musannef Abdurrezzak |
Alışveriş |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Sahiplik İddiası
iki Kişinin Malın
Kendisinin Olduğunu Söylemesi ve ikisinin de Delil Getirmesi
15202- Temim b. Tarafa bildiriyor:
iki kişi bir deve için Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında
davalaştı. Her ikisi de kendisinin olduğuna dair ikişer şahit getirince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu aralarında taksim etti.
Tahric: Ebu Davud, Merasil'inde
(364), Süfyan kanalıyla aynısını ve farklı kanallarla Beyhakı rivayet ettiler.
15203- Temim b. Tarafa
et-TiH der ki: iki kişi bir deve için Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanında davalaştı. Her ikisi de hayvanın yanlarında doğduğuna dair
ikişer şahit getirince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu aralarında
taksim etti.
15204- Abdurrahman b.
Ebi Leyla der ki: Ebu'd-Derda'nın yanında iken iki kişi bir attan dolayı
huzurunda davalaştılar. Her ikisi de hayvanın yanlarında doğduğuna, onu
satmadıklarına ve hibe etmediklerine dair kanıtlar getirdiler. Bunun üzerine
Ebu'd-Derda: "ikinizden biri yalancıdır" dedi ve onu aralarında yarı
yarıya taksim etti. Sonra: "israil oğullarında olduğu gibi (inip zalimin boynuna
dolanan) bir zincire ne kadar da meraklısınız!" dedi.
Tahric: Farklı
kanallarla Beyhakı (10/260) "kısa bir metinle" rivayet etti.
15205- İbn Tavus'un
bildirdiğine göre babası (Tavus), iki kişinin bir at için davalaşıp her birinin
bu konuda kanıt getirmesi halinde: "At elinde bulunan kişinindir"
veya: "Kim bir şeyin elinde bulunduğunu söylerse onun sözüne itibar
edilir" dedi.
15206- İbn Sirin der ki:
iki kişi bir at konusunda (kadı) Şureyh'in yanında davalaştı. Ancak at ikisinden
birinde bulunuyordu. Her ikisi de hayvanın yanlarında doğduğuna dair kanıtlar
getirdiler. Bunun üzerine Şureyh: "At kimin yanında doğmuşsa, at üzerinde
onu atı olarak gören kişiden daha fazla hak sahibidir" dedi ve şöyle devam
etti: "Bunlar atı her zaman onun yanında görmüşlerdi. Diğerleri ise atın
kendilerine ait olduğunu iddia ediyor.''
Tahric: Farklı
kanallarla Veki' (2/336, 355, 372) ve Beyhakı (10/256), Hammad b. Zeyd
kanalıyla Eyyub'dan başka bir lafızla rivayet ettiler.
15207- Haneş b. el-Mu'temir
der ki: iki kişi bir katır konusunda Hz.
Ali'nin yanında
davalaşmak için geldi. Biri katırın yanında doğduğuna dair beş şahit getirdi.
Diğeri de katırın yanında doğduğuna dair iki şahit getirdi. Bunun üzerine Hz.
Ali yanındakilere: "Beş şahit getiren kişinin lehine hüküm vereceğimi mi
sandınız! Belki de bu iki şahit diğer beş şahitten daha hayırlıdır" dedi.
Sonra şöyle devam etti: "Bu konuda hüküm ve sulh yolu vardır. Sulh yolu
şöyledir: Katır, aralarında birine beş, birine iki hisse olmak üzere paylaştırılır.
Hüküm ise şöyledir: Biri şahitleriyle birlikte yemin eder ve katırı alır.
Diğeri de isterse bedeli daha ağır olan bir yemin edip katırı alır."
Tahric: Beyhaki
(10/259), Ebu Avane kanalıyla Simak'tan başka bir lafızla rivayet etti.
15208- Yahya b.
el-Cezzar der ki: Bir attan dolayı iki kişi Hz. Ali'nin yanında davalaştı. At
ikisinden birinin elinde bulunmaktaydı. Biri kendi atı olduğuna dair kanıt
getirirken diğeri de aynı şekilde kanıt getirdi. Bunun üzerine Hz. Ali, hayvanı
elinde bulunduran kişi hakkında hüküm verip: "Eğer at sadece birinin
elinde bulunmasaydı ve her kişi kendi atı olduğuna dair kanıt getirseydi at
aralarında paylaştırılırdı" dedi.
15209- İbn Tavus
bildiriyor: Babam (Tavus), bir at konusunda iki kişinin de şahitlerle birlikte
gelmesi konusunda: "Hayvan, elinde bulunan kişinindir" dedi.
ibn Cüreyc der ki: İbn
Tavus'a: "Baban, şahitlerin sayıca ve adaletçe eşit olmaları durumunda
hükmün ne olacağını söyledi mi?" diye sorduğumuzda:
"Hayır! Bu konuda
sadece zikrettiğim şeyi söyledi" karşılığını verdi. Ancak bildiğim
kadarıyla Ata bana: "Şayet davaya bakan kadıda şahitlerin adaletine
yönelik herhangi bir şüphe yoksa ve şahitler adalet bakımından eşit durumda
iseler şahidi daha fazla olan kişinin lehine hüküm verilir" dedi.
15210- İbn Cüreyc
bildiriyor: İbn Şihab bu konuda şahitleri daha adil ve sayıca daha çok olan
kişi hakkında hüküm verirdi. İbn Şihab, birinin yanında bulunan bir katır için
başka birinin kendisinin olduğunu ve yanında doğduğunu söylemesi üzerine:
"Eğer şahitler eşit sayıda olursa davalı kişiye de yemin etmek düşer"
dedi.
