el-Müseyyeb der ki: Hz. Osman'ın hilafeti zamanında küçük çocuklara verilen hediyelerden yana şikayetler olunca: "Hediye konusunu inceledik ve çocuğa (malıyla birlikte) sahip olmayı en fazla babasının hakettiğini gördük" dedi. 

 

Tahric: Beyhaki (6/170), İbn Uyeyne kanalıyla Zühri'den farklı bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

16511- İbn Sırın der ki: (Kadı) Şureyh'e: "Küçük çocuğa verilen hediye nasıl geçerli olur?" diye sorulunca: "Hediye verildiğine şahit tutulur ve hediye edildiği başkalarına duyurulur" karşılığını verdi. Ona: "Ama baba çocuğu na sahip olur!" denilince, Şureyh: "çocuğa sahip olmayı en fazla baba hakeder" karşılığını verdi.

 

 

 

16512- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Hediyenin, ahmak olmayan, bekar olsa da ona sahip çıkabilecek kişilere mi verilmesi caizdir?" diye sorduğumda: "Öyle olduğunu söylediler" dedi ve şöyle devam etti:

"Bana bildirilene göre Hz. Ebu Bekr, Hz. Aişe'ye hediye olarak hurma vermişti. Vefat anı gelince de kızını çağırdı ve: "Kızcağızım! insanlar içinde en fazla seni severim, ama sana hediye olarak verdiğimi geri vermeni istiyorum" dedi. Hz. Aişe de: "Olur" karşılığını verdi.

 

 

 

16513- İbn Cüreyc der ki: Süleyman b. Musa'nın dediğine göre Ömer b. Abdilazız kendisine: "Kişi, verilen mala sahip çıkabilecek olan birine hediye verdiği zaman şayet ona teslim etmemişse böylesi bir hediye batıldır" şeklinde bir mektup yazmıştır. Söylendiğine göre Ömer b. Abdilazız de bunu Hz. Ebu Bekr'in kızı Hz. Aişe'ye hediye vermesi ancak henüz teslim almadan vefat anı gelince bu hediyeyi geri almasına dayanarak söylemiştir.

 

 

 

16514- Simak b. el-Fadl der ki: Ömer b. Abdilaziz: "Ancak elden çıkarılan, diğer mallardan ayrılan ve verildiği başkalarına duyurulan hediyeler geçerli olur" şeklinde bir mektup yzmıştır.

 

 

 

16515- Ma'mer bildiriyor: İbn Şübrüme oğluna tarlasının üçtebirini veya dörttebirini hediye olarak veren, ancak verdiği yeri ona teslim etmeyen ve mahsülü paylaşan kişi hakkında: "(Babanın ölmesi durumunda) kendisine sadece aldığı mahsül vardır" dedi. Öğrencilerimizden birinin bize bildirdiğine göre ibrahim en-Nehai böylesi bir hediyeyi geçerli sayar ve: "Mahsülünü alması tarlaya sahip olması demektir" derdi.

 

 

 

16516- Osman el-Betti der ki: "Kişi başkalarıyla ortak olduğu tarladaki belli olan hissesini diğer ortaklarının da rızasıyla bir oğluna hediye olarak verdiği zaman diğer ortaklarla taksimat yapılmamış olsa da hediye geçerli olur."

 

 

 

16517- Ma'mer der ki: Bu konuyu İbn Şübrüme'ye sorduğumda: "Tarla taksim edilmeden böylesi bir hediye geçerli sayılmaz" dedi. Ancak Osman el-Betti'nin görüşü benim için daha makbüldür. Zira Osman bu konuda ayrıca: "Taksimatı yapmakla ancak taksim işini yapan kişiyi kazançlı çıkarırlar" demiştir.

 

Tahric: Veki' (3/85), Abdürrezzak'm kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

16518- Ma'mer der ki: "ibn Şübrüme, varislerden sadece bir kısmına hediye verilemeyeceğini düşünürdü. Zühri ise bunu caiz görürdü."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hibeler