musannef Abdurrezzak |
Hibeler |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hibeler - Hibe'den
Dönmek - Karı-Koca Arasındaki Hibeleşme
Hibeler
16519- Ömer b.
el-Hattab: "Kişi karşılığını umarak bir şeyi hibe ettiği zaman şayet umduğu
karşılık gelmezse bu hibeyi geri alabilir. Ancak hak olan veya akrabalara
verilen bir hibe olduğu zaman bu hibeyi geçerli sayarız" dedi.
Tahric: Beyhaki (6/182),
mana olarak aynısını Mervan b. el-Hakem kanalıyla Ömer'den rivayet etti.
16520- Abdurrezzak başka
bir kanalla aynısını bildirir.
16521- İbn Tavus,
babasından (Tavus'tan) bildirir: Adamın biri Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir hibede bulundu. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun
karşılığını verdi; ama adam buna razı olmadı. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) daha fazla verdi, adam yine razı olmadı. Sanırım bu durum üç defa
tekrarlandı. Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Artık
hiç kimseden hibe kabul etmemeyi düşünüyorum!" buyurdu.
Abdurrezzak der ki:
Sanırım Ma'mer bunu rivayet ederken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kureyşli. Ensar veya Sakifli olanlar dışında kimseden hibe kabul
etmemeyi düşünüyorm" buyurduğunu zikretti.
16522- Başka bir kanalla
aynısı Ebu Hureyre'den: ''Veya DevsU olanlar dışında ... " ziyadesiyle
rivayet edilmiştir.
Tahric: Nesai (6/279),
Abdurrezzilk kanalıyla Ma'mer'den; Tirmizi (4/379), farklı kanallardan ve
Ahmed, MÜsned (2/292) rivayet ettiler.
16523- (Kadı) Şureyh der
ki: "Bir yakınlıktan veya akrabalıktan veya haktan dolayı veya iyilik
amacıyla birine hibede bulunan kişinin bu hibesi geçerlidir ve geri alınmaz.
Ancak beklediği karşılık verdiği hibeden daha fazla olan kişiye ya bu hibesinin
değerinde bir şey verilir ya da hibesi aynen iade edilir.''
Tahric: Veki',
Ahbaru'l-Kudat (2/357), farklı kanallardan rivayet etti.
16524- Zeyd b. Vehb der
ki: Ömer b. el-Hattab şöyle bir mektup yazdı:
"Müslüman erkek
Hıristiyan bir kadınla evlenebilir, ancak Hıristiyan bir erkek Müslüman bir
kadınla evlenemez. Şehre hicret etmiş bir erkek bedevi (çölde oturan) bir
kadınla evlenebilir, ancak bedevi bir erkek şehre hicret etmiş kadını bulunduğu
yerden çıkarıp çöle götürmek için onunla evlenemez. Akrabasına hibede bulunan
kişinin bu hibesi geçerli olur. Akrabası olmayan birine hibede bulunan kişi
bunun karşılığını görmediği zaman hibesini geri almakta hak sahibidir."
16525- ibrahım der ki:
"Kişinin yakınlarından birine yaptığı hibe geçerlidir ve geri alınamaz.
Ancak yakınları dışında olan birine hibede bulunur da karşılığını görmezse onu
geri almakta hak sahibidir."
Tahric: el-Muhalla'da
(9/130) geçtiği üzere Said b. Mansur, "Huşeym-İbrahım" kanalıyla
rivayet etti.
16526- Hz. Ali der ki:
"Kişi yakınlarından birine hibede bulunur da karşılığını görmezse hibesini
geri almada hak sahibidir.''
Tahric: el-Muhalla'da
(9/130) geçtiği üzere İbn Ebi Şeybe, Veki' kanalıyla Sevri' den rivayet etti.
16527- Ömer b. el-Hattab
der ki: "Kişi kendisinden istenilmeden bir hibede bulunduğu zaman bunun
karşılığını bekleyemez. Ancak kendisinden istenilip de hibede bulunduğu zaman
karşılığını görmeyince memnun edilene kadar hibesini geri almakta hak
sahibidir."
16528- Ömer b.
el-Hattab: "Kişi akrabalarından olmayan birine hibede bulunup teslim
ettiği zaman karşılığını göremezse onu geri alma hakkına sahiptir. Ancak
veriken hibe tüketilir veya taraflardan biri ölürse artık geri alınamaz"
dedi.
16529- ibrahım(-i NehaI)
der ki: "Hibe teslim edilmedikçe geçerli sayılmaz. Ancak sadaka, teslim
edilmemiş olsa dahi geçerlidir."
16530- Ma'mer
bildiriyor: Zühri'ye, bir malda oğluyla ortak olan babanın: "Ortak
olduğumuz malın yüz dinarı senin olsun" demesini sorduğumda şu karşılığı
verdi: "Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer bu malı diğer mallardan ayırıp teslim
almadıkça böylesi bir şeyin caiz olmadığına hükmetmişlerdir. "
16531- Ma'mer der ki:
İbn Şübrüme'ye bu konuyu sorduğumda: "Kişi sayısını belirtip yüz dinarı
ona verdiğini söylerse bu hibesi geçerli olur. Ancak ortak oldukları malın
üçtebirini veya dörttebirini hibe olarak vereceği zaman malı taksim etmedikçe
geçerli olmaz."
16532- Ma'mer
bildiriyor: Adamın biri birine hibe verip teslim etti. Ancak daha sonra
hibesinden döndü. Hibeyi alan kişi de: "Hibeni sana iade ediyorum"
dedi, ancak bunu ona teslim etmeden hibeyi veren kişi öldü. Bu konuda Hz.
Osman: "Hibeyi alan kişi nasıl bunu teslim aldıysa, hibeyi eden kişi de
öyle teslim almadıkça hibe iade edilmez" dedi.
16533- İbn Cüreyc bildiriyor:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Akrabası olana karşılık beklemeden hibe veren
birine karşılık verilmesi gerekmez. (Akrabası olmayan birine) karşılık
bekleyerek hibe veren kişi ise karşılığı verilene kadar bunu almakta hak
sahibidir, diyorsun değil mi?" diye sorduğumda: "Evet!"
karşılığını verdi.
16534- İbn Tavus,
babasından (Tavus'tan) bildirir: "Şartsız bir şekilde hibe veren birinin
bu hibesi geçerli olur."
ibn Cüreyc der ki: Muaz
da Yemen'de bu konuda şöyle hüküm vermiştir:
"Kişi sözünü dinleme
ve itaat etme şartıyla birine hibe verip de hibe verilen kişi verenin sözünü
dinleyip itaat ettiğinde hibe onun olur. Kişi belirli bir süreliğine birine bir
hibede bulunduğu zaman belirlenen süre gelince hibe sahibine iade edilir. Kişi
herhangi bir şart koşmadan tarlasını birine hibe ettiği zaman bu hibe geçerli
olur." Hibede şart koşulması konusunda Muaz, Yemen ahalisi içinde bu
şekilde hüküm verdi.
16535- Sevri der ki:
Bize göre kişi hibe etmeye yakınlık derecelerine göre akrabalarından başlamalıdır.
Hibenin karşılığı da ancak kendisine hibe verilen kişinin: "Bana ettiğin
hibenin karşılığı budur" diyerek alınanın benzeri de olsa karşılık olarak
bir şey hibe etmesiyle olur.
Kişinin Hibe Ettiği Bir
Şeyi Geri Alması
16536- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bizlere kötü
örnek olmak yakışmaz. Yaptığı hibeden dönen kişi. kustuğunu yalayan köpek
gibidir" buyurmuştur.
Tahric: Buhari (3/215,
9/35), Eyyub kanalıyla rivayet etti.
16537- ikrime'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yaptığı
hibeden dönen kişi. kustuğunu yalayan köpek gibidir. Bizlere de kötü örnek
olmak yakışmaz" buyurmuştur.
Tahric: Buhari,
"Ebil Nuaym-İbn Abbas" kanalıyla merfu olarak rivayet etti.
16538- İbn Tavus'un
babasından (Tavus'tan) bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Yaptığı hibeden dönen kişi, kustuğunu yalayan köpek
gibidir" buyurmuştur.
Tahric: Buhari (3/207)
ve Müslim 8 (1622), "İbn Tavus-İbn Abbas" kanalıyla rivayet ettiler.
16539- Ma'mer der ki:
işiten birinin bana bildirdiğine göre Hasan da Resülullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) aynısını rivayet etmiştir. Hasan da: "Hibede vazgeçmek
olmaz" derdi.
16540- Ma'mer'in
bildirdiğine göre İbn Tavus: "Kişi, verdiği hibeden nasıl döner ki?"
demiştir.
16541- Tavus der ki: Ben
çocukken çocukların: "Yaptığı hibeden dönen kişi, kustuğunu yalayan köpek
gibidir" dediklerini duyardım. Ancak bunun Resülullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu konuda verdiği bir örnek olduğunu bilmiyordum. Daha sonra
ise Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Verdiği hibeden dönen
kişinin durumu, kustuğunu yiyen köpeğin durumuna benzer" buyurduğu bana
bildirildi.
16542- Tavus'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Babanın
çocuğuna yaptığı hibe dışında, kişinin birine yaptığı hibeden dönmesi helal
değildir" buyurmuştur.
Tahric: Nesai (6/268),
İbn Cüreyc kanalıyla ve Beyhaki (6/180), Müslim b. Halid kanalıyla İbn
Cüreyc'ten farklı bir lafızla rivayet etti.
16543- Halid el-Hazza'
nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Babanın
çocuğu na yaptığı hibe dışında, yaptığı hibeden dönen kişi, kustuğunu yalayan
köpek gibidir" buyurmuştur.
Tahric: Nesai (6/267),
"Halid-İbn Abbas" kanalıyla rivayet etti.
16544- İbn Cüreyc der
ki: Süleyman b. Musa'nın, Ata (b. Ebi Rebah)'a:
"Adamın biri birine
bir tay hibe etti. Bu tay da hibe edilen adamın yanında yetişip geliştikten sonra
onu hibe eden adam geri istedi. Bu konuda ne dersin?" dediğini işittim.
Ata: "Tay hibe edildiği zaman değeri ne ise bu değeri hibe eden adama
verilir" karşılığını verdi. Bunun üzerine Süleyman b. Musa şöyle dedi:
"Şam'da bir adam da böyle yapınca Ömer b. Abdilazız bu konuda şöyle bir
mektup yazdı: "Yaptığı hibeden ancak kadınlar ile kötü erkekler döner.
Böylesi bir durumda hibesini geri almak isteyen kişiye insanların içinde aynı
şeyi sor. Şayet hibesini yine de almak isterse tayın hibe edildiği zamanki
değeri veya öylesi bir tayın satış bedeli ne ise tayı hibe olarak alan kişi bu
meblağı hibe eden kişiye verir."
16545- Ma'mer, Cezire
ahalisinden bir adamdan bildirir: Ömer b.
Abdilaziz, birine ettiği
hibeyi sonradan geri isteyen kişi hakkında: "Nasıl aleni bir şekilde bu
hibeyi yaptıysa yine aleni bir şekilde bunu isteyip geri alır" şeklinde
bir mektup yazdı.
16546- Abdurrahman b.
Ziyad der ki: Ömer b. Abdilaziz şöyle bir mektup yazdı: "Kişi akrabası
olmayan birine hibede bulunduğu zaman bunu geri almasın. Ancak geri almak
isterse ve bu hibe alanın yanında çoğalmışsa hibe edildiği zamanki satış değeri
ne ise hibe eden kişiye o verilir."
Süfyan der ki:
"Yani kişi hibe ettiği bir şeyi yetkili birinin huzurunda ve aleni bir
şekilde olmadıktan sonra onu geri almasın."
ibn Ebi Leyla da bu
konuda: "Yetkili biri olmadan da kişi hibesini geri alabilir" derdi.
16547- Ma'mer
bildiriyor: Zühri'ye, oğluna bir deve hibe eden sonra bundan dönen bir babanın
durumu sorulunca şöyle dedi: "Böylesi bir dava Ömer b. el-Hattab'a
taşınınca bizzat hibe edilen deveyi babaya geri verdi. çocuğun ondan
faydalanmasına karşılık da ondan bir şey istemedi."
Alınan Hibenin
Tüketilmesi
16548- Abdulkerim
el-Cezerı bildiriyor: "Ömer b. Abdilazız, birine hibede bulunan kişinin bu
hibeyi geri istemesi, ancak hibeyi alan kişinin onu tüketmiş olması konusunda
hibenin alındığı zamanki değeri üzerinden bir meblağ ın adama verilmesine
yönelik bir mektup yazdı."
16549- Zühri der ki:
"Kişi hibe olarak verdiği bir şeyi geri alabilir. Şayet verdiği hibe, alan
kişi tarafından tüketilmişse hibe edildiği zamanın değeri üzerinden bedeli hibe
edene verilir."
16550- Said b. Cübeyr
ile Şa’bi hibe konusunda: "Alınan hibe tüketilmişse artık dönüşü
olmaz" dediler.
16551- Süfyan der ki:
Hibenin tüketilmesi demek satılması veya alan kişinin onu başka birine hibe
etmesi veya yenilmesi veya el değiştirmesidir. Görüşlerine itibar edilen
kişilerden biri bu konuda şöyle derdi: "Alınan hibe değiştiği veya ona
yeni bir şey yapıldığı zaman artık dönüş olmaz, Kişi hibe olarak aldığı tarlayı
ekmişse veya hibe olarak aldığı giysiyi boyamışsa veya hibe olarak aldığı evi
inşa etmişse veya hibe olarak aldığı cariyeden çocuğu olmuşsa veya hibe olarak
aldığı hayvan yavrulamışsa bunları hibe eden kişi artık onları alamaz. Aynı
şekilde hibe edilen cariye ve hayvanın yavrularını da alamaz. Zira hibe ederken
bunlar yoktu,"
16552- Süfyan der ki:
Kişi dirhem (gümüş) hibe ettiği birine sonradan:
"Bu dirhemleri bana
ödünç olarak ver" dese bu dirhemler onu hibe eden kişi üzerine borç olur.
Bu şekilde ödünç verilmesi hibenin tüketilmesi anlamına gelir ve geri dönüşü
olmaz.
16553- Süfyan der ki:
"Kişi hibe ettiği bir şeyi hibe edilen kişinin gıyabında geri
alamaz."
Kadının Kocasına Hibede
Bulunması
16554- İbn Cüreyc der
ki: Süleyman b. Musa'nın, Ata (b. Ebi' Rebah)'a:
"Kadın mehrini veya
başka bir şeyi kocasına bağışladıktan sonra bundan dönebilir mi?" diye
sorduğunu işittim. Ata: "Dönemez" karşılığını verdi.
16555- ibrahım(-i NehaI)
der ki: "Karı kocanın birbirlerine yaptığı bağışları geri almaları
caizdir."
16556- Abdurrahman b.
Ziyad'ın bildirdiğine göre Ömer b. Abdilazız, ibrahım'in fetvasının aynısını
söylemiştir.
16557- İbn Sirin der ki:
(Kadı) Şureyh, yanına kocasına hibede bulunan, sonra da bundan dönen bir kadın
davası gelince kadının kocasına şöyle derdi: "Kadının bu hibeyi sana
zorlama olmaksızın gönül rızasıyla yaptığına dair kanıt getirmelisin.
Getiremediğin takdirde kadının bunu gönül rızasıyla değil de zorla ve
azarlanarak verdiğine dair edeceği yemine itibar edilir."
16558- Şa’bi bildiriyor:
Şureyh, karı-kocanın birbirlerine hibede bulunmaları konusunda: "Kadının
verdiğini almasına cevaz veririm, ama kocanın verdiğini almasına cevaz
vermem" derdi.
Tahric: Veki'
(2/230,236), farklı kanallardan rivayet etti.
16559- Zühri der ki:
"Bildiğim kadarıyla kadılar kadının kocasına yaptığı hibeyi geri almasına
cevaz verirler, ancak kocanın karısına yaptığı hibeyi geri almasına (evaz
vermezlerdi."
16560- Ebu'd-Duha
bildiriyor: Kadının biri mehrinden bir bölümü kocasına sadaka olarak vermiş ve
onu geri almak üzere (kadı) Şureyh'e gelmişti. Şureyh de: "Şayet kadın
gönül rızasıyla bunu vermiş olsaydı gelip bunu istemezdi" dedi ve verilen
bu sadakayı geçerli saymadı.
Tahric: Veki' (2/253),
Yezid kanalıyla Sevri'den az değişik bir lafızla rivayet etti.
16561- Ebu Cafer der ki:
Kadının birinin kocasıyla davalaşmak üzere (kadı) Şureyh'e geldiğini gördüm.
Kocası kadının mehrinden vazgeçtiğini iddia ediyordu. Şureyh şahitlere:
"Vazgeçtiği söylenen gümüşleri gördünüz mü?" diye sorunca,
"Hayır" dediler. Bunun üzerine Şureyh kocasının iddiasını geçersiz
saydı.
Tahric: Veki' (2/253),
aynısını Yezid kanalıyla Sevri' den rivayet etti.
16562- Muhammed b.
Abdillah es-Se kafi der ki: Ömer b. el-Hattab şöyle bir mektup yazdı:
"Kadınlar bazen isteyerek bazen de korkularından kocalarına bağışta
bulunurlar. Bundan dolayı kadın kocasına bağışladığı şeyi isterse geri
alabilir."
16563- Şa’bi bildiriyor:
(Kadı) Şureyh: "Her ikisi de hayatta olduğu sürece kadın kocasına
bağışladığı bir şeyi geri alabilir. Ancak ikisinden biri öldüğü zaman yapılan
bağış artık alınmaz" derdi.
Tahric: Vekı (2/263),
İbnu'I-Mübarek kanalıyla Sevr!' den farklı bir lafızla rivayet etti.
16564- Şureyh der ki:
"Erkek, karısı ile kölesine [ silinmiş ]... ''
16565- İbn Uyeyne, bir
adamdan bildirir: Mücahid: "Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını
size bağışlarlarsa, onu da afiyetle yiyin''[Nisa, 4] buyruğunu açıklarken:
"Ölene kadar böylesi bir bağış geçerlidir" demiştir.
16566-. Başka bir
kanalla aynısını Mücahid, babasından rivayet etmiştir.
16567- Ma'mer
bildiriyor: Kadının kocasına hibede bulunması, sonra bundan dönmesi konusunda
İbn Şübrüme: "Böylesi bir durumda kadın bu hibeyi gönül rızasıyla
vermediğine dair yemin ettirilir. Ancak kadının henüz zifafa girmeden kocasına
mehrinden bir kısmını bağışlaması geçerli olur" dedi. Buna muhalefet eden
birini bilmiyorum.
Tahric: Vekı' (3/86),
Abdurrezzak'ın kanalıyla rivayet etti.
Karı-Koca Arasındaki
Hibeleşmede Hibeyi Teslim Alma
16568- Katade der ki:
"Erkeğin karısına, kadının da kocasına hibede bulunması durumunda bunun
teslim alınması gerekmez."
16569- ibrahım(-i NehaI)
der ki: "Karı-koca arasındaki hibeleşmede hibenin teslim alınması
gerekmez."
16570- İbn Şübrüme der
ki: "Karı-koca arasındaki hibeleşmede her biri bunu teslim almadıkça bu
hibenin bir geçerliliği olmaz."
16571- İbn Ebi Leyla der
ki: Ben, Hammad ve İbn Şübrüme, Küfe valisi İbn Nevf'in yanında toplandık.
Adamın biri karısına bir hibede bulunmuştu ve bu konuyu görüşüyorduk. Ben ve
Hammad: "Erkek hibe ettiğini karısına bildirmesiyle kadın bu hibeyi teslim
almış sayılır" derken, İbn Şübrüme: "Hibeyi teslim almadıkça kadın bu
yönde hak iddia edemez" dedi.
Süfyan der ki:
"Benim için İbn Şübrüme'nin görüşü daha makbüldür."
Tahric: Veki',
Ahbaru'l-Kudat (3/114), İbnu'l-Mübarek kanalıyla farklı bir lafızla rivayet
etti.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Sadaka Kitabı / Kişi
Verdiği Sadakadan Dönebilir mi?