15211-
ibnu'I-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şahit sayısının eşit olması halinde hasımların arasında kura çekilmesine hüküm
vermiştir.
Tahric: Ebu Davud,
Merasil'inde (424) rivayet etti.
15212- Ebu Hureyre der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gruptan yemin etmelerini
isteyince her iki grup da yemin etmeye kalkıştı. Bunun üzerine Allah Resulü,
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hangi grubun yemin edeceğine dair kura
çekilmesini emretti.
Tahric: Buhari, İshak b.
Nasr kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti. Beyhakı'ye (10/255) bakınız.
15213- Urve b. ez-Zübeyr
bildiriyor: Süleym oğullarından bir grup bir maden konusunda Mervan b.
el-Hakem'in huzurunda davalaştılar. O zamanlarda Mervan, Medine'de vali idi.
Tarafların şahitleri eşit olunca Mervan'ın emri üzerine Abdullah b. ez-Zübeyr
hangi grubun yemin edeceğine dair aralarında kura çekti. Kura bir gruba çıkınca
ibnu'z-Zübeyr onlara yemin ettirdi ve madenin onlara verilmesi hükmü verildi.
Şahitler eşit olduğu için bu şekilde yemin ettirilip hüküm verildi.
15214- İbn Cüreyc
bildiriyor: Bir kişinin bize bildirdiğine göre bir grup kendisine Gubar denilen
bir su konusunda davalaştılar. Her iki taraf ta şahitlerle gelmişti. Muaviye:
"Suyun adı nedir?" diye sorunca: "Gubar" karşılığını
verdiler. Bunun üzerine Muaviye suyu Gubar'a verdi. Gubar, Yeşkur oğullarının
bir koludur.
15215- İbn Şihab der ki:
"Bir kadının zina ettiğine dair dört adil kişinin şahitlik etmesi, ancak
yine adil olan başka dört kişinin kadının zina ettiği söylenen gecede
yanlarında bulunduğuna, zina isnadında bulunan kişilerin yalancı günahkar
olduklarına dair Allah adına yemin etmeleri ve her iki grubun da şehadetleri
kabul edilen adil / dürüst kişiler olması durumunda iki grubun dürüstlüğü eşit
olacağı için zina ettiği söyleyen kişilere eğer zina edilen gece konusunda
ittifakları varsa kamçı (kazf) cezası verilir."
15216- Cabir der ki: Şa'bi'ye,
birinin birinde alacağı olduğunu söyleyip kanıt getiren ve diğerinin de
kendisinde alacağı olmadığını söyleyip kanıt getiren iki kişinin durumunu
sorduğumda: "Burada davacının sözüne itibar edilir" dedi.
15217- Osman b. Ebi
Süleyman bildiriyor: Araplardan iki kabile su konusunda davalaştılar. Bir grup
dilediği kadar şahit getirdi. Öbür grup ta aynı şekilde şahit getirdi. Bunun
üzerine Abdulmelik: "Suyun adı kime nispet edilmektedir?" diye
sorunca: "Filan oğullarına nispet edilmektedir" denildi. Bunun
üzerine suyu onlara verdi.
iki Kişinin Elinde Olan
Bir Malı Her ikisinin Sahiplenmesi
15218- Ma'mer
bildiriyor: Katade ve Hammad (b. Ebi Süleyman). iki kişinin bir mal için
tartışıp ikisinin de malı sahiplenmesi hakkında: "ikisine de yemin ettirilir.
Eğer yeminden çekinirlerse mal ikisi arasında taksim edilir. ikisi de yemin
ederse yine mal ikisi arasında taksim edilir" dediler.
15219- Ma'mer
bildiriyor: Katade, iki kişinin bir mal için tartışıp birinin:
"Malın hepsi
benimdir" demesi, diğerinin de: "Malın yarısı benimdir" demesi
hakkında: "Malın hepsi benimdir diyen kişiye malın yarısı verilir. Sonra
her ikisine de yemin ettirilir ve malın diğer yarısı ikisi arasında taksim
edilir" dedi.
15220- Abdurrezzak
bildiriyor: Süfyan(-ı Sevri), iki kişinin bir dirhem için tartışıp birinin:
"Bunun yarısı benimdir" demesi, diğerinin de: "Bunun hepsi
benimdir" demesi hakkında şöyle dedi: "ibn Ebi Leyla bu konuda:
"Dirhemin üçtebiri, yarısı benim diyenin üçteikisi de hepsi benim
diyenindir" dedi. İbn Şübrüme ise: "Dörttebiri, yarısı benim diyenin
dörtteüçü de hepsi benim diyenindir" dedi. Süfyan ise: "Biz de bu
konuda: ''Aralarında yarıyarıya taksim edilir'' deriz" dedi. Bu da bizim
için en uygun olan görüştür.
15221- Abdurrezzak der
ki: Bir kişinin bize bildirdiğine göre Hammad, iki kişinin bir mal için
tartışıp birinin: "Bu malın üçteikisi benimdir" demesi, diğerinin de:
"Yarısı benimdir" demesi hakkında: "Üçte ikisinin kendisinin
olduğunu söyleyen kişiye malın yarısı, yarısı benimdir diyen kişiye de üçtebiri
verilir. Diğer kalanı da aralarında taksim edilir" dedi.
15222- Abdurrezzak der
ki: Süfyan(-ı Sevri), iki kişinin birer dirhem düşürmesi ve birinin bir dirhemi
bulması hakkında: "Arkadaşından helallik istemesi benim için daha uygun olandır.
Ancak dirhem elinde bulunan kişinindir" dedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: